Krizden çıkış için yüzlerini Türkiye'ye çevirdiler
Avrupa'daki enerji krizi, Ukrayna üzerinden gelen Rus doğal gazı akışının kesilmesiyle derinleşirken, Türkiye'nin bölgesel enerji merkezi olarak artan stratejik önemi dikkati çekiyor.
Rus enerji şirketi Gazprom, Ukrayna'nın Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatına dair anlaşmayı uzatmaması ve Moldova'nın borcunu ödememesi gerekçesiyle 1 Ocak'ta Avrupa'ya gaz sevkiyatını kestiğini duyurdu.
Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz taşıyan boru hatlarının devre dışı kalması ve Ukrayna üzerinden gaz sevkiyatının durmasıyla, Avrupa'ya gaz iletebilecek tek geçiş güzergahı olarak TürkAkım doğal gaz boru hattı öne çıkıyor.
Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşma kapsamında 2020'de devreye giren, her biri yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşan TürkAkım üzerinden, 1 Ocak 2020- 31 Aralık 2024 döneminde Türkiye'ye yaklaşık 44,4 milyar metreküp ve Avrupa'ya 59,8 milyar metreküp gaz akışı sağlandı.
"TÜRKİYE'NİN MACARİSTAN VE AVRUPA'NIN ENERJİ GÜVENLİĞİNDE HAYATİ ROLÜ VAR"
Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, AA muhabirine, Ukrayna üzerinden doğal gaz geçişinin kesintiye uğramasının yıllardır öngörülebilen bir risk olduğunu ve söz konusu riski azaltmak için ülkesinin yeni altyapılarla gaz tedarik kaynaklarını çeşitlendirme stratejisi izlediğini söyledi.
TürkAkım projesinin hayata geçirilmesinin Macaristan için stratejik öneme sahip olduğunu aktaran Matis, bu güzergahın 1 Ekim 2021'den itibaren ülkenin gaz ithalatının ana dağıtım güzergahı haline geldiğini dile getirdi.
Özellikle TürkAkım üzerinden güvenli tedarik sayesinde, Macaristan'ın Ukrayna üzerinden gaz transitinin sona ermesinden etkilenmediğini anlatan Matis, "Bu, aynı zamanda Türkiye'nin Macaristan ve Avrupa'nın enerji güvenliğindeki hayati rolünü de gösteriyor." dedi.
Matis, iki ülke arasındaki enerji iş birliğinin başarılı bir model olduğunu belirterek, "Enerji alanındaki Macar-Türk işbirliği, egemen ülkelerin ulusal çıkarlarının karşılıklı yarar sağlayan bir işbirliği oluşturmak üzere nasıl harmanlanabileceğinin bir örneği." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin enerji güvenliği ve bölgesel enerji merkezi hedefine de vurgu yapan Matis, şöyle devam etti:
"Türkiye, gaz arzının ve güzergahlarının çeşitlendirilmesinin, yerli üretimin artırılmasının, depolama kapasitelerinin ve transit güzergahların geliştirilmesinin sadece kendi enerji güvenliğini artırmadığını, aynı zamanda bölgesel enerji merkezi olma arzusunu da teyit eden araçlar olduğunun farkına vardı. Bu gelişimin doğal gaz alanıyla sınırlı olmadığının altını çizmek önemli. Petrol üretimindeki son gelişmeler, etkileyici nükleer enerji projeleri, yenilenebilir enerjideki olağanüstü artış, Türkiye'nin enerji arz karmasını çeşitlendiren ve aynı zamanda Türkiye'nin enerji merkezi statüsüne katkıda bulunan faktörler. Jeopolitik zorluklar göz önüne alındığında, Türkiye'nin Avrupa için gaz transit ve tedarikçi ülke olarak istikrarlı ve güvenilir rolü şimdiye kadar fark etmeyenlerin bile dikkatini çekiyor."
"MOLDOVA, ENERJİ KAYNAKLARINI ÇEŞİTLENDİRMEYİ HEDEFLİYOR"
Moldova Enerji Bakanlığı Devlet Sekreteri Constantin Borosan ise Rusya'nın Moldova sınırları içerisinde bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölgesine gaz tedarikini bir silah olarak kullandığını ve bunun Moldova'nın Avrupa yanlısı hükümetini zayıflatmayı hedeflediğini söyledi.
Borosan, Moldova'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirme çabalarına ilişkin, "Rus gaz şantajı bizim için yeni değil. Son üç yılda Moldova enerji kaynaklarını çeşitlendirdi ve sağ yaka (Transdinyester dışında kalan bölge) artık Rus gazına bağımlı değil. Şebekemiz Avrupa Birliği'ne bağlı ve Romanya'dan elektrik ithalatına izin veriyor. Acil durum rezervleri oluşturduk, enerji tasarrufu önlemleri aldık ve yenilenebilir enerji kullanımını artırdık. Ancak, Transdinyester bölgesi tamamen Rus gazına bağımlı olmaya devam ediyor ve bu da onu savunmasız bırakıyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bölgesel enerji merkezi rolünü pekiştiren konumuna da dikkati çeken Borosan, "Boru hatları ve LNG terminalleri de dahil olmak üzere mevcut altyapısı Avrupa'yı Hazar Denizi, Orta Asya ve Orta Doğu'dan gelen gaz kaynaklarına bağlıyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerji ve altyapı projelerindeki kapsamlı deneyimi, bölgesel bir enerji merkezi olarak konumunu güçlendiriyor. Moldova, Türkiye'nin yenilenebilir enerji, şebeke stabilizasyonu ve daha geniş enerji iş birliği alanlarındaki potansiyel yatırımlarını memnuniyetle karşılıyor. Tüm bunlar bölgesel enerji güvenliği ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.