Büyüme rakamları iş dünyasını memnun etti

Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,4'lük büyümesini değerlendiren iş dünyası temsilcileri ve uzamanlar rakamları memnuniyet verici olarak niteledi.

Büyüme rakamları iş dünyasını memnun etti
Büyüme rakamları iş dünyasını memnun etti
GİRİŞ 10.09.2013 16:52 GÜNCELLEME 10.09.2013 16:52

İTO Başkanı Çağlar: "Bu sevindirici büyüme oranı, iç talepteki dinamizmden kaynaklandı. Bu dinamizm sayesinde 2013 yılını Hükümetin yüzde 4'lük hedefine yakın bir oranda kapatacağımızı
öngörüyoruz"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,4'lük büyümesinin risk senaryolarına verilen en iyi cevap olduğunu ifade etti.

İTO Başkanı Çağlar, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "İkinci çeyrek büyüme rakamı, Ortadoğu'daki gerilim, Avrupa'daki daralma ve ABD Merkez Bankası'nın politikası nedeniyle yazılan risk senaryolarına güzel bir yanıt oldu. Yüzde 4,4'lük büyüme ekonomimizin dış şoklara dirençli olduğunu gösteriyor. Bu sevindirici büyüme oranı, iç talepteki dinamizmden kaynaklandı. Bu dinamizm sayesinde 2013 yılını Hükümetin yüzde 4'lük hedefine yakın bir oranda kapatacağımızı öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu büyüme rakamının son gönlerde yaşanan kur-faiz tartışmaları açısından da önemli olduğuna dikkati çeken Çağlar, "İkinci çeyrekteki yüzde 4,4'lük büyüme, kur ve faiz dengesi açısından da önemli. Kurların son haftalarda rekabetçi seviyeye gelmesi, cari açık endişemizi hafifletiyor. Öte yandan faiz oranlarının makul seviyede kalması da bu verilerin olumlu gerçekleşmesinde etkili oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Çağlar, ikinci çeyrekteki büyümeyle birlikte yılın ilk yarısı itibariyle yüzde 3,7'lik bir büyüme gerçekleştiğine işaret ederek, imalat sanayi, inşaat, toptan ve perakende ticaret sektörlerinin dünyadaki olumsuz şartlara rağmen hızla büyümeye devam ettiğini, özellikle inşaat ve toptan perakende ticaret sektöründe bariz bir canlanmanın göze çarptığını kaydetti.

ASO Başkanı Özdebir: "İmalat sanayinde üretimin bir önceki çeyreğe kıyasla neredeyse iki katı hızla büyümesi ve temmuz ayındaki yüksek sanayi üretimi verileri de yılın kalanı için bizi umutlandırıyor"

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, 2. çeyrekteki büyümenin iç talepten kaynaklanmasına karşın, imalat sanayi sektöründeki yüksek büyüme ve temmuz ayı sanayi üretimi verilerinin yılın kalanı için kendilerini umutlandırdığını belirtti.

Özdebir, yaptığı yazılı açıklamada, 1. çeyrekte olduğu gibi 2. çeyrekte de büyümenin beklentilerinin üzerinde geldiğini ve bu durumun kendilerini memnun ettiğini ifade etti. İmalat sanayinde üretimin bir önceki çeyreğe kıyasla neredeyse iki katı hızla büyümesi ve temmuz ayındaki yüksek sanayi üretimi verilerinin de yılın kalanı için kendilerini umutlandırdığına dikkati çeken Özdebir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak, büyüme esas olarak iç talepteki artıştan kaynaklanmıştır. Dış pazarlarımızdaki durgunluk ve ihracatımızın artış hızındaki yavaşlama dikkate alınırsa bu durum normal karşılanmalıdır. Kamu sektörünün tüketim ve yatırım harcamalarındaki yüksek oranlı artış, 1. çeyrekte olduğu gibi 2. çeyrekte de devam ederek büyümeye pozitif katkısını sürdürmüştür. İnşaat sektörünün büyümeye katkısı 2. çeyrekte, 1. çeyreğin üzerinde olmuştur. Diğer yandan, özel sektör yatırımlarının 1. çeyrekteki kadar yüksek olmasa da 2. çeyrekte de daralmaya devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca dış ticaretin büyüme üzerindeki negatif etkisi, ihracatın artış hızındaki yavaşlama ve ithalatın artış hızındaki hızlanma nedeniyle 1. çeyreğe göre daha yüksek olmuştur."

TL'deki değer kaybının önümüzdeki dönemde ithalatın artış hızını düşürerek, dış ticaretin büyüme üzerindeki olumsuz etkisini sınırlayabileceğine işaret eden Özdebir, özel sektör yatırımlarındaki azalmanın sürmesinin ise kendilerini düşündürdüğünü belirtti.

Önümüzdeki dönemde özel sektör yatırım harcamalarında bir artış görülürse bunun baz etkisinden kaynaklanacağı görüşünü savunan Özdebir, "Küresel ekonomideki gelişmeler nedeniyle faizlerin yükseldiği bir döneme girmekteyiz. Bu durum, yatırım kararları üzerinde olumsuz bir etki doğuracaktır. Yatırım yapmayan, üretim kapasitesini artırmayan ve esas olarak kamu harcamaları ile özel sektör tüketim harcamalarındaki artışa dayanan bir büyüme sürdürülebilir değildir" ifadelerini kullandı.

 

İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Gülle: "Büyüme rakamlarının beklentilerin üzerinde çıkması, hem bu yıl hem de ileriki dönemler için umutları artırdı"

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yakaladığı yüzde 4,4'lük büyüme oranının beklentilerin üzerinde çıkmasının, hem bu yıl hem de ileriki dönemler için ekonomide umutları artırdığını ifade etti.

İTHİB Başkanı Gülle, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 4,4'lük büyüme oranının ekonomide ileriki dönemler için umutları arttırdığını bildirdi.

Elde edilen büyüme oranının Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan hedefi yakalayamamasına rağmen piyasalarda olumlu bir hava oluşturduğunu ifade eden Gülle, şunları kaydetti:

"Bu büyüme oranı ekonomistleri bile şaşırttı. En yüksek 3,5 büyüme beklentileri vardı. İç talepte görülen ivme 4,4 gibi büyük bir rakama ulaşmamızı sağladı. Önümüzdeki aylarda ihracat da büyümeye katkı yapmaya başlayacak. Bu demektir ki kesintisiz büyüme sürecektir. Ortaya çıkan bu rakam Türkiye sanayisinin ne kadar güçlü olduğunun da bir göstergesidir"

"Son derece yüksek ve bir başarı ifadesi olan yüzde 4,4'lük büyümeyi anlamlı buluyoruz"

İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki de yaptığı yazılı açıklamada, yüzde 4,4'lük büyüme oranını oldukça başarılı ve yüksek bulduklarını dile getirdi.

Uzun zamandır yakalanan olumlu büyüme oranlarında ihracatın büyük payı olduğunu vurgulayan Öztiryaki, "Yeni dönemde anlaşılıyor ki büyüme iç tüketimin dinamikleriyle sürüyor. Son derece yüksek ve bir başarı ifadesi olan yüzde 4,4'lük büyümeyi anlamlı buluyoruz. Ancak, büyümeye iç tüketimin yanı sıra ihracatın da katkı yapmasını bekliyoruz. İhracatçılar ve ihracatçı birlikleri olarak ihracatın büyümeye katkısının yeniden yüksek oranlara çıkabilmesi için çalışıyoruz. Eğer bunu sağlayabilirsek örnek gösterilecek büyüme trendine gireriz" değerlendirmesinde bulundu.

 

TİSK Başkanı Kutadgobilik: 3 ve 4'üncü çeyrek büyüme rakamları ile ilgili olumlu konuşabiliriz"

Büyüme rakamlarının yılın 2. çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 4,4 gelmesi iş dünyasını memnun etti.

Konuyla ligili değerlendirmelerde bulunan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, özellikle imalat sanayinindeki gelişmenin büyümeye pozitif katkı sağladığını ifade ederek, "Bu açıdan bakıldığında son rakamları çok olumlu karşılıyorum" dedi.

İç dinamikler dışında küresel gelişmelerin de gelecek çeyreklerdeki büyüme rakamları üzerinde etkili olacağına dikkati çeken Kutadgobilik, "Önümüzde 3 seçim var. Sanayicinin seçim türbülansından etkilenmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Ayrıca Türkiye'nin civarında yaşanan sorunların akılcı yolla çözülmesi önemli. Bunlar yapıldığı taktirde 3 ve 4'üncü çeyrek büyüme rakamları ile ilgili olumlu konuşabiliriz" değerlendirmesinde bulundu. Kutadgobilik, Avrupa Birliği'ndeki (AB) ekonomik durgunluğun düzelmesinin de büyümeye olumlu katkı yapacağını sözlerine ekledi.

"Büyümenin ivme kazanacağını umuyoruz"

OSTİM Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin, son açıklanan rakamların umut verici olduğunu belirterek, "Türkiye'nin yılllık ortalama büyüme hızı yüzde 5-6 seviyelerinde olmalı. Gerekli önlemlerin alınmasıyla 3 ve 4'üncü çeyrekte büyümenin daha da ivme kazanacağını umuyoruz. Yıllık bazda yüzde 5'in üzerine mutlaka çıkmalıyız. Üretici kesimimiz bunu hak ediyor" diye konuştu.

Ankara 1. OSB Başkanı Ahmet Kaya da yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen büyüme rakamlarında beklentinin ötesine geçildiğini ifade ederek, Türkiye'nin üretmeye ve büyümeye devam edeceğini söyledi.

Türkiye'nin üretimde ve ihracatta her geçen gün istikrarlı büyüme gösterdiğine işaret eden Kaya, "2. çeyrekte patlak veren sosyal hareketlenmelerin yanı sıra Suriye ve Mısır'da yaşanan olumsuz gelişmelerin Türkiye'nin büyümesine engel olabileceği öngörülüyordu. Tüm bu gelişmeler sonunda 2. çeyrek büyümenin yüzde 3,6 olacağı tahmin edilirken, yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesi Türkiye'nin ekonomik dinamiklerinin sağlam temeller üzerine atıldığını göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.

SPYD Başkanı Ünver: "Bu yılki büyüme rakamları OVP hedeflerinin altında kalacak ama bu çok ciddi bir sapma şeklinde gerçekleşmeyecek"

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, son açıklanan büyüme rakamları ile ilgili, "Bu yılki büyüme rakamları OVP hedeflerinin altında kalacak ama bu çok ciddi bir sapma şeklinde gerçekleşmeyecek" dedi.

Ünver, yaptığı açıklamada, daha önce faiz artırımının büyüme rakamlarında sapmaya neden olacağını ancak bunun çok önemli boyutlarda olmayacağını belirttiğini hatırlatarak, şu an ekonominin bu doğrultuda ilerlediğini söyledi.

Gerek finansal piyasaların gerekse reel sektörün dünyadaki gelişmelerden etkilendiğini dile getiren Ünver, "Türkiye'nin orta ve uzun vadede iç tüketime dayalı büyüme modelini değiştirmesi gerekiyor. Türkiye kriz döneminde AB dışında alternatif pazarlar bulma konusunda başarılı oldu ama talihsizlik eseri alternatif pazarlarında, özellikle yakın komşularında sorunlar baş gösterdi. Bu da ihracatı etkiledi. Son dönemde ise AB'ye ihracatta yaşanan yukarı yönlü kıpırdanma bu talihsizliği bir miktar dengelemiş gözüküyor" diye konuştu.

"Bardağa dolu tarafından bakılmalı"

Gelişmiş ülkelerde yaşananların, Türkiye'nin ekonomik büyümesi üzerinde daha belirleyici olacağını anlatan Ünver, "Finansal piyasalar, dünyadaki gelişmelere reel sektöre göre daha hızlı tepki gösteriyor. Bu yılki büyüme rakamları OVP hedeflerinin altında kalacak ama bu çok ciddi bir sapma şeklinde gerçekleşmeyecek. Şu anda önemli olan küresel dalgalanmaları en az hasarla atlatmak. Bu açıdan değerlendirildiğinde bardağa dolu tarafından bakmak gerekiyor. Psikolojiyi bozmayı gerektirecek bir durum yok" ifadesini kullandı

Ünver, içinden geçilen süreci para kazanma değil, eldeki parayı tutma süreci olduğunu belirterek, bunun bu şekilde kabul edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

ING Bank Başekonomisti Dağdeviren: "Son dönemde Merkez Bankası'nın ortalama fonlama maliyetlerini yüksek tutmasının ve yıllık kredi büyümesinin mevsimselliğin de etkisiyle yılın 2. yarısında büyümenin beklentilerin altında
kalabileceğini düşünüyoruz"

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, "Son dönemde Merkez Bankası'nın ortalama fonlama maliyetlerini yüksek tutmasının ve yıllık kredi büyümesinin mevsimselliğin de
etkisiyle yılın 2. yarısında büyümenin beklentilerin altında kalabileceğini düşünüyoruz" dedi.

TÜİK'in açıkladığı ikinci çeyrek GSYH verilerini değerlendiren Dağdeviren, büyümenin yılın 2. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,4 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydettiğini belirtti.

İktisadi faaliyet kollarına göre katkıları bakıldığında GSYH'da en fazla ağırlığa sahip imalat sanayi sektörünün yüzde 0,9 puanlık katkıyla öne çıkarak imalat sanayinde bir ivmelenme olduğunu ifade eden Dağdeviren, şunları aktardı:

"İmalat sanayiyi sırasıyla yüzde 0,9, yüzde 0,7 ve yüzde 0,5 puan katkıyla mali aracı kuruluş faaliyetleri, ticaret ve ulaştırma sektörleri izledi. Öte yandan genel anlamda tüm sektörlerin bir önceki çeyreğe göre daha fazla olumlu katkı yapması veya katkılarının en azından yatay kalması iktisadi faaliyetteki iyileşmenin ekonomi geneline yansıdığını gösteriyor."

Açıklanan verilerin büyümedeki toparlanmanın güçlendiğine işaret ettiğini ifade eden Dağdeviren, "Ancak son dönemde Merkez Bankası'nın ortalama fonlama maliyetlerini yüksek tutmasının ve yıllık kredi büyümesinin mevsimselliğin de etkisiyle yılın 2. yarısında büyümenin beklentilerin altında kalabileceğini düşünüyoruz" dedi.

Dağdeviren, öte yandan son dönemde reel sektör ve tüketici güven endeksi ile kapasite kullanım oranlarındaki seyrin yılın geri kalanında büyümedeki toparlanmanın görece zayıflayabileceğini
ortaya koyduğunu kaydetti.