Hisarcıklıoğlu muhalefeti uyardı

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu vaat yarışına giren muhalefeti uyardı. Hisarcıklıoğlu “Mali disiplinle çelişen ve bütçe dengesini bozacak hesapsız vaatlerden uzak durulmasını bekliyoruz” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan vaat yarışına giren muhalefete uyarı geldi. Türkiye'nin uzun bir aradan sonra denk bütçeye yaklaştığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu Star'dan Yaşar Kızılbağ'a yaptığı açıklamada "Mali disiplinle çelişen ve bütçe dengesini bozacak hesapsız vaatlerden uzak durulmasını bekliyoruz" dedi.

Hisarcıklıoğlu, siyasi partileri, özel sektör üzerindeki maliyetleri artıracak uygulamalar konusunda da hassas olmaya çağırdı. Hisarcıklıoğlu'nun sorularımıza yanıtları şöyle:

- 2015 ve sonrasından umutlu musunuz?

Bir iş adamının umutsuz olması zaten düşünülemez. Hele benim gibi sorumlu bir pozisyondaki birinin umutsuz olması söz konusu olmaz. Şunu unutmayın; hiçbir tüccar-sanayici, iş yerinin kapısını 'bugün iş yapmam' diyerek açmaz. Umut olmazsa zaten iş de olmaz. O yüzden ben umutluyum. Buradaki en önemli şansımız da Türkiye'nin 4 yıllık seçimsiz bir döneme giriyor olması. 8 Haziran'dan sonra önümüzde 4 yıllık bir fırsat dönemi var. Bu dönemde ülke olarak ekonomiyi ön planda tutarsak yeni bir başarı hikayesi yazarız.

- Bu süreçte ekonomide güveni sağlayacak en önemli unsur ne olmalı?

Türkiye ekonomisinin bugün geldiği seviyeye nasıl ulaştığını unutmamamız gerekiyor. 2001 krizi bize ekonominin kurumsal altyapısındaki zayıflıkların geniş toplum kesimleri üzerindeki yıkıcı etkisini gösterdi. Kriz sürecinde birçok işyeri kapandı, milyonlarca kişi işsiz kaldı, faizler dört haneli rakamlara çıktı. Büyük bir felaket tablosuyla karşı karşıya kaldık. Türkiye'nin 2001 krizinden çıkışını sağlayan en temel unsur makroekonomik istikrarı sağlamış olmasıdır. Ekonomideki istikrarın ve güvenin artmasıysa, bütçe disiplini sayesinde mümkün oldu. Hatırlarsanız her hafta hazine borçlanma ihalesi nasıl geçecek diye endişe ediyorduk. Kamu borcu nasıl çevrilecek diye düşünüyorduk. Bugün artık böyle sıkıntılar kalmadı. İşte bu yüzden Anadolu'da yaptığım bütün konuşmalarda mali disiplin vurgusu yaptım, yapıyorum. Mali disiplin bozulursa, kamu bütçesi açık verirse bunun bedelini 78 milyon ödüyor. Vergi de faiz de artıyor. Çalışan, üreten kaybediyor, rantiye kazanıyor. Demek ki önce bütçe sağlam olacak ki, ekonomi de sağlam olsun. Türkiye küresel krizden en hızlı çıkan ülkelerden biri olduysa, küresel krizden bu tarafa Avrupa'da 5 milyon kişi işini kaybederken, aynı dönemde biz 5 milyon insanımıza istihdam sağlayabilmişsek bunun altında yatan temel unsur bütçe disiplinini korumuş olmamızdır. Şimdi Türkiye çok uzun yıllar sonra ilk defa denk bütçeye yaklaştı. Mali disiplinle çelişen ve bütçe dengesini bozacak hesapsız vaatlerden uzak durulmasını bekliyoruz.

"ÖZEL SEKTÖRE İLVE YÜK GETİRMEYİN"

- Hangi konulara odaklanacaksınız?

Geçtiğimiz 10 yılda 10 bin dolar kişi başına gelir düzeyini yakaladık. Önemli bir başarıya imza attık. Bundan sonra hedefimiz yüksek gelirli ülkeler arasına girmek. Bunun yolu katma değeri yüksek üretimden geçiyor. Önümüzdeki süreçte en önemli konumuz yüksek teknoloji üretimine geçiştir. Bütün politikaların bunun üzerine oturması gerekiyor.Partilerimizin seçim beyannamelerinde üretimde katma değer artışı vurgusunun olmasını da Türk iş alemi olarak olumlu görüyorum. 2008 küresel krizi sonrasında küresel rekabet iyice kızıştı. Küresel ticaret hacmi eskisi gibi hızla büyümüyor. Böyle bir ortamda özel sektör üzerindeki maliyetleri artıracak uygulamalar konusunda da siyasi partilerimizin daha hassas olmasını bekliyoruz. Özel sektör üzerindeki yükler ne kadar azaltılırsa bizler de o kadar hızlı koşarız. Rekabet gücümüzü azaltacak taahhütlerde bulunma konusunda daha hassas ve sorumlu davranılmasını bekliyoruz.