Electrolux Türkiye'ye yerleşecek

Rasyonelleşme kararı ile Avrupa'daki bazı fabrikalarını kapatmaya ya da küçültmeye hazırlanan İsveç'li beyaz eşya ve profesyonel ekipmanlar üreticisi Electrolux'ün Türkiye Genel Direktörü Nevio Pollesel, üretim üssü olarak Türkiye'de yatırımı araştırdıklarını bildirdi.
Electrolux Türkiye Genel Direktörü Nevio Pollesel, geçen yıl tüm
haklarını satın aldıkları AEG markasındaki yeniden yapılanmayla ilgili
çalışmalarını basın toplantısıyla açıkladı.
Pollesel, Electrolux Grubu'nun AEG-Electrolux logosu ile Avrupa'da
başladığı çift markalama sürecini Türkiye'de de devam ettireceğini
söyledi. Nevio Pollesel, Mayıs ayında satışa sunulmaya başlayacak olan
çift markalı ürünlerin satışını reklam kampanyalarıyla da
destekleyeceklerini bildirdi.

TÜRKİYE'DE 123 BİN ÜRÜN SATILDI

Dünyada geçen yıl 150'den fazla ülkede 55 milyon adedi geçen ürün
satışı ile 12 milyar avro ciro elde eden Electrolux Grubu'nun
Avrupa'da 18 milyon ürün satışı, 4.2 milyar avro ciro ile yüzde 19.8
pazar payı sağladığını anlatan Nevio Pollesel, Türkiye'de ise geçen
yılı 123 bin ürün satışı, yüzde 1.35 pazar payı ve 29.5 milyon avro
ciro ile kapattığını bildirdi.
Soruları da yanıtlayan Nevio Pollesel, AEG markasının Daimler
Chrysler Grubu'ndan satın alma maliyetinin, ürünlerin elden
geçirilmesi, tasarlanması, iletişim faaliyetleri dahil 70 milyon
avroya mal olduğunu, marka hakkının bu değerden daha düşük olduğunu
belirtti.

YÜZDE 15 PAZAR PAYI İLE İKİNCİ BÜYÜK EŞYA

AEG markasıyla Türkiye'de yaklaşık 40 yıldır küçük ev aletleri
satıldığını, yüzde 15 pazar payı ile ikinci büyük eşya markası iken
1996 yılında Profilo'daki hisselerini satmalarından sonra markanın
pazardan adeta kaybolduğunu anlatan Nevio Pollesel, "Markanın
sokaklardan silinmesi kafaları karıştırdı. (Bosch'a mı satıldı? İflas
mi etti? AEG ürünlerine kim hizmet verecek?) gibi pek çok soru almaya
başladık. Çift markalama bu soruların bir çoğuna cevap verecek. Yeni
ürünler ekleyerek, ürün yelpazesini genişleteceğiz" dedi.
Türkiye'nin kendine özel bir pazar olduğu, dünyanın hiçbir yerinde
benzer bir yerin bulunmadığı görüşünü dile getiren Nevio Pollesel,
"Dağıtım kanalını üreticiler kontrol ediyor. Bu Türkiye'ye özel bir
durum. 12 bin bayi var, hemen hepsi bir markaya ait. Alışveriş
yapabilmek için birçok bayiye uğruyorsunuz. Tüketici her şeyi aynı
çatı altında bulmak, karşılaştırabilmek, kendini güvende hissetmek
ister" dedi.
Nevio Pollesel, 6 ay önce Avrupa'da çalıştıkları bir dağıtım
zinciri yetkilisinin Türkiye'ye geldiğini, kendisine bilgiler
aktardığını, ondan sonra bir daha görmediğini belirterek, "Sanıyorum
korktular" ifadesini kullandı.

-"TÜRKİYE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ"-

Pollesel, Türkiye'nin üretimi burada olmayanlar için çok zor bir
pazar olduğunu bildirdi. "İthal edilen ürünlerin başarısı çok güç. Bu
ajandamızda çözülecek sorunlar arasında" diyen Nevio Pollesel, bunun
Türkiye'de üretimi düşündükleri anlamına mı geldiği yönündeki soru
üzerine, satın aldıkları markalarla birlikte Avrupa'da birçok
fabrikaları bulunduğuna işaret etti. Nevio Pollesel, şöyle devam etti:
"Türkiye'ye 1999 yılında geldiğimde 6 ay sonra şunu gördüm, Türkiye
ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri geleceğin Almanya'sı ve İtalya'sı
olacaklar ve bu şimdi olmaya başladı.
Türkiye bir başarı öyküsü. 2000 yılında 5 milyon adet düzeyindeki
üretim 5 yılda 12 milyon adede yükseldi. 2004'deki inanılmaz bir
büyümeydi. Avrupa'daki insanlara bu grafiği gösterdiğimde
inanamadılar. 2003'de 3 milyon satıştan 2004'de 5 milyon satışa çıktı.
Bu sadece Türkiye'de olabilir. İhracat da 5 yılda 3 katından fazla
yükseldi."
Electrolux'un Başkanı Hans Straberg'in endüstriyel stratejiyi
değiştirmek gerektiğini, rasyonelleşme kararı ile birlikte bazı
fabrikalarının kapanacağı ya da küçüleceğini anons ettiğini belirten
Pollesel, şirketin ana ülkesindeki Mariestad fabrikasının da bu
karardan etkileneceğine dikkat çekti.

HER ŞEY DOĞU'YA KAYIYOR

En iyi üretimin nerede yapılabilir arayışı içinde olduklarını
belirten Nevio Pollesel, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'daki yeni
yatırımlara değinerek, otomobil üreticilerinin bu yöne kaydığına
işaret etti.
"Her şey doğuya kayıyor. Türkiye gelecekteki ülke" diyen Nevio
Pollesel, Türkiye'de ciddi avantajlar olduğunu gördüklerini söyledi.
Yetişmiş ve esnek iş gücü, genç nüfus, sendikaların Avrupa'daki
kadar güçlü olmaması, işe ihtiyaç duyan çok insan bulunması, güçlü
tedarikçi ağını avantajlar olarak sayan Nevio Pollesel, deniz yoluyla
Avrupa ülkelerine ulaşımın da kolay olduğunu belirtti. Pollesel, şöyle
konuştu:
"Türkiye'de tek eksik demiryolu ağı. Buzdolabı gibi büyük
ürünlerde konteynır, kamyon yerine yüksek kapasitede demiryolu
vagonları kullanılır. Bu bizim endüstri için çok önemli. Bir ulaşım
firmasıyla bu proje üzerinde konuşuyoruz. Avrupa'ya demiryolu
vasıtasıyla ekonomik olarak ulaşmak Türkiye için çok önemli.
Türkiye'yi üretim üssü olarak araştırıyoruz. Umuyorum çok kısa sürede
neler olacağını anons ediyor olacağız."

-ARÇELİK VE TEBA SORULARI-

Nevio Pollesel, "Electrolux bir sabah kalktığımızda Arçelik'i
almış olabilir mi?" şeklindeki bir soru üzerine, bunu zannetmediğini,
ancak daha önce çalıştığı Avrupa'nın güçlü bir markasının bir sabah
Electrolux tarafından satın alındığını öğrendiklerini belirterek, her
şeyin satın alınabileceğini ifade etti.
Pollesel, bir arkadaşının "İyi avcılar her zaman tabancalarını
dolu bulundurmalıdır" sözlerine atıfta bulundu.
Bir soru üzerine, dağıtım kanalı için İstikbal Grubu ile
görüştükleri iddiasının doğru olmadığını kaydeden Nevio Pollesel,
"Teba ile ilgilendiniz mi?" sorusu üzerine de, "Teba'ya baktık,
fakat şu an için ilgilenmiyoruz. Şu anki stratejimize pek uygun değil.
İngiliz pazarı için Teba'dan bazı ürünler alıyoruz. Tedarikçi olarak
ayakta kalmalarını istedik. Bildiğim kadarıyla bazı anlaşmalar
yaptılar. Bu zor anı atlatacaklarını umuyorum" dedi.
Nevio Pollesel, 2004 yılında pazardaki hızlı büyümede, 2 güçlü
yerel üreticinin "öldüresiye fiyat savaşları"nın da etkisi olduğunu,
bu yıl daha düşük satış beklediklerini bildirdi.