Bakana göre kalkınmanın olmazsa olmazı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Sadece ekonomiyle kalkınma olmaz. Ekonomi önemli, hayati, olmazsa olmaz ama sadece ekonomiyle de kalkınmayı tarif edemeyiz'' dedi.

Bakana göre kalkınmanın olmazsa olmazı
Bakana göre kalkınmanın olmazsa olmazı
GİRİŞ 24.03.2013 21:34 GÜNCELLEME 24.03.2013 21:34

Bakan Yılmaz, AK Parti Bolu İl Başkanlığınca bir otelde düzenlenen ''Siyaset Akademisi''nin kapanış törenininde yaptığı konuşmada, akademililere ekonomi, demokrasi ve kalkınma alanında son 10 yılda yaşanan gelişmeleri anlattı.

Sadece ekonomiyle kalkınmanın tarif edilemeyeceğini ifade eden Yılmaz, ''Sadece ekonomiyle kalkınma olmaz. Ekonomi önemli, hayati, olmazsa olmaz ama sadece ekonomiyle de kalkınmayı tarif edemeyiz. İnsan odaklı bir siyaset yapıyorsak, insan odaklı bir kalkınmadan bahsetmemiz lazım ve daha geniş bir çerçevede kalkınmayı tarif etmemiz, anlamamız ve hayata geçirmemiz lazım'' diye konuştu.

Kalkınmayı ekonomik ve sosyal olmak üzere iki farklı boyutta ele aldığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

''Sosyal boyut ikinci boyut bana göre. Ekonominin hemen yanındaki boyut sosyal boyut. Sosyal boyutu ihmal ederek hiçbir yere gelemezsiniz. Dar bir kesim üzerinden ekonomiyi geliştirebilirsiniz. Bir süre dar bir kesime hizmet eder bir büyüme sağlayabilirsiniz ama bu gerçek anlamda, insani bir büyüme, kalkınma olmaz. AK Parti başından beri insan odaklı bir büyümeden ve insan odaklı bir kalkınmadan yana oldu. Partimizin isminde adalet ve kalkınma var. Sadece kalkınma değil, adaletsiz bir şekilde olan ekonomik gelişmenin hiç kimseye faydası yoktur ve adaletle birlikte kalkınmayı sağlamak durumundayız.''

''En önemli rekabet gücü bilgili ve donanımlı insan gücüdür''

Kalkınma da demokrasinin de çok önemli rolü olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, Türkiye'nin ayıplı ve vesayetçi bir demokrasiden artık normal standartlarda bir demokrasiye ulaştığını vurgulayarak, ''Önümüzdeki dönem ileri demokrasiyi hedefliyoruz. Yeni anayasayla, yeni reformlarla inşallah tam bir hukuk devleti olmayı hedefliyoruz. Bu ekonomi ve kalkınma açısından da son derece kritik'' dedi.

Günümüz dünyasında ekonominin artık sınır tanımadığını kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:

''Bugün artık ekonomik anlamda sınırlar anlamını kaybetmiş durumda. Siyasi sınırlar önemli ama ekonomi artık sınır tanımıyor. Sermaye nereye gider? Hukukun ve adalet sisteminin iyi işlediği yere, insana değer verilen yere gider. Bunun olmadığı yere gitmez. Hukukun iyi işlemediği yere sermaye de gitmez, nitelikli insan da gitmez. Ben bir Kalkınma Bakanı olarak hep şunu söylüyorum. 'Hangi ülke veya hangi yöre bunda Bolu'yu da örnek alabilirsiniz Türkiye'yi de örnek alabilirsiniz. Nitelikli insan ve nitelikli sermayeyi cezbedebiliyorsa o yöre o ülke kalkınır. Bunu yapamayan ülkeler de geri kalır' Öncelikle nitelikli insanınızı koruyabiliyorsanız. Beyin göçü diyoruz ya nitelikli insan bu ülkede kalıyorsa, yaşamayı tercih ediyorsa, nitelikli sermaye o ülkeye gelip yatırım yapmayı tercih ediyorsa, o ülke o yöre kalkınıyor. Bunu yapmıyorsa, nitelikli insanlar ve sermaye bu ülkeden kaçıyorsa başka yerlere gitmeye çalışıyorsa o ülkenin, o yörenin kalkınması mümkün değil. Türkiye nitelikli insanları çekecekse, iyi bir demokrasisi olmak zorunda.''

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'ye gelip yaşamak isteyen çok sayıda insan olacağını vurgulayan Yılmaz, ''Çevremiz başta olmak üzere dünyanın değişik yerlerinden nitelikli insanlar, 'Gidip ben Türkiye'de yaşayayım' diyecek. Bu bizim ekonomimize ve kalkınmamıza güç verecek. Çünkü bugünkü dünyada en önemli sermaye insan, bilgili insan. Ne taş ne toprak ne de başka bir şey, en önemli rekabet gücü bilgili ve donanımlı insan gücüdür.''

''Türkiye artık vatandaşına ve vatandaşının hukukuna sahip çıkan bir ülke''

Yılmaz, Türkiye'nin son yaşanan İsrail'in özür dilemesiyle kendini ispat ettiğine dikkati çekerek, ''Türkiye artık vatandaşına ve vatandaşının hukukuna sahip çıkan bir ülke. Pasaportu değerli bir ülke. Parası itibarlı bir ülke. Siyasetçilerine değer verilen bir ülke. İş adamları ve sivil toplumuyla tüm dünyaya farklı değerler taşıyan bir ülke'' diye konuştu.

Afrika'nın yardıma muhtaç ülkelerinde Türk sivil toplum örgütlerinin ve devlet kurumlarının yaptığı çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, yapılan bu çalışmaların kalkınmayı daha net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

''Dışarıya gittiğiniz zaman dış dünyaya gittiğiniz zaman bunu çok daha iyi görüyorsunuz'' diyen Yılmaz, ''Bugün Avrupa'ya gittiğinizde de Türkiye refahından bahsediliyor. Asya'ya gittiğinizde de Afrika'ya gittiğinizde de Orta Doğu'ya gittiğinizde de. Kalkınma Bakanlığı'na son birkaç yıldır çok sayıda ülke geliyor ve bizden şunu soruyor. 'Bize birtakım kurslar düzenleyin. Siz bu işleri nasıl yaptınız? 10 yılda ne yaptınız da bu başarıyı elde ettiniz. Bize de anlatın?' diyorlar. Biz de birtakım programlar yapıyoruz. Değişik ülkelere Türkiye'nin bu tecrübesini kalkınma tecrübesini anlatıyoruz'' ifadelerine yer verdi.

 

KAYNAK: AA