KIZILELMA’da kritik eşik: “Malumun ilanına çok az kaldı”
Son dönemlerde KIZILELMA'dan neredeyse her gün yeni bir test duyuyoruz. Farklı alanlarda yapılan testler insansız bir milli uçaktan, milli radarla, milli hava füzesinin ateşlenip hedefi vurması idealinin giderek yaklaştığını gösteriyor.
Türkiye’nin yerli ve milli insansız savaş uçağı KIZILELMA, son haftalarda gerçekleştirdiği art arda testlerle savunma sanayiinde önemli bir dönemece yaklaşmış görünüyor.
Farklı alanlardaki denemeler, yerli bir platformdan milli radar ve milli hava-hava füzesiyle yapılan kapsamlı operasyon kabiliyetinin artık çok yakın olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre bu süreç sadece KIZILELMA için değil, Milli Muharip Uçak KAAN’ın geliştirilmesi açısından da “altın değerinde”.
TESTLERİN HIZI ARTTI: PEŞ PEŞE GELEN BAŞARILAR
BAYKAR tarafından geliştirilen KIZILELMA, Türk savunma sanayiinin bugüne kadarki en iddialı projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Uzun süredir çeşitli testlerde görülen platform, son dönemde önemli bir ivme kazandı ve bazı uçuşlar dünya havacılık tarihinde ilkleri barındırdı.
Bu kritik aşamalardan biri, yerli imkanlarla geliştirilen düşük görünürlüklü elektro-optik hedefleme sistemi TOYGUN’un KIZILELMA’da başarıyla kullanılmasıydı. Böylece bu tür bir sistem, dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağı üzerinde test edildi.
Bunun hemen ardından platformun yine yerli imkânlarla üretilen MURAD AESA radar ile uçtuğu ve GÖKDOĞAN hava-hava füzesini ateşlediği görüldü. Son olarak KIZILELMA, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’larla havalanarak simülasyon ortamında insanlı savaş uçaklarına angaje oldu, kilit atmayı başardı ve sanal atışta hedefi vurdu.
UZMAN GÖRÜŞÜ: “YILLARIN BİRİKİMİ MEYVESİNİ VERİYOR”
Savunma Sanayii Uzmanı Yusuf Akbaba, KIZILELMA’nın ardı ardına gelen başarılarını değerlendirirken önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Bu gelişmeler ne kadar hızlı yaşanıyor gibi görünse de arka planda uzun süredir devam eden yoğun çalışmaların sonucu.
Akbaba’ya göre platformun belirli bir olgunluğa ulaşmış olması, testlerde elde edilen verilerin sahada hızla doğrulanmasını sağlıyor. Sistemin tüm bileşenlerinin yerli olması da süreci hem hızlandırıyor hem de daha güvenli bir gelişim ortamı sunuyor.
Akbaba özellikle MURAD AESA radar ve GÖKDOĞAN füzesinin KIZILELMA üzerindeki entegrasyonuna ayrı bir başlık açıyor:
“ASELSAN’ın MURAD AESA radarı ile TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği GÖKDOĞAN’ın KIZILELMA’daki iş birliği son derece değerli. Şimdilik füzeyi kanat altında gördük fakat platformun dahili istasyonları da mevcut. Bu, düşük görünürlük açısından büyük avantaj. Çok yakın zamanda iç istasyondan bir hava-hava füzesi atıldığını göreceğimizi düşünüyorum.”
Akbaba, tamamen yerli mühendislik ürünü bir insansız savaş uçağının, yine yerli radar ve yerli füze ile entegrasyonunu “malumun ilanı” olarak nitelendiriyor ve şunu ekliyor:
“Bu başarının elde edilmesi sadece KIZILELMA için değil, tüm Türk savunma sanayii için kritik bir viraj.”
KAAN İÇİN DEĞERİ “ALTIN”
Uzmanlara göre KIZILELMA üzerinde test edilen yerli radar, hava-hava füzeleri ve kritik alt sistemler, Milli Muharip Uçak KAAN için de doğrudan yol açıcı nitelikte. Akbaba, KAAN’da kullanılacak MURAD AESA radarın çok daha gelişmiş olacağını belirtmekle birlikte, KIZILELMA’dan elde edilecek uçuş verilerinin büyük önem taşıdığını ifade ediyor.
“ÖZGÜR projesi kapsamında yerli AESA radarımızı F-16 Blok 30’a entegre etmiştik. Şimdi KIZILELMA’da da kullanılıyor. Bu platformlardan binlerce veri elde edeceğiz. Yüzlerce saatlik uçuşlar KAAN’ın geliştirilmesine ciddi hız kazandıracak. İhtiyaç duyulan üst düzey sistemler, daha KAAN gökyüzüne çıkmadan belirli bir olgunluğa kavuşmuş olacak.”
İNSANSIZ SİSTEMLERİN YENİ ROLÜ: EKONOMİK, DAYANIKLI VE ETKİLİ
KIZILELMA’nın son testte F-16’larla birlikte uçması, gelecekte insanlı uçaklarla insansız platformların ortak operasyonlarına dair önemli ipuçları sundu. Akbaba bu durumun sahadaki yansımalarını şöyle özetliyor:
“Burada en kritik konu, insansız bir savaş uçağının gelişmiş bir insanlı savaş uçağına angaje olabilmesi. KIZILELMA iç istasyonları devreye girdiğinde görünürlüğü daha da azalacak. Bu da onu karşı taraf için çok daha zor bir hedef haline getirecek.”
Ekonomik yönüne de değinen Akbaba, Ege gibi gerilim alanlarında KIZILELMA’nın F-16’lara göre çok daha uzun süre havada kalabildiğini, bunun operasyonel üstünlük sağladığını belirtiyor:
“İnsansız sistemlerle uçmak çok daha ekonomik. F-16’lar havada bir saat kalabilirken KIZILELMA 4-5 saat uçabiliyor. Gerekirse yerli radar ve yerli füzelerle karşı tarafın insanlı platformunu etkisiz hale getirebilir. Hem kabiliyette hem maliyette makas giderek açılıyor.”
Art arda gelen testlerin gösterdiği tablo, KIZILELMA’nın yalnızca kendi görev tanımında değil, Türk havacılık tarihinin geneli açısından da dönüştürücü bir rol üstlendiğine işaret ediyor. Uzmanlara göre platformun kabiliyeti arttıkça, Türkiye’nin hava gücü hem ekonomik hem operasyonel anlamda daha rekabetçi bir boyuta taşınacak.
Kızılelma, F-16'ya kilit atıp vurdu; Yunan çıldırdı!
Bayraktar KIZILELMA, F-16'ya kilitlendi, simüle atışta tam isabet
Bayraktar KIZILELMA ile Gökdoğan buluştu: O anlar İHA kamerasında
KIZILELMA rakiplerinin bir adım önünde
KIZILELMA'dan dünyada bir ilk! Görünmez gözü açıldı
Yunanistan'da Kızılelma alarmı! 'Türkiye'nin çok gerisinde kaldık...'
Bayraktar Kızılelma hayalet göz ile uçtu! Bu özellik sadece 5. nesil uçaklarda var
