IMF raporunda çarpıcı detay: Türkiye devleri geride bıraktı

Türkiye, pandemi döneminde GSYH'sinin 9,4'ünü kullanarak G20'nin yükselen ekonomileri arasında en fazla likidite desteği sağlayan ülke oldu.

IMF raporunda çarpıcı detay:  Türkiye devleri geride bıraktı
IMF raporunda çarpıcı detay: Türkiye devleri geride bıraktı
GİRİŞ 01.05.2021 15:57 GÜNCELLEME 01.05.2021 15:58
Bu Habere 16 Yorum Yapılmış

IMF Mali İzleme Raporu'na göre, salgın sürecinde Türkiye, G20'nin yükselen ekonomileri arasında GSYH’sine oranla en fazla likidite desteği sağlayan ülke oldu. Türkiye’nin likit destek oranı GSYH’sinin yüzde 9,4’ü oranında olurken, aynı kategorideki ülkeler arasında Türkiye’ye en fazla yaklaşan ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Çin yüzde 1,3, Rusya yüzde 1,5’te kaldı.

Çin'de Aralık 2019'da ortaya çıkarak tüm dünyaya yayılan Covid-19, şu ana kadar 150 milyondan fazla kişiye bulaşırken 3,2 milyonu aşkın kişinin de ölümüne neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 11 Mart 2020'de "salgın" ilan ettiği yeni tip koronavirüs (Covid-19), 100 yıldan uzun süredir görülen en kötü sağlık krizine yol açtı ve küreselleşen ekonominin temellerini benzeri görülmemiş şekilde sarstı.

SINIRLAR KAPATILDI, KÜRESELLEŞMEDE KIRILMA YAŞANDI

Covid-19'un salgın ilan edilmesinden bu yana geçen 14 ayda küresel çapta ekonomik faaliyet ve ticarette büyük sıkıntılar yaşanırken, milyonlarca kişi işini kaybetti.

Salgın, gelişmiş ülkelerin sağlık sistemleri üzerinden ekonomilerini zorlarken, düşük gelirli ülkelerdeki mevcut sorunları da derinleştirdi. Uluslararası dayanışmanın sağlanması gereken bir dönemde ülkeler sınırlarını kapattı, uluslararası tedarik zincirlerinde ve küreselleşme kırılma yaşadı.

Türkiye’nin likit destek oranı GSYH’sinin yüzde 9,4’ü oranında olurken, aynı kategorideki ülkeler arasında Türkiye’ye en fazla yaklaşan ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Çin yüzde 1,3, Rusya yüzde 1,5’te kaldı.

Gelişmiş ekonomiler Covid-19 salgınının yayılımını kontrol altına almaya çalışırken, gelişmekte olan ülkeler de insan hayatı, toplumsal bütünlük ve ekonomilerine yönelik daha önce görülmemiş bir tehditle karşı karşıya kaldı.

Dünyanın dört bir yanında etkili olan salgın nedeniyle hükümetler, virüsün yayılmasını önlemek amacıyla karantina önlemleri uygulamak zorunda kaldı ve ekonomik hayatta kısıtlamalara gitti.

TÜRKİYE'NİN SALGINLA ETKİN MÜCADELESİ DİKKATİ ÇEKTİ

Türkiye salgını kontrol altına almak için kapanma önlemleri uygulamak zorunda kalırken, salgının ekonomik etkisini azaltmak için destek ve teşvikler kapsamında kredi ve borçların yeniden yapılandırılması, piyasaya likidite desteği, düşük faizli kredi olanakları ve politika faizinde değişiklik gibi destek yöntemlerini kullandı.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), Mali İzleme Raporu'nun Nisan 2021 sayısına göre, salgın sürecinde vatandaşlarına en fazla destek veren ülkeler sıralamasında gelişmiş ekonomilerle kıyaslandığında alt sıralarda yer alan Türkiye'nin, likidite desteklerinde ise G20 yükselen piyasalar sınıfında yer alan ülkeler arasında ise lider pozisyonda olması dikkati çekiyor.

IMF raporunda salgın süresince milli gelirin yüzde 9,4'ü oranında likit destek sağladığı belirtilen Türkiye, aynı kategoride değerlendirildiği Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye'ye en fazla yaklaşabilen ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Rusya ve Çin ise bu alanda yüzde 1,5 ve yüzde 1,3 ile sıralandı.

Türkiye'de ayrıca, Kredi Garanti Fonu kapsamında sağlanan kredilerin milli gelire oranı yüzde 6,4'ü buldu.

"TÜRKİYE'NİN ÇOK FAZLA MALİ MANEVRA ALANI VAR"

Merkezi Londra'da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, Türkiye'nin G-20 ülkeleri içerisinde salgın sürecinde verilen mali destekle ilk sırada yer almasına ilişkin, "Bu Türkiye'nin mali borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) oranla düşük olması nedeniyle Covid-19 desteklerinde çok fazla mali manevra alanına sahip olduğunun altını çizmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE, ÇOĞU ÜLKEDEN DAHA FAZLASINI YAPTI

Uluslararası finans piyasalarında yakından tanınan yatırımcı, piyasa uzmanı ve Singapur merkezli finans şirketi Beeland Interests'in Yöneticisi Amerikalı Jim Rogers ise, "ABD, Japonya ve İngiltere'nin yaptığı gibi Türkiye vatandaşlarını felaketten (salgının yarattığı ekonomik koşullardan) korumak için çok fazla şey yaptı. Türkiye (mali desteklerde) çoğu ülkeden çok daha fazlasını yaptı." ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKLARIM ÇOK BÜYÜK PROBLEMLERLE KARŞILAŞACAK"

Türkiye'nin salgının ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla mali destek sağlarken mali disiplini de koruduğuna atıfta bulunan Rogers, gelişmiş ekonomilerin kamu borcuna oranla yüksek borçluluk oranlarına ilişkin, "Örneğin, Japonya, ABD ve İngiltere'de verilen desteklere ilişkin ciddi şüphelerim var. ABD'de gençler gelecekte devasa borç yüküyle karşılaşacaklar. Benim çocuklarım hayatlarının geri kalanında çok büyük problemlerle karşılaşacaklar." değerlendirmesini yaptı.

SAĞLANAN LİKİDİTE DESTEKLERİ

IMF'nin raporuna göre , Türkiye'nin sağladığı likidite destekleri, öz sermeye takviyesi, krediler, varlık alımı veya borç üstlenimi, garantiler ve borç ertelemesi gibi yarı mali nitelikteki işlemleri kapsadı. Bu kapsamda, Türkiye Varlık Fonu (TVF), Covid-19'dan etkilenen firmalara sermaye desteğiyle görevlendirildi.

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank, nakit akışları salgından olumsuz etkilenen firmaların anapara ve faiz ödemelerini en az 3 ay erteledi ve yeniden finansman sağladı.

Salgın süresince kamu bankaları öncülüğünde, kredi kartı kredileri için geri ödeme sürelerinin uzatılması, düşük gelirli haneler için düşük faizli kredi paketleri, esnafların nisan, mayıs ve haziran geri ödemelerinin cezasız ertelenmesi, esnaflar için yeni düşük faizli krediler ve daha uzun geri ödeme süreli kredi kartları sağlanması, istihdamını koruyan firmalara kredi paketleri sunulması gibi olanaklar getirildi.

Kamu bankaları ayrıca geçen yıl 1 Haziran'da konut alımları ve tüketici harcamaları için yeni bireysel kredi kampanyaları başlattı. Çiftçilerin vadesi dolacak kredileri de 6 ay ertelendi.

Öte yandan, Ekonomik İstikrar Kalkanı destek paketi kapsamında, Kredi Garanti Fonu (KGF) kefalet limitiyle kullandırılan krediler için Hazine desteği 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltildi.

HAZİNENİN BORCU

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin 31 Aralık 2020 itibarıyla brüt dış borç stoku 450 milyar dolar oldu. Stokun milli gelire oranı yüzde 62,8 olarak hesaplandı.

Türkiye'nin net dış borç stoku da aynı dönemde 268,9 milyar dolar olarak belirlendi. Stokun milli gelire oranı yüzde 37,5 olarak kayıtlara geçti

Hazine garantili dış borç stoku ise 14,8 milyar dolar oldu. Kamu net borç stoku bu dönemde 967,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Stokun milli gelire oranı yüzde 19,2 olarak belirlendi.

AB tanımlı genel yönetim borç stoku, 1 trilyon 994,4 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranı ise yüzde 39,5 olarak hesaplandı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 16
  • Suat 2 yıl önce Şikayet Et
    Evet vatan hainleri nin CHP nin ve diğer Bizans artıkkarının YALANLARI bitmez daha tescillendi
    Cevapla
  • Kemal 2 yıl önce Şikayet Et
    Utanmaz CHP ve adi vatan hainleri görsün bunu. Ne yapsan salim gibiler anlamaz. Gözleri vardır görmezler,kulakları vardır duymazlar. Aynen devam Avrupa hayranlığına Ezikler.
    Cevapla
  • Hoca Nasrettin 2 yıl önce Şikayet Et
    Önce okuduğunuzu anlayın sonra kim demiş bakın en sonrada bu haberin Türkiye için değeri ne irdeleyin.
    Cevapla
  • ömer 2 yıl önce Şikayet Et
    fetö kafası yine hortlamış
    Cevapla
  • mismilli 2 yıl önce Şikayet Et
    likidite, nakit demek sayılır. döviz demediğine göre TL'dır. şimdi çok likidite sağlamak, çok para basmak anlamına gelmiyormu? bunu neresi övünülecek bir vaziyettir. gülüyoruz ağlanacak halimize.
    Cevapla
  • Hoca Nasrettin 2 yıl önce Şikayet Et
    Mismilli dövizden bahsedilseydi hükümet döviz mi basıyor olacaktı
    Cevapla
  • 01adana 2 yıl önce Şikayet Et
    ah mr kemal olaydı ımf den borç alıp ülkeyi feraha çıkarırdı ah ki ne vah tüh
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle