Umre sevdasına İkbal son noktayı koyuyor

Nedim Odabaş'ın haberi

İkbal Turizm Genel Müdürü Kadir Ümit Bulut, umre sektöründeki gelişim, büyüme ve cazibe merkezi nosyonunun bu sene de yükselerek devam edeceğini, büyüme trendine ayak uydurabilen şirketlerin sektöre yön vereceğini belirterek, “İkbal bu süreç içinde sektörün önünde yürüyen çizgisiyle büyümeye devam edecek. Özellikle genel merkezimizi Fatih’e taşıdıktan sonra, bu trend daha da hız kazandı. Şu anda kendi umre ve hac vizemizi de kendimiz sağlayarak sektörde bir adım öne geçtik. Bunun yanında diğer acentaların da vize, uçak bileti, hotel, rehberlik gibi alt hizmetlerini de karşılayarak zirveye adım adım çıkıyoruz. Sektörün parlayan yıldızı konumumuzu, gelen talepleri en uygun, en kaliteli konseptte karşılayarak, memnuniyet esasımızı ilke edinerek daha da yukarı çıtalara taşıyacağız. İkbal, umre sektörünün birinci liginde mücadele eden ve başa güreşen bir yapıyı sergiliyor. Bize olan teveccühleri, “Rüya gibi umreler” sloganımızla taçlandırarak, kalite konseptimizle birleştirerek ve misafirlerimizi söz verdiğimiz boyutlarda ağırlayarak tüm taahhütlerimizi yerine getirdik ve getirmeyede devam ediyoruz. dedi.

Şu anda çok farklı kampanyalar açıkladıklarını, açıkladıkları bu kampanyalarla sınırları zorlayarak umreci misafirlerini ağırlamaya çalıştıklarını kaydeden Bulut, “800 euroluk bir kampanyamız var. Bu kampanyamız 15 günlük ve Mekke oteli servisli. 3 haftalık programımız ise 875 euro’dan başlıyor.Oda Mekke otelimiz servisli  Bu fiyatlarımız 4lü odada kişi başı fiyatlarıdır.Bütün bu hizmetlere vize, uçak bileti, transferler, yemekler, Hudeybiye Umresi dahil. Bunun yanında tüm umreci misafirlerimize 10 litrelik zemzem ikramımız da bulunuyor. Herkesin umre sevdasını yerine getirmesi, herkesin kutsal mekanları görebilmesi, Hz. Peygamber (sav) Efendimiz’in gezdiği topraklarda, O’nun gökteki yıldızlar mesabesindeki ashabının dolaştığı mekanlarda bulunabilmesi için tüm şartları zorlayarak İkbal Kalitesiyle buluşmasını arzuluyoruz” diye konuştu.

İkbal Turizm’in sektördeki tanınırlık ve bilinirlik algısının “Sözünün Eri” sloganıyla açıklanacağını, söz verdikleri ve taahhüt ettikleri hizmetleri umrecilere sunarak en kaliteli umre seyahatlerini gerçekleştirdiklerini ifade eden Bulut, “Biz, söz verip yerine getiremeyeceğimiz hiçbir vaadi vermiyoruz. Kataloglar ve broşürler üzerinden pazarlama gerçekleştirip, mukaddes mekanlara vardığımızda, bu taahhütlerin yerine getirilmemesinden kaynaklanan mağduriyetlere yol açmıyoruz. İkbal Turizm yerine getirir, İkbal Turizm ne dediyse gerçekleştirir algısını yerleştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu bağlamda her kampanyamız bizim boyun borcumuz olarak sunduğumuz ve misafirlerimizi ağırlamak için sırtımıza yüklenen bir yük, bir misyon ve Allah (c.c.)’ünün bize emaneti olan umrecilere karşı yükümlülüğümüzdür” açıklamasını yaptı.

Mukaddes topraklarda Resulullah (sav) Efendimizin ve ashabının ayak bastığı topraklardaki her ayrıntıyı misafirlerine tanıtabilmek için çok özel rehberlik ve gezi programları yaptıklarını, manevi atmosferin her kademesini umrecilerine yaşattıklarını kaydeden Bulut, “

Bizler Umre ibadetini turistik bir geziden ziyade bir ibadet turu olacak şekilde planlıyoruz ve umreci misafirlerimizin bu topraklardaki her karış noktadan bilgilenmesini sağlamaya çalışıyoruz. Hem Mekke hem Medine programlarımızda Umre ibadetini manevi bir hazza dönüştürecek her şeyi gerçekleştiriyoruz. Mescid-i Haram’ın kudsiyetini, Sevr’in sırrını, Hira’nın manevi gizemini, Arafat’ın önemini, Hudeybiye’nin maneviyatını, Hendek’i, Uhud’u, Mescid-i Kıbleteyn’i ve muazzez dinimizin safha safha, nokta nokta oluşup bize ulaşmasını sağlayan tüm detayları Umreci kardeşlerimizin layıkıyla yaşamasını sağlayacak bir projeksiyonu çiziyoruz” değerlendirmesini yaptı.

İslam ülkelerindeki ve İslam coğrafyasındaki sancıların da bir umre şirketi olarak kendilerini derinden yaraladığını kaydeden Kadir Ümit Bulut, “Gerek Arap baharı, gerekse son dönemde Suriye’de yaşananlar bizleri etkiliyor, üzüyor. Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın İslam coğrafyasıyla ilgili sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal idealleri, bir ekonomik ve askeri güç ülküsüyle kurduğu D-8 ideali tam anlamıyla yaşanmış ve yaşatabilmiş olsaydı, şu anda Amerika’nın ve Rusya’nın bölge üzerindeki hiçbir emeli gerçekleşmezdi. Suriye’de yaşanan ve kardeşin kardeşi katlettiği olaylar demokratik ve siyasal zeminde rahatça çözülür, Türkiye bir ateş çemberinin kenarında durmak zorunda kalmazdı” diye konuştu.