Bakan Mehmet Kacır'dan Baykar iddialarına yanıt

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Baykar'a destek iddialarına ilişkin, "Devlet desteklerinden en düşük yararlanan firma Baykar’dır. Özellikle savunma sanayii alanında sadece Baykar’ı değil tüm firmaları destekliyoruz" dedi.

GİRİŞ 09.01.2024 17:35 GÜNCELLEME 09.01.2024 18:23
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Sanayi Ve Teknoloji Bakanı  Mehmet Fatih Kacır’ın aralarında Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7.com yazarı Mehmet Acet’inde yer aldığı basın mensuplarıyla bir araya geldi.

İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYA BİRİNCİSİ

Bugün Türkiye malumunuz insansız hava aracında dünya birincisi, ama beyaz eşya, ticari araç, güneş paneli, çimento gibi alanlarda Avrupa birincisi bunun yanında. Yine demir-çelik üretiminde Avrupa’nın en iddialı ülkelerinden biriyiz, seramik, sağlık gereçlerinde Avrupa’nın en iddialı üretim ülkelerinden biriyiz. Pek çok alanda Türkiye hem Avrupa’nın, hem dünyanın üretim üssü.

OTOMOTİV SEKTÖRÜ BİRİNCİ OLDU

Geçtiğimiz yıl ihracatta imalat sanayi sektörleri içerisinde otomotiv sektörü yine birinci oldu, 35 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik otomotiv sektöründe. Yine kimya sektöründe 30,5 milyar dolar ihracatı yakaladık. Bu sektörler önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin ihracatında öncü sektörler olmayı sürdürecek.

ROTAMIZ; YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM VE İHRACAT

Tabi bizim rotamız yatırım, istihdam, üretim ve ihracat. Bu alanlarda Bakanlık olarak kritik teknolojilerde tam bağımsızlık, katma değerli üretim, nitelikli istihdam ve yüksek teknoloji ihracatını ana ödevlerimiz olarak görüyoruz. Burada tabi temel sanayi politikamızdaki yaklaşımın önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Biz savuma sanayinde, büyük bir başarı hikayesine imza attık ve bu başarı hikayesinin en görünür sonuçları, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada da dikkat çeken, dikkatle takip edilen sonuçları insansız hava araçları alanında oldu. Türkiye 20. yüzyılın bir havacılık ülkesi olmasa da 20. yüzyılda üretilen binlerce uçağın, helikopterin neredeyse hiçbirinin üreticisi olmasa da, 2000’li yıllarda çok vakitlice insansız hava aracı alanında girişimlerin, yatırımların önünün açılması sayesinde çok hızlı netice aldı ve dünyada bugün en fazla ülkeye insansız hava aracı ithalatı yapan, harp paradigmasını değiştirecek sonuçları alabilecek insansız hava araçlarını geliştiren ülke olmayı başardı. Bayraktar TB-2, Bayraktar TB-3, Akıncı, Kızılelma, Anka, Anka-2, Anka-3, Aksungur sadece son 10 yılda Türkiye’nin gökyüzüyle buluşturabildiği insansız hava araçları oldu. Bu yönüyle her biri birbirinden farklı fonksiyonel özelliklere sahip insansız hava araçlarını peşi sıra gökyüzüyle buluşturabilen dünyada ikinci bir dünyanın olmadığını da ifade etmeliyiz.

TERÖRLE MÜCADELEDE İHA’LAR

Bu başarıyı mümkün kılan şey, aslında Türkiye’nin bu alanda paradigma değişimine odaklanması oldu. Yani 20. yüzyılda başka ülkelerin insanlı havacılıkta kat ettikleri mesafeyi, onların izinden giderek, onların yaptıklarını tekrar etmeye çalışarak gerçekleştirme çabası içinde olmak yerine, Türkiye havacılıkta paradigma değişimini erken gören ve buna yönelik hazırlıklarını, yatırımlarını, girişimlerini harekete geçiren bir ülke olarak, tabi bunda terörle mücadelede özellikle insansız hava araçlarına duyulan ihtiyacın da gerçekten önemli bir payı var ve insansız hava araçlarında terörle mücadelede elde etiğimiz başarıyı da her birimiz çok iyi biliyoruz, bu alanda böylelikle Türkiye dünyanın önüne geçmeyi başardı.

SAVUNMA SANAYİ İHRACATI

Bizim sanayi politikamızın temelinde de aslında bu yaklaşım yer alıyor ve yer almaya devam edecek. Bakın, savunma sanayinde 2002 yılında 250 milyon dolar düzeyine ihracat yaparken, geçtiğimiz yıl savunma sanayi ihracatımız 5,5 milyar dolar düzeyin yükseldi. Bu arada bu sunumu sizlerle paylaşabiliriz toplantıdan sonra. Yine savunma ve havacılık ciromuzu 2002’de 1 milyar dolarken geçtiğimiz yıl 12 milyar doların üzerine yükselttik. Bugün savunma sanayi projelerin sayısı 850’ye erişti, bu sayı 20 yıl önce sadece 62’ydi. Yine savunma sanayindeki projelerin toplam sözleşme bedelleri 5,5 milyar düzeyinden 90 milyar dolar düzeyine yükseldi.

BAZILARI BU BAŞARIYI İÇİNE SİNDİREMİYOR

Savunma sanayinde halen bütün bu başarı hikayesine rağmen bazılarının bu başarıyı içine sindiremediğine şahit oluyorum. Biz de dönem-dönem savunma sanayi firmalarını yatırımları konusunda destekleme çabası içine girdiğimizde, ne hikmet ki başka yatırım teşviklerimizle ilgili hiçbir zaman bize eleştiri yapmayan bazı çevrelerin savunma sanayinde ortaya koyduğumuz destek ve teşvikleri bir eleştiri, hatta karalama konusu haline getirdiğine şahit oluyoruz ve bundan da açıkçası büyük bir üzüntü duyuyoruz. Geçtiğimiz hafta bir basın açıklaması yapmak durumumda kaldık, Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkan Yardımcısı bir yazılı açıklama yapmış, bizim bir savunma sanayi firmamızı, ismini de söyleyebiliriz, Baykar’ı kayırdığımızı, bir tekilci yaklaşımla savunma sanayinde hareket etmekte olduğumuzu, rekabeti bozucu destek ve teşvikler sunduğumuzu söylemiş.

YATIRIM TEŞVİKLERİ

Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu ülkede taş üstüne taş koyan, katma değer üreten, yatırım yapan, istihdam sağlayan, ihracat potansiyeli taşıyan bütün yatırımlara hiçbir ayrım gözetmeksizin destek olmaya gayret ediyoruz. Birazdan yatırım teşviklerindeki rakamları detaylı olarak da sizinle paylaşacağım. Ama sadece bir rakam ifade deyim, geçtiğimiz yıl biz Türkiye’de 15 binden fazla yatırıma teşvik belgesi düzenlemişimiz. Dolayısıyla bu yatırımlar arasında herhangi bir ayrım yapmamız, taraflı davranmamız elbette söz konusu değil.

KRİTİK TEKNOLOJİLER

Savunma sanayini de açıkçası Türkiye için en kritik alanlardan biri olarak görüyoruz, hem milli teknoloji hamlesinin odağında görüyoruz savunma sanayini, çünkü kritik teknolojilerde tam bağımsızlık dediğimizde öncelikle aslında savunma sanayi alanında bağımsızlığı sağlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Biz savunma sanayinde bağımsızlığımızı tahkim edemeden bugünün dünyasında teknolojik bir bağımsızlıktan ve nihayetinde siyasi bir bağımsızlıktan elbette bahsedemeyiz. Dolayısıyla Türk savunma sanayinin gelişimi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak her zaman önceliğimiz oldu, olmaya da devam edecek. Ve bu alanda sadece Baykar’ı değil, yatırım gerçekleştiren tüm şirketleri bugüne dek çok güçlü şekilde destekledik. Aslında sunduğumuz desteklerden en asgari düzeyde istifade eden belki de Baykar olmuştur. Çünkü proje bazlı devlet destekleri kapsamında Türkiye’nin stratejik ve büyük ölçekli yatırımlarına çok geniş alanda destek ve teşvik sunma imkanına sahibiz, yatırım yeri tahsisinden sigorta primi desteklerine, vergi indiriminden enerji desteğine, faiz desteğine, nitelikli istihdam desteğine, gerek nakdi, gerek gayri nakdi pek çok desteği biz bugüne kadar proje bazlı devlet destekleri sistemimiz kapsamında Türkiye’de yatırım yapan yerli ve yabancı firmalara sunduk.

BAYKAR’A HİÇBİR NAKDİ DESTEK SUNMADIK

Baykar özelinde bir değerlendirme yapmak gerekirse, Baykar proje bazlı devlet desteklerindeki hiçbir nakdi destekten yararlanmayı talep etmedi, biz de Baykar’a hiçbir nakdi destek sunmadık. Yani Baykar’a sunduğumuz destekler vergi indirimlerinden Gümrük Vergisi, KDV ve Kurumlar Vergisi kolaylıklarından ve sigorta primi desteklerinden ibaret.

15 BİNDEN FAZLA YATIRIM

Sayısını verdiğim 15 binden fazla yatırıma sunduğumuz destekler bunlar büyük ölçüde. Bu arada sigorta primi desteklerinden de, ben merak ettim, hani biz bunları Baykar’a sunduk mu diye, henüz şimdiye kadar yararlanmamış da Baykar, onu da ifade edeyim. Bizim proje bazlı devlet desteği kapsamında sunduğumuz sigorta primi desteklerinden de şimdiye dek henüz yararlanmamış. Yatırım yeri tahsisi sunmuşuz, ama Baykar yatırım yerlerini kendi öz kaynaklarıyla satın almayı tercih etmiş. Bunun yanında, faiz desteği, nitelikli eleman desteği, enerji desteği gibi pek çok büyük ölçekli yatırıma sunduğumuz nakdi desteklerin hiçbirinden Baykar yararlanmamış, hiçbiri için de bir başvuru yapmamış.

BÜTÜN YATIRIMLARA DESTEK VERİYORUZ

Bu yönüyle bakıldığında aslıda devlet desteklerinden bu ölçekteki yatırımlar içinde en düşük düzeyde istifade eden bir yatırımdan ve bir firmadan bahsediyoruz. Ama biz elbette ki stratejik olduğunu değerlendirdiğimiz, katma değerli olduğunu değerlendirdiğimiz bütün yatırımlara, bir daha söylüyorum, destek veriyoruz, teşvik veriyoruz, önümüzdeki dönemde de bu destekleri, teşvikleri sunmaya devam edeceğiz. Bu firmaların arasında yabancı markalar var, yabancı sermayeli firmalar var, çok farklı sektörlerdeki firmalar var, otomotivden kimyaya pek çok farklı alanda bu anlamda desteklediğimiz firmalar var.

KARALAMA KONUSU YAPILIYOR

Bize enteresan gelen şu: Biz yerli firmaları destekliyoruz, yabancı firmaları destekliyoruz yeter ki Türkiye’de yatırım yapsınlar, istihdam oluştursunlar, üretim kapasitesini artırsınlar, Türkiye’nin ihracatını yükseltsinler istiyoruz. Ama genellikle yabancı firmalara sunduğumuz destekler karalama konusu yapılmıyor, bir milli markaya sunduğumuz destek karalama konusu yapıyor. Biz bütün sektörlerde destekler sağlıyoruz, makine sektöründen kimya sektörüne, sağlık sektöründen otomotive pek çok sektörde biz destekler veriyoruz, ama ne hikmetse bu sektörlerin hiçbirine verdiğimiz destekler karala konusu yapılmıyor, savunma sanayine verdiğimiz destekler karalama konusu yapılıyor. Bunu da kamuoyunun değerlendirmesini sunuyoruz.

MİLLİ PROJELERİ KARALAMAK BUGÜNE KADAR KİMSEYE BİRŞEY KAZANDIRMADI

Türkiye’de katma değer oluşturacağına inandığımız bütün çalışmaları desteklemeye, bütün yatırımları teşvik etmeye elbette devam edeceğiz. Ümit ediyorum ki, herkes de bundan Türkiye’nin elde ettiği kazanımların daha fazla farkında olur. Milli projeleri, milli yatırımları karalamak bugüne dek kimseye hiçbir şey kazandırmadı, bundan sonra da kazandırmayacak. Bütün bu yatırımların ve milli projelerin Türkiye’ye kattığı değerin milletimiz farkındadır, dolayısıyla takdir de yüce milletimizindir.

TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ

Türkiye'nin TOGG ile köprüden önce son çıkışı yakaladığı belirten Kacır, şöyle devam etti:

Tabi yine böyle bir iddia dünyanın neresinde ortaya konsa zannediyorum hükümet başkanının siyasi rakipleri ya bu konuda geç bile kaldınız ya da yerli otomobil diyorsunuz, ama yerli otomobil yetmez, yerli helikopter, yerli uçak, bunları da yapmanız lazım derler. Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi rakipleri, bu projenin hayal olduğunu, gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, zaten Türkiye’de üretim yapılmakta olduğunu, yani yabancı markalar da olsa bunların da Türkiye’de zaten üretim yapmakta olduğunu, pekala onların da yerli kabul edilebileceğini falan söylediler. Sayın Cumhurbaşkanımız iddiasında ısrar etti ve nihayetinde Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu işte Türk özel sektörünün bir araya gelmesiyle kuruldu ve biz de 2018 yılından bu yana bu projenin gerçekleşmesi için onlarla birlikte adım adım çalıştık. Ve Allah’a hamdolsun, bugün Türkiye kendi milli markasını, hem de yeni nesil teknolojilerle yollara çıkarmayı, böylelikle küresel rekabet sahnesinde yer edinebilmeyi başardı, yani 60 yıl aradan sonra Devrim otomobili rüyası devrin otomobiliyle gerçeğe dönüştü. Önümüzdeki dönemde elbette Togg yoluna devam edecek. Ama biz şunun fakındayız ki, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanında sıçrama ortaya koyabilmesi için bir tek Togg yetmez. Biz teknolojinin tüm başlıklarında benzer başarı hikayeleri ortaya koymayı hedefliyoruz.

TOGG SEDAN COUPE MODELİNİ TANITACAK

Ekim 2022’de Cumhuriyet Bayramımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla ilk banttan iniş törenini gerçekleştirmiştik ve Mayıs 2023’ten itibaren Togg yollara çıkmayı başardı. Bir ön satış gerçekleştirdi Togg ve 177 bin talep aldı, ilk yıl 20 bin aracı teslim etmeyi hedeflediğini duyurdular, aslında ilk belki 8 ay demeliyiz, çünkü mayıs ayında başlamıştı teslimatlar ve yılsonu itibariyle 19 bin 583 araç yollara çıkmış oldu. Hem elektrikli araçlarda Togg pazar lideri oldu Türkiye’de, hem de aslında ilk modeli olan T10X’in, yani C-SUV’nin bir araç olarak kendi sınıfında lider olmasını sağladı. Şimdi bugün de Togg ekibi hâlihazırda dünyanın en büyük teknoloji fuarındalar, CES’teler, Las Vegas’talar ve bir sürpriz yapacaklar, Sedan diyebiliriz, Sedan Coupe modelini dünyaya tanıtmış olacaklar. Hedef, 2025’te bu yeni modelin de satışa sunulması. Artık 2024’de C-SUV’nin satışları tabii üretim kapasitesinin artışıyla birlikte daha da artmış olacak. Bu yıl, geçen yılın 3 mislinden fazla Togg’un üretileceği öngörülüyor.

CİDDİ BİR TALEP DE DEVAM EDİYOR

Türkiye pazarında çok ciddi bir talep de devam ediyor, ama tabii şunu her daim vurguluyoruz: Togg’un nihai hedefi, bir küresel marka olmak olmalı. Yani sadece Türkiye’de satılan bir markanın güçlü bir marka olması asla mümkün olmaz, dolayısıyla Togg bu yılsonu itibariyle Avrupa Birliği pazarına adım atmalı ve küresel bir marka olma yolunda ilerlemeli. Bunun için teknoloji yatırımlarını sürdürmeli, biz Togg’u desteklerken hem yatırım yeri tahsisi anlamında, hem de az önce aslında biraz teşviklerden bahsederken ifade ettiğim diğer yatırım teşvik başlıkları tarafında çok güçlü destekler ve teşvikler sunduk.

TEKNOLOJİ YOL HARİTASINDA EL SIKIŞTIK

Bununla birlikte bir teknoloji yol haritasında da el sıkıştık ve belki de ilk kez bu Bakanlık, bir sanayi yatırımında tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi yıl-yıl, adım-adım hangi teknolojik ilerlemelerin kaydedileceği konusunda doğrudan bir izleme mekanizması oluşturdu. Yüzde 51 yerlilikle Togg yollara çıktı, önümüzdeki yıllarda 2026’ya geldiğimizde Togg’un yerlilik düzeyi yüzde 68’lere erişecek. Hem bataryada hem elektrik motorunda, hem yazılım tarafında Togg önümüzdeki dönemde yerlilik düzeyini arttıracak. Özellikle otonom sürüş tarafında mutlaka milli kabiliyet geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz, çünkü bu teknolojinin önümüzdeki dönemde hem ciddi bir ekonomik değer taşıyacağına, hem de güvenlik açısından stratejik bir değer taşıyacağına inanıyoruz. Mutlaka bu teknolojiyi de Togg’la birlikte yerli ve milli olarak geliştirme amacı taşıyoruz.

TOGG’U DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Elektrikli araç tarafında da elbette milli markamız Togg’u desteklemeye devam edeceğiz. Fakat bu sektörün dönüşümünü hızlandırırken mutlaka küresel markaların da gerek mevcut oyuncuların, gerek potansiyel yeni oyuncuların bu sektörde elektrikli araç yatırımları yapmalarını teşvik edeceğiz. Ben geçtiğimiz haftalarda bir Çin seyahati gerçekleştirdim. 4 günlük bir seyahatti ve Çin’deki neredeyse bütün büyük üreticilerle ve Çin Hükümetinin bakanlarıyla, bizim muhatabımız olan iki bakanıyla bir araya geldik. Tabii elektrikli araç tarafında açık konuşmak gerekirse Batılı markalarla mukayese edildiğinde Çinli markaların çok daha ileri düzeye geldiklerini de görüyoruz.

BATARYA TEKNOLOJİLERİ

Yine batarya teknolojileri önümüzdeki dönemde bizim için önemli bir başlık olmaya devam edecek. 35 milyar dolar ihracat yapan bir otomobil sektörümüz var ve bu sektör şu anda birkaç sınamayla, birkaç meydan okumayla karşı karşıya. Elektrikli araç devrimi herkesin sandığından, beklediğinden daha hızlı geliyor, bütün dünyada böyle. Ancak daha büyük devrim, sürücüsüz otomobillerle gerçekleşecek. Yani tıpkı insansız hava araçlarında olduğu gibi, otomobillerde de otonom sistemler, sürücüsüz sistemler bu sektörde önümüzdeki yıllarda yaşanan en büyük devrim olacak. Bağlantılı araç teknolojileriyle, platform ekonomisiyle aslında sektörün uçtan uca dönüştüğü bir dönemin içindeyiz.

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

Türkiye aslında Türkiye’nin otomobili projesiyle, Togg projesiyle adeta köprüden önce son çıkışı yakaladı. Yani bugün eğer Togg’u yollara çıkarmış olmasaydık, emin olun bu sektörde bu dönüşüme mukabele edecek önemli bir adımı henüz atmamanın telaşı içinde olmak zorunda kalırdık. Togg yollara çıktı, çünkü Togg sadece bir otomobil markası olarak değil, bizim hâlihazırda bu sektörün dönüşümüne öncülük yapacak bir oyuncu olarak gördüğümüz bir marka. Togg, etrafında pek çok teknoloji girişimiyle, Türk start-up’yla birlikte yenilikçi teknoloji alanlarında çalışıyor ve devrimi beraberinde getiren elektrikli araç çözümlerinde, batarya teknolojisi çözümlerinde, akıllı araç sistemlerinde, otonom sürüş, yazılım ve donanımlarında milli çözümler geliştirmek üzere aslında bu ekosistemi sürükleyen bir marka. Bu ancak bir milli markayla mümkün olabilirdi, Türkiye’de yatırım yapmış yabancı markaların da başımızın üstünde yeri var, onları da her zaman destekliyoruz, teşvik ediyoruz.

YEPYENİ FIRSAT PENCERELERİ DOĞURDU

Şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız: Her marka, kritik teknolojileri kendi evinde geliştiriyor. Dolayısıyla Togg’un varlığı, Türkiye’nin otomotiv sektörünü dönüştüren kritik teknolojilerde milli çözümler üretebilmesi için yepyeni fırsat pencereleri doğurdu ve Togg bugüne dek 100’e yakın tedarikçiyle, 30’dan fazla Türk teknoloji girişimiyle iş birliği yaparak Türkiye’nin bu dönüşüme hazırlanması için önemli rol ve sorumluluk üstlendi.

BATARYA YATIRIMLARINI HIZLANDIRMALIYIZ

Önümüzdeki dönemde batarya yatırımlarını hızlandırmak zorundayız. Ancak batarya yatırımlarını gerçekleştirebilirsek Türkiye’yi elektrikli araç alanında bir üretim üssü haline getirebileceğimizin farkındayız ve yine biliyoruz ki sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada batarya teknolojilerine olan ilgi ve talep yükselmeye devam edecek ve biz tıpkı otomotiv sektöründe olduğu gibi, batarya üretimi konusunda da Türkiye’yi bir üretim üssü haline getirebilirsek, yeni fırsatlar elde edeceğiz.

KAYNAK: HABER7
Özgür Gündüz Haber7.com - Editör
Haber 7 - Özgür Gündüz

Editör Hakkında

Konya Selçuk Üniversitesi’nden 2006 yılında mezun oldu. 16 yıllık gazeteci. Çeşitli dergi, gazete ve ajanslarda görev aldıktan sonra 2011 yılında internet haberciliğine başladı. Pek çok haber ve röportaja imza attı. Meslek hayatına Haber7.com’da 7 yıldır ekonomi editörü olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 11
  • İbrahim Önsöz 3 ay önce Şikayet Et
    Niye gazze semalarında göremiyoruz sihaları ihaları . Sıkıyorsa bu sorunun cevabını verin bakalım .
    Cevapla
  • Türk 3 ay önce Şikayet Et
    Bu bizim devletin ayıbıdır.. savunma sanayisinin en büyük ihracatcısının çok büyük desteklenmesi gerekir.. Kim nederse desin Selçuk bayraktar bu ülkenin en büyük değerlerinden biridir..
    Cevapla
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    togg aracımla kaza yaptım aracım 76 gün serviste kaldı ve artık mahkemelik oldum sayın bakanım alt yapı önce
    Cevapla
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    baykara yada başka firmalara geliştirme için para verilir ama baykar bir kuruş almadı hakkıdır
    Cevapla
  • Taner Yıldız 3 ay önce Şikayet Et
    Türkiye de vatandaşlar en az 10 yıl biriktirdiği parayı Katliamcı Siyonist güdümünde ki Avrupa otomotiv şirketlerine araç almak için veriyor yazık çok yazık; TOGG adımı neden en az 50 yıl önce atılmadı, Devrim otomobil adımı engellendikten sonra Koçç grubu otomivde nasıl lider oldu? TOGG en yakın zamanda halkın geniş kesiminin ulaşabileceği modelleri satışa sunmalı, sunacaktır İnşallah
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle