Kritik sektörlere yeni teşvik geliyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2011 yılında, 12,5 milyar doları bulan yabancı yatırımların 2012'de de süreceğini söyledi. Yeni teşvik modelini anlattı.

Kritik sektörlere yeni teşvik geliyor
Kritik sektörlere yeni teşvik geliyor
GİRİŞ 20.12.2011 12:18 GÜNCELLEME 20.12.2011 12:18

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,  2011 yılında, bugün itibariyle 11,5 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiğini dile getirerek, ''2011 yılı sonuna kadar 12,5 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımının gerçekleşmesini bekliyoruz. 2012 yılı da bunun altında olmayacaktır. 2012 yılında da yine 10 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye yatırımının Türkiye'de gerçekleşeceğine inanıyoruz'' dedi.

Ergün, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından düzenlenen ve ABD merkezli Dow Chemical Company ile Aksa Akrilik Kimya Sanayii A.Ş. ortaklığıyla petrokimya endüstrisine yönelik olarak gerçekleştirilecek olan yeni yatırımın imza törenine katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Ergün, geçmişte yıllık ortalama 1 milyar dolardan fazla yatırım çekemeyen Türkiye'nin, 2003'ten bu yana 105 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırıma ev sahipliği yaptığını kaydetti.

Bakan Ergün, gelişmiş ülkelerde ve özellikle Avrupa'da ciddi sıkıntılar yaşandığını, ekonomik krizin, siyasi sonuçlar doğuran bir krize dönüştüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

Bu nedenle, önümüzdeki süreçte birçok yatırımın Türkiye'ye yöneleceğini, otomotiv ve petrokimya gibi sektörlerde ciddi yatırımlar olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Türkiye'de son 8-9 yıl içerisinde 105 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı yapıldı, doğrudan yatırım. Bunu da yıllık ortalamaya böldüğünüzde 10-12 milyar dolarlık bir yatırıma tekabül ediyor.

2011 yılının bugün itibariyle 11,5 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı gerçekleşti. 2011 yılı sonuna kadar 12,5 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımının gerçekleşmesini bekliyoruz. 2012 yılı da bunun altında olmayacaktır. 2012 yılında da yine 10 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye yatırımının Türkiye'de gerçekleşeceğine inanıyoruz.

Zaten birtakım yatırım taahhütleri ifade edilmişti, otomotiv sektöründe, kimya sektöründe, başka alanlarda da. Dolayısıyla 2012 yılı için de doğrudan yabancı sermaye yatırımları açısından  10 milyar doların üzerindeki bir rakama tekabül edecektir diye düşünüyorum.''

Yeni teşvik sistemi

Artık Türkiye'de sadece yatırım ve üretim yapmanın yeterli olmadığına işaret eden Ergün, yüksek katma değerli, ileri teknolojili gerektiren, çevreye duyarlı yatırımları ön plana alan bir noktada olduklarını belirtti.

Nihat Ergün, Türkiye'nin, ''yatırım olsun da ne olursa olsun, üretim olsun da ne olursa olsun'' diyen bir noktada bulunmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

''Biz o noktayı çoktan aştık. Kuşkusuz teşvik sisteminde de yapılacak revizyon, Türkiye'nin önceliklerini ve dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak yapılacak bir revizyondur. Zaten sektörel ve bölgesel nitelikli uyguladığımız bir genel teşvik sistemimiz var. Büyük yatırımlarla ilgili, içinde unsurlar barındıran bir model var.

Ama yeni teşvik modelinde yatırım istihdam, büyük projeler, sektörler, bölgeler önemsenmekle beraber cari açığın önlenmesi ana ekseni oluşturacak orada da stratejik sektörler ve bazı odak projeler dikkatle takip edilecektir. Teşvik sisteminde bazı stratejik sektörler ve bazı odak projelerle ilgili özel bazı teşvik mekanizmalarının geliştirileceğini, o çalışmaların devam ettiğini ifade edebilirim.''

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2012'den itibaren seçilmiş bazı KOBİ'leri ABD'deki eşdeğerleri ile buluşturmak üzere ABD'ye götüreceklerini belirterek, ''ABD'den seçilmiş bazı KOBİ'leri Türkiye'deki eşdeğerleriyle buluşturmak üzere Türkiye'ye getireceğiz. Böylece küçük ve orta boy işletmeler arasındaki ortaklıkları da işbirliklerini de yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz'' dedi.

Ergün, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından düzenlenen ve ABD merkezli Dow Chemical Company ile Aksa Akrilik Kimya Sanayii A.Ş. ortaklığıyla petrokimya endüstrisine yönelik olarak gerçekleştirilecek olan yeni yatırımın imza törenine katıldı.

Kimya sektöründe dünyanın ''en büyük'' üreticilerinden biri olan Dow'un, Türkiye'de 1971 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, bugün itibariyle Türkiye'de 4 üretim tesisi bulunduğunu dile getiren Ergün, Aksa ile birlikte gerçekleştirecekleri bu yatırımla karbon elyaf üretimine başlayacaklarını kaydetti.

Ergün, ''Başlangıçta beş yılda 500 milyon dolar olarak belirlenen yatırım miktarı, Sayın Başbakanımızın da girişimleriyle 5 yılda 1 milyar dolara yükseltildi, revize edildi. Bir dünya markasının ülkemizde böyle büyük bir yatırım yapması, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimini göstermesi açısından çok önemlidir'' dedi.

İmzalanan anlaşmanın, enerji, altyapı ve ulaştırma pazarlarını hedefleyen hibritler de dahil olmak üzere karbon fiber parçaların üretimiyle ilgili bir yatırım anlaşması olduğuna işaret eden Ergün, 2010 yılının Temmuz ayında Aksa firmasına ait karbon elyaf üretim tesisinin açılışını gerçekleştirdiklerini, Türkiye'nin kimya gibi kritik bir sektörde yatırımlara ev sahipliği yapmasından da ayrıca memnuniyet duyduklarını anlattı.

Bakan Ergün, geçen yıl yüzde 9 gibi yüksek bir büyüme oranı yakalayan Türkiye ekonomisinin, bu yılın ilk üç çeyreğinde en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu ifade ederek, 2011 yılında da Türkiye ekonomisinin rahatlıkla yüzde 8 civarında büyüyeceğini şimdiden öngörebildiklerini bildirdi.

Türkiye'nin, dünyada yaşanan her gelişmeye rağmen, 2012 yılında da bu özelliklerini ve büyüme eğilimini koruyacağına değinen Ergün, hiç şüphesiz, yerli ve yabancı girişimcilerin de, Türkiye'nin bu özelliklerinin farkında oldukları için yatırım yaptıklarını belirtti.

Bakan Ergün, Dow Türkiye'nin, firmanın dünyada son 10 yılda en hızlı büyüyen dördüncü ülkesi durumunda olduğunu ifade ederek, firmanın faaliyet gösterdiği, inşaat, boya, elyaf, plastik boru, kablo ve kozmetik gibi alanlarda, Türkiye'nin ne kadar önemli bir potansiyel taşıdığının da açık olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, tüm yatırımcılar için güvenli bir liman özelliğini önümüzdeki süreçte daha da güçlendireceğini dile getiren Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hükümet olarak da, ülkemizin yatırım cazibesini artırmak için çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte, bir yandan makro istikrarı koruyacak, diğer yandan mikro alanda daha fazla reformu hayata geçireceğiz. Bu yıl uygulamaya başladığımız Sanayi Strateji Belgesi, KOBİ Stratejisi ile sektörel strateji belgeleri, bu reformlara rehberlik edecektir.

Şu an Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) olan Kimya Sektörü Strateji Belgesi'ni de yakında uygulamaya başlayacağız. Kimya sektöründe katma değeri daha ürünlere geçiş sağlayarak Türkiye'yi bir yatırım üssü haline getirmeyi planlıyoruz.

Katma değeri yüksek, insan ve çevre sağlığına duyarlı üretim yapmak, ara girdi ithalatını azaltmak, ARGE politikaları oluşturmak, nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, işbirliği ortamı meydana getirmek, yerli ürünlere olan talebi artırmak gibi hedeflere dönük eylemleri bu sektörel strateji belgesi ile gerçekleştireceğiz.

Bu çerçevede rekabetçi kümelenmeleri destekleyecek ve Kimya sektörü için özel ihtisas organize sanayi bölgeleri de (OSB) kurmuş olacağız. Özellikle Aksa'nın geçen yılki açılış töreninde de ifade etmiştik.

Aksa ile entegre ve karbon elyaf materyallerin üretildiği, ARGE'lerin yapıldığı, ciddi malzemelerin geliştirildiği bir organize sanayi bölgesini, ileri malzemelerle ilgili organize sanayi bölgesini Yalova'da Aksa ile entegre bir şekilde kurma çalışmaların devam ettiriyoruz. Yerli hammaddeye dayalı üretim ve çevre dostu teknolojilere yönelik destekler hazırlayacağız.''

Seçilmiş KOBİ'ler ABD'ye...

Bakan Ergün, bundan birkaç ay önce ABD'de, Amerikan küçük orta boy işletmeler organizasyonuyla, KOSGEB arasında bir anlaşma imzaladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

''2012'den itibaren seçilmiş bazı KOBİ'leri ABD'deki eşdeğerleri ile buluşturmak üzere oraya götüreceğiz. ABD'den seçilmiş bazı KOBİ'leri Türkiye'deki eşdeğerleriyle buluşturmak üzere Türkiye'ye getireceğiz. Böylece küçük ve orta boy işletmeler arasındaki ortaklıkları da işbirliklerini de yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.

Belki onlar büyük firmalardan daha hızlı hareket edecekler, çünkü onların büyümeye ihtiyacı var ve onlar risk almak açısından büyük şirketlere göre daha fazla risk alma heyecanına sahipler. Dolayısıyla KOBİ'lerin bu yaptığımız anlaşma çerçevesinde bu karşılıklı gidip gelmeleri...

Tabii seçilmiş KOBİ'ler olacak bunlar. Gerçekten ABD'de iş yapmaya yatkın ve uygun teknolojisi ve altyapısı bulunan KOBİ'ler olacak ve ABD'den de Türkiye'de iş yapmaya yatkın, ona uygun altyapısı olan KOBİ'ler olacak.''

KAYNAK: AA