Dikkat çeken açıklama: Dünya Türk mallarına hazır

Türkiye'nin 2021 yılı büyüme performansını değerlendiren Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, "Türkiye’de yüzde 10’un üzerinde, dünyada da yüzde 5.9 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor" dedi.

Dikkat çeken açıklama: Dünya Türk mallarına hazır
Dikkat çeken açıklama: Dünya Türk mallarına hazır
GİRİŞ 30.12.2021 13:36 GÜNCELLEME 30.12.2021 13:40
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

2021 yılında dünya ekonomisi ve piyasalarda yaşananları değerlendiren Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, Türkiye ekonomisinin ve piyasalarının nasıl bir yıl yaşadığına ve gelecek yıl tahminlerine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Türkiye'nin büyüme performansını değerlendiren Yıldırım, "Türkiye’de yüzde 10’un üzerinde, dünyada da yüzde 5.9 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. Dünya büyümesi 1973, Türkiye büyümesi ise 2011 sonrasının en yüksek rakamı olacak. 2011’deki yüzde 11.2’lik büyümenin aşılması pek beklenmiyor" ifadelerini kullandı.

Yazısında Türkiye'nin 227 milyar dolar ihracat rakamlarına ulaşacağına vurgu yapan Yıldırım, "İhracatı sıçratan iki gelişmeden biri, yüksek büyümeden kaynaklı dünyanın Türk mallarına talebinin artması ve Türkiye’nin üretim gücünün buna hazır olmasıdır. İhracatın katkısı yanında altın ithalatının yarıdan fazla gerilemesi dış ticaret açığını düşürdü. Geçen yıl 50 milyar dolara varan dış ticaret açığı bu yıl 10 milyar dolardan fazla azalmayla 40 milyar doların altına inebilir" dedi.

"Kur artışı enflasyonun en büyük nedeni" diyen Yıldırım, yüksek enflasyonun bir diğer nedeninin de dünya emtia fiyatlarındaki hızlı artış olduğunu belirtti. 

İşte Abdurrahman Yıldırım'ın o yazısı:

Geride bırakmakta olduğumuz yılın dünya ekonomisi ve piyasaları açısından değerlendirmesini yaptık. Şimdi sıra Türkiye ekonomisinin ve piyasalarının nasıl bir yıl yaşadığına ve gelecek yıl tahminlerine geldi.

Bugün 5 temel veri, enflasyon, istihdam, büyüme, cari denge ve bütçe üzerinden ekonomiyi değerlendireceğiz. Yarın finansal piyasalara ve tahminlerimize yer vereceğiz.

Hemen belirtelim ki, ekonomide yıla sıçrayan döviz kurları ve bunun da etkisiyle yükselen enflasyon damga vurdu.

DURGUNLUĞA TEPKİ: ÇİFT HANELİ BÜYÜME

-2021 dünyada da, Türkiye’de de rekor büyümeye ulaşılan yıl oldu. Türkiye’de yüzde 10’un üzerinde, dünyada da yüzde 5.9 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. Dünya büyümesi 1973, Türkiye büyümesi ise 2011 sonrasının en yüksek rakamı olacak. 2011’deki yüzde 11.2’lik büyümenin aşılması pek beklenmiyor.

-Cumhuriyet döneminde geçen 98 yılda 14 yılın büyümesi yüzde 10’u aşıyor. En yükseği yüzde 32.1 ile 1946’da gerçekleşti. 1946, İkinci Dünya Savaşında derin bir daralmaya giren ekonominin ilk normal yılında yaptığı sıçramaydı.

-2021 yılının çift haneli büyümesi de, 2018’de yüzde 3, 2019’da yüzde 0.9 ve 2020’de yüzde 1.8’lik, ortalamada ise yüzde 2’nin altında kalan durgunluğun ardından geldi.

-Covid-19 ve karantina koşullarında ertelenen iç talep, ucuz ve bol krediyle buluştu. Üzerine dünya büyümesinin iyi gitmesiyle ihracat artışı geldi. Sonuç ise 2011 yılındaki yüzde 11.2’lik büyümenin ardından son 45 yılın ikinci çift haneli büyümesini yaşadık.

-Bu oranla Türkiye 2021’de dünyanın sayılı büyümelerden birini realize edecek.

İSTİHDAM TOPARLANIYOR

-Yüksek büyüme aynı zamanda istihdama yansıdı. En son ekim ayı verileri var elimizde ve istihdam geçen yılın aynı ayına göre 2.8 milyon kişi artış gösterdi.

- Ancak geçen yıl karantina nedeniyle ciddi bir istihdam kaybı olduğundan, karşılaştırmayı bir önceki yıl 2019’la yapmak daha doğru. 2019’un aynı ayına göre istihdamdaki artış 1.8 milyon kişiye iniyor. Bu rakam iki yıl için iyi bir artış sayılır.

-Nitekim işsizlik oranı 2.1 puan azalarak yüzde 10.7’ye indi.

-Ancak geniş tanımlı işsizlik olarak atıl işgücünü aldığımızda oran iki katına, yüzde 22.2’ye çıkıyor. Gerçi burada da 3.1 puanlık iyileşme sağlandığını ekleyelim. Büyüme, istihdamı artırmış.

BÜTÇE DOLAYLI VERGİ KOLAYLIĞI

-Yüksek büyümenin başka bir yararı vergi gelirlerini artırmak oldu. Özellikle vergi gelirleri dolaylı yoldan toplanıyorsa büyüme anında gelirlere yansıyor.

-İthalat arttıkça alınan KDV, iç talep canlandıkça içeride alınan KDV, ÖTV ve damga vergisi gibi dolaylı vergilerin artışı, vergi gelirleri yüzde 40 gibi ciddi oranda yükseltti.

-Gelirlerde yüksek artışa karşılık harcamalar yüzde 24 büyüyünce 11 ayda bütçe açığı geçen yılki 132 milyar liradan 46.5 milyar liraya geriledi. Yüzde 65 azalan açığın GSYH’ye oranı yüzde 1.3’e düzeyine indi. Aynı oran geçen yıl yüzde 3.5’tu.

-Her yıl aralık ayında yüksek açıklar verilir. Bu yıl benzer durumun gerçekleşmesi halinde bile denilebilir ki, son yılların en iyi bütçe performansı ortaya çıkabilir.

CARİ AÇIKTA DARALMA

-Bu yıl ilk kez 200 milyar doların üzerine çıkan ihracat aralık ayı rakamıyla muhtemelen 227 milyar dolar civarına yükselecek. İhracatı sıçratan iki gelişmeden biri, yüksek büyümeden kaynaklı dünyanın Türk mallarına talebinin artması ve Türkiye’nin üretim gücünün buna hazır olmasıdır.

-İhracatı sıçratan diğer gelişme ise kurlardaki yüksek artıştır. Ortalama dolar kuru geçen yılki 7.02 düzeyinden bu yıl 29 Aralık itibariyle 8.89 TL’ye yükseldi. Yüzde 26.6’ya varan bu artış 2018 sonrasının en yükseği.

-Geçen yıl da ortalama dolar kuru yüzde 23.6 yükseldi ama dünya ekonomisi daraldığından ihracatı artırmaya yetmedi.

-Böyle bir artış ihracatı karlı hale getirirken, muhtemelen bazı ihracatçılar fiyat da kırdı ki, dış ticaret hadleri iyice aleyhimize döndü.

-İhracatın katkısı yanında altın ithalatının yarıdan fazla gerilemesi dış ticaret açığını düşürdü. Geçen yıl 50 milyar dolara varan dış ticaret açığı bu yıl 10 milyar dolardan fazla azalmayla 40 milyar doların altına inebilir.

-Buna göre cari açığın GSYH’ya oranı geçen yılki yüzde 5.2’den yüzde 1.5 civarına gerileyebilir. Dış açıkta ciddi bir düşüş sağlanmış durumda.

ENFLASYON DA YÜKSELMESEYDİ…

-Cari açık gerilemesine geriledi ama döviz kurları da hızlandı. Dolar kurunun ortalama artışı yüzde 26.6 oldu. Kur artışı 2018’in biraz gerisinde ama enflasyon aynı yılın üzerine çıktı.

-Kasım ayı itibariyle üretici fiyatları yüzde 54.62’ye, tüketici fiyatları yüzde 21.31’e yükseldi. Üretici fiyatı zaten 2002 yılı sonrasının en yükseğine çıktı. Tüketici fiyatları da, aralıkta tahminler civarında çıkarsa 2018’deki yüzde 25.24’lük tepe noktasını geçerek 2002 yılına geri dönecek.

-Kur artışı enflasyonun en büyük nedeni. 2018’de ortalama dolar kuru artışının 5 puan daha yüksek olmasına karşılık, 2021’in enflasyonu daha yüksek.

-Bunun bir nedeni dünyada emtia fiyatlarındaki hızlı artıştan kaynaklandı. Artık dışarıdan enflasyon ithal eder hale geldik.

-Diğer nedeni de ülkemizde yaşanan kuraklık, yangın ve sel felaketleri sonucu tarım üretiminin düşmesi ve gıda fiyatlarının yükselmesidir.

-Ekonomide 5 ana göstergeden 4’ünün iyileşmesine karşılık, en önemli veride kötüleşme işi bozuyor. İyileşmenin hissedilmesini de önlüyor. Çünkü insanların alım gücünü ciddi oranda düşürüyor.

-Belki de hükümet, işin hissedilme tarafını 2022 yılına hazırlıyordur. Yarın devam edeceğim.

KAYNAK: HABERTÜRK/ABDURRAHMAN YILDIRIM
YORUMLAR 1
  • Cesur AdAm 2 yıl önce Şikayet Et
    Helal olsun DURMAK YOK YOLA DEVAM Herşeyde bir HAYIR VARDIR, 1 dolar 1980=76 tl, 1990=2600 tl 2021=1 500 000 Sonuç 20 yıl AKP iktidara gelmeden (1980)önce dolar 86 TL den 10 değil - 20 değil - 60 değil - 100 değil 500 değil - 1000 değil, - 10 000 değil - 100 000 değil 1 milyon değil - 1 500 000 küsür tl olmuş. Şu an 20 -30 -50 olsa ne olur? BİZ İNADINA hayalet ucağımızı, Uçak gemimizi, füzelerimizi, Arabamızı bu defa ALLAH CC izniyle YAPACAĞIZ. bize bir 100 yıl daha saman patates soğan üretiremeyecekler. bu ülkeyi yaşanmaz hale getiren içimizdeki Türk olup DOLAR BATI HAYRANI OLANLAR, Bizde VATAN SEVGİSİ VAR.
    Cevapla