Kurt: Odaların munzam aidatları zulme döndü

İstanbul AK Parti 3. Bölge Adayı ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Dr. Resul Kurt, Türkiye’de iş dünyası üzerindeki atıl yüklere dikkat çekti, odalar tarafından alınan maktu verginin şirketleri ek vergiye bağlamaktan farksız olduğunu öne sürdü.  

AK Parti İstanbul 3. Bölge adayı Dr. Resul Kurt, Haber7.com’a yaptığı ziyarette Hakan Göksel'in sorularını yanıtladı. Kurt "Sanayi ve Ticaret Odalarının" şirketlerden aldığı munzam aidatların şirketlerin canını ciddi anlamda yaktığını, şirketler üzerinde ek yük oluşturduğunu söyledi. 

Kurt “Türkiye’de iş dünyası üzerinde çok sayıda atıl yükler var. Belediyelerden, ticaret odalarından kaynaklanan yükler var. Bir şirket kazandığı paradan, kurumlar vergisi ödüyor, gelir vergisi ödüyor, stopaj ödüyor bunun gibi birçok verginin yanı sıra bir de ticaret ve sanayi odalarına aidat ödüyor.” dedi.

Ticaret ve Sanayi odalarına ödenmesi zorunlu olan aidatların; milyonlarca kişiyi ilgilendirdiğini, tacirin ve şirketlerin üzerindeki büyük kamburlardan biri olduğunu hatırlatan Kurt “Odalara zorunlu ödenmesi istenen aidatlar tam bir mağduriyet kaynağı oldu” dedi. 

Kurt yaptığı açıklamada “Ticaret ve Sanayi Odaları “Kayıt Ücreti ile Yıllık Aidat ve Munzam Aidatın Tespiti ve Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, üyeler (şirket veya gerçek kişiler) oda veya borsaya kayıt sırasında kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlü tutuluyor. Hatta ayrıca bilanço kârı üzerinden bir de munzam aidat ödenmesi isteniyor. Bunun tespiti için de vergi dairelerinden esasen mahrem bilgiler olan veriler alınarak hesaplama yapılıyor. Hem şirketin kayıt ve tescilinde, hem adres, unvan, faaliyet ve ortaklık değişikliklerinde, hem de rutin verilmesi gereken faaliyet belgesi vb. belge başına yüklü ve fahiş miktarlarda alınan ücret ve aidatlar şirketleri zor durumda bırakıyor” dedi.

Kurt odaların resmen kar ortağı gibi hareket etmelerini eleştirerek "Ticaret ve Sanayi Odalarınca her yıl için; gerçek kişi tacir ve sanayicilerin gelir vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî kazanç toplamı dikkate alınır. Tüzel kişi tacir ve sanayicilerin ise ödeyecekleri kurumlar vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî bilanço kârı üzerinden odalar binde beş oranında munzam aidat tahsil eder. Odalar resmen tacirin ya da şirketin gelirine ortak çıkıyor" dedi. 

Munzam aidatların ağır yükler getirdiğine değinen Kurt; “10 binlerce liralık munzam aidatlardan bahsediyoruz ve her kazanılan bin liranın 5 lirasını ticaret odalarına veriyor. Bu iş dünyası üzerinde, küçük işletmeler üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Mutlaka ticaret odalarının bu ambargosunun, bu yanlış uygulamasının kaldırılması için düzenleme yapmak gerekiyor. İş dünyası ve şirketler üzerindeki ticaret ve sanayi odalarının uyguladığı munzam aidatları kaldırmak gerekiyor” dedi. 

Kurt; çalışma alanları içinde birden fazla şubesi bulunan üyelerin munzam aidatı, bütün şubelerden elde ettikleri gelir veya kurumlar vergisine matrah teşkil eden ticarî kazanç veya ticarî bilanço kârı üzerinden hesaplandığını hatırlattı. Kurt “Şirketler elde ettiği gelirden kurumlar vergisi ödüyor, KDV ödüyor, çalışanlarının SGK primlerini ve vergilerini ödüyor. Bir de odalara fahiş miktarlarda ödeme yapılması gereksiz diye düşünüyorum” dedi.

Munzam aidatların kaldırılmasının ticaret odalarını etkilemeyeceğini iddia eden Kurt “ Munzam aidatların kaldırılması odaları etkilemez odalar tabiri caizse parayı koyacak yer bulamıyor. Odaların çok büyük kaynakları var. Zaten Odalar şirketlerden 300-500 lira civarında bir maktu aidat alıyor. Bunun üzerine bir de munzam aidat alıyor. Aidat ciro üzerinden olduğu için büyük rakamlara varıyor. Bin de 5 maktu vergi almak şirketleri ek bir vergiye bağlamaktan farksız” dedi.

25.dönemde Meclis’e girmesi durumunda partisinin ilk vereceği kanun teklifleri içerisinde bu konunun yer almasını sağlayacağını ve munzam aidatların kaldırılması için yoğun çaba sarf edeceğini aktaran Kurt sözlerini şöyle tamamladı

“Munzam aidat nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanıyor. İş dünyasının üzerindeki atıl yüklerin kaldırılıp rahatlatılması lazım. Şirket sahipleri ile zaman zaman karşılaşıyoruz ve bizlere de odalara olan isyanlarını aktarıyorlar "Parayı benimle mi kazandı?" diyorlar... Odalar sanki şirketlerin kar ortağıymışçasına kazanca ortak oluyor. Zaten maktu aidat alırken bir de munzam aidat alınması şirketlere zulümdür. Bu yetmezmiş gibi odalar zaman zaman alacakları için şirketlerin kapılarına icra götürüyorlar.  Ayrıca ticari kazanç ve bilançolarda ticari sır olarak korunması gereken bilgilerin rekabet açısından herkese açık olması da şirketler üzerinde olumsuz etkilere sahip olabiliyor. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmesi lazım…”  

hakan.goksel@haber7.com