Bilirdönmez: İndirim kaosu bitirmeli

Nedim Odabaş'ın haberi

Yusuf Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Özden Bilirdönmez; İndirim kaosu bitirilmeli

365 gün indirim yapan markaların tüketicinin güvenini zedelediğini, müşterinin “haksızlığa uğruyorum” endişesi yaşamasına neden olduğunu ve marka imaj kaybı oluşturduğunu belirten Yusuf Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Özden Bilirdönmez, “Gerçek ve dürüst markaların karlılığı ortadan kaldırılıyor, haksız rekabet ortamı oluşturuluyor. Bu kaos ortamı bitirilmeli” diye konuştu.

Türkiye’de özellikle mağazalarda indirim alanında bir kaos yaşandığını, yılın 365 günü indirim yaparak gerçek ve dürüst markaların karlılığının ortadan kaldırıldığını belirten ASKON Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü ve  Yusuf Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Özden Bilirdönmez, “Türkiye’deki en önemli sorunların başında bu problem geliyor. Bir çok firma bu sorunun farkında ama, duymamazlıktan geliyor. Marka olup kendini marka zanneden firmalar özellikle bunları yapıyor, kendine zarar veriyor. Bu zarar bir gün geri dönüşüyle çok daha kötü sonuçlar oluşturabilecek. Markalarımız zaman zaman yaptıkları yerli yersiz indirimlerle müşterilerin kafasındaki imajı zedeliyor. Aynı ürüne sezonun başında yüzde 10 indirimle başlanıyor. Aradan iki hafta bile geçmeden, yüzde 50, yüzde 60 oranlarına çıkan indirimlerle müşteri kandırılmaya çalışılıyor. Bu kampanyaların markalara hiçbir faydası yok, aksine müşterilerin zihinlerinde “Madem ki bu ürün yüzde 50 indirimle satılabilecekti. Neden iki hafta önce bu indirimi yapmadınız?” şeklinde de bir algı oluşturuluyor?” dedi.

Bu kampanyalarla hem dürüst markaların zarar gördüğünü, hem de kıyasıya bir haksız rekabetin yaşandığını belirten Bilirdönmez, “Şu anda Rekabet Kurulu, Bankalara bile haksız reklamlar konusunda cezalar kesmeye başladı. Bu konu Türkiye’de bazı markaların tekelinde. Onlar istedikleri gibi tüm hükümetlere istediklerini yaptırabiliyorlar. Bununla ilgili Ticaret Odası hemen görev üstlenmeli. Eskiden olduğu gibi indirim sezonun sonunda belli bir tarihte tüm firmaların katılacağı bir sürede, firmaların katılacağı oranda yapılmalı. Ve bunların da takibi yapılmalı. Ticaret Odası, “Bizim üyemiz bize indirim tarihi verdi, bu indirim taahhütüne uyuyor mu, yansıtıyor mu?” şeklinde denetleme görevini de üstlenmeli” diye konuştu. İndirim günleri noktasında batıda da örneklerin yaşandığını, fakat Avrupa’da yılın 365 gün indirim sürecinin kesinlikle yaşanmadığını ifade eden Bilirdönmez, “Avrupa’da da indirim yapılıyor, hem de yüzde 70-80’e varan indirimler yapabiliyorlar. Ama çok kısıtlı bir sürede, yılın belirli günlerinde bu indirim yapılıyor. Avrupa’daki markalar sezonun sonunda elinde kalan ürünleri temizleyip, yeni sezona hazırlanmak için bu tür indirimleri gerçekleştiriyorlar. Türkiye’de ise 365 gün indirim, 365 gün temizlik söz konusu” açıklamasını yaptı. Marka yatırımını yapmış, markasını büyütmüş firmaların bu süreçten çok zarar gördüğünü kaydeden Bilirdönmez, “Bizler de indirim yapıyoruz, ama, bunu malımızın fiyatını sezonun başında en güzel şekilde ortaya koyarak yapmaya çalışıyoruz. İndirimde maksat, fiyatları iki üç katına çıkarıp, daha sonra aşağıya çekerek vatandaşı kandırmak olmamalı. Biz Yusuf Giyim olarak yaşanan haksızlık ve kaos ortamını gördüğümüz, bildiğimiz için bizim yaptığımız indirimler onlara karşı her zaman çok daha cazip ve tercih edilir olmuştur.” değerlendirmesini yaptı.

Bilirdönmez, şöyle devam etti: “Ciddi markalar yaşanan bu kaos ortamını Ticaret Odası’na sürekli bildiriyor. Bu tasarılar sürekli gündeme geliyor, STK’lar bunları ciddi şekilde takip etti. Fakat birileri tarafından bu tasarılar sürekli sümen altı ediliyor. Bu konu ciddi şekilde gündeme geldi, gazeteler, “İndirim zamanı eskisi gibi olacak” şeklinde yazılar yazdı, tarih belirlenecek denildi. ASKON Sektör Başkanı olarak bunu gündeme aldık, bizim gibi düşünen STK’larla birlikte gündeme aldık. Bu konunun hükümet nezdinde çözülmesi gerekiyor”

İndirim kaosunun yabancılar nezdindeki imajımızı da zedelediğine dikkat çeken Bilirdönmez, “Yabancılar “Size Türkler ne söylüyorsa, onlara yarısını teklif edin” algısıyla bizlere geliyorlar. Türk tekstilinin ve hazır giyiminin üzerine yapışan bir imaj zedelenmesi söz konusu. Yurt dışına açıldığımızda bizim önümüze böyle bir engel çıkmasın. “Türk ürünlerinin üzerinde yazan fiyatlar doğru değildir” şeklindeki imajın yıkılması gerekiyor. Artık müşteriye güvenin duyulabileceği bir ortam oluşturulmalı. Göstermelik kampanyalar, göstermelik indirimler, halkı yanıltan, kandıran bu süreç sona erdirilsin” diye konuştu.