Hepsi Türkiye'nin kapısını çalacak

İsrail ve Türkiye arasında inşa edilecek boru hattının deniz kısmının çok daha sığ sulardan geçeceğine dikkati çeken Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, "Dolayısıyla maliyet çok daha düşük olacak. Yunanistan ve GKRY'nin bu aralar gaz konusunda Mısır ile flörtleştiği görülse de bunda ciddiye alınır bir taraf görmüyorum. Zira üretilecek projelerin ticari yapılabilirliği yok. Yunanistan'ın ancak Türkiye ile mutabakatı, ticari yapılabilirliği olan projelerin gelişmesinin önünü açacaktır. TANAP ve Türk Akım'dan sonra Doğu Akdeniz gazı için de bu geçerli. Enerjiyi Avrupa'ya taşımak isteyen Türkiye'nin kapısını çalacak." değerlendirmesinde bulundu.

Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Mısır, Yunanistan ve Güney KıbrısRum yönetiminin (GKRY) Doğu Akdeniz'de doğalgaz kaynaklarının paylaşımı ve Avrupa'ya transferi konularını görüşmek üzere geçen hafta Lefkoşa'da bir araya gelmelerinin siyasi bir adım olduğunu belirterek, imzalanan anlaşmanın ciddi maliyet ve riskler nedeniyle hayata geçmesinin imkansıza yakın olduğunu ifade etti.

"GKRY'NİN AKDENİZ GAZI HAMLESİ SİYASİ"

Kumbaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır, Yunanistan ve GKRY'nin enerji bakanlarının Doğu Akdeniz gazını GKRY üzerinden Yunanistan'a ve oradan da İtalya'ya götürecek bir boru hattının inşası konusunda anlaştığını söyledi.

"BİZ BU FİLMİ GÖRDÜK, O PROJENİN HAYATA GEÇMESİ İMKANSIZA YAKIN"

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve GKRY lideri Nikos Anastasiadis'in Doğu Akdeniz'de doğalgaz kaynaklarının paylaşımı ve Avrupa'ya transferi konusunda bir araya gelmelerinin siyasi bir adım olduğunu vurgulayan Kumbaroğlu, şunları kaydetti:

"Zirvede imzalanan anlaşmanın ciddi maliyet ve riskler nedeniyle hayata geçmesi imkansıza yakın. Biz bu filmi gördük. Yunanistan, GKRY ve İsrail, Doğu Akdeniz gazını Avrupa'ya taşımak üzere defalarca bir araya geldi, mutabakata vardı ama somut bir adım atılamadı. Somut bir adım atılamaz çünkü projede 2 bin kilometreyi aşan uzunluktaki hattın ön fizibilite çalışmasının ortaya çıkardığı rakam 6,2 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Yani astarı yüzünden pahalıya geliyor. Bugünkü satış fiyatları üzerinden kar edilmesi mümkün gözükmeyen bir maliyet ortaya çıkmış durumda. Bu hattı, Akdeniz'in 3 bin metreyi aşan derin sularına döşemek de teknik açıdan ayrı bir güçlük. Dünya üzerinde bu derinlikte döşenmiş boru hattı yok. Böyle bir maceraya hangi şirket dahil olur? Zarar eden bir projeye, böyle bir riske kim finansman sağlar?"

"ENERJİYİ AVRUPA'YA TAŞIMAK İSTEYEN TÜRKİYE'NİN KAPISINI ÇALACAK"

Kumbaroğlu, Mısır ve GKRY'nin Yunanistan üzerinden Avrupa'ya doğalgaz projesine alternatif olarak İsrail'den Türkiye'ye gelecek bir boru hattının daha avantajlı olacağını belirtti.

İsrail ve Türkiye arasında inşa edilecek boru hattının deniz kısmının çok daha sığ sulardan geçeceğine dikkati çeken Kumbaroğlu, "Dolayısıyla maliyet çok daha düşük olacak. Yunanistan ve GKRY'nin bu aralar gaz konusunda Mısır ile flörtleştiği görülse de bunda ciddiye alınır bir taraf görmüyorum. Zira üretilecek projelerin ticari yapılabilirliği yok. Yunanistan'ın ancak Türkiye ile mutabakatı, ticari yapılabilirliği olan projelerin gelişmesinin önünü açacaktır. TANAP ve Türk Akım'dan sonra Doğu Akdeniz gazı için de bu geçerli. Enerjiyi Avrupa'ya taşımak isteyen Türkiye'nin kapısını çalacak." değerlendirmesinde bulundu.