Beş aylık daralma sona erdi! 2025 yılı için en kritik testlerden biri olacak...

2024 yılında sanayi sektörü zorlu bir dönemden geçti. İlkbahar sonrası sanayi üretim endeksi negatife dönerken, daralma beş ay boyunca etkisini sürdürdü. Bu toparlanmanın gidişatı 2025 için en kritik testlerden biri olacak.

Beş aylık daralma sona erdi! 2025 yılı için en kritik testlerden biri olacak...
Beş aylık daralma sona erdi! 2025 yılı için en kritik testlerden biri olacak...
GİRİŞ 12.01.2025 11:40 GÜNCELLEME 12.01.2025 11:40

Sanayi sektörü için 2024 oldukça zorlu geçti, özellikle de ilkbahardan sonra. Sanayi üretim endeksindeki yıllık değişim haziran ayında negatife döndü ve bu daralma beş ay boyunca devam etti. Cuma günü TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre, sanayideki daralma serisi kasım ayında son buldu. Sanayi üretimi, kasımda yıllık bazda yüzde 1.5 artış kaydetti. Üretimin bir önceki aya göre de (yüzde 2.9) artması, toparlanmayı daha değerli kıldı.

2025 İÇİN EN KRITİK TEST!

Sanayideki bu toparlanmanın kalıcı bir trende dönüşüp dönüşmeyeceği, 2025 için en kritik testlerden biri olacak. Türkiye için daha katma değerli bir büyüme performansı, güçlü bir sanayi sektörüyle mümkündür. Sanayi güçlü olduğunda büyüme, yalnızca daha dengeli ve sürdürülebilir bir hal almakla kalmaz, aynı zamanda gelir dağılımını iyileştirecek yeni iş imkânları oluşturur.

Gittikçe dijitalleşen dünyada, hizmetler sektörünün ağırlığını artırdığı bir gerçek. Fakat Türkiye gibi orta gelir ile yüksek gelir arasında kalmış ülkelerin ekonomik ilerlemelerini istikrarlı kılabilmeleri için sanayi sektörünün artıları, önemini halen korumakta.

Sanayi sektörü üretkenlik, inovasyon ve gelir dağılımı gibi değişkenler üzerindeki etkisi bir hayli fazla olduğu gibi, hizmetler sektörünü de besler. Gelişmiş ülkelerin 1980'lerde gözden çıkardıkları sanayi sektörünü son yıllarda yeniden canlandırmaya çalışmaları boşuna değil.

2025'İN İLK KÜRESEL SARSINTILARI

2025'in küresel ekonomi açısından çok parlak geçmesi beklenmiyor. Birleşik Krallık ve Çin gibi küresel ekonominin önemli oyuncularından gelen ilk sinyaller de 2025'in kolay geçmeyeceğine işaret ediyor.

Bu hafta yaşanan ufak çaplı sarsıntıları özetlemeye çalışayım. Birleşik Krallık'ta Muhafazakar Parti'nin yaklaşık 14 yıl süren aralıksız iktidarının ardı.

Birleşik Krallık'ta bütçe ile ilgili genelde şöyle bir eğilim vardır: Muhafazakar Parti iktidarlarında kemer sıkma politikaları tercih edilirken İşçi Partisi iktidara geldiğinde sosyo-ekonomik dengeleri gözetmek için bütçe harcamalarını artırır. İşçi Partisi hükümeti, 2025 için kamu harcamalarını GSYH'nin yüzde 2.2'sine karşılık gelecek miktarda artırma kararı aldı. Bu artışın üçte ikisinin cari ve günlük harcamalara, üçte birinin ise ulaşım, konut ve Ar-Ge gibi sermaye harcamalarına gideceği duyuruldu. Cari harcamalardaki artış sorgulanabilir fakat Birleşik Krallık'ın hem sosyal sorunlara cevap verebilmesi hem de rekabet gücünü koruyabilmesi için sermaye harcamalarına ihtiyacı olduğu açık.

Bu ilave kamu harcamalarını finanse etmek için hükümet, bazı kalemlerde vergi artışlarına gidiyor. Ancak sorun şu ki planlanan vergi artışlarının GSYH'nin yüzde 1'ine denk geleceği öngörülüyor. Bu da aradaki farkın yeni borçlarla finanse edileceği anlamına geliyor. Kamunun borçlanma gereksiniminin artması, tahvil ve döviz piyasasını vurdu. Birleşik Krallık'ın uzun vadeli tahvil faizleri artarken sterlin, değer kaybetti. Kamu bütçesi, birçok ülke için oldukça hassas bir konu başlığı. Ne olursa olsun ve nasıl yapılırsa yapılsın 'kemer sıkılsın' anlayışı, şu ortamda makul değil.

Ülkelerin iklim değişikliği ve gelir eşitsizliği gibi sorunlarla başa çıkması ve yapay zeka gibi teknolojilere ekonominin uyum sağlaması gibi nedenlerden dolayı kamu harcamalarını artırmaya ihtiyaçları var. Önemli olan, kamunun yanlış harcama kalemlerinde tasarruf sağlayarak bu kaynakları ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirmesi ve doğru vergi kalemleriyle ilave kamu harcamalarını finanse etme cesaretini göstermesidir.

ÇİN YUANI TRUMP'TAN DOLAYI ENDİŞELİ

Çin, ikinci Trump dönemine hazırlık yapıyor. Mevcut ekonomik kırılganlıkları mümkün mertebe azaltarak ABD'den gelebilecek yeni korumacı önlemlere karşı gardını sıkı tutmaya çalışıyor. Çin'in yumuşak karnı, konut sektörü ve gölge bankacılık sistemi. Şu ana kadar konut balonunun ve düzensiz kredi genişlemesinin sistemik bir riske dönüşmesine izin vermediler. İhracata dayalı büyüme modelinden iç tüketim çekişli büyümeye geçiş de Çin' i zorluyor.

Doğal olarak Çin'in büyüme rakamları geriledi. Pekin hükümetinin son dönemde artan teşvik paketleri, büyümeyi yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Bu sorunlar halen yönetilebilir seviyelerde olsa da Trump belirsizliğinin bir kez daha ortaya çıkması, Çin ekonomisini yoracaktır. Bu hafta bunun ilk emarelerini gördük: Çin yuanı, dolar karşısında son 16 ayın en düşük seviyesine geriledi.

KAYNAK: SABAH
Ekrem Öztürk Haber7.com - Teknoloji Muhabiri
Haber 7 - Ekrem Öztürk

Editör Hakkında

İstanbul'da yaşayan Ekrem Öztürk, 2021 yılında Medya ve İletişim bölümünden mezun oldu. Uzun süre kendi alanında metin yazarlığı yapan Öztürk, şu an Haber7.com'da "Muhabir - Editör" olarak görev yapmaktadır. Ayrıca günümüz insan ilişkilerinde saygının ve empatinin çok büyük bir güç olduğuna inanmakta ve bu değerleri meslek hayatında da ön planda tutmaktadır.