Gabar Dağı'ndaki Şehit Esma Çevik Petrol sahasında yeni faaliyete geçen kuyuyla üretim kapasitesi 27 bin varile ulaştı. Bu yılın sonuna kadar açılacak kuyularla birlikte üretimin 35 bin varile ulaşması hedefleniyor. Peki Türkiye bu petrolle ne kazanacak? Haber7 muhabiri Yavuz Selvi, Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi  Başkanı Oğuzhan Akyener ile konuştu.

"YIL SONU GÜNLÜK ÜRETİM 35 BİN VARİLE ÇIKACAK"

Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi  Başkanı Oğuzhan Akyener şunları söyledi:

Bu Türkiye'nin gerçekten, petrol alanında attığı en önemli adım. Yani şu şekilde bir kıyaslama yaparsak, Türkiye'de belki binlerce kuyudan elde ettiğimiz üretim, toplamda yaklaşık olarak 65.000 varil civarında. Biz yıl sonu bakın yani belki elle sayılacak kadar sayıdaki kuyuyla 35.000 varil hedefini yakalayacağız ki şu an zaten günlük 25.000 varil üretim hedefine ulaşılmış durumda. 
2024 sonu itibariyle üretim hedefimiz 100.000 varile çıkacak. Sadece Gabar bölgesinde. Şimdi bakın Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı konusuna baktığımızda enerji alt başlıklarından bir tanesi olan petrol noktasındaki dışa bağımlılık noktasına baktığımızda bu oranlar bir hayli yüksek. Yani Türkiye enerjide dışa bağımlılık noktasında %70'ler seviyesinde dışa bağımlı.  Petrol sektörü noktasında nereden bakarsanız bakın, %90'lardan fazla bir oranda dışa bağımlılık söz konusu. Hatta 93'lere yaklaşan bir orandan bahsediyoruz. 

"2024 SONUNDA HAM PETROLDE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZI %10 ORANINDA AZALTACAK"

Türkiye'nin ham petrol tüketimi yaklaşık olarak günlük bir milyon varil civarında. Bu tabii mevsimsel olarak değişebiliyor. Stoklara göre günlük anlamda değişiyor ama ortalamaya vurduğunuzda bir milyon varil. Yani bu perspektiften baktığımızda Gabar sahası hiç olmazsa yaklaşık 65.000 varillere, düşen bir üretim söz konusu. Ve bu bizim %94 oranında dışa bağımlı olduğumuz anlamına geliyor.
 2024 sonunda artı 100.000 varillik gabar petrolü üretimi, bizim ham petrolde dışa bağımlılığımızı direkt olarak %10 oranında azaltmış olacak. Tabii diğer taraftan enerji, genel enerji denklemindeki dışa bağımlılık sürecine baktığımızda %2-2.5'lara yaklaşan bir azalma söz konusu olacak. Bu gerçektenTürkiye'nin cari dengelerini düzeltmeyi, tdolarizasyon sürecini tersine çevirme yolcusu uğraştığı bir dönemde, ekonomi katılımlar yapmaya çalıştığı ve bu ekonomik atılımlar noktasında gerçekten cari açığın kendisini zorladığı bir dönemde ki bu cari açığında en büyük enerji ithalatı faturası olduğunu düşünürsek bu bağlamda Gabar keşfi, Gabar'da yapılan üretim, bunların hepsi ülkemiz açısından çok önemli. Katma değerler olarak düşünülebilir. 

"TÜRKİYE'Yİ DAHA ETKİN KILACAK"

Tabii şunu unutmamak gerekiyor. Türkiye hidrokarbon sektöründe gerçekten Karadeniz keşfiyle birlikte çok önemli bir sinerji yakaladı. Aslına bakarsanız Türkiye'nin belki 200 yıldır Türkiye hep petrol üretmeyi, büyük ölçekte hidrokarbon sahaları üretimi alabilmeyi hedefleyen bunu arzu eden bir devlet. Şu an Karadeniz keşfi Karadeniz alanı dahilindeki en büyük keşif. Şu an 710 milyar metre küpe varan bir rezerv söz konusu. Burada yakaladığı sinerciyle bakın Gabar'da önemli bir keşif yaptı. Bu da Türkiye içerisindeki petrol tarihi perspektifindeki en büyük keşif. İnşallah yakalanan bu sinerjiyle de Türkiye hem kendi deniz hem kendi kara alanlarında yeni keşiflere imza atacak.Hem de bu sinerji  Türkiye'nin uzun vadede medeniyet coğrafyasında da çok daha etkin bir politika izleyebilmesinin önünü açacak. 

2028'DE ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI %15 AZALTMIŞ OLACAĞIZ"

Türkiye önümüzdeki beş yıl içerisinde inşallah 2028'lere geldiğimizde enerjide dışa bağımlılığını %15'ten fazla azaltmış olacak ki bu gerçekten çok önemli bir atılım olacak. Enerji gerçekten bizim sırtımızdaki en büyük kamburlardan bir tanesi. Ne kadar daha fazla yerli enerji kaynağı üretebilirsek bu bizi gerçekten ekonomik anlamda çok ciddi anlamda rahatlatacak. 

Ama şöyle bir durum var. Şimdi Türkiye'nin  şimdi özellikle petrol ve doğal gaz sektörü daha önce uluslararası petrol oyuncularının elindeydi. Küresel petrol şirketlerinin kontrolündeydi. Ama Artık rezervler ulusal, milli petrol şirketlerinin elinde. Yani Suudi Arabistan'ın elinde, Venezuela'nın elinde, Irak'ın elinde. Yani bu millileştirme çalışmaları, OPEC,OPEC+ yapısının piyasada daha belirgin bir rol izleyebilme süreçleri gibi durumlar uluslararası petrol piyasalarında yani bakın güç el değiştirdi.

Yavuz SELVİ-Haber7

 

 

Yorumlar 33 Yorum Var
  • ömer 04.12.2023 11:40
    ee ne güzel hükümet burdan çıkan petolü Çifçiye ucuz mazot olarak versin her türlü tarım ürünüde ucuzlar bunu hükümet düşünemüyor da ben mi düşünüyorum madem petrol var böyle değerlendirilsin ... hadi görelim...
  • HIDIR BUDUR 02.12.2023 22:27
    GABAR... ??!! PKK'nın bi zamanlar actif olduğu bölge olması tesadüf mü acaba?? Tabii ki değil. Emperyalizmin desteklediği PKK'lılar uzun süre buraya devlet uygulamalarının gelişini engelledi..
  • Millet 02.12.2023 21:31
    Seçim de var
  • Vatandaş 02.12.2023 21:10
    Arabistan'da da petrol var ama suud ailesi çatır çatır yerken halk avucunu yalıyor. Bizde de öyle olmaz inşaAllah.
  • Misafir 02.12.2023 20:47
    2024 yılında dünyada petrol çağı kapanıyor ,biz petrol bulduk diye seviniyoruz, geç kalınmış bir buluş..
Daha fazla yorum görüntüle