Patronların 'arabulucu' oyunu yargıdan döndü

İşverenlerin, işten çıkardıkları işçilerin dava açmasının önüne geçmek için başvurduğu arabuluculuk sürecini kötüye kullananlara kötü haber yargıdan geldi.

Patronların 'arabulucu' oyunu yargıdan döndü
Patronların 'arabulucu' oyunu yargıdan döndü
GİRİŞ 08.04.2023 10:06 GÜNCELLEME 08.04.2023 10:07
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Bölge Adliye Mahkemesi, işverenlerce işçilerin arabulucuya götürülerek arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlenmesinin geçerli bir arabuluculuk faaliyeti olmadığına hükmetti.

Son dönemde yaygınlaşan arabuluculuk sistemiyle yıllar sürecek davaların önüne geçiliyor. İşverenlerin bir kısmı, bireysel veya toplu işten çıkarmaları arabulucu yoluyla yapmayı tercih ediyor. Art niyetli bazı işverenler ise çoğu zaman işçinin arabulucuyu dahi görmeden imzaladığı anlaşma tutanakları veya doğrudan işyerinde gerçekleştirilen arabuluculuk toplantıları ise sürece gölge düşürüyor. İşçilere, fesih sebebiyle, yalnızca bir kısım alacakları ödenirken, anlaşma tutanakları sonunda tüm işçilik alacaklarına yer verilerek 'diğer tazminat ve işçilik alacakları bakımından işe iade davası da dahil olmak üzere hak talebinde bulunamayacağı yönünde anlaşmışlardır' ifadelerine yer veriliyor. Arabuluculuk sürecini başlatmak isteyen uyanık patronlara kötü haber Bölge Adliye Mahkemesi'nden geldi.

Aynı işyerinde çalışırken kapı önüne konulan işçiler, patronun ayarladığı arabuluculuk ofisine götürüldü. Tüm işçiler, ofisin bulunduğu binanın farklı katlarında arabulucu tutanağına imza attı. İşe iade davası açamayan bazı işçiler, durumu yargıya taşıdı. Mahkeme, işçilerin itirazını reddetti.

Karar istinafa götürülünce devreye giren Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda şu ifadelere yer verildi:

"Müşahhas uyuşmazlıkta davacının ihtiyari arabulucuya usulüne uygun bir başvurusunun olmadığı, yapıldığı belirtilen görüşmelerde, bir çok işçiye aynı şekilde sırayla davalı işverenin bulunduğu plazada aynı blokta farlı bir katta belgelerin imzalatıldığı ortadadır. Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesine aykırı bir şekilde ibra etkisi kazandırılmaya çalışıldığı, tazminat ve alacaklarla ilgili olarak delil oluşturma ve dava açma yasağı oluşturma yönünde çaba içine girildiği anlaşılmaktadır. Bütün bu işlemlerin usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusunun ve görüşmesinin yapılmadığı gibi mevzuat hükümleri çerçevesinde arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, dava tarihi itibariyle taraflar arasında 6325 sayılı kanun hükümleri dikkate alındığında yapılan işlemler geçerli ihtiylari arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilemez. Mevzuat hükümleri çerçevesinde usulüne uygun, geçerli bir tutanak düzenlenmediği ortadadır. Dava tarihi itibari ile zorunlu arabuluculuk şartının yürürlüğe girdiği de dikkate alınarak davaya konu iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iade talebi yönünden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken hukuken geçerli bir anlaşmanın varlığı kabul edilerek 'arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılan konularda dava açılamayacağı' yönündeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin dosya çerçevesine uygun olmadığı anlaşılmıştır."

KAYNAK: İHA
Özgür Gündüz Haber7.com - Editör
Haber 7 - Özgür Gündüz

Editör Hakkında

Konya Selçuk Üniversitesi’nden 2006 yılında mezun oldu. 16 yıllık gazeteci. Çeşitli dergi, gazete ve ajanslarda görev aldıktan sonra 2011 yılında internet haberciliğine başladı. Pek çok haber ve röportaja imza attı. Meslek hayatına Haber7.com’da 7 yıldır ekonomi editörü olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 6
  • enişte 1 yıl önce Şikayet Et
    bu karar ile arabuluculuğun hiç hükmü ve resmiyeti kalmamıştır. Ara bulucuda anlaşıp parayı alan çalaşan istediği anda fazlasını almak için dava yoluna gidebilir.
    Cevapla
  • Komando 1 yıl önce Şikayet Et
    Arabuluculuk saçma bir şey zaten her şey zenginin istediği gibi gidiyor, Zengin isterse mahkeme uzuyor bir rapor iki devletin Hastanesi'nde alınıp ve Uygun görülmüyorsa bu zenginnin ülke mahkemesine hükmettiğinin göstergesidir.
    Cevapla
  • Mehmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Tazminat, alacak, mesai, nöbet vs. Hepsini anladık. Kabul, işçinin hakkıdır. Yahu işe iade davası ne demek ya, işveren haklarını tam ve eksiksiz verdikten sonra işe iade davası kadar saçma, aptalca bir yasal düzenleme olabilir mi? Yargının içine siniyor mu bu işe iade davası?
    Cevapla
  • Vatan 37 1 yıl önce Şikayet Et
    Usül ve esaslara uymayan, çakma şekilde düzenleme ile haklarının bir kısmı verilik mahkemeye gitmeyeceksin, dava açmayacaksın gibi saçmalıklarla bir kısım hakları gasp edilen işçinin işten çıkarılıp dava sonuçlanana kadarki hakları için işe iadesinin neresi saçma.
    Cevapla
  • Haşmet! 1 yıl önce Şikayet Et
    Gazel okuma...!
    Cevapla
  • Remzi 1 yıl önce Şikayet Et
    Mahkeme iyi karar vermiş arabulucular kayyumlar hep patrondan yana yediriyorlar parayı işçi hep sürünüyor patronlar istedikleri gibi at koşturuyor en azından adalet bir kere yerini bulsun .
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle