Türkiye Varlık Fonu'ndan o iddialara yalanlama!

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, "Kambiyo rejiminde kısıtlamaya gidildiğine ilişkin iddialar asılsızdır. Bu düzenleme ile daha liberal bir kambiyo rejimi adımları atılıyor." dedi.

Türkiye Varlık Fonu'ndan o iddialara yalanlama!
Türkiye Varlık Fonu'ndan o iddialara yalanlama!
GİRİŞ 17.05.2018 15:04 GÜNCELLEME 17.05.2018 15:04

Son günlerde kambiyo rejiminin sıkılaştırılacağına yönelik algı  operasyonlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Varlık  Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Gezi olaylarından bu yana  Türkiye'ye yönelik asimetrik düzenin aktörleri tarafından yürütülen algı  manipülasyonunun önemli bir görevinin de Türkiye'nin uluslararası ekonomik  kredibilitesi olduğunu belirtti.
 
Bu dönem içerisinde Türkiye'nin iç huzuru ve ekonomik istikrarına  yönelik oluşturulmaya çalışılan manipülatif algıyla Türk halkının ve iş  dünyasının bir bölümünün servetini ve sermayesini yurt dışına çıkarmaya yönelik  bazı çıkar amaçlı yapıların Türkiye'de faaliyete geçtiğine şahit olunduğunu  belirten Alkin, "Bu yapılar, Türk bankacılık sektörü ve sermayepiyasası  mevzuatlarına uygun gerekli lisansları da almadan bir takım kayıt dışı ofisler  kurarak, bu ofisler aracılığı ile Türkiye'nin iç ve dış algısını da manipüle  ederek, sosyal medya ve e-posta imkanlarını da kullanarak, Türkiye'deki belli bir  kesime servetini ve sermayesini yurt dışına aktarabileceklerine dair operasyonlar  yürüttüler. Bunun doğal sonucu olarak Hazine, manipülatif algı operasyonlarına  dayalı sermaye hareketlerinin takibine yönelik olarak daha detaylı çalışma imkanı  sağlanacak bir düzenleme gündeme getiriyor." ifadelerini kullandı.
 
"MANİPÜLATİF ALGI OPERASYONLARI ÇABASI OLDU"
 
Alkin, bu noktada Türkiye'deki bankacılık ve sermaye piyasası  kanunlarına dayalı olarak herhangi bir lisanslamaya gerek görmemiş ve illegal  olarak olarak faaliyet gösteren bu tür kurumların, Türk bankacılık sektöründe ve  sermaye piyasasında lisanslı olarak faaliyet gösteren kurumlar aleyhine haksız  rekabete ve kredibilite sorununa sebep oldukları söyledi.
 
Bu nedenle Türk bankacılık sektörünün ve sermaye piyasasının, bu  piyasalarda lisanslı olarak faaliyet gösteren mili kurumların ve yabancı  sermayeli kurumların saygınlığı ve haklarını korumak üzere böyle bir düzenleme  yapılmasının elzem olduğunu vurgulayan Alkin, şunları kaydetti:
 
"Kambiyo rejiminde kısıtlamaya gidildiğine ilişkin iddialar  asılsızdır. Bu düzenleme ile daha liberal bir kambiyo rejimi adımları atılıyor.  Kambiyo rejiminin daha da liberalleşmesiyle lisanslı kurumlara daha fazla imkan  sağlanmasıyla bu süreçte manipülatif operasyonlarla kendilerine ekonomik değer  çıkaran bazı illegal kurumların da önüne geçilmiş olacak. Sosyal medya ve e-posta  vasıtasıyla döviz mevduatlarına 25 Haziran ile birlikte sınırlandırma  getirileceği, insanların döviz mevduatlarını çekemeyeceği, yurt dışına hiçbir  surette döviz transferi yapılamayacağına dair manipülatif algı operasyonları  çabası oldu. Bu çaba nedeniyle bir kısım çevreler algılara inanarak döviz  işlemleri konusunda bir takım telaşlar içerisine girdi. Ekonomi yönetiminin,  böyle bir manipülatif algının oluşmaması adına bu konuda Türkiye'nin son derece  liberal ve hatta ileri ki dönemde daha da liberal bir kambiyo rejimi ile  Türkiye'nin yola devam edeceğine dair daha güçlü açıklamalar yapacağı  beklenebilir."
 
HAZİNE'DEN KAMBİYO AÇIKLAMASI
 
Hazine Müsteşarlığı'ndan, konuyla ilgili yapılan açıklamada da Türk  Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'daki değişikliğin, Kambiyo rejimiyle  ilgili kısıtlayıcı bir değişiklik yapılması söz konusu olmadığı ifade edilmişti.
 
Hazine Müsteşarlığı'nca, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma  Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişikliklere ilişkin, "Söz konusu  değişiklikler Türk parası cinsinde kredilerle ilgili herhangi bir düzenleme  içermemektedir. Dolayısıyla Bankacılık Kanunu haricinde ilave şartlar ve cezalar  getirildiği eleştirisi gerçeği yansıtmamaktadır." ifadesi kullanılmıştı.
 
Açıklamada, ayrıca, döviz kredilerinin kambiyo mevzuatının kapsamında  olduğu ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar, ilgili tebliğler  ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Sermaye Hareketleri Genelgesi ile  düzenleme altına alındığı bildirilmişti.