Aydınlık: Telekom'u Araplar değil İngilizler aldı

Doğu Perinçek'in başında olduğu Aydınlık dergisinin bu haftaki kapak konusu Türk Telekom'un alan şirket ile ilgili. Aydınlık'ın iddiasına göre Arap şirketinin arkasında İngiliz gizli servisi MI-6 var.

Aydınlık: Telekom'u Araplar değil İngilizler aldı
Aydınlık: Telekom'u Araplar değil İngilizler aldı
GİRİŞ 11.07.2005 15:25 GÜNCELLEME 11.07.2005 15:25

Aydınlık gazetesindeki haberin tümü


Telekom ihalesini, Saudi Oger adlı Arap şirketi aldı. Rus ve Ortadoğu kaynaklarından Aydınlık'a ulaşan bilgiye göre Arap şirketinin arkasında İngiliz gizli servisi MI-6 var. Şirketin mali kaynağını Araplar sağlarken, teknik elemanlar, danışmanlar ve üst düzey yöneticilerin büyük çoğunluğu İngiliz. Şirketin kurucusu Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'nin Ortadoğu'da İngilizlere en yakın isimlerden biri olduğu bilinen bir başka gerçek.

Aydınlık'ın Rus kaynaklardan aldığı bilgiye göre Telekom ihalesini alan Arap şirketinin arkasında İngiliz gizli servisi MI-6 var. Aydınlık Ortadoğu Bürosu'nun yaptığı araştırmalara göre şirket Suudi Arabistan'da kuruldu ama Arap dünyasında her zaman İngilizlere en yakın şirket olarak tanındı. Saudi Oger, mali kaynağı sağlarken şirketin teknik işlerini İngilizler yürütüyor. Üst düzey yöneticilerinin büyük kısmı İngiliz olan Saudi Oger şirketi Ortadoğu'da televizyon kanalları ve radyo istasyonları sayesinde büyük bir propaganda ağı oluşturmuş durumda.

KİLİT NOKTALARDA İNGİLİZ YÖNETİCİLER

Saudi Oger şirketinin kurucusu olan Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'nin İngilizlerle olan yakın bağı, Ortadoğu'da bilinen bir gerçek. Lübnan Hizbullahı, Hariri'nin İngiliz Gizli Servisi MI-6'yla yakın ilişkisi olduğunu sürekli vurguluyor.

Oger Şirketi'nin telekomünikasyon konusundaki danışman şirketi ise British Telecom. Ancak Oger'in danışman kadro olarak gösterdiği kişiler İngiliz gizli servisi MI-6'nın ya doğrudan elemanı ya da MI-6'ya çok yakın. Oger'in danışman olarak gösterdiği kişiler British Telecom'a bağlı British Teleconsult International'ın üst düzey müdürleri. Bazıları ise Oger şirketinde önemli görevler alıyor. Örneğin Oger adına Telekom ihalesine Genel Müdür sıfatıyla katılan Dr. Paul Doany, Britisih Teleconsult İnternational'in İdari Müdürü. İngiliz şirketin, özellikle strateji ve planlama bölümü ile Bilgi Teknolojileri bölümü yöneticilerinin İngiliz gizli servisiyle yakın ilişkide olduğu belirtiliyor. Bu bilgi hem Ortadoğu kaynakları hem de bazı Rus kaynaklar tarafından doğrulanıyor. İşte Oger şirketinin danışman olarak tanıttığı Britisih Telecom'un önemli yöneticileri...

1) Dr. Paul Doany: İdare Müdürü
2) Dr. Mabelle Sonnenschein: Strateji ve Planlama Şefi
3) Joe Jinah Haj Ali (Pakistan asıllı İngiliz): Proje Müdürü
4) Fred Coetzer: Operasyon Şefi
5) Mike Hughes: IT (Information Technologie) Müdürü
6) Paul Medlin: Müşteri Hizmetleri Müdürü
7) Martin Chambers: Lojistik Destek Ofisi Müdürü

RUM KESİMİ'NDE TELEKULAK DAVALISI İNGİLİZ DANIŞMANLAR

Oger şirketinin danışman olarak tanıttığı İngiliz British Telecom, Rum Kesimi'nde davalık. British Telecom Rum Kesimi'ndeki Agratur ve Dikelya İngiliz askeri üslerinin iletişim ve murakabe faaliyetlerini de yürütüyor. Bu üslerde 'iletişim casusluğu' yapıldığı ve saniyede binlerce yazılı ve sözlü elektronik ve mobil görüşmelerin dinlendiği ve anında İngiltere'de MI-6'nın Yorksheir kentindeki deşifre merkezine iletildigi yönünde bilgiler Ortadoğu basınına yansımış durumda. Tabii Ortadoğu basını için haber değeri olan kısım British Telecom'un bir Ortadoğu şirketi olan Oger'le yakın ilişkisi. Şu anda Rum mahkemelerinde British Telecom'la ilgili telekulak davaları devam ediyor.

İSRAİL'LE İLİŞKİLER

Lübnan asıllı Suudi sermayeli şirketin İsrail'le de bağlantıları olduğu belirtiliyor. İddialara göre Lübnan Hizbullah'ı için birinci dereceden tehdit kapsamında yer alan Hariri ailesinin Saudi Oger şirketi, Ortadoğu'da kurduğu iletişim ağının, İsrail tarafından rahatça dinlenmesini sağlıyor.
Şirketin plan ve strateji müdürlüğünde çalışan üç üst düzey müdür yardımcısının yahudi olduğu belirtiliyor. İsimleri sır gibi saklanan bu kişiler şirketin genel müdürlükten sonra en değerli birimi olarak gösterilen plan ve strateji müdürlüğünde önemli yerler tutuyor.
Ayrıca Ortadoğu'da bilinen bir gerçeğe göre Arap ülkelerinde MOSSAD'a Bilgi akışını sağlayan en önemli istihbarat birimi İngiliz dış istihbarat servisi MI-6. Üstelik Telekom'u alan Lübnan şirketinin ortağı da İtalya Başbakanı Berlusconi'nin önemli ölçüde etkin olduğu Telecom İtalia! Berlusconi ailesi ve İtalyan mafyasının Ortadoğu bölgesinde en önemli ilişkilerini yahudilerle kurduğu da bilinen başka bir gerçek.
MI-6, MOSSAD, Dikelya, Agratur, Hariri ailesi... Bütün bunlar olur da CIA işe karışmamış olur mu?

PEŞİN Mİ, VADELİ Mİ TARTIŞMASI

Gelelim ihaleye? Oger'in Telekom'a ilgisi yeni başlamadı. Türk Telekom'u ele geçirmek için şirket daha önce üç kez teklif verdi. Ancak daha sonra bu tekliflerini geri çekti. Zira önce Telekom'un yüzde 51'lik hissesi kamunun elinde kalacaktı. Ama Telekom'un yüzde 55'inin satışı için ihale açılınca Saudi Oger şirketi hemen talip oldu.


Oger'in karşısındaki en yüksek teklifi veren ikinci konsorsiyumun yöneticileri, ihalenin Oger'e verildiği açıklandıktan sonra gazetelere konuştu. Etisalat Grubu'nun ortağı, Çalık Şirketler Grubu Başkanı Ahmet Çalık, peşin ödeme teklifinde bulunduklarını vurguladı. Oger grubuysa, 1,3 milyar dolarını peşin, geri kalanı 5 yılda ödemeyi teklif etmişti. Peki iki şirketin teklifleri arasındaki fark ne kadar? Sadece 50 milyon dolar.
İşte bu olay, ihalenin ısrarla Oger'e verilmek istendiğini ortaya çıkarıyor. Nitekim ihalenin ardından üzerinde en çok durulan konulardan biri bu oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın 'henüz ihale sonuçlanmış değil' yönündeki açıklaması tartışmaları körükledi. Diğer konsorsiyum adına konuşan Çalık, '6,5 milyar dolara ihaleyi bize verin, peşin ödeyelim, ihale şartnamesinde belirtilen yüzde 5'lik peşin ödeme indirimini de istemiyoruz' dedi.


Bunun üzerine Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci apar topar basın toplantısı düzenledi. İhalenin sona erdiğini ve ihaleyi Oger Telekom'un kazandığını söyleyen Kilci, 'ihale şartnamesine göre peşin ödeme seçeneğinin, taksitli ödeme seçeneğine göre herhangi bir öncelik ya da üstünlüğü söz konusu değil' dedi. Kilci'nin kamu çıkarını hiçe sayan bu açıklaması, ihalenin, Oger'e verilmesi için önceden bazı pazarlıklar yapıldığı bilgisini doğrular nitelikte.


Hürriyet'in Ekonomi yazarı Vahap Munyar'ın hesabına göre, Etisalat'ın peşin 6,5 milyar dolarlık teklifi 8 milyar dolara denk. Munyar bunu şöyle açıklıyor: 'Türkiye IMF'den yüzde 3,5-4 faizle borçlanıyor. Sözkonusu 6 milyar 550 milyon dolar IMF'den tek kalemde alınırsa ve geri ödemesi yüzde 4 faizle 5 yıla yayılırsa ne olur? IMF'ye ödeyeceğimiz para, 8 milyar dolara yaklaşır.'

ETİSALAT-ÇALIK GRUBU, NE OLDU DA DIŞARIDA KALDI?

Sektörde 'İhalede en az 500 milyon dolarlık bir komisyon alındığı' iddiası da dilden dile dolaşıyor. 500 milyon dolar, yani 675 trilyon Türk Lirası. İş dünyasında bu büyüklükte bir ihalede bu komisyonun gerçekçi olduğu kaydediliyor.

İHALEYİ OGER DEĞİL, BT VE TIM ALDI

İhaleye girme sürecinde sürekli küçük ortak olarak anılan Telecom İtalia Mobile (TIM)'i, Türkiye kamuoyu 555 ve 505 kodlu cep telefonu şirketi Avea'daki yüzde 40'lık hissesi ile tanıyor.
21 Haziran 2005 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın yaptığı açıklamada, Türk Telekom ihalesine katılacak olan dört girişim grubu içinde, Etisalat, Koç ve Turktell'in her birinin altında birçok şirket sayılırken, Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu altındaki listede sadece iki şirket ismi bulunuyordu: Oger Telecoms L. L. C. ve Saudi Oger Ltd. Aynı açıklamada, 'Türk Telekom İhale Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda aşağıdaki ortak girişim gruplarının ihaleye katılmaları onaylanmıştır' denilerek de, sadece bu dört grubun ihaleye katılarak teklif verebilecekleri vurgulandı. Peki Oger'in gizli ortakları BT ve TIM nereden çıktılar?

YÖNETİM OGER'DE, KABLOLU TELEFON BT'DE, CEP TIM'DE

Oger Grubu, İtalyan TIM'i bir türlü herhangi bir kalıba sokamadı. Oger, önce ihaleye girerken küçük ortaklarının TIM olduğunu basına sızdırarak, haberlerde bu şekilde yer almasını sağladı. Türkiye kamuoyu da cep telefonu şirketi Avea'daki yüzde 40'lık hissesinden dolayı tanıdık olan İtalyan TIM firmasının Oger'in küçük ortağı olmasını çok fazla yadırgamadı. Ama bu plan yolunda gitmedi! Sonra Oger Grubu, yüzde 55'ini aldığı Türk Telekom'un yüzde 20'lik hissesini TIM'e devredeceği haberini yaydı. Oger'in bunu resmiyete de döktüğü ve bu yönde ÖİB'den 'olur' aldığı belirtiliyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da ÖİB'in verdiği izne dayanarak, 'Oger Telecom, Türk Telekom'un yüzde 20'sini TIM'e satacak' itirafında bulunuverdi.


Telaşlanan Oger yetkilileri 6 Temmuz Çarşamba günü Reuters ajansına şu açıklamayı yaptı: 'Türk Telekom'un yüzde 20'sinin satılması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Hisselerin tekrar satışına ihale şartnamesi ve işlem dökümanları 3 ila 5 yıl boyunca izin vermemektedir.'

OGER VE TIM'İN KONSORSİYUM DIŞI ÖZEL ANLAŞMASI

Aydınlık, İtalyan TIM şirketinin Oger'le konsorsiyum dışı, özel bir anlaşması olduğu bilgisine ulaştı. Anlaşma bazı kaynaklarca 100 milyon Avroluk bazı kaynaklarca da 200 milyon dolarlık olarak tanımlanıyor. Bu anlaşmaya göre; Oger, TIM'e Türk Telekom'un yüzde 40 oranındaki Avea hisselerini devredecek. Böylece İtalyan TIM'in Avea'daki hisse miktarı da yüzde 80'e çıkmış ve Türk Telekom da GSM sektöründen çıkmış olacak.


Bu özel anlaşmadan dolayı, TIM'in Başkan Yardımcısı Giampaolo Zambeletti, Oger Grubunun Mali İşler Koordinatörü Muhammed Hariri ile birlikte, ÖİB Başkanı Metin Kilci'nin huzurunda Türk Telekom'un satış pazarlığında Oger komisyonunun içinde hazır bulundu. Bu görüntü, televizyonlardan canlı yayınlanan ihale görüntülerine de yansıdı. Hatta, Oger'in ihalede en yüksek teklifi vermesinin kesinleşmesinin ardından, Oger'den daha fazla TIM'ciler sevindi.


Zambeletti, ihaleden sonra şunları söyledi: 'TIM, Oger ile Avea şirketini beraberce yönetecek ve dünyada da gözlemlenen sabit hat ve cep telefonu işlemlerinin bir ortak noktada buluşmasını bu özelleştirme çerçevesinde gözlenmesini bekliyoruz.'

İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ TK MEVZUATINA AYKIRI!

Aydınlık, bu karışık ortaklık ya da hisse devirlerinin mevzuata uygun olup olmadığını da araştırdı ve ihaleyi iptal ettirecek bilgilere ulaştı. Aydınlık'ın araştırması sonucunda, Oger'in gizli ortakları olan İngiliz British Telecom ve İtalyan TIM ile yasal olarak hiçbir ortaklık yapamayacağı ortaya çıktı. Telekomünikasyon Kurumu mevzuatına göre; Oger'in kurduğu ortaklık mevzuata uymadığı için Oger'in imtiyaz sözleşmesinin onayı da zora girebilir!
Telekomünikasyon Kurumu'nun yönetmelikleri, normal görünen ihale sürecinde birden çok şaibeye ışık tutuyor. Bu gizli ortaklıklar, mevzuat açısından Oger Grubunu zor durumda bırakacağa benziyor.


26 Ağustos 2004 tarih ve 25565 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'nin 34'üncü maddesinin 'b' fıkrası şöyle:
'İmtiyaz sözleşmesi ile yetkilendirilen işletmeci, bu lisansı Türkiye'de aynı hizmet ve altyapıya ilişkin lisans almış olan şirketlere, bu şirketlerin ortaklarına veya bu şirketlerin ortaklarının doğrudan veya dolaylı bir biçimde hisse sahibi oldukları ya da başka yollarla kontrolleri altında bulundurdukları şirketlere ve iştiraklerine ve bunların tamamının yöneticileri ile birinci ve ikinci dereceden kan ve sıhri hısımlarına hangi surette olursa olsun devredemez.'


İhaleyi kazandığı ilan edilen Oger Grubuyla devir aşamasına gelindiğinde imtiyaz sözleşmesinin imzalanması gündeme gelecek. Bu sözleşme daha sonra İdare Mahkemelerinin en üst organı niteliğinde olan Danıştay'ın görüşüne sunulacak. Uygun görüş çıkarsa son olarak bu imtiyaz sözleşmesini Telekomünikasyon Kurumu da onaylayacak. Ama mevzuat tüm bu sürecin aksamadan yürümesine izin vermiyor! İtalyan TIM, imtiyaz sözleşmelerini olanaksız kılan bir rol oynuyor.
Bu süreçlerden de önce de ilk sınav, ihalenin Rekabet Kurulu'nda incelenmesi sırasında verilecek. Rekabet Kurulu, ihaleyi alan ortaklığın 'rekabeti bozucu bir etkisinin olup olmayacağını' inceleyecek. Kurul'un 30 gün inceleme süresi bulunuyor. Burada, ihaleye giren şirketlerin Türkiye'de yatırımının olup olmadığına ve tekelleşmeye bakılacak. İtalyan TIM bu sırada yine gündeme gelecek.