694 milyon tonluk kaynak tespit edildi! Batı'nın talebine Türkiye cevap verecek
Türkiye, nadir toprak elementleri (NTE) alanında küresel üretimde ilk 5 ülke arasına girmeyi amaçlarken, bu hedefe ulaşmada uluslararası teknoloji ve yatırım iş birliklerinin belirleyici rol oynayacağı değerlendiriliyor.
Teknolojik gelişmelerle birlikte NTE talebinin hızla artması üzerine Türkiye, kuruluşunun 100. yılında devreye aldığı Beylikova Florit, Barit ve NTE Pilot Tesisi'nde üretim çalışmalarını yoğunlaştırıyor.
Türkiye 694 milyon ton ile Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervine sahip ülke konumunda. ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimi ise Türkiye'nin bu rezervini yeniden gündeme getirdi.
Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki sahada bugüne kadar 310 lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışmalar sonucunda sahada NTE, barit ve florit başta olmak üzere toplam 694 milyon tonluk kaynak tespit edildi.
TÜRKİYE'DEKİ REZERVLER
Türkiye, yaklaşık 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezerviyle, Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci rezervine sahip ülkesi konumunda. Rezervler, Eskişehir'in Beylikova ve Sivrihisar ilçeleri arasındaki sahada bulunuyor. Bu bölgedeki rezerv, Çin'deki 800 milyon tonluk "Bayan Obo" sahasından sonra geliyor.
Stratejik önem atfedilen bu cevherler enerji, teknoloji, otomotiv ve savunma gibi sektörlerde kullanılıyor. Eskişehir'deki 694 milyon tonluk rezervin keşfi ise 2022'de duyuruldu.
Rezervin büyüklüğü 2010'larda yürütülen çalışmalar sonrası tespit edildi. Bölgede 2023 yılında kurulan tesisin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk etapta 1200 ton cevher işleneceğini, daha sonra yıllık üretimi 570 bin tona çıkartacak yeni bir endüstriyel tesis kurulacağını söyledi.
Toplam 17 elementin 10'unun bulunduğu sahada yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksidi yer alıyor. Böylece Beylikova, rezerv büyüklüğü açısından Çin'deki Bayan Obo sahasından sonra dünyada ikinci sırada bulunuyor.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
Tesis, ilk etapta 7 NTE'nin üretimine odaklanacak ve bu elementlerin oksitleri ilk kez üretilecek. Florit, barit, lantan, seryum, praseodimyum, samaryum, gadolinyum, evropiyum, neodimyum gibi elementlerin yanı sıra diğer 17 NTE de tesiste işlenecek. Uranyum gibi nükleer yakıt ham maddesi olan toryum da bu tesiste üretilebilecek.
HEDEF, DÜNYANIN EN BÜYÜK 5 ÜRETİCİSİNDEN BİRİ OLMAK
Beylikova Pilot Tesisi ile Türkiye, yıllık 1200 ton cevher işleyerek ekonomiye kazandırmayı amaçlıyor. Pilot tesisten sonra endüstriyel tesise geçilerek yıllık 570 bin ton üretim hedefleniyor ve bu üretimin ülkeye yaklaşık 220 milyon dolar gelir sağlayacağı öngörülüyor.
Öte yandan, dünyanın en büyük 5 NTE üreticisinden biri olma hedefi doğrultusunda, pilot tesisin endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar devam ediyor. Ancak NTE'nin küresel teknoloji ve savunma sanayisi için kritik öneme sahip olması ve gelişmiş ülkeler tarafından iklim politikaları kapsamında değer kazanması nedeniyle üretim süreçlerinde ülkeler arası bilgi paylaşımı sınırlı kalıyor.
Küresel üretimin yüzde 69'unu sağlayan ve işleme kapasitesi dünya pazarının yüzde 85'ine ulaşan Çin'in hakimiyetini kırmak isteyen Batı ülkeleri, alternatif tedarik kaynakları arıyor. Bu da mevcut sahaların daha hızlı ekonomiye kazandırılmasını ve uluslararası iş birliklerini zorunlu kılıyor.
TÜRKİYE, DOĞRU STRATEJİLERLE YÜKSELEN BİR OYUNCU KONUMUNA GELEBİLİR
Türkiye Kritik Mineral İnisiyatifi Kurucusu Sait Uysal, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin NTE alanında belirlediği hedeflere ulaşma potansiyeline sahip olduğunu ancak bu süreçte uluslararası iş birliklerinin kritik önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin doğru stratejilerle bu alanda küresel bir oyuncuya dönüşebileceğini belirten Uysal, şunları ifade etti:
"Çin'in dünyanın en büyük üreticisi konumunu korumak amacıyla teknoloji paylaşımını kısıtladığı dikkate alındığında, Türkiye'nin batılı ülkelerle kazan-kazan temelli ve teknoloji transferini içeren bir yapı kurabilmesi halinde, Batı için Çin'e alternatif oluşturma şansı bulunuyor. Bu durumda Türkiye, sadece ham madde sağlayıcısı değil, katma değerli ürün üreten bir merkez haline gelebilir. Böyle bir adım ekonomik, finansal ve teknolojik anlamda ciddi bir sıçrama yaratır. Her şey, uygulanacak stratejilere ve atılacak adımlara bağlı."
"JAPONYA, GÜNEY KORE, ABD VEYA AVRUPA ÜLKELERİYLE ORTAK PROJELER GELİŞTİRİLEBİLİR"
Uysal, NTE üretiminde bilgi paylaşımı sıkıntısına dikkati çekerek, "Çin'den bu konuda herhangi bir teknolojinin dışarı çıkarılması kesinlikle yasak ve sıkı denetim altında. Hatta bu durum, 'know-how' alanında da geçerli. Çin'deki araştırma enstitüleri artık devlet izni olmadan yabancılara bu konuda hizmet vermiyor." dedi.
Bu çerçevede devletler arası işbirliğinin önemine işaret eden Uysal, "Bu nedenle, kaynak sıkıntısı yaşayan ancak belirli teknolojileri geliştirmiş Japonya, Güney Kore, ABD veya Avrupa ülkeleriyle kazan-kazan temelli ortak projeler geliştirilebilir." diye konuştu.
Uysal, ayrıca yeterli ve yetkin insan kaynağının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Bu alanda yüksek lisans ve doktora düzeyinde araştırmacıların Avustralya, Malezya ve ABD gibi ülkelerde çalışmalar yapması teşvik edilmeli. Munzur Üniversitesi NTE Uygulama ve Araştırma Merkezi daha merkezi bir konuma taşınarak insan kaynağı sağlayıcısı haline getirilebilir. Uluslararası iş birlikleri, belli bir altyapı oluşuncaya kadar bu sürecin temelini oluşturacaktır."
Uysal, ham maddeden ürüne, katma değer zincirinin önemli olduğunu belirterek, "Toplam NTE ham madde pazarı yaklaşık 7 milyar dolar. Ancak mıknatıs üretiminde kullanıldığında 40 milyar dolara, elektrik motorları ve diğer komponentlerde değerlendirildiğinde 400 milyar dolara, rüzgar türbini veya elektrikli araç üretiminde nihai ürün olarak kullanıldığında ise 4 trilyon dolara ulaşıyor. Bu, Çin'in büyük pazarda nihai ürünlerde söz sahibi olma stratejisini açıklıyor. Katma değer zincirinin ilk aşaması olan madenciliğin maliyeti görece küçük ve yönetilebilir." dedi.
SAVUNMA SANAYİ İÇİN KRİTİK
Türkiye son yıllarda büyük gelişim kaydeden yerli ve milli savunma sanayii sayesinde dünyanın önde gelen silah sistemleri üreticileri arasına girdi. Rüzgar türbinleri ve elektrikli otomotiv sektörünün yanında NTE'ler savunma sanayi ve teknoloji sektöründe de önemli bir yere sahip.
ESKİŞEHİR'DE BULUNAN ELEMENTLER
Prometyum (Pm): Nükleer piller, X-ışını cihazları, ışıldayan göstergeler, kalınlık ölçüm sistemleri, bilimsel deneyler.
Gadolinyum (Gd): MRI cihazları, nükleer reaktörler, manyetik soğutucular, hard diskler, sensörler.
Praseodim (Pr): Elektrikli araç motorları, rüzgâr türbinleri, uçak alaşımları, cam ve lensler, fiber optik sistemler.
Lantan (La): Kamera lensleri, hibrit araç bataryaları, petrol katalizörleri, hidrojen depolama, projektörler.
Evropiyum (Eu): LCD/LED ekranlar, enerji tasarruflu ampuller, güvenlik mürekkepleri, lazerler, nükleer kontrol çubukları.
Seryum (Ce): Katalitik konvertörler, cam cilaları, UV koruyucu camlar, yakıt katkıları, metal alaşımları.
Samaryum (Sm): SmCo mıknatıslar, radar sistemleri, hoparlörler, lazerler, nükleer reaktörler.
Terbiyum (Tb): LCD/LED ekranlar, güçlü mıknatıslar, ampuller, fiber optik sistemler, sensörler.
Neodimyum (Nd): Elektrikli araç motorları, hoperlör, MR cihazı, rüzgâr türbinleri, kulaklıklar, lazerler, hard diskler.
BEYLİKOVA REZERVİ
Yer: Beylikova Eskişehir
Rezerv: Yaklaşık 694 milyon ton
İçerik: Skandiyum, İtriyum, Lantan, Seryum, Neodim, Praseodim, Samaryum vb.
Dünya sıralaması: Çin'in Bayan Obo sahasından sonra dünyanın 2. büyük rezervi.
MİT RAPORU: STRATEJİK SİLAHA DÖNÜŞEBİLİR
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Akademisi'nin NTE ile ilgili şu tespitleri yaptı:
Çin tek başına küresel NTE üretiminin yüzde 61'ini, rafinaj ve ayırma kapasitesinin ise yüzde 92'sini kontrol ediyor. ABD, nadir elementin % 70'ini Çin'den ithal etti.
Çin'in, nisanda samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum ve itriyum ihracatını ABD'ye yasaklaması, NTE'lerin stratejik değerini gözler önüne serdi.
30 Nisan 2025 tarihli ABD-Ukrayna Mineral Anlaşması ile Ukrayna'nın yaklaşık yüzde 5 payla dünyadaki nadir element rezervlerine erişim sağlanarak ABD'nin Çin bağımlılığını azaltacak alternatif tedarik hattı kuruldu.
Nadir element arzının jeopolitik silaha dönüşmesi, tedarik zincirinin çeşitlendirilmesini ve yeni üretici/işleyici aktörlerin (Ukrayna, Grönland, Türkiye) hızlı entegrasyonunu zorunlu kılıyor. Türkiye bu alanda "başat aktörü" hâline gelmesi planlanıyor.
Nadir elementler, F-35 savaş uçağında yaklaşık 410 kg, Arleigh Burke sınıfı destroyerde 2,36 ton, Virginia sınıfı nükleer denizaltıda 4,17 ton civarında kullanılmaktadır.
NADİR ELEMENTLER KANSER TANI VE TEDAVİSİNDE DE KULLANILIYOR
İtriyum: Kanser hastalıklarıyla alakalı bölümlerin yakın iş birliğini gerektiren karmaşık ve multidisipliner bir prosedür olan İtriyum Mikrokürelerle Tedavi yöntemi uygulandığı karaciğer kanseri hastaların hayatta kalma oranlarını yükseltmeye katkıda bulunuyor.
Gadolinyum: Gadolinyum küçük tümörleri boyayarak MR görüntülemede beyin tümörlerini tespit eden önemli bir nadir toprak elementi.
Samaryum: Kemik metastazının tedavisinde önemli rol oynuyor.
Neodimyum: Neodimyum lazer teknolojisi cilt kanseri tedavisinde kullanılıyor.
Altın: Gelişmiş sağlık hizmetlerinde altın kullanımına örnek olarak, kemoterapi ve radyoterapi gören kanser hastalarını tedavi etmek için altın nanopartikül teknolojisinin ortaya çıkması gösteriliyor.