Propaganda filmi Hatay'da gerçek oldu
Başrollerinin Metin Akpınar ile Kemal Sunal'ın oynadığı, Suriye ile Türkiye sınırının belirlenmesi sonucu köy ikiye bölen dramın anlatıldığı Propaganda filmi Hatay'da gerçek oldu. Köyün mühim adamları karşıda kaldı.
Milyon dolarlık arazilerikalan aileler umutla bekliyor
Propaganda filminde iki arkadaşı düşman eden sınır sorununun aynısı Hatay'ın Karbeyaz Beldesindeki 300 haneyi derinden etkiledi.
1939 yılında Hatay'ın Anavatana ilhak etmesinin ardından Suriye ile belirlenen sınır Karbeyaz'da yaşayan tüm ailelerin topraklarının Suriye'de kalmasına neden oldu.
İlk yıllarda kendilerine verilen Pasavan isimli belge ile sınırı geçip topraklarını işleyenlerin bu hakkı, dönemin Başkanı Hafız Esad'ın kararı ile Türklerin elinden alındı. Şimdi Karbeyazlılar Suriye'de kalan topraklarına sadece uzaktan bakıyor.
1939 yılında Hatay'ın Anavatana katılmasıyla belirlenen sınır hattı nedeniyle Suriye'de tapuları Türklere ait olan 3 milyon 309 bin 163 dönüm arazinin kaldığını aktaran Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Mehmet Arıcıogulları Suriyelilerin ise Türkiye tarafında 272 bin dönüm arazilerinin bulunduğunu söyledi.
Türklere ait 3 milyon 309 bin 163 dönüm arazi içerisinde 7 bin dönümlük arazinin Karbeyazlılara ait olduğunu da kaydeden Muhtar Arıcıoğulları sınırın çizilmesinin ardından Türk Hükümetinin kendilerine Suriye'de kalan toprakları için toprak verdiğini ancak birkaç yıl sonra bu topraklarında kendilerinden alındığını belirtti.
VERİMLİ ARAZİLER SURİYE'DE KALDI
Arıcıoğlulları "Ne Suriye'deki topraklarımızdan bir fayda görüyoruz ne de Türkiye'de kalan topraklarımız için bize takas toprak veriliyor.
Oradaki arazilerimizin akıbeti hakkında bir bilgimiz yok. Eskiden pasavan denen bir vesika ile gidip geliyorduk. Onu da elimizden aldılar.
Şu anda Türkiye tarafından kalan toprakların verimiyle Suriye tarafında tapuları bizde olan toprakların verimi bir değil. Kıraç araziler bizde en verimli araziler Suriye'de kaldı." şeklinde konuştu.
Dönmezer Ailesine ait yaklaşık 100 dönümlük arazinin sınır hattının belirlenmesiyle Suriye'de kaldığını söyleyen Yücel Dönmezer (71) ise bu topraklardan hiçbir şekilde yararlanamadıklarını belirtti.
Türkiye'nin icar olarak kendilerine verdiği arazileri daha sonra tekrar aldığını hatırlatan Dönmezer "Karbeyaz'da var olan 500 hanenin 300'ünün belirli dönümlerde arazileri kaldı. Bu arazilerden istifade edemiyoruz." dedi.
15 dönümlük zeytinliğini Suriye'de bırakmak zorunda kalan Mehmet Nihat Coşkun (75) ise Türk Hükümetinden, Suriye'de kalan topraklarına karşılık Türkiye'de kendilerine toprak verilmesini ve bu toprakların bedeli olarak kendilerinden icar alınmamasını talep etti.
Hatay'ın Anavatana katıldığı yıllarda Köyün en fakir ailesi olarak bilinen ve geçimlerini inşaat ustalığı yaparak sağlayan Bayramoğulları Ailesinden Mustafa Bayramoğulları ise Suriye'de 15 dönümlük arazilerinin olduğunu belirtti.
SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BEKLİYORLAR
Köyün en fakiri olmalarına rağmen 25 dönümlük arazilerinin bulunduğunu geri kalan köylünün ise irili ufaklı tarlaları dışında birde tam teşekküllü çiftliğin kaldığını aktaran Bayramoğlulları, "Pasavanla Suriye'deki arazilerimizi ekip biçme hakkımız vardı.
Sınırdaki gümrük idare memurları bu pasavana gidip geldiğimiz ineklerimizin, büyük baş hayvanlarımızın rengini dahi yazarlardı. Gümrük memurlarının himayesi ile ürünlerimizi getirebilirdik. Pasavanı iptal ettiler ve topraklarımıza el koydular.
Buna karşılık Türkiye de Suriyelilerin arazisine el koydu ve icar karşılığı bizlere dağıttı. Karbeyazın 25 bin dönüm arazisi var iken 7 bin dönümü Suriye sınırları içinde kaldı. Devletten beklentimiz sorunun çözümü" şeklinde konuştu.
Suriye ile sınır olan Karbeyaz Beldesindeki mağdur vatandaşlar son yıllarda Suriye-Türkiye arasında gelişen ilişkilerden umutlu.
Yetkililerden en azından Suriye'deki topraklarını ekip biçmeleri için izin yada Suriye'de kalan tapulu arazilerine karşılık toprak istiyorlar.
-
ethem tuğcu 14 yıl önce Şikayet EtAĞIR İHMAL , TRAJEDİ , SEFALET... Bakarmısınız ey Türk halkı şu yaşanan sefalete. Bu insanlar sınırın ötesinde müreffeh ama bu tarfata sefil. Bunun müsebbibi kimlerdir? Bu insanların haklarının koruyucu ve kollayıcısı olmak durumundaki devlettir tabiiki. Ama maalesef tam 44 yıldır bu insanlara değil sahip çıkmak tam tersi bir tekme daha vurulmuştur. artık yeter diyoruz.. Yeterrr. Umuyor ve talep ediyoruz. Devletimiz bir an önce Suriye ile anlaşıp bu zavallı insanların hakları olan mallarının iadesinin yolunu açsın..Beğen
-
Başkan 14 yıl önce Şikayet EtAykut Topçu beye cevap!. Pasavan rejimi 1926 da Türkiye ve Fransa arasında imzalanan Ankara itilafnamesi ve Lozan antlaşması ile Suriyede malları kalan türk vatandaşlarına verilmişti ancak 01 10 1966 ve 6/7104 sayılı Bakanlar kurulu kararı ile suriyelilerin Türkiyedeki mallarına el konulmuştur bunu takiben 15 gün sonrada Suriye Türk vatandaşların mallarına el koyarak pasavanlarınıda geçersiz saymıştır ve her iki ülkedeki aileler yokluk çukurlarına atılarak görmezden gelinmiştir. Umarız hükümetimiz bu konuyu halleder...Beğen
-
Başkan 14 yıl önce Şikayet EtAçıklamaya,cevap!. Pasavan rejimi Türkiye ve Fransa arasında imzalanan Ankara itilafnamesi ve Lozan antlaşması ile mal sahiplerine verilmişti ancak 01 10 1966 ve 6/7104 sayılı Bakanlar kurulu kararı ile suriyelilerin mallarına el konulmuştur bunu takiben 15 gün sonrada Suriye Türk vatandaşların mallarına el koyarak pasavanlarınıda geçersiz saymıştır. Mağlesef 44 yıldırda haberde bahsedilen aileler gibi binlerce aile mağdur olmuştur. Şimdiki hükümetimiz umut olmuştur.Umarız umutları boşa çıkarmazlar...Beğen
-
recep Aşkar 14 yıl önce Şikayet EtEsat.. Hafı El Esat tan zeten hep şikayetçi olduk. orda aktif olan sınır kapısının açılması da aynı tarihlere denk geliyor. 40 yıl önce.Beğen
-
sonmackali 14 yıl önce Şikayet Etkarbeyaz. askerliğimi yaptim yer sınır karakolları :D gerçeten inanılmaz verimli toprağı var dağlar ovalar zeytin ağaçlarıyla doludur.Beğen