Rekabet Kurumu Başkanı Küle'den 'reform' açıklaması
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, rekabet kurumlarının reformları uygulamalara yansıtmasının önemine dikkati çekerek, birbiriyle iltisaklı meselelere tüketici refahı odaklı cevap verdiklerini söyledi.
Küle, Rekabet Kurumu ile Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı tarafından "Dijital Piyasalardaki Rekabet Sorunları" temasıyla çevrim içi gerçekleştirilen İstanbul Rekabet Forumu'nda konuştu.
Birol Küle, forumda, dijitalleşmenin piyasalara ve ekonomilere olan etkisi, iş gücü veya istihdam piyasalarındaki rekabet sorunları ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecindeki rekabet hukuku uygulamalarının ele alınacağını ifade etti.
Salgın öncesinde de rekabet politikasında reform ihtiyacının tüm paydaşlarca kabul edildiğini belirten Küle, "Ancak bu eşi görülmemiş sağlık krizi, kurumlarımızın, kurallarımızın ve biz uygulayıcıların sürekli krizlere ve baskılara cevap verme kapasitesinin ehemmiyetini bir kez daha bizlere hatırlattı. Piyasaların artık 'karmaşıklık' ile karakterize edildiği, tüketicinin korunması ile rekabetin korunması hedefleri arasındaki sınırın muğlaklaştığı, bilinen reçetelerin ve mevcut tezlerin yetersiz kaldığı içinde bulunduğumuz dönemde rekabet kurumları da deyim yerindeyse yeniden doğmaktadır." dedi.
"Krizler bazı yönleriyle lütuf"
Krizlerin bazı yönleriyle lütuf olduğunu dile getiren Küle, bu sürecin reformları hızlandırıldığını ve fırsatlar yarattığını söyledi.
Küle, rekabet kurumlarının, çabalarını yoğunlaştırarak tüketicilerin gerçek manada adil piyasalara erişebilmesi için çalışmak durumunda olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Dünyadaki gelişmelere baktığımızda, tüm otoritelerin ve akademik camianın önceden şüpheyle yaklaşılan pek çok müdahale aracına aşırı fiyat başta olmak üzere yeniden önem vermeye başlaması piyasa düzeninin reform ihtiyacına en güzel kanıttır. Takdir edersiniz ki dijitalleşme büyük sözlerle ancak aynı şekilde büyük hayal kırıklıklarıyla şekillendi. Bugün ajandasının birinci sırasında dijitalleşme olmayan rekabet kurumu yoktur. Maalesef kendileri birer inovasyon hikayesi olan yerleşik şirketlerin, inovasyonu öldürmek için her türlü stratejiyi izleyebildiğine tanık oluyoruz."
Rekabet ihlallerinin mal ve hizmet piyasalarıyla sınırlı kalmadığını belirten Küle, istihdam piyasalarında da kartel yapılanmalarıyla tüketici refahının iki kez sekteye uğratıldığına son yıllarda tanık olduklarını, salgın sürecinde bunun daha belirgin hale geldiğini ifade etti.
Küle, "Bizler de rekabet kurumları olarak hem kağıt üzerinde hem de zihinsel ve fiili olarak reformlarımızı uygulamalarımıza hızla yansıtmak durumundayız. Bu bağlamda, yeni zarar teorileri, yeni kurallar ve yaptırımlar, daha iyi argümanlar ve elbette daha iyi kararlar ile tüm bu birbiriyle iltisaklı meselelere tüketici refahı odaklı olarak cevap veriyoruz." diye konuştu.
Platformların mevcut veya potansiyel rakiplerini nötralize ederek ya da satın alarak aşırı büyüyen değil, inovasyon rekabetinin bir parçası durumundaki aktörler olarak faaliyet göstermesinin şart olduğunu söyleyen Küle "Tüketicilerin, girişimcilerin ve çalışanların teşebbüslere bağımlı olması değil piyasa düzeninden her anlamda fayda sağlamalarının başarılması şarttır." dedi.
İngiliz filozof, politik ekonomist John Stuart Mill'in, "Yapılacak tüm reformlar, teknik, ekonomik, çevresel vs. yapılsa yine de daha mutlu birer birey olur muyduk?" sorusunu hatırlatan Küle, şunları kaydetti:
"Piyasa düzeninin ve demokrasinin kendisi birer reform olduğuna göre insan zekası ve becerisi var oldukça reform ve ilerleme sürecek. Ancak bugün ekonomilerimiz piyasalarda aşırı konsolidasyon ve dijital bağımlılıkla karşı karşıyayken, tüketiciler piyasaya kendilerinin refahını her anlamda zenginleştirecek erişimden hızla mahrum kalırken bizler Mill'in sorusunu sorma kabiliyetinden bile maalesef çok uzağız."