Yerli yem üretilmezse Türkiye'ye pahalıya gelecek

Hayvancılıktaki en büyük maliyet olan yem konusunda yerlileşme çalışmaları bekleniyor. İthal girdisi yüksek yemde yakın zamanda yüzde 10 artış yaşandı. Uzmanlar, dışa bağımlılık giderilmezse besicinin üretimde zorlanacağını, tüketicinin ise eti ve et ürünlerini pahalıya almayı sürdüreceğini belirtiyor.

Yerli yem üretilmezse Türkiye'ye pahalıya gelecek
Yerli yem üretilmezse Türkiye'ye pahalıya gelecek
GİRİŞ 12.07.2020 10:25 GÜNCELLEME 12.07.2020 10:25
Bu Habere 71 Yorum Yapılmış

Türkiye’de hayvancılık yapanların önündeki en büyük maliyet kalemi hayvan yemi. Hayvan sahibi küçüklü büyüklü işletmelerde maliyetlerin yüzde 45 ila 60’ını yemin oluşturduğu tahmin ediliyor. Tüm bu artan maliyetler, et fiyatlarında da temel belirleyici oluyor. Diğer taraftan ise karma yem üretiminde kullanılan hammaddelerin yüzde 45-50’sini aşan orandaki kısmı ithal ediliyor. Dolayısıyla yağlı tohum, küspe, kepek, DDGS gibi, yemlerde önemli oranlarda kullanılan hammaddelerin fiyatları kur fiyatındaki artışa bağlı olarak yükseliyor. Yanı sıra pandemi durumundan kaynaklı ülkelerin stoklarını artırması ve yaşanan lojistik aksaklıklar nedeniyle de bu süreçte bir artış var. Tüm bunların fiyatlara yakın zamanda yüzde 10-12 arasında yansıtıldığı görülüyor.

 

 

Konunun uzmanları, bir taraftan üreticinin; diğer yandan ise yem sanayicilerinin farklı maliyet yükleriyle karşılaştıklarını belirtiyor. Yemde bir ‘düğüm’ oluştuğunu belirten uzmanlar, ithal maddelere alternatif ürünlerin yetiştirilmesi ve mera alanlarına yönelik bakım çalışmaları gibi içeriklerle oluşturulması önerilen ‘özel bir plan’ın yemde dışarı bağımlılığı da kademeli olarak düşürebileceğine dikkat çekiyor. Aksi halde et fiyatlarına yansımasının devam edeceğine vurgu yapılıyor.

‘EN YÜKLÜ MALİYET’

 

 

TÜİK verilerine göre, bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında tarımsal girdiler içinde en fazla artış yüzde 12.42 ile hayvan yeminde gerçekleşti. Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, hayvancılıkta yemin ithal girdiler nedeniyle üretici için büyük bir yük olduğunu söyledi. ‘Hayvandan sonra en büyük maliyet kalemi yem’ diyen Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hayvansal yemde yerlileşme Türkiye’nin en çok konuştuğu ama hala somut bir adım atılmayan sorunu. Bütün iş yemde düğümleniyor. Bu sorun ‘özel bir planla’ ele alınmalı. Örneğin yem için yılda 3 milyon tondan fazla soya ihtiyacı var. Üretim maksimum 150 bin ton. Bu açık uzun süre kapanmaz. Alternatif ürünlere bakmak lazım. Kaba yem ihtiyacını bile kendi karşılamayan işletmeler var. Yoncayı da dışarıdan alan işletmeler var. Mesela saman bile ithalata konu olabiliyor. Bunlar çok önemli sorunlar.”

‘YERLİ YEM İÇİN PROJEMİZ HAZIR’

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, yemin maliyetleri ciddi anlamda değiştirdiğini vurgularken, üreticileri dünya yem sanayisine bağımlılıktan kurtarmak için çalıştıklarını söyledi. 160 bin üyesi olan bir birlik olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na hazırladıkları projeyi sunduklarını belirten Tunç, “Bakanlık destek de oluyor. Hatta yem makineleriyle ilgili de katkı olacak. Bölge bölge yem üretip üreticinin kapısına götürmek konusunda destek olacağız. Kendi yemimizi kendimiz üretir hale gelemezsek bu üretici ve tüketiciye hep zarar olarak yansımaya devam eder. Mesela Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) yemde kullanılabilecek ürünleri vadeli olarak üreticiye veriyor. Elimizdeki ürünlerde en kaliteli yemi üretmek için paydaşlarla çalışacağız. Artık eylem zamanı” diye konuştu.

‘HAYVAN DIŞARIDA DA BESLENMELİ’

Çözüm önerileri şöyle:

Buğday, ayçiçeği, mısır gibi birbirine alternatif ürünlere ağırlık verilebilir.

Soya; arpa, yemlik buğdayla ikame edilmeli ya da soyanın içerdiği maddeleri içeren belli ürünler sağlanmalı.

Yem fabrikası fazlası da var. Bu alana bir düzenleme şart.

Büyükbaş hayvanların yılın belli döneminde açık alanda beslenebilecek imkanı olmalı.

Meraların ıslahı ve yeterli bakımının sağlanması lazım.

KÜÇÜK İŞLETMELERE YEM DESTEĞİ VERİLECEK

‘Küçük Kapasiteli Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık İşletmelerine 2020 Yılında Yapılacak Yem Desteği’ne İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Tarım ve Orman Bakanlığınca, Kovid-19 salgını nedeniyle yem tedarikinde zorluk yaşayan küçük kapasiteli hayvancılık işletmelerine, yem maliyetlerindeki artıştan olumsuz etkilenmelerini önleyerek üretimde sürdürülebilirliğin ve üretici fiyatlarında istikrarın korunması amacıyla bir defaya mahsus yem desteği sağlanacak.

Bakanlık kayıt sistemlerine kayıtlı işletmelerden, manda dahil 20 başa kadar (20 dahil) anaç sığırı veya besilik erkek sığırı olan yetiştiricilere hayvan başına 65 lira, 50 başa kadar (50 dahil) anaç küçükbaş hayvanı olan yetiştiricilere hayvan başına 6.5 lira destekleme ödenecek.

‘BUNDAN SONRA ARTIŞ OLMAZ’

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, karma yemlerinin içeriğinde yüzde 50-55 oranında hububat olmak üzere, yağlı tohumlar, küspe ve kepek gibi bitkisel kökenli ürünler kullanıldığını söyledi. Karakuş, “Bitkisel üretimimiz yeterli olmadığı için hammadde ithalatı zorunlu. Karma yemde hammaddelerin yüzde 45-50’si ithal. Dünyada arpa, buğday, soya gibi ürün fiyatlarında artış olmayacağı öngörülmektedir” dedi. Karakuş, son 1 yılda hammaddeler, dolar kuru ve enerji maliyetlerindeki artışlarla yem fiyatlarında ‘yüzde 10-12 civarında bir güncelleme yapmak mecburiyeti’ oluştuğunu dile getirdi.

KAYNAK: MİLLİYET
YORUMLAR 71
  • Ahmmm 3 yıl önce Şikayet Et
    Yemin torbası 120 lira olmuş.bir bir sattık hayvanları.alanda yok.çünkü başına bela olacak.hayvancılığı zaten köyde 3-5 tane ile yapıyoruz.sapından samanına herşeyi satın alıp yediriyoruz.120 dönüm tarla var onları bile ekmiyoruz.çünkü verim yoktur birde işçiliği pahalıya geliyor özelliklede mazot pahalı.böyle oluncada hayvan yemlerini satınalmak daha mantıklı ve ucuz oluyor.desteği falan bırakın da mazota falan çare bulun.ya da elektrikli traktör işini hızlandırında belki o çare olur da masraf azalırda ekilmeyen tarla kalmaz
    Cevapla
  • Adem çalık 3 yıl önce Şikayet Et
    200suan
    Cevapla
  • ASILBEY@06ÇUBUK 3 yıl önce Şikayet Et
    Etin pahalı olmasına sebebi yeme bağlanıyor. Efendim maliyetin % 50 sini yem alıyormu,yemin hammaddesi ithalmış,buda dövize endekliymiş fasa fiso.Bu masalları şapkama anlatın.40-50 sen önce ithal yem ve hammaddesi yoktu,hayvanlar yerli imkanlanlarla besleniyor,et ozamanda pahalıydı ne yetiştiren,ne satan ne yiyen mennundu. Günümüzdede eti ne yetiştiren,ne satan,ne yiyen memnun,üstelik dünyanın en pahalı etini yiyoruz. Böyle basit geçiştirme olmaz. Bilimsel ve akademik çalışmayla soruna parmak basılmalı,yine olmuyorsa bırakın ithal edelim yerine başka şey yetiştirelim.
    Cevapla
  • Polat×× 3 yıl önce Şikayet Et
    Hajlısın .Sorun bence 50 yıldır aynı degişen birşey yok.
    Cevapla
  • ŞerafettinBOZDOĞAN 3 yıl önce Şikayet Et
    Eskiden yem mi vardı üstelik hayvan sayısı 25 milyonlarda idi kendi otlağımız samanımız mısırımız yoncamız bize yetiyordu biz tarımda buğdayda kendimizi bir hayli gerilettik şimdi tavuk sünni yem yemeden yumurtlamaz inek süt vermez oldu bence geç bile kalındı savunma sanaimiz tamam allahın izni ile birde tarıma geri döner ve kendi tohumumuzu yetiştirir isek ekonomimizde %50 rahatlayacaktır inşallah
    Cevapla
  • Yorumcu 3 yıl önce Şikayet Et
    Biz köyde buğdayı nemlendirip çim üretiyoruz yem maliyeti 3te 2 düşüyor. 10kg buğday haftada 35kg çim oluyor. Herkese tavsiye ederim çiftçi uyanık olmalı b dönemde
    Cevapla
  • Ahmmm 3 yıl önce Şikayet Et
    Su sıkıntısı olan köy ne yapsın.gerçi şimdi köyde kalmadı hepsi mahalle oldu.bedava olan su şimdi bir inek 1 evin kullandığı suyu tüketiyor ve iyi su parası geliyor.
    Cevapla
  • yorumsuz 3 yıl önce Şikayet Et
    tarimda alim satim uretim tamamen devlet kontrolünde olmalı. devlet alim garantisi vermeli. artik bu işi reis acilen cozmeli. bu is çok önemli.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle