Ali Ülker: Ülker artık aile şirketi değil

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, ''Ülker artık aile şirketi değil. Tamamen kurumsallaşmış, uzun vadeli stratejiler üreten bir yapı'' dedi.

Ülker, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nda (TEPAV) düzenlenen ''Türkiye-ABD Tarım Ticaretinin 200 Yılı: Geçmişe ve Geleceğe Bakış'' toplantısında bir konuşma yaptı.

Yıldız Holding olarak önümüzdeki sene 70'inci seneyi dolduracaklarını ifade eden Ülker, bugün itibariyle 35 bin kişiye istihdam sağladıklarını ve 10 milyar lirayı aşan ciroya ulaştıklarını kaydetti.

Ülker'in yıllarca aile şirketi olarak anıldığına dikkati çeken Ülker, ''Ülker artık aile şirketi değil. Tamamen kurumsallaşmış, uzun vadeli stratejiler üreten bir yapı. Sadece Türkiye'de değil, dünya çağında kurumsallaşan bir yapı olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz'' diye konuştu.

Bir gıda şirketi olarak geleceklerinin tarıma dayalı olduğunu vurgulayan Ülker, gıda ve içeceğin temelinde tarım olduğunu, bundan dolayı insanlığın geleceği için sürdürülebilir gıda ve tarım politikalarının oluşması gerektiğine işaret etti.

Tarımda bilinçsiz sulama gibi bazı yanlış davranışların ülke tarımını olumsuz etkilediğini hatırlatan Ülker, söz konusu bu etkilerin kendisini bugün yeterince olmasa da, ileriki dönemlerde daha çok hissettirebileceğini söyledi.

-''Ekonomi belirli bir güce ulaştı''-

Türk ekonomisinin geldiği durum itibariyle belirli bir güce ulaştığına da değinen Ülker, ülkenin coğrafi olarak güzel bir lokasyonda bulunduğunu fakat bununla birlikte çevre ülkelerin de rekabetine açık olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin son yıllarda tohumculuk alanında büyük yatırımlar yapmasına rağmen bu konuda bazı eksikliklerinin de olduğunu savunan Ali Ülker, ''Teknolojik altyapı yetersiz kalıyor. Ülke içindeki farklı coğrafyalarda daha kaliteli daha verimli tohumlar ihtiyaç duymaktayız. Çünkü bizim Türkiye'de ürettiğimiz bisküvinin dünya piyasalarındaki bedeli bellidir'' diye konuştu.

Ülker, Türk-Amerikan ilişkilerinde ve tarım politikalarında, mısır ve soya gibi bazı Amerikan menşeli ürünlerin Türkiye'de yayınlaştırılması ve bunların işlenerek yakın coğrafyalara da ihraç edilmesi gerektiğine inandığını da sözlerine ekledi.