Balda sahtecilik kadar önemli sorun!

Ayşe Yıldız'ın haberi

Bayır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bal sezonu başlangıcında bazı televizyon kanallarında bal reklamlarının verildiğini anımsatarak, bunun ilk etapta güzel sonuçlar doğurduğunu, bal satışlarında ciddi bir artış sağladığını ifade etti.

Sadece Erzurum'da değil Türkiye'nin birçok ilinde birlik üyelerindeki balın tamamının satıldığını vurgulayan Bayır, ''Bal reklamları başlarda bizim için olumlu sonuçlar doğurmuştu. Bu reklamlarla birlikte, bal fiyatlarında yaklaşık yüzde 25 oranında bir artış olmuştu'' dedi.

''Bal reklamları, güven sarsıntısına neden oldu''

Ancak son aylarda reklamlardan dolayı bu kez ciddi sıkıntıların oluşmaya başladığını dile getiren Bayır, şunları kaydetti:

''Televizyonda çok uzun uzadıya, birden fazla firma on dakikaları geçen bal reklamı vermeye başlamıştı. İnsanlar bundan bıktı. Bu anlamda bize de ciddi şikayetler geliyor. Tüketiciler aldıkları ürünlerden de memnun olmadığını dile getirdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bal tanıtım gurubu oluşturup, bu şekilde balın tanımını yapmak gerekiyordu. Vatandaşa önce balın faydaları anlatılıp, sonra reklam kampanyası yapılması gerekiyordu. Balın tadı kaçtı.''

Bayır, ''Son dönemlerdeki reklamlar insanları gerçekten bıktırmıştı. Güven sarsıntısına neden oldu. Herkes 'balda acaba bir şey mi var?' gibi sorgulamalara başladı. Vatandaş da bu konuda çok haklı, çünkü reklamlarda yanıltıcılık vardı'' diye konuştu.

Uzun aradan sonra ilk kez bal reklamı yapılmasının kendilerini de şaşırttığını ifade eden Bayır, ''RTÜK çok güzel bir çalışma yaptı. Bal reklamı fazlasıyla yapıldı. Bundan fazlası insanları rahatsız ediyor. Fazlası zarar. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının başlattığı denetimlerin hem tüketici hem de üretici açısından olumlu sonuçlar doğuracağı inancındayım'' dedi.

''Fiyat farklılığının kontrol edilmesi gerekiyor''

Firmalardan alınan ürünlerde sıkıntı olmadığını, ancak kargo aracılığıyla teslim alınan ürünlerde sıkıntı yaşandığını dile getiren Bayır, bakanlığın çalışmasının hem tüketiciyi hem de üreticiyi koruyacağını vurguladı.

Söz konusu çalışmanın haksız rekabeti de ortadan kaldıracağını vurgulayan Bayır, şöyle dedi:

''Bal reklamlarının çok uzun sürmesi, birkaç firmanın reklam vermesi balın itibarını zedelemeye başlamıştı. Ancak bu zedelenmeden sonra balın itibarini yeniden kazandırma açısından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının mutlaka yeni bir çalışma başlatması gerekir. Bilim adamlarıyla birlikte bu işte otorite olan hocalarımız var. Balın nasıl bir gıda olduğunu, faydalarını, Türkiye'deki üretim miktarını, üretim çeşitliliğini anlatması gerekiyor. Balın itibarı çok zedelenmeden telafi edilmiş olur.''

Tüketici bal alırken, bakanlığın üretim izninin olup olmadığına bakması gerektiğinin altını çizen Bayır, ''Organik bal hiçbir kimyasal girdi kullanılmadan, kontrol ve denetim yapılarak üretilen baldır. Üretimden sofraya gelinceye kadar bütün aşamalar denetimden geçirilir. Organik ürün eşittir babamızın dedemizin eski usulde elde ettiği ürün değildir'' dedi.

Tüketicinin balı ciddi anlamda pahalı yediğini ifade eden Bayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz üreticiler birim fiyatı üzerinden değerlendirdiğimizde, teneke bazında 6 ile 8 lira aralığında toptan teneke bazında satılan ürün, paketleyicilerin eline de o fiyattan geçiyor. Büyük yaygın market zincirlerine 11 lira 40 kuruştan giren balların ne yazık ki fiyatı 20-25 liraya satılıyor. Bunun mutlaka kontrolünün yapılması lazım. Çok ciddi raf bedelleri var. Bu fiyat farklılığının kontrol edilmesi gerekiyor. Böylece hem üretimi hem de tüketimi korunmuş olup, bal üretimi ve tüketimi artacaktır.''