Dağlıoğlu: Türkiye her yıl daha fazla yatırım ve proje çeken bir ülke

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, yakın zamanda bazı satın alma ve birleşme projeleriyle birlikte yeni yatırımların açıklandığını belirterek, "Yatırımlarda yeniden bir artış dönemine girildiğini görebiliyoruz" dedi

Dağlıoğlu: Türkiye her yıl daha fazla yatırım ve proje çeken bir ülke
Dağlıoğlu: Türkiye her yıl daha fazla yatırım ve proje çeken bir ülke
GİRİŞ 02.05.2025 12:54 GÜNCELLEME 02.05.2025 12:54

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 183 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Dijital Dönüşüm, Finans ve İnsan Kaynakları Ofisleri kapatılmış, Yatırım Ofisinin ismi ise “Yatırım ve Finans Ofisi” olarak değiştirilmişti. Dağlıoğlu, bu değişiklikle birlikte çalışmalarına devam ettiklerini ifade ederek yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de yatırım ortamının gelişmesi için hem uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki yatırımlarını artırmalarını teşvik ettiklerini hem de yerli yatırımcıların büyük ölçekli projelerde aktif rol alarak bu yatırımları geliştirdiklerini belirten Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"Yatırım ortamını iyileştirme noktasında da sorumluluklarımız bulunuyordu. Bu kapsamda, reform süreçlerine katkı sağlayarak, özellikle yatırımcılardan gelen geri bildirimleri karar alma mekanizmalarına ileterek yatırım ortamının iyileşmesini sağlıyorduk. Yeni misyonla birlikte finans alanında da görevler üstleniyoruz. Katılım finans burada öncelikli alanlardan biri. Dünyada bu alandaki büyüme, bize küresel ölçekte yeni fırsatlar sunuyor. Türkiye’de de bu alanda önemli gelişmeler yaşandı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde katılım finansın ülkemizdeki payı arttı; yeni oyuncular pazara girdi. Artık yalnızca finansman değil, sigortacılık gibi diğer alanlarda da faaliyet gösteren kurumlar mevcut. Sermaye piyasaları da bu açıdan önemli bir zemin oluşturuyor. Katılım finans sektörünün tüm bu alanlarda büyümesi için biz de aktif olarak çalışacağız. Diğer bir önemli başlık ise finansal teknolojiler, yani FinTek sektörü. Bu, Türkiye’nin en başarılı dikeylerinden biri."

FinTek ekosisteminin Türkiye’de güçlü bir geçmişi olduğuna dikkati çeken Dağlıoğlu, geleneksel bankacılık yapıları, Borsa İstanbul ve diğer aktörlerin, dünyada benzeri olmayan uygulamaları Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturduğunu belirtti.

Dağlıoğlu, "FinTek alanında güçlü bir zemin var. Bu alan, yeni teknolojik girişimlerle küresel ölçekte rekabet edebilir hale geliyor. Finans Ofisi’nden devraldığımız bu misyonu ileriye taşıyacağız. İstanbul Finans Merkezi ise bir diğer önemli başlık. Malumunuz olduğu üzere, Finans Ofisi bu merkezin katılımcı belgelerinin düzenlenmesini sağlıyordu. Bu misyonu da aynı şekilde sürdüreceğiz.” diye konuştu.

"İstanbul Finans Merkezi büyük ölçekli bir vizyonun parçası"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, İstanbul Finans Merkezinin büyük ölçekli bir vizyonun parçası olduğunu belirterek, “Türkiye’yi küresel finans merkezleri haritasında daha sağlam bir konuma yerleştirmeyi hedefleyen önemli bir proje. Hâlihazırda uluslararası ve yerli katılımcılarını kabul etmeye başlamıştı; bu süreç önümüzdeki dönemde de devam edecek.” dedi.

"Tek Durak Ofis" hizmetlerinin de yakında faaliyete geçeceğini açıklayan Dağlıoğlu, "Fintech Zone" projesi kapsamında gündemde olan bir teknopark kurulmasına yönelik çalışmaların paydaşlarla sürdüğünü, yakın zamanda aktif bir teknoparkın hayata geçmesini beklediklerini söyledi.

"Pozitif trend son 3-4 aydır devam ediyor"

Uluslararası yatırımlar konusunda güncel verileri paylaşan Dağlıoğlu, dünya genelinde geçtiğimiz yıl yaklaşık 1,3-1,4 trilyon dolarlık bir uluslararası doğrudan yatırım gerçekleştiğinin öngörüldüğünü belirtti.

Pandemi sonrası dönemde küresel düzeyde yatırım akışlarının durağan seyrettiğini ifade eden Dağlıoğlu, “Böyle bir ortamda Türkiye’nin nispeten daha fazla yatırım çekmesi göreceli bir başarıdır. Ancak bu bizim için yeterli değil. Hedefimiz, Türkiye’nin küresel pastadaki payını daha da artırmak.” diye konuştu.

Bugüne kadar Türkiye’nin toplam 270 milyar doları aşkın uluslararası doğrudan yatırım çektiğini vurgulayan Dağlıoğlu, şu bilgileri verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin uluslararası alanda önemli başarıları var. Bu yılın ilk iki ayında yaklaşık 1,9 milyar doları aşan yatırım girişi oldu. Bu rakam, 2024 yılının aynı dönemine kıyasla çok daha olumlu bir tabloyu ortaya koyuyor. Son açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, son 12 aylık dönemde toplamda 12,2 milyar dolarlık yatırım gerçekleşti ve bu da son 3-4 aydır pozitif bir trendin sürdüğünü gösteriyor. Bu trend, gelecek projeksiyonlarımızı şekillendirmemiz açısından da önemli bir gösterge. Zira hem elimizdeki proje portföyünü hem de piyasadaki yatırım gündemini yakından takip ediyoruz. Yakın zamanda bazı satın alma ve birleşme projeleriyle birlikte yeni yatırım duyuruları yapıldı. Bunların önümüzdeki dönemlerde fiili yatırıma dönüşeceğini düşündüğümüzde, yatırım trendinin pozitif yönde seyrettiğini ve yatırımlarda yeniden bir artış dönemine girildiğini söyleyebiliriz."

"Endüstriyel yatırımların devamı bizim için mutluluk verici"

Son dönemde endüstriyel yatırımların Türkiye'deki yatırım ortamının en güçlü itici güçlerinden biri olduğuna işaret eden Dağlıoğlu, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl duyurduğu "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi" kapsamında yapılan yatırım açıklamalarına dikkati çekti.

Dağlıoğlu, bu kapsamda duyurulan 19 projenin toplamda 9 milyar doların üzerinde yatırım taahhüdü içerdiğini ve yaklaşık 20 bin kişilik istihdam oluşturacağını belirterek bu projeler arasında bazı uluslararası şirketlerin de yer aldığını ifade ederek, "Türkiye’nin bölgesel bir merkez konumundan küresel ölçekte ekonomik bir aktöre dönüşme yolculuğunda çok değerli projeler bunlar. Endüstri ve sanayi altyapısı, ülkeler için korunması zor; bir kez kaybedildiğinde yeniden kazanılması güç bir alan. Türkiye’nin son 20 yıldaki yatırımlar geçmişinde bu altyapının sürekli olarak güçlendiğini görmek bizleri memnun ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geçtiğimiz yıl duyurulan “HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı”na da değinen Dağlıoğlu, çok kısa sürede yüksek yatırım talebiyle karşılaşılmasının programın başarısını ortaya koyduğunu ve bu yatırımların önümüzdeki dönemde de devam edeceğini kaydetti.

"2003 yılından bu yana en çok yatırım çeken sektör: Finans"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, uluslararası yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği sektörlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bu konuda uzun vadeli bir analiz yapılabileceğini belirten Dağlıoğlu, “Türkiye'nin içinde yer aldığı geniş bir rekabet coğrafyası var. Yatırımcılar tarafından genellikle Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkeleriyle kıyaslanıyoruz. Bu geniş coğrafyada, son 20 yılda en fazla uluslararası yatırım çeken ülkelerden biriyiz." dedi.

2003 yılından bu yana Türkiye'nin toplamda 270 milyar doların üzerinde yatırım çektiğini hatırlatan Dağlıoğlu, sektörlere göre dağılımı şöyle özetledi:

"Bu dönemde en çok yatırım çeken sektör finans oldu. Onu imalat sanayi izliyor. Ardından enerji, toptan ve perakende ticaret, bilgi ve iletişim teknolojileri, ulaştırma ve lojistik sektörleri geliyor. Özellikle toptan ve perakende ticaret içinde bazı büyük ölçekli teknoloji girişimlerimiz de yer alıyor."

2025 yılının ilk iki ayına dair güncel verileri de paylaşan Dağlıoğlu, "Bu yılın ilk ayında en çok yatırım çeken sektör toptan ve perakende ticaret oldu. Bu tablo, büyük bir e-ticaret platformuna gelen yatırımlardan kaynaklanıyor. Ancak onu hemen ardından imalat sanayi izliyor. Dolayısıyla 2024 yılı genelinde de imalat, en çok yatırım çeken sektör konumunda." dedi.

"Son 5 yılda yatırımların itici güçlerinden biri: Endüstriyel projeler"

Dağlıoğlu, Türkiye’nin yatırım profiline uzun vadeli bir perspektifle bakıldığında, küresel ekonomiyle paralel bir dönüşüm izlendiğini belirtti. 2003–2009 döneminde finans sektörünün yatırımlar açısından ağırlığı olduğuna dikkati çeken Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"İlk dönemde finansın yatırım içindeki payı oldukça yüksekti. Ancak zamanla, küresel yatırım dinamikleri değişti. Türkiye’ye gelen yatırımlar içinde finansın payı azaldı; imalat sanayi ise öne çıktı. Enerji sektörünün ciddi bir payı oldu. Ulaştırma ve depolama da benzer şekilde yatırım çeken alanlar arasında yer aldı. Toptan perakende ticaret ve teknoloji girişimleri de bu grupta yer alıyor."

Dağlıoğlu, pandemi sonrası dönemi bir kırılma noktası olarak nitelendirerek, şunları söyledi:

"Bu dönemde Türkiye'nin küresel tedarik zincirlerinden daha fazla pay alabileceği konuşuluyordu. Nitekim bu süreçte de imalat sektörü liderliğini korudu. Toptan perakende ticaret alanı ise, büyük teknoloji girişimlerinin etkisiyle dikkat çekici bir büyüme gösterdi. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü de yine bu teknoloji odaklı yatırımların yansıdığı önemli bir alan. Özellikle pandemi sonrasındaki son beş yıllık dönemde, Türkiye’deki yatırımların en önemli itici güçlerinden biri endüstriyel yatırımlar oldu. Bu yatırımların önemli bir kısmı küresel tedarik zincirine entegrasyonu güçlendiren, ihracat odaklı ya da ithalatı azaltan nitelikteydi. Bir diğer başlık da başarılı yerli teknoloji girişimlerine gelen yatırımlar."

"Türkiye her yıl daha fazla yatırım ve proje çeken bir ülke"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye'nin her geçen yıl daha fazla yatırım çeken ve yatırım projelerine ev sahipliği yapan bir ülke haline geldiğini belirterek, proje sayılarında dikkat çekici bir artışın söz konusu olduğunu bildirdi.

Dağlıoğlu, "2003 yılından bu yana geçen dönemi ikiye ayırdığımızda, yatırım proje sayılarında kayda değer bir artış görüyoruz. Gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa ülkeleri ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı da kapsayan geniş rekabet coğrafyasına baktığımızda, Türkiye her yıl daha fazla yatırım ve proje çeken bir ülke haline geldi." dedi.

Gelişmekte olan Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’nin bu coğrafyada en çok yatırım çeken ikinci ülke olduğunu belirten Dağlıoğlu, “Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı da dahil ettiğimizde, Türkiye bu geniş coğrafyada en fazla yatırım projesi çeken üçüncü ülke konumunda.” bilgisini paylaştı.

"Daha fazla ve daha katma değerli ihracat yapmalıyız"

“Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi” kapsamında kendilerine somut hedefler koyduklarını aktaran Dağlıoğlu, “Şu anda dünyadaki doğrudan yatırımların yaklaşık yüzde 1’ini çekiyoruz. Bunu yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyoruz ama bunu da yeterli görmüyoruz.” dedi.

Dağlıoğlu, Türkiye’nin bölgesel bir merkez haline geldiğini, ancak hedefin küresel ölçekte daha güçlü bir rekabet düzeyine ulaşmak olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacağımızı iddia ediyoruz. Bölgesel merkez haline zaten geldik, ancak bu yeterli değil; bu rekabeti daha büyük, daha küresel bir ölçeğe taşımaktan bahsediyoruz. Çektiğimiz projelerin de bu ülkenin genel stratejilerine ve hedeflerine hizmet eden projeler olması gerekiyor. Bu anlamda kendimize bazı dikey alanlar belirledik. Özellikle küresel tedarik zincirine entegrasyonu sürekli vurguluyoruz. Yani daha fazla ihracat yapan ve daha katma değerli ihracat gerçekleştiren bir ülke olmamız gerekiyor. Milli Teknoloji Hamlemizden bahsediyoruz. İhracatımızda teknoloji yoğunluğunun payını artırmaktan ve uluslararası yatırımcıları da bu yöne kanalize etmekten söz ediyoruz. Bir diğer önemli başlık ise dijital dönüşüm; daha bilgi yoğun alanlarda yatırım çekmek istiyoruz. Ayrıca tüm dünyanın gündeminde olan yeşil dönüşüm ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi perspektifleri de bu çerçeveye dahil ettik."

"Kendi veri tabanımızı geliştirdik, ilk kez kamuoyuyla paylaşıyoruz"

Daha çok dijital yatırım, daha nitelikli istihdam üreten, bilgi yoğun alanlarda istihdam oluşturan projeler ile iklimle ilgili, daha teknolojik ve çevreci yatırımları çekmek gibi başlıklar üzerinde durduklarını belirten Dağlıoğlu, bu doğrultuda kendilerine bazı hedefler koyduklarını ifade etti.

Dağlıoğlu, "Uluslararası veri tabanlarının yanı sıra artık kendi veri tabanımızı da tutmamız gerektiğini düşündük. Yeni bir veri tabanı geliştirdik ve bunu ilk kez kamuoyuyla sizin ekranlarınız aracılığıyla paylaşmış oluyoruz. 2024 yılında Türkiye'de 380'in üzerinde yeni uluslararası doğrudan yatırım projesi duyuruldu. Bu projelerin 270'ten fazlasının, nitelikli uluslararası doğrudan yatırım kriterlerimize uyan alanlar, sektörler ve faaliyetler kapsamında olduğunu tespit ettik. Böylece genel bir dağılım ortaya koymuş olduk." bilgisini paylaştı.

Küresel tedarik zincirine katılım ve imalat sanayi yatırımlarının, Türkiye’nin genel politikalarıyla uyumlu şekilde en fazla yatırım çekilen alanlardan biri olduğuna işaret eden Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"Burada özellikle hatırlatmak istiyorum; bu veriler satın alma ve birleşme projelerini kapsamıyor. O tür projeleri ayrıca inceliyoruz. Bizim esas olarak üzerinde durduğumuz, sıfırdan istihdam yaratan yeni alanlar, genişleme projeleri veya sıfırdan yatırım projeleridir. Türkiye’nin yatırım performansını önümüzdeki yıllarda da bu bakış açısıyla izlemeye, kendimize daha iddialı hedefler koyarak tüm ekip arkadaşlarımızla bu hedeflerin peşinden kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz."

KAYNAK: AA
Özgür Gündüz Haber7.com - Editör
Haber 7 - Özgür Gündüz

Editör Hakkında

Konya Selçuk Üniversitesi’nden 2006 yılında mezun oldu. 16 yıllık gazeteci. Çeşitli dergi, gazete ve ajanslarda görev aldıktan sonra 2011 yılında internet haberciliğine başladı. Pek çok haber ve röportaja imza attı. Meslek hayatına Haber7.com’da 7 yıldır ekonomi editörü olarak devam etmektedir.