Mucizevi bitki can suyu olabilir! Dünyadaki pazar 150 milyar doları buluyor
Prof. Dr. Güngör Yılmaz: “Kenevirdeki uyuşturucu madde oranı binde 3’ün altındaysa bu endüstriyel kenevirdir. Türkiye’de izin verilen üretim bu sınıfa giriyor. Kenevir, sağlık ve sanayi alanında ülkeye ekonomik katkı sağlayabilir.” dedi.
Kenevir üretiminin sağlık alanında kullanılması Türkiye’nin gündeminde yeniden yerini aldı. Tartışmalar ise endüstriyel kullanım ile uyuşturucu madde endişesi arasında sıkışmış durumda. Türkiye’de üretimine izin verilen kenevir türü nedir? Kenevirin sağlıktan sanayiye kadar hangi alanlarda kullanım potansiyeli var? Türkiye’nin endüstriyel kenevir alanında ihtisaslaşmış sayılı üniversitelerinden biri olan Yozgat Bozok Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Haber7’ye özel açıklamalarda bulundu.
"ÜRETİLEN KENEVİR TÜRÜ ENDÜSTRİYEL, UYUŞTURUCU İÇERMİYOR"
Prof. Dr. Güngör Yılmaz şunları söyledi:
Şu anda bizim ülkemizde, özellikle endüstriyel kenevirle ilgili olarak, 21 ilde üretim izinli. Yani yasal olarak, mevzuat gereği bu üretim izinlidir. Bununla ilgili kanuni düzenlemeler ve onlara bağlı yönetmelikler mevcut. Şu günlerde tartışılan konu ise biraz daha farklı. Orada sağlık ürünlerinin de kullanılması veya ticarileştirilmesiyle ilgili; sağlık ya da sağlığa destek ürünleri, gıda katkısı olarak kullanılacak ürünler söz konusu. Ama Cumhuriyet tarihi boyunca aslında bizim ülkemizde kenevir hiç yasaklanmadı. Sadece ve sadece esrar amacıyla kenevir üretimi yasaktı, hâlen de yasak. Yani esrar üretimi, uyuşturucu maddeye yönelik bir üretimin yapılması yasal değil. Bizim üniversitemiz, Yozgat Bozok Üniversitesi, özellikle endüstriyel kenevirle ilgili bir ihtisas üniversitesidir. Bildiğiniz gibi, Türkiye'de Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen yaklaşık 25 üniversite ihtisas üniversitesidir. Biz de onlardan biriyiz ve bizim ihtisas alanımız endüstriyel kenevirdir.
Şimdi, “Endüstriyel kenevirle diğer kenevirler farklı mıdır?” diye akla bir soru gelebilir. Endüstriyel keneviri Avrupa Birliği ve dünyanın pek çok ülkesi, kenevirin bünyesindeki uyuşturucu madde içeriğine göre tanımlar. Şöyle tanımlıyor: “Kenevirde bulunan uyuşturucu madde, yani tetrahidrokannabinol, kısa adıyla THC, binde 3 ve daha düşük düzeylerde olursa, buna endüstriyel kenevir denir.” Tanım bu şekilde yapılmakta ve biz de bunu kabul ediyoruz. Dolayısıyla, şu anda ülkemizde 21 ilde üretimine izin verilen ya da kontrollü olarak üretilmesi sağlanan kenevir aslında endüstriyel kenevirdir. Yani THC içeriği binde 3 ve onun altında olan kenevirler. Uyuşturucu özelliğe sahip olan kenevir değildir.
"UYUŞTURUCU İÇERİKLİ KENEVİR ÜRETİMİ ZATEN YASAK"
Şu anda üzerinde çalıştığımız, bilimsel bilgi üretmeye gayret ettiğimiz bu kenevir de endüstriyel nitelikli bir kenevirdir. İçerisindeki psikoaktif uyuşturucu madde oranı binde 3 ya da daha altı düzeylerde bulunan bir kenevirdir. Uyuşturucu içeriği yüksek olan kenevirin üretimine ülkemizde de, dünyanın birçok ülkesinde de izin verilmemektedir. Ancak tıbbi yani medikal kullanımla ilgili bazı yasal düzenlemelerimiz var. Yeni yeni bu düzenlemelerin uygulamalarına geçeceğiz. Bu da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin mutlak kontrolünde, sıkı denetimlerle yürütülecek. Ne üretiyoruz, nerede üretiyoruz, niçin üretiyoruz, ürettiğimizi ne yapıyoruz, ne kadar üretiyoruz gibi tüm süreçler takip edilecek. Üretimle ilgili planlama ve düzenleme ülkemizde mevcut, ancak henüz bu alanda yaygın bir üretim söz konusu değil.
Tabii ki dünya bu bitkiyi kullanıyor. Dünyanın pek çok ülkesi kullanıyor. Netice itibarıyla, vücuttaki kannabinoid sistemi daha iyi anlaşıldıkça, kenevirde bulunan kannabinoidlerin, özellikle CBD yani kannabidiol denilen etken maddenin önemi artmakta. Bu madde psikoaktif değildir. Yani uyuşturucu özelliği yoktur. CBD katkılı pek çok sağlık ürünü, sağlık destek ürünü, gıda katkısı gibi ürünler dünya genelinde mevcuttur. Ancak bizim ülkemizde henüz bu konudaki detayları görebilmiş değiliz. Yasa tek başına yeterli olmayacaktır. Bunun mutlaka yönetmeliklerle desteklenmesi ve açılımlarının yapılması gerekecektir.
"DÜNYADA BÜYÜK BİR PAZAR VAR"
Dünyanın bazı ülkeleri bunu kullanıyor. CBD ile ilgili veya genel olarak kenevir ürünleriyle ilgili dünya genelinde oldukça geniş bir pazar var. Tabii ki bu pazardan bizim ülkemizin de pay alması gerekir. Ekonomik anlamda bu potansiyelden biz de faydalanmalıyız. Böyle bir potansiyelimiz var. Ancak içinde bulunduğum bu araştırma tarlasındaki yeşil bitkilerin, yani yeşil aksamın kullanılması ve ticarileştirilmesi ülkemizde yasaktır. Şu anda sadece lif, tohum ve sap üretimi için izin verilmektedir. Yeşil aksamla ilgili tıbbi amaçlı üretim çok daha farklı bir düzenlemeyi gerektiriyor. Bu tür üretimler sadece endüstriyel kenevir için açık alanlarda ve geniş sahalarda yapılabilmekte.
Bizim üniversitemizin de yoğun şekilde çalıştığı alan endüstriyel kenevirdir. Halk arasında “Hint keneviri” olarak bilinen Cannabis Sativa Varietas Indica veya Cannabis Indica denilen türden farklıdır. Bizim üzerinde çalıştığımız tür “Cannabis Sativa Varietas Sativa” dediğimiz, endüstriyel nitelikte olan kenevirdir. Dolayısıyla psikoaktif özellikleri olmayan, yani uyuşturucu içeriği çok çok düşük olan bir bitkidir. Bu kenevir, buğday, şeker pancarı ya da mısır gibi bir bitki gibidir. Çok düşük miktarda uyuşturucu madde içerir ve bu nedenle uyuşturucu üretimi için kullanılmaz.
Ancak bu bitkiden, özellikle yeşil aksamından, medikal veya tıbbi amaçlı kannabinoidler elde edilebilir. Çünkü bu bitkinin bünyesinde 150’ye yakın farklı kannabinoid bulunmaktadır. CBD (kannabidiol) bunların içinde en önemlisidir. Bunun dışında CBN (kannabinol), THC (tetrahidrokannabinol), CBG (kannabigerol) gibi birçok bileşen daha vardır. Sağlık sisteminde bu bileşenlerin kullanımı, tıbbi araştırmalarla mümkündür. Dünya bu çalışmaları yapmaktadır. Burada endişe edilen konu, üretimin planlaması, takibi ve kontrolüdür. Zaten dünyanın hiçbir ülkesi bu bitkiyi kontrolsüz bir şekilde üretmiyor. Biz de aynı şekilde kontrollü bir modelle üretim yapacağız.
"25 MİLYAR DOLARDAN 150 MİLYAR DOLARA VARIYOR"
Dünyada bu alanda çok büyük bir pazar var. Raporlara göre 25 milyar dolardan 150 milyar dolara kadar uzanan farklı tahminler mevcut. Bu bitki öyle bir bitki ki biz buna “mucize bitki” diyoruz. Kökünden tohumuna, yaprağından lifine kadar her parçası farklı alanlarda kullanılabiliyor. Sadece tek bir kullanım alanı yok.Farklı alanlarda kullanıldığı için, endüstri, katma değer, gelir ve ekonomik getiri çoğalabiliyor. Türkiye olarak biz kenevire dayalı bir sanayi kurarsak, bunu çeşitlendirirsek ve bitkinin tüm kısımlarını ekonomiye kazandırabilirsek, ciddi bir pay alabiliriz. Biz ihtisas üniversitesiyiz ve bu bitkinin tarımıyla sınırlı kalmadan, inşaat malzemeleri, tekstil, tıbbi yönleri, kimyasal içerikleri, kompozit malzemeler gibi pek çok alanda çalışmalar yapıyoruz.
Ahşap kompozitler, tekstil kompozitleri gibi çok yönlü çalışmalarımız var. Kenevir Araştırmaları Enstitümüz bünyesinde 50’ye yakın araştırmacı bu alanda doğrudan bilgi üretmektedir. Sadece bizim üniversitemizde değil; Türkiye’nin farklı üniversitelerinde de bu konuda çalışmalar yürütülmektedir. Ancak bu çalışmaların mutlaka sanayiye ve ekonomiye dönüşmesi gerekir. Sanayinin bu ülkede kurulması lazım. CBD ile THC birbirinden net olarak ayrılmalıdır. Esrar dediğimiz psikoaktif maddeler ile psikoaktif olmayan maddeler birbirinden ayrı düşünülmelidir.Kenevir türleri bu içeriklere göre kategorize edilip sınıflandırılmalı, üretim modelleri de buna göre oluşturulmalıdır.Ayrıca denetim mekanizmalarının da bu farklı türlere göre yeniden şekillendirilmesi gerekir. Türkiye bunları yapacaktır ve bu alanda endişe edilecek bir durum kalmayacaktır.
-
Bumerang 30 dakika önce Şikayet EtKenevir ithalatının önüne geçildikten sonra bence bambu yetiştiriciliği de yaygınlaştırılması gerekir. Çünkü sürekli akttan yeni sürgünler veriyor. Ve de kullanım alanı çok genişBeğen Toplam 2 beğeni
-
Bumerang 33 dakika önce Şikayet EtKenevir devlet kontrolünde, o zaman haşhaş ta yasaklansın o da devlet kontrolünde, Türkiye'de pirinç tarımı yapılıyor. Ama yetersiz dışarıdan ithal edilerek açık kapatılıyor. Çünkü pirinç üretimi de devlet kontrolünde devlet kontrolünde olmasa gelişi güzel ekilse sıtma hastalığı yayılacak.Beğen
-
Devam 46 dakika önce Şikayet Et1974 abd ambargosu. Biz reisi niye seçtik ambargoları yıksın diye. gücü yettiğince yıkmaya devam edecek.Beğen
-
kendi halinde 2 saat önce Şikayet Etkenevir uyuşturucuya çevrilmesi insanın bozukluğundan üzümden sirke de yapılır şarapta yapılır Ülker isteyemiyor o kendi işine baksın palm yağı glikoz yapımını bitirsin Avrupa Sanayi'de kullanıyor bizim Ülkemiz'de kullansın çiftçi kazansın.Beğen Toplam 1 beğeni
-
münafıklar 2 saat önce Şikayet Etbizde bunu ekerdik tohumlarını kavurur yerdik çok güzel susamla kavrulmuş buğdayla karıştırarak tüketirdik hastalıkta yoktu yasakladılar her türlü hastalık türediBeğen Toplam 2 beğeni