TÜGEM ve SADKOM'dan ekonomide reform çalışmalarına katkı sunacak rapor

TÜGEM - (Türkiye Gelişim Merkezi Platformu) & SADKOM – (Stratejik Araştırma, Düşünce ve Koordinasyon Merkezi) "Ekonomide Reform Çalışmaları" başlıklı dikkat çeken bir rapor yayımladı.

TÜGEM ve SADKOM'dan ekonomide reform çalışmalarına katkı sunacak rapor
TÜGEM ve SADKOM'dan ekonomide reform çalışmalarına katkı sunacak rapor
GİRİŞ 25.01.2021 11:51 GÜNCELLEME 28.01.2021 14:48

SADKOM ve TÜGEM Platformu Ekonomide Reform Çalışmalarına katkı sunabilmek amacıyla kapsamlı bir rapor hazırladı. Raporda; İstihdam, vergi rejimi, kur politikaları, gelir adaletsizlikleri, enflasyon ve devlet destekleri gibi birçok alanda yapıcı öneriler sunuldu. Rapor aynı zamanda Cumhurbaşkanlığının ilgili birimlerine de iletildi.

Ekonomide Reform Çalışmaları Sonuç Belgesi olarak sunulan raporda özetle şu bilgilere yer verildi;

Kamu otoritesi tüm kurumları ile aynı disiplinle koordineli olmalı, piyasalara güven vermeli, aldığı kararlar ve izlediği politikalardan geri çekilmemeli, kararlılıkla bu politikaları sürdürmelidir.

  1. Devletin sanayiciye, tacire, start-up lara ve girişimciye sağladığı; kredi, destek, hibe ve teşvikler adaletli dağıtılmalı ve kolay ulaşılabilir olmalıdır. Bakanlıklar bu destekleri açıklarken desteği sağlayacak ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olmalı ve net bir şekilde planlanmış çalışmalar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Başvuru süreçleri daha kolay ve anlaşılır olmalı ve tüm kesimlerin desteklerden faydalanabilmesine olanak sağlanmalıdır. Desteği sağlayacak kurum çalışanları zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olmalı ve özellikle iletişim ve mevzuata hakimiyet konularında eğitimlere tabi tutulmalıdır.
  2. Sivil Toplum Kuruluşları asli fonksiyonlarını yerine getirmeli, tüm alanlarda toplumun gerçek görüşlerinin düzenli bir şekilde bürokrasiye taşınması sürecini de akamete uğratmamalıdır. Sağlıklı bir reform hareketi için sahadan bilgilerin güncel ve doğru toplanması gerekmektedir.
  3. Pozitif algı yönetimi konusunda profesyonel ve çok yönlü bir çalışma sergilenmesi elzemdir.
  4. Uluslararası Rekabeti özendirme ve bu konudaki girişimlerin sayılarını artırma konusunda işbirliktelikleri, ortaklıklar ve kümelenme modellerinin doğru projelerde oluşturulabilmesi konusunda profesyonel uzmanlıklarla çalışmalar yapılmalı ve örneklerin sayısı hızlıca artırılmalıdır.
  5. Ticaret hukuku esasları temelinde hukuka konu olan tüm unsurlarda hakkın ve adaletin tesisini güvence altına alınmalıdır. Adalet geç tecelli etmemelidir.
  6. Kurdan bağımsız bir ekonomik model uygulanmalıdır. Döviz kurlarının yükselmesi piyasa fiyatlarını olumsuz yönde etkilemekte, düşmesi veya gevşemesi de dövizin elde kalmasına, piyasada likidite sıkıntısı yaşanmasına ve ödemelerin gecikmesine neden olmaktadır. Kur dengesinin sağlanması için arz ve talebin dengelenmesi bunun için de uzun dönemde esnek kur sisteminin düzenlenmesi ve uygulanması gereklidir. Dövize olan talebin azaltılması için bu dönemde algı yönetiminin doğru yapılması gerekmektedir.
  7. Stratejik ürünlerde, ara malı veya hammadde (Kağıt, sünger, metal vb. ) üretimlerinde ithal ikameci bir politika uygulanmalıdır. Şehir büyüklüğünde bir arazide, devlet ortaklığında, halka arzı -temettü dağıtılacak şekilde - sağlanacak bir kağıt fabrikası kurulması örneği uygulanabilir.
  8. SPK, borsaya açılan ve mevzuata uygun davranmayan şirketlerin güvensizlik oluşturduğunu belirtmekte ve tahta kapatmalar gerçekleştirmektedir. Burada mağduriyetler oluşmadan -önleyici- sorunların çözümü yönünde politikalar geliştirilmeli ve borsada işlem yapan özellikle genç yatırımcılar mağdur edilmemelidir. 
  9. Dolaylı vergiler harcama dolaysız vergiler gelir üzerinden alınır.  Dolaylı vergilerin ülkemizde toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 70’ler seviyesindedir. Halbuki oransal olarak dolaylı ve dolaysız vergilerin oranlarının birbirine yakın olması olumlu görülmektedir. Bizde bu seviyelerde olmasının nedeni; tabi ki kayıtdışının fazla olması ve bundan sebep dolaylı vergiler ile katkıyı ikame etme tarafına yönelinmesidir. Ancak bu durum az gelirliler üzerine daha çok yük konulmasına ve gelir dağılımında büyük adaletsizliklere neden olmaktadır. Vergi rejiminin bir an evvel bu anlayışla değişmesi ve yeniden dizaynı gerekir. Tabi ki tüm bunlar yapılırken devlet, üreticinin ve işverenin vergi yüklerini de hafifletmeli, üretimi özendirmeli, yeni girişimcilere de belirlenmiş dönemler için vergi avantajları sağlamalıdır.
  10. Kayıt dışının önlenmesi; dürüst işverenin korunması, vergi rejimi ve diğer politikaların belirlenmesi açısından önemlidir. Bu sorun; yalnızca sıkı denetim ve cezai müeyyidelerle mümkün olmaz. Bunun için firmaları kayıt dışına iten nedenlerin de ortadan kaldırılması gerekir. Firmaların finansal, operasyonel ve organizasyonel yapılarının disipline edilmesi, yıllık planlarının bağlı oldukları odalar ile paylaşılması ve plan dahilinde yaptıkları işlerin her ay düzenli olarak odaya raporlanması, yalnızca talep edenlerin değil tüm firmaların kapasite raporlarının bağlı oldukları odalarca çıkartılması ve mali denetimlerde kapasite raporlarının esas alınması, kıdem tazminatının getirdiği ağır yükler, devletin üreticinin ve işverenin de yanında olduğunu hissettirmesi gibi konular üzerinde kapsamlı bir çalışma ortaya konulmalıdır.
  11. 2020’yi bir şekilde atlatan firmalar finansal kaynaklarını da bir şekilde tüketti. Bu dönemde faizsiz finans kurumlarının daha fazla insiyatif alması ve oyuna girmesi gerekmektedir. Bunun içinde bu kurumlar daha doğru bir algı ve imaj yönetimi çalışması da yapmalıdır.
  12. İstihdam sorununun en can alıcı kısmında bulunan genç işsizler için özgün politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca yine bu kesim için devletin sağladığı teşvikler iş dünyasına bilgi olarak aktarılamamaktadır.
  13. Enflasyon için önemli olan aşağıdaki konular üzerinde bütçeli araştırma ve analiz çalışması yaptırılmalıdır.
    1. Firmalar yılda ortalama 4 kere fiyat değiştiriyor, nedenleri?
    2. Tüketiciler fiyat artışlarına karşı az tepki veriyor, nedenleri?
    3. Tedarik zincirindeki verimsizlik, nedenleri?
  14. Ülke risk primimi göstergelerimiz CDS’leri düşürmek, Ülke varlıklarına olan ilgiyi ve güveni artırmak, yabancı sermayeyi çekmek ve kalıcı sermaye üretmemiz ana hedeflerimizden olmalıdır. Yine bu kapsamda sermaye piyasalarında halka arzın teşvik edilmesi, yabancıların ülkemizde iş kurmasının ve yatırım yapmalarının kolaylaşması ve desteklenmesi ve yabancı sermayenin ülkemizde yatırım yapmaktan korkmamasını sağlayacak aksiyonlar sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi gerekmektedir.
  15. Alternatif Finansman Modellerinin -risk sermayesi şirketleri, kitle fonlaması platformları – ortaklık temelli - vb. mevzuatlarda kapsamlı bir şekilde yer alması gerekmektedir.
  16. D8 organizasyonu, Türk Konseyi ve İİT temelinde sunulabilecek çok uluslu stratejik projeler çalışılmalıdır. Bu çerçeve de yerli paraların kullanımı ve ortak para birimlerinin oluşması çalışması ile ihtiyacı olan ülkelere finansman desteği sağlanması ve sürdürülebilir ekonomik politikalar yürütülmesinin desteklenmesi gibi bütüncül konularda Ortak bir destek fonu kurulması ve bu fonun Karz-ı Hasen altyapısı ile tesis edilmesi gerekmektedir. Yine bu çerçevede D8 oranizasyonunun da çerçevesinin genişletilerek D20 olması ve bu çalışmaya işlerlik kazandırılması özellikle dijital altyapılarda yeni bir düzenin kurulduğu şu günlerde çok ama çok önemlidir.
  17. Veri güvenliği ve bu konudaki istihdama yönelik veri toplama merkezleri -devlet destekleri ile - kurulmalı, bu merkezlere ulaşım ve entegrasyon kolay olmalıdır.