• En Çok Görüntülenenler
  • Güncel
  • Siyaset
  • Spor
  • Ekonomi
En Çok Görüntülenenler
Ekotrent Foto Galeri
EKOTRENT'E DÖN
Haber 7 HABER7'YE DÖN
  • Anasayfa
  • EKONOMİ
PAYLAŞ

İTO yönetim kurulu üyeleri der ki

16.08.2011 07:37
1 / 45
2012’de ihracata dönük bir strateji belirlemeliyiz

SAMİ YILMAZ / ELEKTRİK EKİPMAN MESLEK KOMİTESİ: Odamızın yaptığı hakikaten güzel faaliyetler var. Ancak belki bakış tarzımızı biraz daha farklılaştırmamız lazım gelen bir süreçteyiz. Esnaf ve tüccara, sanayicimize mi yönleneceğiz? Yoksa devletçi yapımızı mı koruyacağız? Şimdiki duruşumuzla sanki devletçi yapıyı korumak gibi bir tavra giriyoruz. Onun için önümüzdeki dönem, arkadaşlarımızın da söylemeye çalıştığı meslek komitelerimizi canlandıralım, her birine yetkiler verelim, sektörler beyanatlar versinler, İstanbul Ticaret Odası etkinliği olsun. Bu bakış tarzımızı değiştirirsek, projeler ve fikirler geliştiririz, bütçeler alırız. Son zamanlarda kamuoyunda daha az yer alıyoruz veya hak ettiğimiz kadar yer almıyoruz. Bununla ilgili bir medya stratejimiz, medya planlamamız olmalı. Biliyorsunuz bir katsayı sorunu yaşıyoruz. Özellikle sanayi sektörünün en büyük darbeyi aldığı bir meseleye YÖK köklü bir çözüm getirdi ve bu sorunu ortadan kaldırdı. Oda olarak buna güçlü bir şekilde destek vermemiz gerekir. Türkiye’nin 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. Biz ihracatçılarımıza dönük doğru bir strateji üretmediğimizi düşünüyoruz. Afrika’da ve bazı ülkelerde serbest bölgeler oluşturmalıyız. Ülkeler o bölgeleri, bize ücretsiz olarak tahsis edebiliyorlar. Ticaret Odası büyük bütçeler ayırmadan da bunları yapabilir. Ülkelere olan ihracatımızı kat kat artırabiliriz. Böyle bir çalışma yapılması durumunda, seve seve de içinde yer almak isterim. 2012 yılında ihracata dönük bir strateji belirlememiz gerekir. Onun altını biraz daha kalın olarak çizmek istiyorum.
2012’de ihracata dönük bir strateji belirlemeliyiz<br><br>
<strong>SAMİ YILMAZ / ELEKTRİK EKİPMAN MESLEK KOMİTESİ: </strong>Odamızın yaptığı hakikaten güzel faaliyetler var. Ancak belki bakış tarzımızı biraz daha farklılaştırmamız lazım gelen bir süreçteyiz. Esnaf ve tüccara, sanayicimize mi yönleneceğiz? Yoksa devletçi yapımızı mı koruyacağız? Şimdiki duruşumuzla sanki devletçi yapıyı korumak gibi bir tavra giriyoruz. Onun için önümüzdeki dönem, arkadaşlarımızın da söylemeye çalıştığı meslek komitelerimizi canlandıralım, her birine yetkiler verelim, sektörler beyanatlar versinler, İstanbul Ticaret Odası etkinliği olsun. Bu bakış tarzımızı değiştirirsek, projeler ve fikirler geliştiririz, bütçeler alırız. Son zamanlarda kamuoyunda daha az yer alıyoruz veya hak ettiğimiz kadar yer almıyoruz. 
Bununla ilgili bir medya stratejimiz, medya planlamamız olmalı. Biliyorsunuz bir katsayı sorunu yaşıyoruz. Özellikle sanayi sektörünün en büyük darbeyi aldığı bir meseleye YÖK köklü bir çözüm getirdi ve bu sorunu ortadan kaldırdı. Oda olarak buna güçlü bir şekilde destek vermemiz gerekir. 
Türkiye’nin 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. Biz ihracatçılarımıza dönük doğru bir strateji üretmediğimizi düşünüyoruz. Afrika’da ve bazı ülkelerde serbest bölgeler oluşturmalıyız. Ülkeler o bölgeleri, bize ücretsiz olarak tahsis edebiliyorlar. Ticaret Odası büyük bütçeler ayırmadan da bunları yapabilir. Ülkelere olan ihracatımızı kat kat artırabiliriz. Böyle bir çalışma yapılması durumunda, seve seve de içinde yer almak isterim. 2012 yılında ihracata dönük bir strateji belirlememiz gerekir. Onun altını biraz daha kalın olarak çizmek istiyorum.
2 / 45
40 yıldır aynı şeyi üreterek üretim merkezi olabilir miyiz?

MEHMET AKİF ÖZYURT / TAKIM TEZGAHLARI VE OTOMASYON MESLEK KOMİTESİ: Sanayi strateji belgesinde ülkemizin 2023 yılındaki hedefi Avrasya üretim üssü olmak. Özellikle tekstil teknolojileri sektöründe bir ürünün piyasaya çıkışı ile piyasadan kalkışı arasındaki süre 6 aya düşmüş durumda. 30 yıldır, 40 yıldır aynı şeyleri üreterek, dünyada nasıl bir üretim merkezi olmayı hedefliyoruz? Biz 330 bin firmayı temsil ediyorsak, bu soruyu sormak önce bize düşer. Ürün geliştirme, icat yapma konusunda üyelerimizi hızlı bir şekilde eğitmemiz gerekir. Çin’in ürettiği 1 dolarlık tişörtleri üretmenin artık çok fazla bir esprisi yok. İnovasyon konusunda değişik programları Oda organize edebilir. Üretimin karşılığında her türlü zorluk var. Bugün devletin gözünde, ithalatçı ile imalatçı arasında hiçbir fark yok. Devlet sadece vergisini ödedi mi, ödemedi mi ona bakar. Bankacılık sistemimizde de ciddi sıkıntılar var. Sistem tamamıyla tüketimi kredilendirmek üzerine kurulu. Üretim odaklı kredi taleplerinde, önümüze duvar gibi setler çekiyorlar. Bu noktada biz ne yapabiliriz? Odamızda uluslararası faaliyet yapmıyoruz. Halbuki bu tür çalışmalar yapılmalı. Komitelerimizde performans izleme kriterleri uygulanarak komitelerin çalışması çok rahatlıkla denetlenebilir. Her yıl hangi komitemiz birinci geldiyse bunlara ödül verilebilir. Bu sayede komitelerin performanslarını ölçmüş, onlara bir yol haritası çizmiş oluruz. Bu komitelerin çalışma performanslarını da artıracaktır. Meclis toplantılarında komiteler kendi sektörüyle alakalı bize 15 dakikalık bir sunum yapamaz mı? Biz o sektörleri tanısak. Çok faydası olacağını düşünüyorum. Oda’nın komitelerin dışında yaptığı faaliyetler var. Geçenlerde CE uygulaması ile alakalı makine direktiflerinin anlatıldığı bir seminer yapıldı ama biz komite olarak bundan haberdar değildik. Bu tür çalışmalarda ilgili komitelerin bilgisi olmalı.
40 yıldır aynı şeyi üreterek üretim merkezi olabilir miyiz?<br><br>
<strong> MEHMET AKİF ÖZYURT / TAKIM TEZGAHLARI VE OTOMASYON MESLEK KOMİTESİ: </strong> Sanayi strateji belgesinde ülkemizin 2023 yılındaki hedefi Avrasya üretim üssü olmak. Özellikle tekstil teknolojileri sektöründe bir ürünün piyasaya çıkışı ile piyasadan kalkışı arasındaki süre 6 aya düşmüş durumda. 30 yıldır, 40 yıldır aynı şeyleri üreterek, dünyada nasıl bir üretim merkezi olmayı hedefliyoruz? Biz 330 bin firmayı temsil ediyorsak, bu soruyu sormak önce bize düşer. Ürün geliştirme, icat yapma konusunda üyelerimizi hızlı bir şekilde eğitmemiz gerekir. Çin’in ürettiği 1 dolarlık tişörtleri üretmenin artık çok fazla bir esprisi yok. İnovasyon konusunda değişik programları Oda organize edebilir. 
Üretimin karşılığında her türlü zorluk var. Bugün devletin gözünde, ithalatçı ile imalatçı arasında hiçbir fark yok. Devlet sadece vergisini ödedi mi, ödemedi mi ona bakar. Bankacılık sistemimizde de ciddi sıkıntılar var. Sistem tamamıyla tüketimi kredilendirmek üzerine kurulu. Üretim odaklı kredi taleplerinde, önümüze duvar gibi setler çekiyorlar. Bu noktada biz ne yapabiliriz? Odamızda uluslararası faaliyet yapmıyoruz. Halbuki bu tür çalışmalar yapılmalı. 
Komitelerimizde performans izleme kriterleri uygulanarak komitelerin çalışması çok rahatlıkla denetlenebilir. Her yıl hangi komitemiz birinci geldiyse bunlara ödül verilebilir. Bu sayede komitelerin performanslarını ölçmüş, onlara bir yol haritası çizmiş oluruz. Bu komitelerin çalışma performanslarını da artıracaktır. Meclis toplantılarında komiteler kendi sektörüyle alakalı bize 15 dakikalık bir sunum yapamaz mı? Biz o sektörleri tanısak. Çok faydası olacağını düşünüyorum. Oda’nın komitelerin dışında yaptığı faaliyetler var. Geçenlerde CE uygulaması ile alakalı makine direktiflerinin anlatıldığı bir seminer yapıldı ama biz komite olarak bundan haberdar değildik. Bu tür çalışmalarda ilgili komitelerin bilgisi olmalı.
Haber7
© 2025 Nokta Elektronik Medya A.Ş.