İki ülkede olanlar dünyayı derinden etkileyebilir!
DESAV Başkanı Prof. Dr. Ünsal Ban, gelişmeleri ıskalamamak için Rusya ve Ukrayna'daki gelişmelerden uzak kalmamak gerektiğini söyledi.
Rusya gibi bir ülkeye ilişkin gelişmelerin, eninde sonunda bütün dünyayı derinden etkileyeceğini söyleyen Prof. Dr. Ünsal Ban, “Ukrayna'da ekonomik durgunluk ve yüksek enflasyon ile mücadele öne çıkarken, Rusya'da ise ekonomik yaptırımlara karşı pozisyon alınmaya çalışılıyor ”dedi.
Ukrayna ekonomisi alarm veriyor...
Durgunluğun had safhaya ulaştığı ve işsizliğin her geçen gün arttığı Ukrayna'da, ekonominin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,6 oranında daralma gösterdiğini belirten Ban, “Enflasyon ise yüzde 17,5 seviyelerine yükselmiş bulunuyor. Ekonomik durgunluk ile birlikte enflasyonla da mücadele vermek durumunda olan Ukrayna'da, özellikle sanayi tesislerinin yer aldığı bölgelerde yaşanan karışıklıklar, zayıflayan sanayi üretimi ile birlikte ekonominin daralmaya devam edeceğini gösteriyor ”diye konuştu.
Rusya yaptırımlarla uğraşıyor...
Rusya'nın öncelikli gündem maddesinin ekonomik yaptırımlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünsal Ban, “Son bir yılda rublenin dolara karşı kaybının yüzde 24,45. Bu ciddi bir kan kaybı. Rusya'nın geçtiğimiz yılın Eylül ayında 513 milyar dolar olan dolar rezervlerinin bugünlerde 456 milyar dolara kadar gerilediğini görüyoruz. Bu durum, Rusya Merkez Bankası'nın rublenin değerini korumak adına piyasaya yaklaşık 60 milyar dolar tutarında satış yaptığı anlamına geliyor. Rusya, parasının değer kaybını durdurmak için böylesine güçlü ataklar yapsa da arzu ettiği sonucu alamıyor. Nasıl taşıma suyuyla değirmen dönmüyorsa, Rusya açısından da yerel para birimindeki değer kaybını doğrudan dolar satışı ile engellemek mümkün olmayacaktır. Bu durumun farkında olan Rusya, İran ve Çin ile olan ticari ilişkilerinde ABD Doları'nı aradan çıkartmak için bazı anlaşmalar yapmış bulunuyor” dedi.
ABD’de dünya milli gelirinin sadece yüzde 16.4’ünü üretiyor
Prof. Dr. Ünsal Ban, günümüzde ABD'nin dünya milli gelirinin sadece yüzde 16,4'ünü üretebildiği ve 30 yıldır cari açık verdiğinin altını çizdi.
Ban, “ABD, 2. Dünya Savaşı sonrasında elde ettiği ekonomik avantaj ile dolar merkezli bir dünya finans sistemi inşa etmişti. Öyle ki, sistemin kurulduğu zamanlarda ABD, dünya milli gelirinin yarısını tek başına üretiyordu. Normal şartlarda doların cari açık sorunu olmayan ülkelerin paraları karşısında değer kaybetmesi gerekiyor. Fakat ABD'nin cari açığını finanse etmek için bastığı karşılıksız dolarları, petrol ve doğalgaz satın almak veya başka bir ülkeye ödeme yapmak için ihtiyaç duyan diğer ülkeler satın alıyor ”dedi.
