ÇAYKUR kaçak çay ile ücretlerden zarar ediyor!

Çaykur Tesisileri'nin gezen Güngör Uras, Çaykur'un işçi maliyetleri nedeniyle zarar ettiğini yazdı. Kaçak çaylarda işçilik maliyetinin çok düşük olduğunu söyleyen Uras, Çaykur'un kaçak çay kalitesini yakalamaya çalıştığını yazdı

ÇAYKUR kaçak çay ile ücretlerden zarar ediyor!
ÇAYKUR kaçak çay ile ücretlerden zarar ediyor!
GİRİŞ 13.09.2012 15:27 GÜNCELLEME 13.09.2012 15:27

Güngör Uras'ın yazısı

Çay mevsimi sona ererken, Çaykur (Çay Kurumu) tesislerini gezdim.

Çaykur, Karadeniz halkı için çok önemli bir kuruluş. 46 yaş çay işleme fabrikası, 3 paketleme tesisi bir ana tamir fabrikası var.

Türkiye'de yılda 220 bin ton ve üzeri kuru çay üretiliyor. Çay işlemede 1984 yılından bu yanaözel sektör de faaliyet gösteriyor. Bugün toplam üretimin yaklaşık 110 - 120 bin tonunu Çaykur gerçekleştiriyor. Türkiye; çay tarım alanlarının genişliği bakımından dünyada üretici ülkeler sıralamasında 7'inci ve dünyada kuru çay üretimi yönünden ise 5'inci sırada.

İlk çay fabrikası 'Merkez Çay Fabrikası' 1947'deRize'de açılmış. Günde 60 ton çay işliyor.

Çay üreticisi çayını istediğine satmakta serbest. Genelde Çaykur'u tercih ediyor. Çaykur'un fiyatı, parasını ne zaman ödeyeceği belli. Yaş çayın kilosunu bu yıl Çaykur 110 kuruştan aldı. 12 kuruş da devlet desteği var. Çaykur çay yaprağı parasını çayın tesliminden bir ay sonra tamamen ödüyor.

Özel çay fabrikalarının bazıları ödemesini aksatıyor. Bazıları yaş çayın bedelinin bir kısmını işlenmiş siyah çay olarak ödüyor.

Çayın tamamını Çaykur alamıyor. Kota var. Dekar başına birinci sürgünde 350, ikinci sürgünde 375, üçüncü sürgünde 300 kg yaş çay alıyor. Üretici Çaykur'a satamadığı ürününü özel sektördeki tesislere satmak durumunda.

Bir sürgün dönemi 30 gün. Sürgün hasat olgunluğuna geldiği halde fidanın üzerinde kalırsa kartlaşıyor. Yaş çay yaprakları fabrikada beklerse kalitesini kaybediyor.Bir dönümden yaklaşık 1500 kg yaş çay yaprağı elde ediliyor.

Çay yaprağının taze iken kısa sürede işlenmesi gerekiyor. Esas olan bir günde işlenmesidir.

Çaykur yılda 650 bin ton yaş çay yaprağı satın alıyor. Özel sektörün satın aldığı çay miktarı 500 - 600 bin ton. Çaykur sadece yaş çay alımına yılda 750 milyon TL ödüyor. Çay yaprağı için bu yıl üreticiye 1.3 milyar TL ödeme yapılacak.

Yaş çaylar toplama merkezlerinden fabrikalara kamyonlarla getiriliyor. Yürüyen bantlarla işleme hattına aktarılıyor. Önemli olan yaprakların taze iken işlenmesi. Yapraklar önce soldurma işlemi sonunda esnek ve kıvrılabilir bir yapıya dönüştürülüyor.

Daha sonra kıvırma makinelerinde kendi ağırlıkları ile düz kıvırma işlemine tabi tutuluyor. Çay yapraklarının çok taze kısımları kolayca kıvrılıyor. Kendi ağırlıkları ile kıvrılamayan yapraklar ise presli veya göbekli kıvırma makinelerinde kıvrılıyor.

Oksidasyon bölümünde ise kıvrılmış çay yapraklarına tamamen oksitleninceye kadar rutubetli ve bol oksijenli hava veriliyor.

Daha sonra yüzde 3 - 4 rutubete kadar kurutuluyor. Kuruyan yapraklar büyüklüklerine göre ayrı çuvallara dolduruluyor. Tasnif ediliyor. Tasnif ve kurutma sonunda 5.0 - 5.5 kg yapraktan   1 kg çay elde ediliyor.

12 bin çalışanı var

Çaykur çay işleme fabrikaları Mayıs-Ekim aylarında çalışıyor. 12 bin çalışanı var. Çalışanların 3 bini devamlı, 9 bini geçici işçi.

Çaykur'a geçici işçi olarak girmek önemli, sonra devamlı işçi statüsüne geçmek önemli. Daha önce politik baskılarla alınan işçiler nedeniyle gereğinden fazla işçi çalıştırılmış. Şimdilerde işçi alımı yok.

Geçici işçiler fabrika açılınca işe davet ediliyor. Aynı kadro yıllar itibariyle kıdemi arttıkça maaşı da artıyor.

Geçici işçilerin 4 ayda ellerine geçen toplam ödeme 6-10 bin TL arası, kıdemlilerden 12 bin TL alan var.

Çaykur işçilik yükü nedeniyle zarar ediyor. Yüzde 50 fazla işçi çalıştırmasa da Hindistan, Seylan çaylarının maliyeti ile rekabet şansı yok. O ülkelerde çay toplayan ve fabrikalarda çalışanlar da çok küçük ücretle çalışıyor. Bu yıl çay toplayanların yevmiyesi 50 - 60 TL'ye kadar yükselmiş. Türkiye'ye kaçak olarak 50-60 bin ton ucuz ve kalitesiz Hint ve Seylan çayı giriyor.

Ne var ki Doğu Anadolu halkı bu ucuz çayın damak tadına alışmış durumda. Bizim kaliteli Karadeniz çayını içemiyor. Şimdi mecburiyetten Çaykur Doğu Anadolu tüketicisini kazanmak için onların alıştığı o kaçak çayların damak tadında çay üretmeye başlıyor.