Aşk, itiraf, MİT, JİT, banka ve para...

Banka kartı vurgunu ile ilgili çok önemli bilgiler veren Kier, bu zamana kadar yaptığı her işi MİT ve Emniyete rapor ettiğini ve aşık olduğu için tardedildiğini söylüyor. İşte müthiş iddialar:

Aşk, itiraf, MİT, JİT, banka ve para...
Aşk, itiraf, MİT, JİT, banka ve para...
GİRİŞ 05.03.2008 11:15 GÜNCELLEME 27.03.2021 14:11
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

İhsan AYDIN - Ersin ÇELİK

Bu bölümde, kart kopyalama işini yapan çete ile ilgili çok detaylı bilgiler veren Kier’in, bu bilgileri bize neden verdiği, işin içinde kimler olduğu ve kimlerin karıştığını, neden yakalandıkları halde bu işi rahatlıkla yapabildikleri konularına açıklık getirmeye çalışacağız. Yayınlandığı günden beri büyük yankı uyandıran haberimizle ilgili okurklarımızdan ve banka mağdurlarından binlerce teşekkür maili ve telefon aldık.    

 


Kendisini Kripto/Kriptoloji eğitimi görmüş bilgisayar kod yazılım uzmanı olarak tanıtan Kier, vermiş olduğu bu önemli bilgileri, vicdani sorumluluğunun yanı sıra, bu kadar açık kapı bıraktığı halde bankanın sorumlu tutulmaması nedeniyle verdiğini söylüyor. Bu işlere MİT’e dışarıdan bir takım işler yaparken bulaştığını, şu ana hapiste olan Sadun Özkaya’nın 2006’da hapisten çıktıktan sonra, kontrol altında tutulması için yanına yerleştirildiğini ileri süren Kier, “Ben bir aşk kurbanıyım” diyor.
Sadun’un hapisten çıktığı günden beri takip edildiğini söyleyen Kier, Sadun ile ilk temas ettiğini rapor ettiğinde, “Aman yanından ayrılma, bak bakalım ne yapıyor” diye talimat adlığını ve Sadun’un uslu durup durmadığını rapor olarak istendiğini belirtiyor. “Sadun’un her şeyini gün be gün ya mail attım ya sözlü söyledim. Telefon görüşmesi yaptıysam bağlı bulunduğum insanlara telefonla söyledim.” diyen Kier’in söyledikleri çok önemli. İlk MSN görüşmemizde; “Bu olayın uluslararası boyutu var, içerisinde Emniyet var, içerisinde MİT var, Beşiktaş’taki bölge başkanlığından kişiler var. İçerisinde dolaylı yoldan 1.bölge JİT var. Ve bunların hepsi kayıtlı kuyutlu tutanaklı şeyler!” diyen Kier, bu bilgilerin kamuoyuna yansımaması halinde yapılan bütün yapılan işlerin kendi üzerine ihale edileceği endişesiyle bu bilgileri verdiğini söylüyor.

'EMNİYETE BİLGİ VERİYORDUM'

 

 


MSN üzerinden ve yüz yüze yapılan görüşmemizde, üst düzey dahil bir çok emniyet mensubunun adını veren ve bu insanlarla birebir ya da dolaylı yollardan ilişkisi olduğunu öne süren Kier’in verdiği isimleri bu haberde yayınlamayacağız.

17-18 Kasım’da, B. adlı komisere Mali Şube’nin isteğiyle Sadun’la ilgili bir rapor yazdığını, raporunda; Sadun’un çıktığı günden beri yaptıklarını ve parayı nasıl akladığını, nereden kime para çektirdiğini, şu an nerede kaldığı ne yaptığını detayları ile birlikte verdiğini söyleyen Kier’in bu iddiaları çok ilginç: “Bunların hepsi o dosyada vardı. Bu dosya Mali Şube’ye gitti. Mali Şube’de teknik bir komiser benimle görüşmek istedi. Ben görüşmeyi kabul etmedim. Hani dedim beni bir daha muhatap etmeyecektiniz. Anlattım dedim ben her şeyi. Sadun’un yaptığı olaydan polisin de haberi vardı, haberimiz yoktu derlerse isimleri söylerim, çıkar kendileri açıklarlar altından kalkabiliyorlarsa. Onların da haberi vardı. Devletin MİT’inin de haberi vardı, Sadun zaten uzun süre JİT’ile bağlantılı birilerin yanında kalıyordu, onların zaten haberi vardı her şeyden. Sadun’la gidip yemek yiyen oturan Emniyet Müdürleri var. Sadun’la gece gezmesine giden emekli ordu mensupları var.”  Sadun’u İstanbul’da görev yapan üst düzey bir bürokratın kardeşi ile samimi bir ilişkisi olduğunu söyleyen Kier Sadun için şunları söylüyor: “Sadn’u herkes tanır. Sadun’un ne iş yaptığını bilir. Ne iş yapar, ‘kartçı’. Bu yani, bu… Bu kadar insan biliyor…”

BANKAYI UYARDIM

Güvenlik açığı nedeni ile bankaya birçok uyarı mail atmasına rağmen ne cevap aldığını ne de güvenlik açığının kapatıldığını söyleyen Kier, facebook’ta tanıştığı banka çalışanı bir bayan aracılığı ile bankaya haber yolladığını fakat yine de kâle alınmadığını belirtiyor.

“Bankada çalışan birini buldum Facebook’tan. Arkadaşlık kurdum. Bir iki kere buluştuk. Yemeğe falan gittik. Kıza söyledim; ‘Böyle böyle bir şey var. Ben yapanı tanıyorum da. Arkadaşım yanlış bir şey yapıyor. Sen de bunu söyle üstlerine’ kız da çekindi. ‘Benden bilirler. Başım belaya girer.’ dedi. ‘Sen bari isimsiz mail falan gönder. Samimi birine bahset’ dedim. Bahsetmiş. ‘Yok canım öyle şey mi olur’” deyip kıza inanmamışlar. 


Yapılan işlerden emniyetin haberi olduğunu söyleyen Kier, Kurban Bayramı’ndan bugüne kadar yapılanları rapor etmediğini belirtiyor. MİT’le olan ilişkisinin kesilmesiyle bilgi akışının sona erdiğini iddia ediyor.

Sadun ile iyice samimi olduktan sonra, Sadun’un bir numaralı adamı olan Ç.Y’nin kız arkadaşı aracılığı ile S.T adlı bir bayan ile tanıştığını ve S.T’ye aşık olduğunu söyleyen Kier, çok ilginç tesadüflerden bahsediyor.

“Sadun’un adamı Ç.Y, benim birlikte olduğum S. T.’nin teyzesinin yanında sigortalı olarak çalışmış. Ç.Y’nin kız arkadaşı H. K., S.T’nin teyzesinin evinde yatılı olarak 2-3 sene hizmetçilik yapmış. Şimdi bu kadar da tesadüf olur mu? Kızla da Sadun’un bir arkadaşı üzerinden tanıştık. Etibank’ı satın alıp borcunu ödeyemediği için intihar eden S.D, Etibank’a olan borçları yüzünden şirket S.T’nin üzerine. TMSF her şeylerini haciz etti. TMSF ile her gün görüşüyorlar. Bir kuruş paraları yok gözüküyor. Ama bir kızı Amerika’da okuyor, biri İngiltere’de.” diyen Kier bunların tesadüf olamayacağına inanıyor.


'KARTLARI TUTANAKLA TESLİM ETTİM'

Elindeki boş plastik kartları emniyet tutanağıyla Ç.Y’ye teslim ettiğini söyleyen Kier, daha sonra bu kartların Adalar’daki evinde bulunduğunu belirterek, bir komploya kurban gittiğini iddia ediyor. Kier’in olayı şöyle özetliyor: “Benim emniyet tutanağıyla, Ç. Y’ye, Çağlayan’daki Ulusoy yazıhanesinin önünde teslim ettiğim boş plastik kartlar daha sonra savcılığa benim lehime verildi. Benim Ç.Y’ye verdiğim kartı, -kız benden ayrı o zaman- bunlar nereden buldular. O zaman bunlar hala olayın içindeler. Artı bu kızın babası benden her zaman Sadun ile ilgili, rapor alıp, (Ben çalıştım Beşiktaş’ta, öyle birini tanımıyorum) E.İ isimli, bir bölge müdürü mü, sorumlusu mu neymiş MİT’te ben tanımıyorum. Belki vardır belki yoktur. E.İ’ye ilettiğini, Sadun’un bu paralarla çok farklı şeyler finanse ettiğini falan söyledi”


'SEVGİLİMİN BABASI MİT'E BİLGİ VERİYORDU'

Buradan sonra Kier ile yaptığımız görüşmeyi soru cevap şeklinde veriyoruz.

S.T’nin babası ile nasıl tanıştın?
Bu adam kayıptı. S.T’nin eski kocası S.K’den 80 milyar para almış. Ailesinin bankadaki parasını boşaltmış. Sırra kadem basmış. Ben bu adamın kızıyla beraber olmaya başlayınca adam ortaya çıktı. Geldi bizim evimize yerleşti. Adam acayip bir adam… Biz aynı evde yaşıyoruz. Evli değiliz, bir şey değiliz. O üst katta yatıyor. Ne bileyim, garip geldi… O zaman zaten benim tüm evimi boşalttılar. Ben her şeyin suretini tutardım. CD’de yedeklerdim. Kasamı söküp götürdüler. Evde hiçbir şeyim kalmadı. Sadece üstümdekilerle kaldım. Gıcıklık olsun diye prizleri bile sökmüşler. Savcılıkta da var bunların tutanağı. Adalar Cumhuriyet savcılığında da mevcuttur. Bilhassa kendimi açık ediyorum ama Ada’da kaç kişinin evi soyulur kış vakti?


Haber yayınlandıktan sonra, sana bir şekilde ulaşırlar herhalde…
Ulaşamazlar bana. İddia ediyorum beni bu ülke sınırları içerisinde ancak sıradan bir kimlik kontrolünde ulaşırlar. Ancak robot resmi ile falan yakalarlar. Beni teknik bir takiple yakalayamazlar. Böyle bir iddiam var.


Şu an aranıyor musun?
Evet aranıyorum. Zaten bir bulunamayan benim.


Zincirin son halkası sen misin?
Öyle görünüyor.


Teslim olmak gibi bir düşüncen var mı? Olayların gerçeği budur diye…
Nüfus etmeye çalışıyorum adliyeye bir aydır.  Uğraşıyorum. Benim elimde olan bilgi savcıya lazım olan bilgi.

Geçmiş dönemdeki ilişkilerine dayanarak çözemez misin?
Geçmiş dönemdeki hukuka ulaşmaya çalıyorum. Fakat ulaşmaya çalıştığım insanlar da kontrol altında. Soruyorlar; “bu adam sana neden ulaştı” diye. Orası daha sıkı...

Sadun içeriden bilgi veriyor olabilir mi?
Babasını verir beni vermez.

Sen şu anda Sadun’un yaptıklarını bize söyledin. Sadun bu durumdan işkillenmez mi?
Ne deyecek ki? Ben zaten söyledim her şeyi. Artı, ben bu konuşmayı Sadun’a karşı değil, ona yardımcı olmak için anlatıyorum. İşin biraz da hukuksal boyutunu düşünüyorum. Burada bankanın bir zafiyeti var. Açığı var. Bankadan kaynaklanan bir mağduriyet var. Sadun’dan değil. Yani bu söylenmiş. Sen kapını açık bırakırsan üç kişi girmezse illa ki biri gelir girer. Bankanın burada önlem alması lazım… İşin içine bankanın güvenlik zafiyetlerini karıştırdığın zaman olay çok basitçe bilişim suçuna girer. Banka şu anda öyle bir durumda ki, kart kopyalamak, hesap boşaltmak gibi çok farklı cürümler var.

Kier'in, 'Kontrol etmem için yanına yerleştirildiğim' dediği ünlü kart vurguncusu Sadun Özkaya


Banka bu bahsettiğiniz tüm açıkları kapatmakta yükümlü müdür?
Tabi… Sözleşmede yazıyor. Banka müşteri bilgilerini saklamakta ve ikinci üçüncü şahısların bilmesini engellemekle yükümlüdür.
    

Banka Sadun’dan davacı oldu mu?
Evet oldu. Dosyada var. (…)

KAHRAMAN OLMAK MI İSTİYORSUN?
 
İddiaların çok ciddi ithamlar içeriyor. Devletin polisini, emniyetini suçluyorsun. Kahraman olmak mı istiyorsun?
Alakası yok. Bu adam, o bankadan nefret ediyor. Bu adam bankada çalışan bilgi işlemcilerin hepsinin işine son verilmesini istiyor. Ben kendimi şöyle nitelendiriyorum; Bilgisayardan anlıyorum diyen, ‘geri zekalıların’ bıraktığı açıkları değerlendiren birisiyim. Üstün zekalı falan da değilim. Normal bir insanım. Hacker falan da değilim. Sadun için hacker diye yazmışlar. Alakası yok. Hazır program kullanarak hacker olunmaz. Burada ben hackerim diye gezinenleri Amerika’dakiler duysa saçını başını yolar. Ben programcıyım. Freelence program yazıyorum. Parası olan herkese istediği programı yazarım.


Peki neden memurların maaşları çekiliyordu?

İlk başta memur maaşlarına dokunulmayacak denilmişti. Bu prensip olmuştu. Milletin fakir fukarasına dokunulmayacaktı. Madem çok para akıyor bunlara dokunmayalım diye bir karar alındı. Sonra işler değişti.

'GÜVENLİ BANKA VAR'

Açık sadece bir bankada mı?

Başka bankalarda da açık var. Hem de kendini en güvenli hisseden bir bankada tıpkı o bankada olan açıktan var. Denendi bundan para çekildi. Ama kullanılmadı. Banka açığını kapatana kadar bu bankayı kullanmama kararı alındı.


Hangisi olduğunu söyler misin?
Söylemem. (Kier, röportajı yaptıktan bir süre sonra bu bankanın açığını kapattığını bildirdi)

Bu sözleriniz çok önemli ve müthiş bir iddia…
Ben size en güvenli bankaları söyleyeyim; (…) nda açık yok. (Kier 4 tane banka simi verdi.)

HESAPLARI ŞİMDİ CHAO BOŞALTIYOR…


Sadun hovarda birisi miydi peki?
Parayı bulduktan sonra hovardalaşıyor. Para olmayınca eli çok sıkı birisi Sadun. Sadun yakalanana kadar memurlardan çok para çalınmamıştır. Sadun yakalandıktan sonra bankanın avukatları, savcıyla görüşüp, “Ataklar durdu falan demişler” hatta. Dört gün sonra ChaO başladı. O da ChaO öyle üçle beşle uğraşmaz. ChaO’nun bir adamı var. Ona havale etti olayı. O yürütüyor artık. Bu sektördeki işçiler para için her şeyi yapar. Çabuk adam satarlar. Bu adamları aç bıraktığın zaman, sağda solda senin aleyhine konuşur. Sana efelik yapar. Silah çeken bile olmuştur bize. Öyle adamı doyurmak zorundasın. Ya da kendi sistemini kurup adamla uğraşacaksın. O biraz çeteciliğe mafyacılığa girer. Ben bilgisayarcıyım. O benim yapacağım iş değil ChaO da bilgisayarcı…

 

Şu anda bankayı ChaO mu boşalttırıyor? 
Evet ChaO ve ChaO’nun adamı. Zaten ChaO olmadan bu iş yürümez. Poslar ondan geliyor.


BENİ ANCAK TEKNO SAVCI KURTARIR
Savcının ne kadar teknolojiden anladığına bağlı. Şimdi karşıma, klasik bir savcı çıkarsa, olur da yakalanır ya da teslim olursam. Hayatta kurtaramam. Benim bir akrabam emekli yargı mensubu. Adamla konuşuyor. Adam bilgisayarı açıp kapatmasını bilmiyor. Öyle bir savcı bakıyorsa davaya, ayvayı yedim. Teknolojiden anlayan bir savcı bakıp, Sadun’un evinden çıkanlara bakıp “Bu adamın kartlarının senin evinde ne işi var” derse yine ayvayı yedim. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık… Beni heralde FBI bile kurtarmaz. Öyle zaman öyle şeyler oluyor ki, çok gizli sandığım bir şey gelip seni buluyor.

‘AKBİL’İN KOPYALAMA OLAYINDA DA VAR


Bu işlerle uğraşmadan önce neler yaptığını sorduğumuz Kier, uydu kartları kopyaladığını, kendisine gelip birilerinin bazı programlar istediğini söylüyor. Hatta, bir dönem gündemi sarsan ‘Akbil’ kopyalama olayına da açıklık getiriyor: “Adamın biri dolaylı bir kanaldan geldi bana dedi ki, ben de o zaman daha öğrenciyim, bizde ‘Akbil’ler var, bunları araştırdım, güvenlik falan olduğunu da sanmıyorum şunlara bir baksana dedi. Akbil’in iki modeli vardı. DS 1991 kullanır eski çipler. Onu da yazabilirsiniz BELBİM’e kırk kere bildirdim. DS1991’i kopyalamıştım, ondan sonra kopyalatan insan piyasaya mı sürdü ne yaptı bilmiyorum, BELBİM tüm Akbil’leri değiştirdi. 2002-2003 gibi oldu bu olaylar. DS 1963S modelini koydular. Bu modelde bir açık yoktu ve olay bitti.”

YARIN:

RAPOR VERMESİ İÇİN SADUN'A ARKADAŞ ETTİRİLEN KİER SOYGUNA NEDEN BULAŞTI

RESMİ MAKAMLARLA OLAN BİLGİ AKIŞI NİÇİN KESİLDİ 

POLİS SADUN'U KİER'DEN İSTEYİNCE NE OLDU?

  KONUYLA İLİŞKİLİ HABERLER
 

Banka bilgileriniz nasıl çalınıyor?
İnternet bankacığı üzerinden insanların hesap bilgilerini Ruslarla işbirliği yaparak elde eden çete, günde 500 kişinin internet bankacılığı bilgilerini ele geçiriyordu. Nasıl mı?

 

Bankadaki paranızı böyle çalıyorlar!
Banka kartlarının nasıl kopyalandığını ve hesapların ne şekilde boşaltıldığını araştırdık. Ulaştığımız bilgi ve belgeler ışığında hazırlanan bu yazı dizisi Türkiye'yi ayağa kaldıracak:

YORUMLAR 11
  • DELTA GRUP 16 yıl önce Şikayet Et
    SN.EDİTÖR . Serinin devamı neden gelmedi.Yoksa bu işle baglantılı birilerinin kulağına kar suyu kaçtıda onlarmı rahtsız oldu.
    Cevapla
  • The ChaO 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazi Dizisi 3/3. Resimlerde contact bilgilerim olmasina ragmen ve yazi dizinizde benden sikca bahsetmenize ragmen, bana ulasmayi denemeden, aldiginiz ham bilgileri (ki icersinde tamamen mantiksiz teknik bilgiler de bulunmakta, en azindan teknik bilgileri yasal cesitli yerlerden kontrol etme ihtiyaci duymus olsaydiniz yayinlamazdiniz) yorumlayabilecek insanlarla gorusmeden yayin haline getirmenin ben habercilikten cok kolaycilik olduguna inanmaktayim. ChaO / Crime Enforcers
    Cevapla
  • The ChaO 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazi Dizisi 2/3. Resimlerde contact bilgilerim olmasina ragmen ve yazi dizinizde benden sikca bahsetmenize ragmen, bana ulasmayi denemeden, aldiginiz ham bilgileri (ki icersinde tamamen mantiksiz teknik bilgiler de bulunmakta, en azindan teknik bilgileri yasal cesitli yerlerden kontrol etme ihtiyaci duymus olsaydiniz yayinlamazdiniz) yorumlayabilecek insanlarla gorusmeden yayin haline getirmenin ben habercilikten cok kolaycilik olduguna inanmaktayim. ChaO / Crime Enforcers
    Cevapla
  • The ChaO 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazi Dizisi 2/3. Aksi halde; kim oldugu bilinmeyen, online alemde (scene) \"wanna be\" diye tabir edilen \"cocuklardan\" aldiginiz (ki bu insanlarin bizim(Gercek Hacker\'lar) yanimiza gelip herhangi birseyi sorma sanslari dahi yoktur), yarisindan cogu yanlis olan bilgileri mukayese edemeden dogru diye kabul eder ve bunu su an yaptiginiz gibi yayinlarsiniz ki bu kendini haberci olarak goren kisiler icin hayatin akisina aykiri bir davranis olmustur.
    Cevapla
  • The ChaO 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazi Dizisi. Ilgili yazi dizinizde adim gecmesi uzerine bir mesaj yazma ihtiyaci duydum. Basit bir mantikla; bir yazi dizisi hazirlama cabasi icersinde olan insanlarin oncelikle yazmak istedigi konulari arastirip, yeterli bilgi toplayip, belirli miktarda konu ile bilgi sahibi olduktan sonra boyle bir yazi dizisi hazirlamaya soyunmasinin dogru ve etik olduguna inanmaktayim.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle