Sabri Ülker hayatını kaybetti
Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden, Türkiye’nin öncü girişimcilerinden, Yıldız Holding'in Onursal Başkanı ve Ülker markasının kurucusu Sabri Ülker 92 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.

Sabri Ülker'in yaşlılığa bağlı nedenlerle vefat ettiği öğrenildi.
Yıldız Holding ve Ülker'in kurucusu Sabri Ülker'in naaşı, yarın Fatih Camii'nde öğlen namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Eski Kozlu Mezarlığı'na defnedilecek.
Yıldız Holding'den yapılan açıklamaya göre, bugün vefat eden Sabri Ülker, son günlere kadar fikirleriyle Ülker Grubu'na yol göstermeye devam etti. Sabri Ülker'in Ahsen Özokur ve Murat Ülker adında iki çocuğu var.
2000 yılında Ülker Grubu'nun onursal başkanlığını üstlenen Sabri Ülker'den yönetim bayrağını, Holding İcra Kurulu Başkanlığı'nı üstlenen oğlu Murat Ülker aldı.
Eşi Güzide Ülker'i 2010 yılında kaybeden Sabri Ülker, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak konusunda da öncü rol üstlendi.
Açıklamaya göre, Sabri Ülker başarısının sırrını şöyle anlatıyordu:
''Başarının temelinde önce bıkmadan, usanmadan çalışma gelir. İkincisi dürüst çalışma, üçüncüsü ise kaliteli çalışmadır. Üretilen bir malın iyi olması, müşteriye cevap vermesi, yani aldığı paranın karşılığını vermesi gerekir. Dört, tanıtmaya çok önem verilmeli. Bunun üzerinde geniş bir şekilde durmak istiyorum. Reklama ilk günden itibaren önem verdik, şimdi de veriyoruz, daima vereceğiz. 1950'den beri Ülker'in reklamını yapmaktayız. Özellikle, kaliteli bir malın reklamı yapıldığı zaman, elde edilen netice büyük oluyor.''
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: ''İş dünyamızın duayen ismi Sabri Ülker'in vefatı hepimizi derinden üzdü''
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının duayen ismi Sabri Ülker'in vefatının herkesi derinden üzdüğünü belirtti.
Hisarcıklıoğlu, işadamı Sabri Ülker'in vefatı nedeniyle yayımladığı mesajında, Ülker Grubu'nun kurucusu Sabri Ülker'in Türkiye ekonomisine büyük hizmetleri olduğunu kaydetti. Sabri Ülker'i her zaman sevgi ve saygı ile anacaklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, mesajında şunları kaydetti:
''İş dünyamızın duayen isimlerinden Sabri Ülker ağabeyimizin vefatı hepimizi derinden üzdü. Cumhuriyetimizin ilk kuşak sanayicilerinden Ülker Grubu'nun kurucusu ve Onursal Başkanı, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker'in değerli babası Sabri Ülker'in vefat haberini büyük bir üzüntü ile öğrendik. 1940'lı yıllarda üretim yolculuğuna başlayan efsane işadamlarımızdan Sabri Ülker, bugün Türkiye'nin en büyük işletmelerinden birisine dönüşen Ülker Grubu ile ülke ekonomisine ve istihdamına çok büyük katkılarda bulunmuş ve emek vermiştir.
Sabri Ülker'in iş dünyasındaki başarısı herkes için bir rol model niteliğindedir.''
SABRİ ÜLKER KİMDİR?.. 2. sayfada
Sabri Ülker, 1920 yılında Kırım'da doğdu. Hayatının çocukluk dönemi, Kırım'daki Sovyet ihtilalinin etkisiyle oldukça zor geçti. Zorlu çocukluk anıları ona Ülker'i kurduğunda "Biz her insanın, hangi ülkede yaşarsa yaşasın, güzel bir çocukluk geçirme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz" sözünü söyletti.
Kırım'da yaşanan sıkıntılara dayanamayan ailesi 1929 yılında İstanbul'a göç etti. Dokuz yaşında İstanbul'a gelen ve Kadırga İlkokulu'na kaydolan Sabri Ülker'in hafızasında o günlerin izi hiç silinmedi. O günleri şöyle anlatmıştı:
"Çok acılı anlarımız, günlerimiz ve aylarımız geçti. Unutmak mümkün mü? Bütün bağ, bahçe ve tarlalara el konularak, 'Hepsi devletindir, baştan dağıtacağız' dendi. Güzelim bağ ve bahçeler tanınmaz hale geldi. Eğitimli, çalışkan ve kendi düşüncelerinde olmayan insanları Urallar'a, Sibirya'ya sürmeler ve toplu kurşuna dizmeler başladı. Dr. Jivago filmindeki sahneler her tarafta yüzlerce defa tekrarlandı. Babamızı ve bizi defalarca bu sürgün kafilelerine soktular."
Sabri Ülker ilkokuldan sonra İstanbul Erkek Lisesi'ne kaydoldu. Orta ikinci sınıfta iken parasız yatılı sınavını kazanarak Bilecik Lisesi'ne gitti. Ortaokulu Bilecik'te, liseyi Kütahya'da okudu. Yüksek öğrenim için Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Mekteb-i Âli'sine kaydolduğunda 2. Dünya Savaşı da başlamıştı.
Ülker kuruluyor
Sabri Ülker, yüksek öğrenimini bitirdiğinde, savaş da sona erdi. Savaş yıllarında bisküvinin tadını unutan çocuklar için Ağabeyi Asım Ülker'le birlikte bisküvi üreteceklerdi.
İki kardeş daha çocuk yaşlarında ve ilk gençliklerinde Besler fabrikasında çalışmışlardı. Ayrıca, aile bir süre şekerleme dükkanı işletmişti. Bu tecrübelere güvenerek, Sabri ve Asım Ülker, Eminönü Nohutçu Han'daki atölyede kendi bisküvi işlerini kurma kararına vardılar.
Sabri Ülker daha sonra o günleri şöyle anacaktı: "Tahmin edersiniz 1944'te, 2.Dünya Savaşı'nın sorunlarını yaşayan genç cumhuriyetimizde üretim aletlerini bulmak çok zordu. 1944 yılı sonbaharında sabahın erken saatlerinde, İstanbul'un o zamanlardaki iş merkezi sayılan Eminönü'ndeki Nohutçu Han'a geldim. Üçüncü kata çıktım ve hafifçe alçak bir kapıdan geçerek içeri girdim.
Yaklaşık 100 metrekarelik alandaki kazanları, kepçeleri, kalıpları, arkada duran fırını ve diğer aletleri tek tek inceleyerek; 'Bu işi başarmalıyım' dedim."
Aslında bu işi başarmaları iki kardeş için gerçekten mucize gibi bir şeydi. Atölyenin sahibi, burasını daha önce başkalarına da satmıştı. Alanlar da beceremeyip, eski sahibine daha düşük fiyattan geri satmışlardı.
Atölyenin sahibi Asım ve Sabri Bey'in de öncekiler gibi bu işi başaramayacaklarını düşünüp "Göreceksiniz birkaç ay sonra bana geri satacaklar" demekten çekinmemişti. Ve bu lafı ederken de bir bildiği vardı.
Çünkü makineler çok eskiydi ve sürekli bozuluyordu. Yedek parça olmadığından yeniden çalıştırılmaları çok zordu. Sabri Ülker eski makineleri tamir etmeyi de öğrendi. Küçük atölyede ilk yıl günde 200 kilo bisküvi üretildi...
Bugün Ülker'in iki haftalık üretimiyle dünyadaki herkese bir bisküvi sağlayabileceği gerçeği gösteriyor ki, Sabri Ülker başarmıştı. Sabri Ülker gelecek nesillere, ana işi gıda ve içecek olan Yıldız Holding'i bıraktı. 2012 yılı itibariyle Türkiye dahil 10 ülkede üretim yapabilen, 55 fabrika ve 300 markası olan, 80'in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren Yıldız Holding ülkemiz ve dünya ekonomisine önemli katkıda bulunuyor.
Sabri Ülker'in başarısının sırrı
Sabri Ülker başarısının sırrını şöyle anlatıyordu: "Başarının temelinde önce, bıkmadan, usanmadan çalışma gelir. İkincisi dürüst çalışma, üçüncüsü ise kaliteli çalışmadır. Üretilen bir malın iyi olması, müşteriye cevap vermesi, yani aldığı paranın karşılığını vermesi gerekir.
Dört; tanıtmaya çok önem verilmeli. Bunun üzerinde geniş bir şekilde durmak istiyorum... Reklama ilk günden itibaren önem verdik, şimdi de veriyoruz, daima vereceğiz...1950'den beri Ülker'in reklamını yapmaktayız. Özellikle, kaliteli bir malın reklamı yapıldığı zaman, elde edilen netice büyük oluyor."
"Akşama babacığım, unutma Ülker getir"
Türkiye'de reklamın öneminin çok da bilinmediği yıllarda "Akşama babacığım unutma Ülker getir" klasiği, Sabri Ülker'in çocuklar için, Türkiye için Ülker için istediği her şeyi anlatan bir cümleydi. Her eve, her çocuğa ulaşmak ve bunu lezzetli, sağlıklı, hijyenik, kaliteli ürünlerle yapmak.
Sabri Ülker bugün vizyon diye tanımlanan onun zamanındakilerin "ileri görüşlülük" diye tanımladığı bir haslete sahipti. Türkiye'nin 1990'larda tanıştığı "iş fikirlerini", o çok daha önceden keşfetmiş ve Ülker'de hayata geçirmişti. Bu özellikleri ile Türk sanayinin ve gıda sektörünün öncü girişimcilerindendi.
Uluslararası firmalarla rekabet edebilmek için büyük bir öngörüyle 1974 yılında Ülker'de Araştırma ve Geliştirme departmanını kurdurdu. 1980'lerden itibaren Ülker'in üretim çeşitliliği de zenginleşti. 1980'lerde, ithal ürünlerle başarılı bir rekabet sınavı verildi.
Dünyaya entegre olma fikrini de Sabri Ülker küreselleşme akımından çok önce geliştirdi. 1980'lerden 2000'lere uzanan süreç, Ülker'in dünyaya da entegre olduğu yıllardı. Sabri Ülker o dönemdeki öncü yaklaşımlarını şöyle anlatıyordu: "Türkiye'de dışardan uzman getiren ilk bisküvi şirketiyiz.
En iyi uluslararası uzmanlarla çalıştık. Birçok yabancı şirketle ortaklık kurup onların ustalık ve deneyimlerinden faydalandık. Bazı şirketlerimizi halka açtık. Önceliğimiz her zaman müşterilerimizin sağlığı oldu.
Bu nedenle ilk olarak biz bir hijyen departmanı kurduk. Tüm küresel gelişmeleri takip edip, dünyanın hızına yetiştik. Kapasitemizi artırmak için yatırım yaptık, yeni fabrikalar kurduk, iş olanakları sağladık. Böylece müşterilerimizin kalbini kazanan yeni ürünler üretmeye başladık."
Mütevazı bir hayat
Sabri Ülker'in iş hayatındaki başarısının ardında, mutlu özel hayatının da büyük etkisi vardı. Sevgili eşi Güzide Hanım'la mütevazı bir yaşam seçtiler. Ve çocuklarını da, torunlarını da mütevazı yaşam biçimine özendirdiler.
Güzide Hanım ve Sabri Bey'in hayatlarındaki en büyük acı, evlatları Ali Ülker'i küçük yaşta kaybetmeleri oldu. Kaybettikleri evlatlarının anısını, adını verdikleri torunları Ali Ülker'de yaşattılar. Diğer evlatları Ahsen Özokur ve Murat Ülker, hem ailenin mütevazı değerlerini hem de Sabri Ülker'in iş değerlerini benimsedi.
Zaten Sabri Ülker de hayatının sonuna değin onların yanında yer aldı. Sabri Ülker, 2000 yılında Ülker Grubu'nun onursal başkanlığını üstlendi. Ondan yönetim bayrağını Holding İcra Kurulu Başkanlığı'nı üstlenen Murat Ülker aldı. Sabri Ülker son günlere kadar fikirleriyle Ülker Grubu'na yol göstermeye devam etti.
Sabri Ülker 2010 yılında, hayat arkadaşı Güzide Ülker'i kaybetmenin acısını yaşadı. Sabri Ülker, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak konusunda da öncü rol üstlendi.
Türkiye'nin eğitim altyapısını güçlendirmek için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak projeleri destekledi. Gelecek nesillere daha yaşanır bir Türkiye ve dünya bırakabilmek için sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyon içinde çalışmanın önemine inandığını ifade eden Sabri Ülker, TEMA Vakfı'nın kurucuları arasında yer aldı. Onun teşvikiyle Ülker, TEMA'nın köylerin kalkınmasına yönelik projelerini destekleyen ilk kurum olma özelliğini taşıyor.
-
tugay 12 yıl önce Şikayet Etkefen. bakın bakalım kefeninin cebinde 1 tl götürebildi mi diğer tarafa ? allah rahmet eylesin, hayatta hala yaşayan ve ölüm saatini bekleyen ve de malına mülküne sımsıkı sarılıp, 1 kuruşunu bile paylaşmayan zenginlerimize duyurulur, ibret olunur..Beğen Toplam 5 beğeni
-
mustafa ulvi 12 yıl önce Şikayet Etmekanın cennet olsun ey koca çınar..... allah senden ve evlatlarından razı olsun. müslümanların yüz akı.. küfrün en şedit dönemlerinde dahi mümince yaşadınız ve küfre alet olmadınız. dürüst, delikanlı, mümin.. allah günahlarını affetsin. seni burada zengin ettiği gibi ukba hayatında da varlıklı kılsın. allah gani gani rahmet eylesin.Beğen Toplam 8 beğeni
-
Nihat Özbudun 12 yıl önce Şikayet Etülker ürünlerine. ambargo uygulayan bağdat caddeli, nişantaşlı kemalist kadınlar bir taraflarına kına yakarlar şimdi...Beğen Toplam 20 beğeni
-
ertan doğu 12 yıl önce Şikayet Etallah rahmet eylesin. bu mükemmel insana yorum yazabilmek için üye oldum. şuanda ailece hayırsever ve yolundan sapmayan işadamı sabri beyi kaybetmenin üzüntüsü içersindeyiz. babamın bu durumdan haberi yoktu ama kendisine telefonla konuşurken ilettim yıllardır doğduğumuzdan bugüne kadar ülker markası dışında hiç bir ürünü evimize sokmadı alışveriş merkezlerinde raflarda ülker markası olmasa dahi diğer ürünleri hiçbir zaman almadı sırf ülker markası için dükkan dükkan dolaştı nerde ülker markası varsa ordan aldı. annemde ülker çikolatalarının sahibini tanımasada bayram ve özel günler dahil diğer günlerde evimizde hep aynı ülker marka ürünlerini bulunduğu biliyor ve bu ülker ürünlerinin sahibi vefat etti dediğimde kendiside üzüldü. ama bayrağı oğlu devraldı inşallah yolunda sapmazsa ülker markasıyla yola devam ediyoruz. tekrardan allah rahmet eylesin. ailesine sabırlar versin.Beğen Toplam 14 beğeni
-
nizam-ı cedit 12 yıl önce Şikayet Etallah cc. rahmet eylesin.... ülkerden asla vazgeçmedim. ne alırsam hala herzaman ülker mi diye bakıyorum. inşallah umarım ülker firması bu çizgisinden şaşmayacaktır.Beğen Toplam 9 beğeni