Unilever'den Sürdürülebilir Yaşam Planı projesi

Unilever Türkiye CEO’su Mehmet Altınok, “Sürdürülebilirlik bir tercihten öte, zorunluluk” dedi.

Unilever'den Sürdürülebilir Yaşam Planı projesi
Unilever'den Sürdürülebilir Yaşam Planı projesi
GİRİŞ 02.06.2016 15:10 GÜNCELLEME 02.06.2016 15:10

Unilever Türkiye, 2015 yılında çift haneli büyümeye devam ettiğini ve büyümesinin yüzde 60’dan fazlasının ‘Sürdürülebilir Yaşamı Destekleyen Markaları’ndan geldiğini açıkladı.

Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran CEO’su Mehmet Altınok, sürdürülebilirlik üzerine kurulu iş modelinin, büyüme, güven tesis etme ve riskleri minimize etmenin itici gücü olduğunu belirtirken, “Sürdürülebilir iş modelimiz sayesinde bugüne kadar maliyetlerden 60 milyon lira tutarında tasarruf ettik. Büyümemizin itici gücü buradan geliyor” dedi.

Unilever Türkiye, hem Sürdürülebilir Yaşam Planı’ndaki ilerleyişin ayrıntılarını paylaşmak hem de ortak bir aksiyon almanın Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasına nasıl yardımcı olabileceğini tartışmak üzere bir çalıştay düzenledi. İstanbul’da, kamu, sivil toplum, akademik çevreler, iş dünyası ve medyadan 120’ye yakın uzman ismin katılımıyla gerçekleşen çalıştayda, sürdürülebilirliğin iş dünyası için bir iş modeli olarak neden önemli olduğu tartışıldı.

Altınok: “Sürdürülebilirlik bir tercihten öte, zorunluluk…”

Sürdürülebilir ekonomik büyümenin sadece Unilever için değil, diğer şirketler ve toplamda iş dünyası için büyük önem taşıdığını belirten Mehmet Altınok, sözlerine şöyle devam etti: “Unilever olarak şuna inanıyoruz; hükümetler, şirketler, üniversiteler, iş örgütleri, sivil toplum artık kâğıt üzerindeki taahhütleri gerçek aksiyonlara dönüştürmekte hız kazanmalı. Dünyamızın içinde bulunduğu durum aciliyet gerektiriyor, harekete geçmek için bugünden daha iyi bir zaman yok! Bu yüzden sürdürülebilirliğin bir tercihten öte zorunluluk olduğunu, iş dünyası olarak çok iyi anlamalıyız. Dünya böylesi önemli bir dönüşüm içindeyken, yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu toplum sözleşmesinin ancak paydaşların ortak eylemiyle başarıya ulaşabileceği kanısındayız. ‘Ancak birlikte mümkün’ parolasıyla düzenlediğimiz çalıştayın da bu yeni toplum sözleşmesinin oluşumunun önemli bir ayağı olduğunu düşünüyoruz.”