AB'nin sinsi gümrük hamlesi: Çin planı, Türkiye'yi vurabilir!
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 150 avro altındaki yurtdışı siparişlerden alınmayan gümrük vergisi limitini, 2026 yılı itibarıyla kaldırmaya hazırlanıyor.
Avrupa Birliği’nin gelecek yıl itibarıyla 150 avro altındaki yurtdışı siparişlere uygulanan gümrük vergisi muafiyetini kaldırmaya hazırlanması, Türkiye’nin AB pazarına yönelik e-ihracatını da doğrudan etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Düzenlemenin özellikle Çin menşeli gönderileri sınırlama amacı taşıdığı belirtilse de mevcut haliyle Türkiye’den yapılan küçük ölçekli e-ticaret gönderilerinin de bu kapsama girmesi bekleniyor.
İş dünyası ve sektör temsilcileri Gümrük Birliği üyeliği ve güçlü tedarik zinciri entegrasyonuna dikkati çekerek, Türkiye’nin bu uygulamadan muaf tutulması gerektiğini vurguluyor.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, AB'de uygulamada olan 150 avro altı malların gümrüksüz şekilde birliğe girişine ilişkin düzenlemede bir değişikliğe gidilmesinin planlandığını belirterek, AB dışından gelen gönderilerde bu limitin sıfıra indirilerek gümrüğe tabi tutulacağını ifade etti.
Avdagiç, AB'nin bu düzenlemeyi özellikle Çin'den gelen mallar için devreye aldığına işaret ederek, "2024 yılında AB’deki 150 avro altındaki tüm e-ticaret gönderilerinin yüzde 91'i Çin'den gelmiş. Ancak halihazırdaki düzenlemede bu yeni uygulamanın hangi ülkeleri kapsayacağı net değil. Bu durum bizim girişimcilerimizi de etkileyebilir. Dolayısıyla belirsizliğin bir an evvel giderilmesi gerekiyor. Bu noktada Gümrük Birliği üyesi olan ve AB’nin en yakın ticaret partnerlerinden Türkiye’nin, devreye alınması planlanan bu düzenlemeden muaf tutulması gerektiği muhakkak." açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE, AB ÜLKELERİ EKONOMİSİ İÇİN YAKIN BİR TİCARİ MÜTTEFİKTİR
Türkiye'nin AB ülkeleri ekonomisi için Çin gibi bir tehdit olmadığını, bir tamamlayıcı, yakın bir ticari müttefik olduğunu aktaran Şekib Avdagiç, nitekim Ticaret Bakanlığının bu konuda gerekli girişimleri gerçekleştirdiğini belirtti.
Avdagiç, bu yıl itibarıyla e-ihracatın 8 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini aktararak, şunları dile getirdi:
"Bunun önemli bir bölümünü de AB ülkelerine yapıyoruz. Eğer AB Türkiye’yi gümrük muafiyetinin dışında tutarsa, bu durum KOBİ düzeyindeki e-ihracatımızı olumsuz etkileyecektir. Bu bağlamda AB’nin Gümrük Birliği üyesi Türkiye için gerekli düzenlemeyi yapacağına, Ticaret Bakanlığımızın da her türlü girişimi başarıyla yerine getireceğine inanıyoruz."
![]()
TÜRK E-İHRACAT PAZARINA BASKI OLUŞTURUR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise AB'nin 2026’dan itibaren 150 avronun altındaki e-ithalatta gümrük vergisi istisnasını kaldırma kararını aslında Çin menşeli gönderileri sınırlamak amacıyla yaptığını belirtti.
Türkiye'den giden gönderilerin de aynı kapsamda değerlendirileceğinin anlaşıldığını ifade eden Gültepe, düzenlemenin mevcut haliyle devreye girmesi halinde özellikle Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün AB'ye yönelik e-ihracatı üzerinde doğrudan bir baskı oluşturacağını aktardı.
Gültepe, Türkiye'nin toplam ihracatı içinde e-ihracatın payının yüzde 2,5 ile yaklaşık 6,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, "Bu hacimde AB’nin önemli bir yeri bulunuyor. Ayrıca diğer ülkelerin Türk e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamaların toplam e-ticaret içindeki payının yalnızca yüzde 6,2 olması, sektörün hala kırılgan ve ölçek kazanmaya ihtiyaç duyan bir yapıda olduğunu gösteriyor." açıklamasını yaptı.
![]()
E-İHRACAT DESTEKLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ GİBİ TEDBİRLER, İHRACATÇILARIMIZ İÇİN ÖNEMLİ
Mustafa Gültepe, Avrupa tekstil ve hazır giyim pazarında son yıllarda zaten belirgin bir pazar kaybının yaşanıldığı düşünüldüğünde 150 avro muafiyetinin kaldırılmasının Türk ürünlerini ilave bir maliyet baskısıyla karşı karşıya bırakacağına işaret etti.
Bu olumsuz senaryoda özellikle e-ticaret platformları üzerinden satış yapan KOBİ ve üretici atölyelerinde siparişlerin azalması, ciro ve istihdam kaybı riskinin kaçınılmaz olacağını aktaran Gültepe, şunları kaydetti:
"Bu nedenle Türkiye’nin AB nezdinde muafiyet talep etmesi, Gümrük Birliği ortaklığı, tedarik zinciri entegrasyonu ve AB’ye uyum kapasitesi gibi güçlü argümanları öne çıkarması kritik önem taşımaktadır. Muafiyet sağlanamazsa, sektörün rekabet gücünü korumak açısından AB’ye yönelik e-ihracat desteklerinin güçlendirilmesi ve lojistik maliyetlerinin azaltılması gibi dengeleyici tedbirler ihracatçılarımız için önem taşımaktadır."