"Türkiye'den alıp 10 katına satıyorlar"
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, sektör olarak tek pazara bağımlılıktan çıktıklarını belirterek, "Geleneksel pazarlar dışında diğer pazarlara da yöneliyoruz. Amerika, Kuzey Avrupa, Uzak Doğu'ya etkinliğimizi artırmak istiyoruz." dedi.
Şenocak, "Türkiye, deride dünyada bir marka. Türk deri ceketine kimse düşük kalite olarak bakamaz ama markalaşmada sıkıntılarımız var. Avrupa'da birçok marka bizden alınan bir ürünü 10 katına satabiliyor" açıklamasında bulundu.
Deri sektöründe yaşanan gelişmeler ve 2019 hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Şenocak, deri ve deri mamulleri ihracatının geçen yıl 1,7 milyar dolara ulaştığını, bunun bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,5 artış anlamına geldiğini söyledi.
Şenocak, ihracat birim fiyatı açısından kilogram başına 11,1 dolarla Türkiye'deki sektörler arasında 4. sırada olduklarını aktararak, ihracat pazarları açısından da 2018'in olumlu geçtiğini ifade etti.
Sektör olarak geçen yıl Afrika'ya tüm zamanların en yüksek, Asya'ya ise sektör tarihinin en katma değerli ihracatını gerçekleştirdiklerini anlatan Şenocak, "Deri ve deri mamulleri ihracatımızın yüzde 51'ini ticaret anlaşmamız olan ülkelerle gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) bizim için büyük önem taşıyor." diye konuştu.
Şenocak, Türkiye'nin, dünyanın en büyük 6. deri ve deri mamulleri ithalatçısı Japonya'ya katma değeri yüksek deri ve deri mamulleri ihracatı gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Japonya deri ve deri mamulleri sektöründe yüzde 30'lara varan vergi oranları uygulamaktadır. Japonya ile STA'nın ivedilikle imzalanması ve deri ve deri mamulleri sektörünün STA'ya dahil edilmesi ihracat hedeflerimize ulaşabilmemiz açısından oldukça önemlidir. Diğer taraftan baktığımızda biz tek pazara bağımlılıktan çıkıyoruz. Geleneksel pazarlar dışında diğer pazarlara da yöneliyoruz. Amerika, Kuzey Avrupa, Uzak Doğu'ya etkinliğimizi artırmak istiyoruz. Uzak Doğu'da ciddi gelişmeler var. En katma değerli ürünlerimizi oralara satıyoruz. Konfeksiyon birim başına en pahalı ürünü Uzak Doğu'ya satıyoruz."
"TÜRK DERİ CEKETİNE KİMSE KÜÇÜK KALİTE OLARAK BAKAMAZ"
Mustafa Şenocak, Türkiye'nin deri mamullerinde dünyada bir marka olduğunu vurgulayarak, "Türk deri ceketine kimse düşük kalite olarak bakamaz ama markalaşmada sıkıntılarımız var. Avrupa'da birçok marka bizden alınan bir ürünü 10 katına kadar satabiliyor. AB'nin hem ayakkabıda hem de deri saraciyede yaptıkları ithalatlar içerisinde en yüksek kalite Türkiye'de bulunuyor." dedi.
Sektörün ihracat pazarları arasında Rusya'nın ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Şenocak, şunları söyledi:
"Bu yıl sektör olarak Rusya'da büyümeye devam edeceğiz. Rusya önemli ve çok ticaret açığı verdiğimiz bir pazar. Deri ve deri mamulleri olarak bu ülkeye 1 milyar dolara yakın mal satma şansımız var. Büyümenin en önemli ayağı ihracat. İhracatta, 170 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. Bu hedefe ulaşmak için de tamamen dışarıya dönmeliyiz. Diğer taraftan sektör olarak Amerika'da kendimizi geliştirmemiz gerek. Afrika ve Uzak Doğu da önemli. Bu kapsamda Kore, Japonya, Çin, Amerika ve Güney Amerika bizim için önemli pazarlar. 'Neyi nereye satabiliriz?' diye düşünüyoruz. Pazar araştırmaları yapıyoruz. Pazara göre ürüne odaklanıyoruz. Tanıtım hikayeleri de bu çerçevede olmalıdır. Hedef olarak ulaşmadığımız ülkelere gitmemiz, pastayı büyütmemiz lazım."
Şenocak, sektörün üretimdeki dezavantajlarının iyi incelenip, ortadan kaldırılması gerektiğine işaret ederek, üretenin teşvik edilmesinin ve katma değerli ürün üretilmesinin önemini vurguladı.
"SEKTÖR İÇİNDE TUTMADIĞIMIZ 40'A YAKIN VERGİ VEYA HARÇ ÖDÜYORUZ"
Mustafa Şenocak, hem dünyadan hem de bürokrasiden kaynaklanan sorunlar bulunduğunu, belli sektörlerde yatırım değil üretim teşviki verilmesi gerektiğini dile getirdi.
İyi bir değerlendirme yapılması ve kapasite kullanım oranlarına bakılması önerisinde bulunan Şenocak, "Sektör içinde tutmadığımız 40'a yakın vergi veya harç ödüyoruz. Üretimi frenleyen konulardan birisi de bu. Üretime doğrudan katkısı olmayan ödemeler yapıyoruz. Bu da üreticinin üzerindeki yükü artırıyor ve ihracatta rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor." diye konuştu.
Şenocak, ABD ve Afrika pazarları için yaptıkları çalışmalara da değinerek, şöyle devam etti:
"Nereye bir heyet yaparsak orada ihracat artıyor. ABD'ye ihracatımız 26 milyon dolar deri konfeksiyon, 19 milyon dolar bitmiş deri, ayakkabıda 9 milyon dolar ayakkabı ihracatı var. Toplamda ABD'ye yüzde 7,2'lik artışla 48 milyon dolar toplam ihracat gerçekleştirdik. ABD'ye Türkiye Ticaret Merkezi kurduk. Burada 7-8 firmamız var. Afrika'ya saraciyede rekor kırdık, 16 milyon dolarla. Rusya'ya 255 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Uçak krizi öncesindeki rakamlarımızı aştık. O zamanlar ihracatımız
220 milyon dolar seviyelerindeydi. Tarihi rekorumuz ise 550 milyon dolar civarındaydı.
Bu yıl alt sektörlerimize yönelik 3 tane Ur-Ge'miz var. Kapsül koleksiyonları için gideceğimiz ülkelere yönelik projeler gerçekleştiriyoruz. Japonya'nın bize karşı algısı pozitif. Türkiye'deki mantalite Japonya'ya çok uygun değil. Onlar önce sizi tanımak için küçük siparişler veriyor. Onların mantalitesini bizim üreticilerimize aktarmamız gerekiyor. Vergi dezavantajının kalkması gerek. Kore'de ciddi bir ihracat artışımız var. Oradan ürünlerimiz Japonya ve Amerika'ya gidiyor. Kore'de de deri kültürü var. Kore de hedeflerimizden biri. O pazarı ve hassasiyetlerini biliyoruz. O kanaldan Japonya'ya da daha fazla mal satabiliriz."
"AYAKKABI İHRACATINDA HEDEFİMİZ 1 MİLYAR DOLAR"
Mustafa Şenocak, 888 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı gerçekleştirildiğini, ayakkabı ve saraciyede tarihi rekorlar kırıldığını söyledi.
Deri ve deri mamulleri sektöründe 100'e yakın firmada uygunluk projeleri yürüttüklerinden bahseden Şenocak, onların ihracata yönelmesi için çalıştıklarını ifade etti.
Şenocak, ayakkabı ihracatında 1 milyar dolar seviyesini hedefledikleri bilgisini vererek, "Terlikte ise ihracatımız Orta Doğu ve Afrika'ya fazla. Bu yıl deri ve deri mamulleri sektörü olarak 2 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Saraciye, deri giyim, ayakkabı ve yarı mamul gibi alt sektörleri var. Biz yarı mamulde hızlı büyüyoruz, deri konfeksiyonda yerimizde sayıyoruz, ayakkabıda ilerlemeye devam ediyoruz." dedi.
Türkiye'de kıymetli kürk için canlı hayvan üretimi bulunmadığına da dikkati çeken Şenocak, "Sadece yarı mamul alıp üretiyoruz. Hayvanların neredeyse tamamı çiftliklerde yetiştiriliyor... ÖTV kalksın istemiyoruz, ÖTV'nin bir aşama sonrasında alınmasını istiyoruz. Bu olmazsa iş kayıt dışına kaçıyor. Kayıt dışını kayıt içine almak için bunun yapılmasını öneriyoruz. Geliştirilecek bu uygulama ile birkaç yıl içerisinde hem ihracatımızı katlamış oluruz hem de kayıt dışının önüne geçmiş oluruz." şeklinde konuşmasını tamamladı.