Asya'da imalat sanayisinin merkezleri değişebilir
Çin, artan jeopolitik gerginlikler, imalat sanayisindeki iş gücü açığı, artan maliyetler ve batılı ülkelerin temkinli yaklaşımı sebebiyle imalat sanayindeki cazibesinin azalması riskiyle karşı karşıya kalabilir.
ABD'nin eski başkanı Donald Trump döneminde başlayan ticaret savaşlarıyla birlikte Pasifik'in karşı kıyılarındaki dünyanın iki dev ekonomisi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Başta ABD olmak üzere batılı tedarikçiler yerli üretimi desteklemek, piyasadaki fiyatlama bozulmalarının önüne geçmek ve kritik sektörlerde Çin'e bağımlılığı azaltmak için Çin imalat sanayisine temkinli yaklaşıyor.
Bölgedeki Çin-Tayvan gerginliği batılı tedarikçiler için ticari belirsizliklerin ortaya çıkabileceğini gösterirken rakip imalat merkezleri de yatırımcıların dikkatini çekiyor.
Çin, düşük imalat maliyetleri ve gelişmiş imalat sanayi altyapısı sebebiyle uzun yıllardır batılı büyük firmaların en önemli üretim merkezlerinin başında geliyor. Buna karşın son yıllarda Çin ile batı ülkeleri arasında artan problemler Çin'in imalat merkezi konumunun yavaş yavaş değişebileceği şeklinde yorumlanıyor.
Çin ekonomisine ilişkin olası değişim sadece negatif bir gelişme olarak nitelendirilmiyor. Analistler, söz konusu değişimde özellikle imalat ve teknoloji tarafında biriken "know-how", Çin ekonomisinin gelişmişlik düzeyi gibi birçok faktörün etkili olduğunu ifade ediyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Nisan 2024 verilerine göre, Çin'de artan kişi başı milli gelir bölgedeki en hızlı yükselişler arasında yer alıyor.
Çin'in kişi başı milli geliri son 20 yılda yüzde 776 artarak 13 bin 136 dolara çıkarken, Hindistan'ın kişi başı milli geliri bu dönemde yüzde 338 yükselerek 2 bin 731 ulaştı. Endonezya'nın kişi başı milli geliri 5 bin 271 dolar, Vietnam'ın 4 bin 622 ve Malezya'nın 13 bin 315 dolarda bulunuyor.
IMF verilerine göre, Asya'daki gelişmekte olan ülkelerin ortalama kişi başı milli geliri ise 7 bin 62 dolar olduğu hesaplanıyor.
Analistler, bu durumun Çinli şirketlerin imalat sanayisinde rekabet avantajını olumsuz etkilediğini kaydederek, bu şirketleri daha nitelikli mal üretmeye zorlamış olabileceğini ifade ediyor.
Son yıllarda özellikle 5G teknolojisi ve elektrikli otomobil üretimi alanındaki Çinli şirketlerin rekabetçi bir yapıda olduklarını hatırlatan analistler, bu durumun batılı ülkeleri çeşitli korumacı önlemlere yönlendirdiğini bildiriyor.
ÇİNLİ ŞİRKETLER YAPTIRIM LİSTESİNDE RUSYA'YI TAKİP EDİYOR
Batılı ülkelerin Çinli şirketlere uyguladığı gümrük vergisi ile yaptırım listesinin gün geçtikçe büyümesi göze çarpıyor.
Analistler, her geçen gün daha çok Çinli şirketin dahil olduğu ABD’nin yaptırım listesi olan Varlık Listesi’nin olası jeopolitik gerilimler sonucu daha da büyüyebileceğini kaydediyor.
ABD yönetimi, kritik endüstrilerdeki yerli üretimi desteklemek amacıyla Çin'den ithal edilen çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller ve güneş pilleri gibi ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırma kararı almıştı.
ABD'de geliştirilen teknolojileri elde ettikleri veya elde etmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle geçen günlerde 37 şirket ABD tarafından yaptırım listesine eklenmişti.
Amerikan Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan yaptırım listesinde Ocak 2024'ten bu yana çeşitli ülkelerden 143 şirket, kişi ve organizasyon eklenirken, bunların 51’i Çin merkezli şirket, kişi ve organizasyonlardan oluştu.
Söz konusu yaptırım listesindeki Çinli şirket sayısı, Ukrayna savaşı sebebiyle bir dizi ekonomik yaptırıma uğrayan Rusyadan hemen sonra geliyor.
ÇİN OTOMOBİLLERİ KONUSUNDA HÜKÜMETLER TEMKİNLİ DAVRANIYOR
Çin, jeopolitik riskler ve maliyet artışlarının yanı sıra uluslararası pazarlarda yerli sanayi için risk oluşturması sebebiyle de tedarikçiler ve devletler tarafından bir dizi yaptırıma uğrarken, bu durumun otomobil imalat sanayisinde yabancı talebini ve yatırımını etkileyen bir trende dönüşebileceği belirtiliyor.
Geçen haftalarda Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yaptığı konuşmada, Avrupa'nın Çin'den gelen elektrikli otomobil bolluğuna karşı kendini koruması gerektiğini belirtmişti. Bu açıklamaları takiben AB, Çin'de üretilen elektrikli otomobillerin birlik üyesi ülkelere ithalatında 4 Temmuz'dan itibaren yüzde 38,1'e varan oranlarda ilave vergi getireceğini duyurdu.
Benzer yaptırımların ABD tarafından da geleceğinin sinyalleri geçen haftalarda verilirken, yurt içinde Ticaret Bakanlığı, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar verdi.
Analistler, Çin'in uluslararası pazarlarda kısıtlayıcı yaptırımlara uğramasının imalat sanayindeki talebi etkileyebileceğini belirtiyor.
ARTAN İMALAT MALİYETLER YENİ ÜRETİM MERKEZİ ARAYIŞLARINA SEBEP OLABİLİR
Çin küresel üretim merkezlerinin başında yer alması sebebiyle imalat sanayindeki işgücü ülkenin küresel konumu için önem arz ediyor. Günümüzde ülkede iş gücü alanında karşı karşıya kalınan risklerin başında imalat sanayindeki iş gücü açığı yer alıyor.
Analistler, Çin iş gücü piyasasının önemli bir kısmını ülkenin kırsal kesimleri terk edip kent merkezlerinde çalışmak üzere göç eden göçmen işçiler oluştuğunu belirterek, açıklanan verilerin, göçmen işçilerin imalat sanayindeki işlere olan talebinin hizmet sektöründeki işlere olan talepten daha az olduğunun görüldüğünü söyledi.
2016-2020 arasındaki verilere göre Çin'in imalat maliyetlerinin Vietnam ve Meksika'ya göre söz konusu zaman aralığı boyunca yüksek seyrettiğini belirten analistler, maliyet artışındaki trendin batılı tedarikçilerin yeni imalat merkezleri arayışını besleyebileceğini söyledi.
Söz konusu veriler ışığında iş gücü maliyetlerinin giderek yükseldiği Çin'e karşın Hindistan, Vietnam ve Endonezya gibi ülkeler ön plana çıkıyor.
Dünyanın en değerli şirketlerinden olan Apple, imalat alanında Çin'den Hindistan'a yönelmişti.
Analistler, dünya devinin Hindistan'daki üretim merkezlerinde, geçen mali yılda yaklaşık 14 milyar dolar değerinde iPhone ürettiğini ifade ederek, büyük şirketlerin bölgedeki alternatif üretim merkezi arayışlarına devam ettiğine dikkati çektiler.