10 yılda kayıtdışında 5 puanlık yol alındı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de kayıt dışı ekonominin milli gelire oranında son 10 yılda 5 puanlık bir ilerleme sağlandığını belirterek, ''Her bir puanının yaklaşık 15 milyar lira olduğunu düşünürseniz, bu hakikaten çok ciddi bir rakam'' dedi.

10 yılda kayıtdışında 5 puanlık yol alındı
10 yılda kayıtdışında 5 puanlık yol alındı
GİRİŞ 26.02.2013 14:58 GÜNCELLEME 26.02.2013 14:58
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığı'nca düzenlenen ''Kayıtlı Ekonomiye Geçişte Sivil Toplum Kuruluşları ile Buluşma'' toplantısının açılışında, kayıt dışılıkla mücadelenin Türkiye'nin en temel sorunu olduğunu, kayıt dışılıkla mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu ve bunun bir tek kurumun tek başına başarabileceği bir konu olmadığını kaydetti.

Koordinasyonunun Gelir İdaresi Başkanlığı'na verilmiş olmasına karşın çalışmaları 14 kamu kuruluşuyla birlikte yaptıklarını kaydeden Şimşek, ''Ama sizlerin katkısı, sizlerle birlikte yapacağımız çalışma, sizlerin tespiti ben inanıyorum ki son derece önemli...'' dedi.

Söz konusu eylem planını oluştururken herkesle istişare ettiklerini ve belki de 2014'ten itibaren yeni bir eylem planı oluşturacaklarını belirten Şimşek, kayıt dışılığın genellikle vergi kaybı olarak görüldüğünü, 10 yıl öncesine göre kayıt dışı ekonominin milli gelire oranında 5 puanlık bir ilerleme sağladıklarını belirtti.

''5 puan deyip geçmeyin. 5 puan, bugünkü rakamlarla çok ciddi bir vergi gelirine karşılık geliyor. Yani her bir puanının yaklaşık 15 milyar lira olduğunu düşünürseniz, bu hakikaten çok ciddi bir rakam'' diyen Bakan Şimşek, bu önemli olmakla birlikte esas konunun kayıt dışılığın beraberinde getirdiği haksız rekabet ortamı olduğunu vurguladı.

Temel sorunun haksız rekabet olduğunu belirten Şimşek, ''Bununla beraber, aslında kayıt dışı kalan mükelleflerimiz, kendilerine de büyük haksızlık yapıyorlar'' dedi.

Artık rekabetin çok yoğun olduğu bir ortamda başarılı olmadaki en önemli hususun ölçek olduğunu, şirketlerin büyük, inovatif ve yenilikçi olması ile verimli çalışmasının çok kritik olduğunu kaydeden Şimşek, kayıt dışılığın, ölçek büyüklüğünü, yenilikçi olmayı ve belirli bir yapı içerisinde çalışmayı engelleyen en önemli faktör olduğunu kaydetti.

''Yani kayıt dışılık sadece hazine gelirleri açısından bir haksızlık değil. İşini yapan firmalar açısından büyük bir adaletsizlik. Daha önemlisi firmanın kendi hissedarlarına yaptığı büyük bir haksızlık. İşte bu nedenle bugün sizlerle beraberiz'' diyen Mehmet Şimşek, TÜİK verilerine göre kayıt dışı istihdamın 10 yıl önce yüzde 52 civarında yani istihdam edilen her 100 kişiden sadece 48'i kayıt altında olduğunu, bugünse bu rakamın bayağı iyileştiğini söyledi.

Şimşek, ''Yani bugün istihdam edilen her 100 kişiden sadece 38'i kayıt dışı. Yani 62'si kayıt altına alınmış durumda. Kayıt dışılık hala yüksek. Ama çok ciddi bir ilerleme söz konusu. Yani istihdamda kayıt dışılık oranı yüzde 52'den yüzde 38'e kadar düşmüş durumda. Hatta son yıllarda 1,5 milyon çalışanımız kayıt altına alındı. 90 binden fazla işletmemiz kayıt altına alındı'' diye konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıtdışılığın milli gelire oranının Avrupa Birliği'nde (AB) yaklaşık yüzde 19, Türkiye'de ise yüzde 27 olduğunu belirterek, ''Eğer AB ortalamasını yakalarsak, 2015'te hiçbir vergi oranıyla oynamadan, hiçbir vergiyi artırmadan yaklaşık 58 milyar liralık ilave gelir elde edilebilir'' dedi.

Bakan Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığı'nca düzenlenen ''Kayıtlı Ekonomiye Geçişte Sivil Toplum Kuruluşları ile Buluşma'' konulu programın açılışında, Avusturya'da kayıtdışılık konusunda 38 ülkeyi kapsayan çalışmaya göre, kayıtdışılığın milli gelire oranının AB'de yaklaşık yüzde 19, Türkiye'de ise yüzde 27 olduğunu söyledi.

Yapılacak çalışmalarla Türkiye'nin AB ortalamalarını hızlı bir şekilde yakalayacağını ifade eden Şimşek, son yıllarda başka ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin çok hızlı mesafe katettiğini söyledi.

Şimşek, ''Eğer AB ortalamasını yakalarsak, 2015'te hiçbir vergi oranıyla oynamadan, hiçbir vergiyi artırmadan yaklaşık 58 milyar liralık ilave gelir elde edilebilir'' diye konuştu.

Türkiye'nin eğitimde, altyapıda, Ar-Ge'de, reel sektörü ve istihdamı teşvikte bu kaynağa ihtiyacı olduğuna işaret eden Şimşek, ''Bu kaynak hakikaten önemli. Ama bir o kadar önemli olan da firmalarımızın ölçek büyütmesi, rekabetçi olması. Niye ölçek büyütemiyor firmalarımız? Çünkü kayıt dışında olunca bir bankadan şahsi kefalet teminatı olmadan kredi almak kolay değil. Ama Batı'da öyle değil. Orada hakikaten firmanızın nakit akışına, projenize, şirketin yönetim kalitesine bakılır. Ama burada maalesef kayıtdışılıktan dolayı, krediye erişim için ilave şahsi teminat gerekiyor'' değerlendirmesinde bulundu.

''Kayıt dışılıkta, yüksek vergileri bir sebep olarak ortaya koymak artık zor''

''Vergiler bu kadar yüksek olmasa kayıtdışılık bu kadar yüksek olmaz'' denildiğini aktaran Şimşek, şöyle devam etti:

''Ben her zaman dolaylı bazı vergilerin, bazı ürünlerdeki vergilerin yüksek olduğunu söylerim. O, kayıtdışılığı etkiliyor ama genele baktığımız zaman, yüksek vergileri bir sebep olarak ortaya koymak artık zor. Kurumlar vergisinde yani şirketlerimizin kazançları üzerine verdiği vergilerde 2002 yılında Türkiye, OECD ülkelerinde yüzde 65'lik vergi yüküyle birinci sıradaydı.

Biz hem kurumlar vergisini hem de stopajı düşürdük. Böylece bu oran yüzde 34'e kadar geriledi. Şu anda kurum kazançları üzerindeki toplam vergi yükü itibariyle Türkiye, OECD'nin en düşük vergi yüküne sahip ülkelerinden bir tanesi. Yani 'Kurumlarımız kayıt dışı kalıyor, çünkü vergi yükü yüksek' argümanı, samimi olarak söylüyorum, doğru değil.''

Gelir Vergisi'nde bugün en düşük dilime denk gelen vergi oranının yüzde 15, en yüksek oranın ise yüzde 35 olduğunu belirten Şimşek, ''Bu oranlar, 10 yıl önce yüzde 22 ile 49,5 arasındaydı. Bu oranlarla da aslında Türkiye, OECD ortalamalarının altında. Hatta asgari ücretli üzerindeki vergiyi yüzde 12,8'den yüzde 0 ile 5,2 arasına kadar düşürdük'' şeklinde konuştu.

''ÖTV'nin yüksek olması sebebiyle bizde vergiler yüksek''

Avrupa'da son yıllardaki vergi artışlarıyla Katma Değer Vergisi (KDV) oranları ortalamasının yüzde 21'e çıktığına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:

''Türkiye'de maksimum genel oran yüzde 18. Ama eğitimde, sağlıkta, tekstilde, turizmde KDV oranları yüzde 8. Bazı gıda ürünlerinde ise yüzde 1. Yani Türkiye'nin efektif KDV oranı yüzde 14 civarı. Orada da çok yüksek demek zor.

ÖTV'nin olduğu bazı ürünler var; iletişim, otomotiv, alkollü içkiler, tütün mamulleri ve akaryakıt gibi... Bu 5 alanda hakikaten ÖTV'nin yüksek olması sebebiyle bizde vergiler yüksek. Fakat genel olarak bakıldığında yüksek vergiyi bir argüman olarak ortaya koymak zor.''

Kira geliri

Şimşek, kayıtdışılıkla mücadelede bilinç ve gönüllü uyumun çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''O nedenle biz koordinasyona çok önem veriyoruz. Kurumlar arası birlikte çalışmaya, eşgüdüme önem veriyoruz. Fakat biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım sizlerin desteği olmadan biz bu işi başaramayız. Sizin fikirlerinize çok önem veriyoruz. Fikirlerinizin çoğunu elimizden geldiğince bu eylem planına yansıttık. Eylem planını önümüzdeki dönem için güncellerken tekrara sizlerle bu işi yapacağız, birlikte başaracağız'' diye konuştu.

Gönüllü uyumun kendileri için esas olduğunu, amaçlarının hiçbir şekilde ellerindeki idari yetkileri, denetim kapasitesini mükelleflerinin aleyhine kullanmak olmadığını anlatan Şimşek, şunları söyledi:

''Mesela gayri menkul sermaye iradı vergisi diye bir vergi var. Yani kiradan aldığımız vergi. Artık teknoloji gelişti. Sigorta şirketlerinden, bankalardan, tapudan, MERNİS sisteminden bütün veriler akıyor. Baktık hayatında hiç kapımızı çalmamış ama kira geliri elde eden yüz binlerce mükellefimiz vatandaşımız var. Biz gidip 5 yıllık işlem yapmadık. Faiz ceza yürütmedik. Tam aksine mektup gönderip kapılarını çaldık. Beyannamelerini kendimiz hazırladık. Dedik ki gelin siz de kazandığınız ölçüde katkıda bulunun. Yani gönüllü uyumu biz samimi olarak teşvik ediyoruz, gönüllü uyumu esas alıyoruz. Kayıtdışılıkla mücadele eylem planının en önemli bileşenlerinden bir tanesi bu...''

Şimşek, bunun olmaması halinde denetim kapasitesini ve yasal mevzuatı işletmek durumunda kalacaklarını belirterek, teşviklerle, proaktif yaklaşımlarla, mükelleflerle kurulacak diyalogla gönüllü uyumu ne kadar artırırlarsa o kadar başarılı olacaklarını ifade etti.

Türkiye'nin her hangi bir köşesinde çözülen bir sorunda, verilen bir hizmette vergi verenlerin katkısının esas olduğunu söyleyen Şimşek, ''Bu aslında onların sevap hanesine yazılıyor. Çünkü vergi dediğiniz zaman 75 milyona kaynak sağlıyorsunuz. O kaynağı tabii ki hükümetler eliyle kullanıyoruz'' dedi.

10 yıl öncesine göre çok mesafe kaydedildiğini ve 10 yıl önce toplanan vergilerin yüzde 86'sının devletin faizine ödendiğini hatırlatan Şimşek, ''Abartısız bir rakam. Yani milli gelirimizin yüzde 15'ini, vergi gelirlerinin yüzde 86'sını sadece devletin iç ve dış borç faizine gidiyordu. Şimdi ise topladığımız vergilerin yüzde 83-84'ünün milletimize hizmet ve yatırım olarak sunuyoruz. Faize giden kısım hala yüzde 16-17 civarında...'' dedi.

Şimşek, amaçlarının milletten toplanan vergilerin şeffaf olarak tekrar millete hizmet olarak sunmak olduğunu ifade etti.

Vatandaş için bütçe rehberi hazırladıklarını dile getiren Şimşek, ''Bu yasal zorunluluk değil. Vatandaşa biz daha şeffaf bir şekilde hesap verelim. Topladığımız kaynaklara ne yapıyoruz, doğru kullanıyor muyuz bunu kendilerine sunalım dedik'' şeklinde konuştu.

YORUMLAR 2
  • Hasan 11 yıl önce Şikayet Et
    avrupada gidisat tam tersi..... hukumet guzel adimlar atti fakat daha iyisini bekliyoruz! bankalari hortumlayanlardan paralar geri icra edilsin, bu arada darbe yapanlarinda mallarina el konulsun....
    Cevapla
  • fatih genç 11 yıl önce Şikayet Et
    ocağımıza incir ağacı diktin maliye bakanı. seni oraya getirene artık değil oy günjahımıda vermem daha.türkiye garibanın sırtına basarak büyüyecekse batsın daha iyi.kanımızı emdiniz sigorta primi 420 lira olurmu be bay bakan allahta sizi bildiği gibi yapsın iyimi.
    Cevapla