Enflasyon Mayıs ayında iyi geldi! Gözler Merkez Bankası'na çevrildi

Geçtiğimiz haftalarda açıklanan enflasyon raporu ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın sunumu sonrası gözler Mayıs ayı enflasyon verisine çevrilmişti. Mart ayındaki kur şoku, Nisan ayında alınan olumsuz veriler ve zirai don etkisine rağmen enflasyonun beklentilerin oldukça altında, %1,53 seviyesinde gelmesi, piyasaları olumlu yönde etkiledi. Yatırım Uzmanı Aziz Kaçmaz'da, "Bu gelişme yılın ikinci yarısı için hem enflasyon hem de faiz beklentilerinde önemli değişikliklerin önünü açtı." değerlendirmelerinde buldu.

ENFLASYON VERİLERİNDEKİ POZİTİF GELİŞME

Yatırım Uzmanı Aziz Kaçmaz şunları söyledi:

Şimdi geçtiğimiz haftalarda Enflasyon Raporu’nu almıştık. Sayın Karahan bir sunum yapmıştı. Orada zaten Mayıs ayı öncü verilerinin oldukça iyi olduğunu, Nisan gibi değil de bir miktar daha iyi geleceğinden bahsetmişti. Sunumdan sonra piyasa beklentileri %2,80’lerden %2,20’lere, hatta %2,10’lara kadar gerilemişti ki %1,53 geldi. Bu çok çok iyi bir rakam. Bu rakam, Merkez Bankası’nın öngördüğü ortalama %1,60’ın da altında. Yani Merkez Bankası’nın beklentilerinin altında gelmiş gibi bir görüntü var. Sayın Karahan yılın ikinci yarısı için de çok iyi bir tablo çizmişti. Şimdi burada en önemli verilerden birini aldık bu sene için.

KUR ŞOKU, ZİRAİ DON VE BEKLENTİLER

Biliyorsunuz Mart’ta bir kur şoku yaşadık. Nisan'da bunun yansımalarını izledik. Üzerine bir de zirai don olayı oldu, biliyorsunuz. O da acaba ne kadar etkiler diye soru işareti yaratıyordu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Mayıs ayı enflasyonunun %1,5 seviyelerinde gelmesi açıkçası gelecek için önemli. Mart ayında yaşanan kur şokundan sonra bir de üzerine zirai don olmuştu. Bu ister istemez enflasyonla ilgili soru işaretleri yaratmıştı, kötü gelir mi diye. Nisan’da zaten iyi bir veri almadık, %3 enflasyon almıştık. Mayıs'ta da bunun devam etmesi bekleniyordu piyasada. Ama sunumdan sonra beklentiler törpülendi, hatta %2,10’lara kadar düştü. Ki bunun da çok çok altında geldi. Bu olumlu.

"ENFLASYON BEKLENTİLERİNDE DÜŞÜŞ OLABİLİR"

Yani aslında en kötü alacağımız veriyi de iyi aldık. Çünkü bundan sonra Merkez’in öngörüsü bir buçukların altında seyretmeyiz, hatta %1,10’lara kadar yılın ikinci yarısında enflasyon alabiliriz. Merkez Bankası’nın arzu ettiği, beklediği, öngördüğü o %29 olan yıl sonu üst banda bu veriyle birlikte daha erişilebilir olduğu görüşü piyasada kuvvetlenmiş durumda. Muhtemelen önümüzdeki haftalarda, aylarda enflasyon beklentilerinde de ciddi bir törpülenme görürüz diye tahmin ediyorum. Zaten Merkez Bankası’nın da en çok üzerinde durduğu konu bu: enflasyon beklentilerinin çıpalanması. Çünkü siz beklentiyi düşüremediğiniz sürece insanların harcama davranışlarını, dinamiklerini yönetemezsiniz. O yüzden bu veri, muhtemelen beklentileri de ciddi anlamda törpüleyecek ve muhtemel faiz indirimlerinin de artık yavaş yavaş önü açıldı diyebiliriz.

MERKEZ BANKASI POLİTİKALARI VE HAZİRAN BEKLENTİLERİ

 Aslında veri bu kadar iyi gelmeseydi, normal beklentim şuydu: Haziran ayında faiz indirimi beklemiyordum açıkçası. Ama biliyorsunuz Merkez Bankası son kur şokundan sonra üst bandı %49’a çekti. Şu an TL referans oranları da gecelik %49’a çok yakın fiyatlanıyor. Ama Merkez Bankası’nın politika faizi %46. Açıkçası burada bir revizyon bekliyorum. Yani bu revizyona kesin gözüyle bakıyorum. Yine haftalık repo ihalelerine geri dönülüp, belki TL referans oranının %46’nın altına çekileceği bir döneme geçiş olarak bir hamle bekliyorum Merkez Bankası’ndan. Ama bu veri o kadar iyi geldi ki, Merkez Bankası’ndan 250 baz puanlık bir faiz indirimi de sürpriz olmaz diye düşünüyorum.

KÜRESEL RİSKLER VE BELİRSİZLİKLER

Tabii burada temel belirsizlik Sayın Karahan’ın yaptığı sunumda da söylediği gibi küresel tarafta ciddi belirsizlik var. Bu ister istemez bizi de etkiliyor. Yukarı yönlü risklerin temel sebebi küreseldeki özellikle tarife belirsizliği. Bu hâlâ devam ediyor. 9 Temmuz’da bu netleşecek mi, netleşmeyecek mi bilmiyoruz. O yüzden Merkez Bankası belki bu toplantıda es geçebilir ama es geçse bile muhtemelen üst bantta bir oynama yapacak. Tekrar TL referans oranlarının %46’ya geldiği bir sürece gireceğiz. Bu da en kötü ihtimalle Temmuz ayında faiz indirimlerinin güçlü bir şekilde başlayacağının bir işareti olacak. İki tane seçeneğimiz var: Merkez Bankası faiz indirimine başlayacak. Faiz indirimine başlamayıp üst bantta revizyon yapacak ve Temmuz’da daha güçlü bir faiz indirimiyle sürece dahil olacak. Belki tarifelerle ilgili belirsizlik devam ettiği için üst bantla oynama yapıp politika faizini sabit tutabilir ama indirmesi de sürpriz olmayacaktır.

BORSA VE YATIRIM ORTAMI

Bu da borsa için olumlu. Eğer bu veri faiz indirimlerini masaya getirdiyse, artık borsada da yukarı yönlü hareketlerin kuvvetlenmesini bekliyoruz. Dün borsa mesela 9000’in altını da test etti. Böyle çok güçlü bir borsa göremiyoruz. Haziran ve Temmuz aylarıyla birlikte Türk ekonomisinin daha parlak, borsanın daha yüksek, piyasaların ise daha durgun olacağı bir yaz yaşayabiliriz. Dünkü borsa hareketi biraz takas avantajından dolayıydı. Kredi limanlar altı gün faiz işleyeceği için dünkü baskının temel sebebi bu takas avantajıydı. Geçen hafta da ciddi mal değişimleri yapıldığını düşünüyorum. Dokuz haftadır borsamız iyi gitmiyor belki ama dokuz haftadır yabancı alımları devam ediyor. Bu aslında iyi bir sinyal. Ekonomik aktivite olarak da bu yılın en kötü çeyreğini yaşıyoruz. Çünkü büyüme rakamlarını da aldık. İlk çeyrekte %2 büyüdü ekonomimiz. Muhtemelen ikinci çeyrekte bunun altında bir büyüme olacak. Büyük olasılıkla. Ama üçüncü ve dördüncü çeyrekte kurum olarak da, şahsi beklentim de o yönde, yavaş yavaş toparlanma göreceğiz. Hem Türkiye’de genel büyümeyle ilgili hem de şirket bilançolarının yavaş yavaş toparlandığı bir üçüncü çeyreğe giriyoruz gibi bir görüntü var.