Avrupa'da, döner kebaptan sonra kumpir rüzgârı esiyor
Avrupalı, dönerden sonra kumpirle de tanıştı. Son birkaç yılda Berlin, Hamburg, Köln, Bremen gibi birçok büyük şehirde Türklerin açtığı kumpir dükkânlarının sayısı hızla yaygınlaşıyor.
İşi bayilik vererek büyütenler de mevcut. Mr. Kumpir markasıyla Avrupa'ya açılan bir Türk firması, Viyana, Brüksel, Paris, Helsinki, Eindhoven, Basel, Oslo ve Atina gibi birçok Avrupa şehrinde şube açtı.
Farklı isimlerle açılan başka kumpirciler de sektörün Avrupa'da çok daha hızlı tanınmasını sağlıyor.
Dönerin başarılı çıkışının ardından yeni arayışlara giren Türk girişimciler bu kez piyasaya kumpiri sürdü. Ana maddesi patates olan ve Avrupalıların yemek alışkanlıklarına ve damak zevkine uygunluğu kumpirin sevilmesini kolaylaştırdı. Döner gibi pratik bir fast-food olması ve büyük talep görmesi üretici ve satıcı firmaları umutlandırıyor.
Geçtiğimiz yıl Mannheim'da bir kumpir dükkânı açan Hasan Seçilmiş de bu girişimcilerden sadece biri. 2003 yılında İstanbul-Bakırköy'de kumpirle tanışan Seçilmiş, bu işi Almanya'da yapmaya karar verir. Mannheim'da çoğunluğunu Türklerin yaşadığı bölgede uygun bir dükkân bulamayan Seçilmiş, bölgeye yakın bir yer olan ve sokak adlarının harflerden oluştuğu şehir merkezindeki Q bloklarından birisinde yer bulur. Dükkânın ismini de bu uygunluğa bağlı olarak Qumpir koyar.
Almanların kumpire olan alışma sürecinin de patates tüketimindeki alışkanlıkları nedeniyle kolay ve hızlı olduğunu ifade eden Seçilmiş, "Kumpirimiz burada Almanların beğenisini kazandı. Almanlar patatesi çok tükettiklerinden kumpir yiyecek olarak onlara yabancı gelmiyor ve kumpiri oldukça sağlıklı bir yiyecek olarak görüyorlar. Genelde kumpire alışan bazı müşterilerimiz artık haftanın 3�4 günü düzenli olarak gelip kumpir yiyor.
Şu anda müşterilerimin yüzde 70'e yakınını Almanlar oluşturuyor. Hatta bazen fırında pişen patatesin kokusuna gelenler bile oluyor. Patatesin bu şekilde pişirilmesi de kızartma gibi pişme yöntemlerine göre çok daha sağlıklı. Almanlar ayrıca temizliğe de çok önem veriyor. Biz de bu konuda çok titiz davranıyoruz." diyor. Seçilmiş, kumpirin Balkanlar'da genelde patatese verilen ad olduğu için ve benzer bir şekilde de tüketildiği için bu bölgelerden gelen insanların yiyeceğin isminden ne olduğunu kolayca anladıklarını anlatıyor. Seçilmiş, kumpirin de fast-food sınıfında döner, hamburger gibi yiyeceklere sağlıklı bir alternatif olarak yaygınlaşacağından da oldukça ümitli.
Kumpirin ilk adresi eski Yugoslavya
Kumpir fırında pişirilmiş iri patateslerin temel malzeme olarak kullanıldığı oldukça besleyici bir yiyecektir. Pişmiş patateslerin üst kısmı yarılarak içine tereyağı ve kaşar peyniri ilave edilip karıştırılıyor. Patatesin içi bu şekilde hazırlandıktan sonra üstüne ise arzu edilen salata çeşitleri ve arzu edilirse mayonez ve ketçap gibi soslar ilave edilerek servis ediliyor. Eski Yugoslavya'da alüminyum folyoda pişirilen, içine salata konulan patatese "kumpir" denir. Türkiye'de yapılan kumpir, tereyağı, kaşar ve çeşitli leziz salatalar, mezeler ve soslar katılarak hazırlanan bir üründür. Şekli benzediği için adını Yugoslav kumpir'den almıştır. Ancak fırında pişirilmesi ve kendine has içeriği ile kumpir Türk mutfağının bir ürünüdür. İngilizlerin içine sos koyarak yediği fırın patates, 1991 yılında ülkemize getirildiğinde bize has zengin mezelerle doldurularak yepyeni bir ürün olmuştur. Önce ülkemizde hızla yayılmış, sonra diğer ülkeleri fethetmiştir.
