Tarihin en büyük anlaşması devrede! Uzmanlar: ABD için stratejik felaket

15 ülkeyi ve dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini kapsayan yeni RCEP ticaret anlaşması Pekin'e, ABD ile olan ekonomik rekabetinde büyük avantajlar sağlayacak. Uzmanlara göre bu anlaşma, ABD için stratejik bir felaket olan bu ticari blok, küresel dengeleri de kökten değiştirecek.

GİRİŞ 05.01.2022 10:43 GÜNCELLEME 05.01.2022 10:43
Bu Habere 24 Yorum Yapılmış

Yeni yılın gelmesiyle birlikte Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ticaret anlaşması yürürlüğe girdi. 2020'nin sonunda imzalanan ve 2021 yılına kadar en az 10 tarafın onayladığı anlaşma, dünyanın GSYİH'sının %30'unu kapsayan ve Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'yı kapsayan tarihin en büyük serbest ticaret anlaşmasını oluşturuyor.

Çin, ABD'nin Pekin'le iş birliği yapanlara baskı yaptığı bir dönemde, haklı olarak anlaşmayı kendisi için büyük bir kazanç olarak görüyor.

Washington, Asya-Pasifik bölgesinin geleceğini tek başına belirlemeye çalışmasına rağmen, kendisini grubun dışında oturuyor. Canberra ve Tokyo da dahil olmak üzere en yakın müttefiklerinden bazıları bile, Çin ile ekonomik entegrasyonlarını daha da derinleştirdi.

EKONOMİK VE TİCARİ DENGELER DEĞİŞİYOR: ABD'NİN YAPACAĞI HİÇBİR ŞEY YOK

Doğu Asya konularına odaklanan yazar Tom Fowdy, RT için kaleme aldığı bir makalede anlaşmaya ilişkin, 'Çin'in Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve İlerici Anlaşma'ya (CPTPP) katılmayı umut etmesiyle birlikte, Amerika'nın politikası kuşkusuz kendi çelişkilerinin ağırlığı altında çöküyor. Her iki durumda da, Çin'in bölge ekonomisinin kalbinde yer aldığı coğrafi gerçekliği değiştirmek için yapabilecekleri hiçbir şey yok.' dedi.

Fowdy'ye göre, Birleşik Devletler'in özellikle Asya'daki küresel egemenliğini aşındıracak ve 'Hint-Pasifik stratejisine' gölge düşürecek rakip bir güç olarak Pekin'in yükselişinden korkuyor.

ABD'nin, bölge üzerindeki uzun süredir devam eden askeri hakimiyetini sürdürmek, müttefiklerini güçlendirmek ve çevresini kuşatarak Çin'i kontrol altına alma stratejinin devam ettiğini belirten Fowdy, ABD'nin dost ya da düşman olsun kendini hakim güç gördüğü için, bu tarz serbest ticaret anlaşmalarını küçümsediğini ileri sürüyor.

Fowdy, 'Bu stratejik bir sorun? Çünkü Amerika'nın ekonomik düzeyde Çin ile 'rekabet etmek' için diğer ülkelerle bütünleşme ve kendisini alternatif olarak sunma kapasitesi sınırlı demektir.' diyor.

ABD KENDİNİ TİCARETE KAPATIYOR, ÇİN DAHA FAZLA AÇILIYOR

Birleşik Devletler'in, serbest ticaret sahasında fiilen kazanamayacağına zaten karar verdiğini belirten Fowdy, Asya'da ABD'nin oynamak için çok sınırlı ekonomik kartı olduğunu söyledi. ABD aynı zamanda Pekin'in aksine bölgede hakim olmayı ve bölgenin stratejik merkezinde olmayı talep ediyor ve ülkelerin yanlarında yer almasını istiyor, ancak bunun için ciddi bir teşvik sunmaya hazır değil.

Pekin ise son birkaç yıldır korumacılığa karşı çok taraflı bir ticaret sisteminin savunucusu olarak gösterdi ve karşılığında Washington'un onun gelişimini engelleme ve daha ileriye götürme girişimlerine karşı bir önlem olarak ticaret anlaşmalarını hızlandırmaya çalıştı.

Böylece ABD, serbest ticarete karşı dışlayıcı muhalefet politikasını savunurken, Çin kendi pazar avantajlarını bir pazarlık kozu olarak kullanarak bu konudaki hızını artırdı. ABD kendini ticarete kapatırken, Çin daha fazla açıldı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK TİCARET BLOĞU

Sonuç olarak, yeni RPEC anlaşması özünde ASEAN liderliğindeki bir girişim olsa da, Çin diplomatik enerjisini anlaşmayı 2020'nin sonuna kadar zorlamaya ve Hindistan'ın çekilmesinden sonra çökmesini engellemeye odakladı. Şimdi Pekin, ABD'nin parçası olmadığı dünyanın en büyük ticaret bloğunu oluşturma ödülünü kazanıyor.

Fowdy, Çin'in ABD'ye attığı bu golü şöyle değerlendiriyor:

Bu Amerika için stratejik bir felaket. ABD hatasını görebilir ama bu konuda çok az şey yapabilir, bu nedenle Biden yönetimi 'Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi' adı verilen bir şey öneriyor. Ancak, bu tuhaftır; ticaretle ilgili değildir ve bunun yerine ABD'nin kendisini entegre etmeye bile istekli olmadığı bir bölgenin ekonomik 'kurallarını' belirleme girişimini içeriyor.

Bu sadece Washington'da dolaşan kibri ortaya koyuyor. ABD, Çin'in Asya-Pasifik bölgesinin ekonomik kalbi olduğu ve Pasifik'in 6.000 mil ötesindeki ABD'nin bunu makul bir şekilde değiştiremeyeceği gerçeğini kavrayamıyor; Washington istese de istemese de kendi müttefikleri bile Çin ile daha fazla bütünleşiyor.

KAYNAK: STAR.COM.TR
YORUMLAR 24
  • brilol 3 yıl önce Şikayet Et
    ha cin ha amerika ikiside kötü ..Türkiye ve japonya yükselmesi lazim
    Cevapla
  • Serkan 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu konuda çok ilginç ingilizce kitap mevcut "The Hundred-Year Marathon China's Secret Strategy to Replace America as the Global Superpower" Türkçe tercümesi Yüzyıl maratonu Çin'in Küresel Süper Güç olma ve Amerika'nın Yerini Almaya Yönelik Gizli Stratejisi" Yazar emekli diplomat ve çinliler çok iyi biliyor. Komunist çinli ABD nin geliştirdiği Monroe Doktrinin bir benzerine geliştirmiş ve dünyayı hakim olma peşinde yanısıra kendi digital para birimi RMB dünya para birimi doları yerini aldığı zaman ABD ve ABD doları Game Over olacak ama bu durumdan kimse sevinmesin ABD dinsiz hiç bir kutsalı olmayan kızıl emperiyalist çinliden 100 bin kere daha iyidir Nokta!
    Cevapla
  • İbrahim Tatlı 3 yıl önce Şikayet Et
    Ticareti dolar kullanmadan yaaparlarsa harika abd nin eridiğini görürüz
    Cevapla
  • Akillara zarar 3 yıl önce Şikayet Et
    Gercekten düşünebiliyor musunuz Japonyan'nin Güney Kore'nin Amerika'dan izinsiz boyle Amerika bitirilecek denilen anlasmaya kosa kosa imza atabilecegini.Altinda baska seyler ararim ben olsam.Adamlara atom bombasi salladi.japonlarin sevdigi 3 ulkeden biri ABD.Biri tarihte savastiği Çin biri de Güney Kore. Türkiye geldi degil mi akliniza ilk 10 a zor girer.
    Cevapla
  • Türk Vatandaşı 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu kadar laf kalabalığı var, bunlar dolar dışı ticaret yapacak mı bir kelime yok.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle