Kalkınma Bakanı Yılmaz'dan iş dünyasına çağrı

Yılmaz, ''Terörün ortadan kalkmasıyla, huzur ve güven ortamının pekişmesiyle özel yatırımlarda ciddi bir artış bekliyoruz. Bu yılın ilk 3 ayındaki başvurulara baktığımızda, bir önceki yıla göre sabit sermaye tutarında yüzde 200 civarında bir artış var'' dedi.

Yılmaz, çözüm süreciyle birlikte özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Kamu olarak son 10 yılda Doğu ve Güneydoğu'ya çok ciddi yatırımlar yaptıklarını söyleyen Yılmaz, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan kırsala bir çok alanda yatırım yapıldığını ifade etti.

Yılmaz, ancak bir bölgenin, bir yörenin sadece kamu yatırımlarıyla kalkınamayacağını ifade etti. Kuşun bir kanadının kamu yatırımları, diğer kanadının ise özel yatırımlar olduğunu belirten Yılmaz, kamu yatırımlarına çok ciddi saldırılar ve engelleme çabalarına rağmen inatla, ısrarla, kamu yatırımlarına devam ettiklerini kaydetti. Özel yatırımların, terörün oluşturduğu riskli ortamda, arzu ettikleri ölçüde artmadığını dile getiren Yılmaz, ''Geçmişte ciddi teşvikler, destekler sağladığımız halde maalesef bu ortamdan dolayı özel yatırımlar arzu ettiğimiz düzeyde artmadı. Özel yatırımlar da arttı 'hiç artmadı' diyemeyiz ama arzu ettiğimiz ölçüde olmadı, potansiyelimizi tam olarak kullanamadık. Diğer taraftan küçük ve orta ölçekli yatırımlar gerçekleşti ama çok büyük ölçekli yatırımlar arzu ettiğimiz ölçüde değildi'' diye konuştu.

-''Nitelikli yatırımların artmasını bekliyorum''-

Yılmaz, çok güçlü tevşik sistemi ilan ettiklerini, Türkiye'yi 6 bölgeye ayırdıklarını, Doğu ve Güneydoğu illerinin daha çok 6. bölge kapsamında olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu teşvikler, huzur ortamı ile de birleştiğinde ve geçmişten bugüne altyapı yatırımlarına yaptığımız yatırımlarla da birleştiğinde özel sektör yatırımlarında çok daha güçlü bir ivme göreceğiz. Çözüm süreci bu açıdan da çok önemli. Bölgenin gelişmesi, Türkiye'nin genel olarak kalkınması, gelişmesi açısından önemli olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu için daha da önemli. Buralarda çok daha fazla tahribat oluşturulmuştu. Şimdi terörün ortadan kalkmasıyla, huzur ve güven ortamının pekişmesiyle özel yatırımlarda ciddi bir artış bekliyoruz. Bunun ilk emarelerini de yatırım teşvik belgelerinde görüyoruz. Bu yılın ilk 3 ayındaki başvurulara baktığımızda, bir önceki yıla göre sabit sermaye tutarında yüzde 200 civarında bir artış var. Bunlar başvurular, henüz reailize olmamış ama niyet gösteren bir öncü gösterge. Önümüzdeki süreçte özel sektör yatırımlarının ciddi ölçüde artacağını bekliyorum. Genel hacminin ötesinde nitelikli yatırımların, daha büyük ölçekli yatırımların artmasını bekliyorum.

Bir çağrıda bulunmak istiyorum: TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON, TÜMSİAD gibi bütün örgütlere, özellikle büyük ölçekli firmalara çağrıda bulunmak istiyorum: Burada uzun süredir kullanılmamış bir potansiyel var. Bu potansiyel, buraya yatırım yapanlara da büyük karlar sunacak bir potansiyel. Genç, dinamik bir nüfus var bölgede. Kamu yatırımlarımız belli seviyeye gelmiş durumda. Ortadoğu, Kafkaslar, Asya ile daha rahat bağlantılar kurmak mümkün bu bölgede. Bütün bu avantajlarını düşündüğümüzde bu bölgeye yapılacak yatırımlar karlı yatırımlar olacaktır. Ama şu var; bugüne kadar özellikle büyük sermaye grupları bölgeye yeterince ilgi göstermediler. Gitseler, bu bölgeyi analiz etseler, inceleseler, görecekler ki burada çok karlı yatırım imkanları var. Bu yeni süreçte hem daha karlı işletmeler oluşması bakımından hem de bu huzur güven ortamına onların da katkı sunması bakımından özellikle büyük sermaye gruplarının bu bölgeye gitmesini temenni ediyorum, çağrıda bulunuyorum.''

-''Teşvik sisteminin kendisi büyük bir çağrı''-

Yılmaz, iş dünyası ile bir araya geldiğinde bu çağrıyı yaptığını belirterek, teşvik sisteminin kendisinin, ''bölgeye gelin, yatırım yapın'' şeklinde büyük bir çağrı olduğunu kaydetti.

Kalkınma ajanları kurduklarına işaret eden Yılmaz, bu ajanslar aracılığıyla hem yatırımcıları bilgilendirdiklerini hem de yatırım yapmak isteyenleri bürokratik işlemlerde, diğer çalışmalarda yardımcı olduklarını söyledi.

Teşvik sisteminde bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruya Yılmaz, ''Şu an itibariyle bir değişiklik gündemde yok. Teşvik sistemimiz zaten güçlü ama bu ortamda, huzur ortamında daha etkili hale gelecek. Biz mekanizmaları koymuşuz ama terörden dolayı bunlar yeterince etkili olamıyordu. Terör ortamının ortadan kalkmasıyla, huzur ortamının gelişmesiyle mevcut teşvik sistemimiz çok daha etkili hale gelecek. Varsa ilave yapılması gerekenler, zaman içinde onlar da tabii ki değerlendirilebilir. Esas itibarıyla mevcut sistemimiz, çok güçlü. Terör ortamı nedeniyle yeterince etkili olamıyordu, inşallah şimdi bu huzur ortamında çok daha etkili olacak'' karşılığını verdi.

Yılmaz, hangi sektörlerin bu bölgede yer alması gerektiğine ilişkin soru üzerine, özellikle emek yoğun sektörlerin olduğunu belirtti. Yılmaz, ''Doğu ve Güneydoğu'da tarım ve hayvancılık önemli sektörler, buna dayalı gıda sektörü önemli. Bir taraftan tekstil, konfeksiyon başta olmak üzere emek yoğun sektörler, süt ve süt ürünleri, madencilik, turizm bu bölgeler için önemli bir sektör'' dedi.