Düşündüren tablo: Emekli sayısı, 21 ilde çalışan sayısını geçti!

Doğum oranlarının azalması, gençlerin artık çalışma hayatına geç girmesi gibi etkenler ile birlikte son veriler değişti. Bu gibi etkenlerden dolayı 21 ildeki emekli sayısı, çalışan sayısını geçmiş durumda.

GİRİŞ 19.11.2025 10:33 GÜNCELLEME 19.11.2025 11:19
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından temel göstergelerden biri kabul edilen aktif/pasif oranı, 2024 yılı genelinde 1,61 olarak gerçekleşti. Ağustos ayında ise bu oran 1,60 seviyesine indi. Yıl sonunda Türkiye genelinde 25 milyon 625 bin 750 aktif sigortalıya karşılık, 16 milyon 677 bin 617 kişi emekli, dul veya yetim aylığı alıyor.

2024 yılında aktif sigortalı toplamına 1 milyon 406 bin 464 stajyer ve kursiyer ile 539 bin 241 çırak da dahil ediliyor. Bu gruplar hariç tutulduğunda zorunlu sigortalı çalışan sayısı 23 milyon 202 bin 708 olarak hesaplandı.

7 ilde emekliler aktif çalışanları geçti - Sosyal Güvenlik Haberleri

21 İLDE EMEKLİ SAYISI, ÇALIŞAN SAYISINI GEÇTİ

Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın aktardığı bilgilere göre, mevcut tabloya bakıldığında 21 ilde emekli, dul ve yetim aylığı alanların sayısı aktif çalışanların üzerine çıkmış durumda. Özellikle Sinop’ta 65 bin 514 emekliye karşılık sadece 48 bin 42 kayıtlı çalışan bulunuyor. Zonguldak, Bartın ve Rize gibi illerde de aktif/pasif dengesi emekliler lehine bozulmuş görünüyor.

Denizli, Gümüşhane, İzmir, Kastamonu, Samsun, Sivas, Uşak ve Kırıkkale’de ise çalışan sayısı emekli nüfusundan yalnızca yüzde 10 oranında fazla. Örneğin İzmir’de 100 emekliye karşılık 110 çalışan mevcut. Türkiye’nin en kalabalık ili İstanbul’da 5 milyon 558 bin aktif çalışana karşı 3 milyon 392 bin emekli bulunuyor ve aktif/pasif oranı 1,64 seviyesine çıkıyor. Başkent Ankara’da ise bu oran 1,46 olarak kayda geçti.

Foto: AA

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN UYARMIŞTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan doğurganlık hızı ile ilgili "Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu, bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1'in çok altında bir seviyedir" ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etmişti:

Türkiye'nin doğurganlık hızı, tarihimizde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1'in çok altında bir seviyedir. İster iktidar, ister muhalefet olsun, hiç kimse buna kayıtsız kalamaz. Tabii biz bunu söyleyince hemen birileri "ekonomi" diyor. Özellikle muhalefet bu meseleyi sık sık istismar ediyor. Bugün muhalefetin adeta üzerinde tepindiği bir gerçeği de burada açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebebi asla ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Tam aksine, kişi başına düşen gelirin şu anki seviyenin beşte biri olduğu dönemlerde, ülkemizin doğurganlık hızı yaklaşık iki kat daha fazlaydı. Yıllar içerisinde refah seviyesi yükseldikçe birçok sebepten ötürü doğurganlık hızımız düşmeye başladı.

Sadece Türkiye'de değil, dünyanın diğer ülkelerinde de benzer bir durum söz konusudur. Bakınız, bugün dünya ülkelerinin yarısından fazlasında doğurganlık hızı, nüfus yenilenme seviyesinin altındadır. Küresel doğurganlık hızı 1950'de 5 iken, 2024'te 2,2'ye düşmüştür. Avrupa Birliği üye ülkelerinin toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,38'dir. Malta, kişi başına düşen geliri 41 bin dolar olmasına rağmen 1,06 oranla Avrupa içerisinde doğurganlık hızında en alt sıralarda. 1,81 ile Avrupa'da en yüksek doğurganlık hızına sahip Bulgaristan'ın kişi başı geliri ise 16 bin dolardır.

Ekonomik zorluklardan ziyade popüler kültürün konforu, tüketimi ve nefsi hevesleri yücelten telkinleri bu sıkıntıların en önemli nedenidir.

KAYNAK: DÜNYA/HABERTÜRK
Hakan Erdi Uludağ Haber7.com - Haber Editörü
Haber 7 - Hakan Erdi Uludağ

Editör Hakkında

1998 yılında İstanbul'da doğdu. Maltepe Üniversitesi Gazetecilik bölümünden 2022 yılında mezun oldu. Gazetecilik kariyerine üniversite yıllarında okurken başladı. 4 yıldır aktif olarak Gazetecilik kariyerini sürdürüyor. Meslek hayatına Kanal 7 Medya Grubu'na bağlı Haber7.com'da 'Editör' olarak devam ediyor.
YORUMLAR 4
  • Geçinemiyoruz 11 dakika önce Şikayet Et
    Asgari Ücret 35 bin TL olmalıdır. En Düşük Emekli Maaşı da Asgari Ücret ile Aynı olmalıdır.
    Cevapla
  • Adnan 14 dakika önce Şikayet Et
    Kira ve hayat pahalılığı evliliği bitirdi artık gençler evlenemiyor.evlenenlerde çocuk yapmıyor
    Cevapla
  • Ahmet 16 dakika önce Şikayet Et
    Kademeli daha gelecek... Gelmek zorunda!
    Cevapla
  • Akıllı Türk 28 dakika önce Şikayet Et
    ney miş kızları okutmaya devam ettikçe nüfusun çoğalmasını beklemeyin çünkü okuyunca 23-25 yaşına kadar okuyorlar daha sonra kariyer derken 30-35 yaşına kadar evlenmiyorlar sonrası en fazla 1 çocuk bazen o bile yok kızları 15-18 yaşına kadar okusunler
    Cevapla
  • Mehmet Akif 30 dakika önce Şikayet Et
    Doğurganlık hızı gerek kadınların ekonomik özgürlüğü gerek hayat pahalılığı gibi sebeplerden kolay kolay düzelmez. En son çalıştığım işyerinde asgarî ücret alıyorduk, yanımdaki gençlerin çoğunluğu yaklaşık 1 trilyonu bulan düğün masrafları, ev kiraları vs sebeplerden dolayı evlenmeyi düşünmüyorlardı. Aldıkları maaş kendilerine zor yetiyormuş
    Cevapla