Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesaj! 'Suriye'ye özel destek programını başlatıyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkı İslam dünyasının ayrılmaz parçasıdır." dedi. Erdoğan ayrıca Suriye'ye özel bir program başlatacaklarını da duyurdu.
Son dakika... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 41. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...
- "Sizleri misafir etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Türkiye ve İstanbul'a hoş geldiniz. Toplantı kapsamında yapacağımız istişarelerin ülkemiz İslam Dünyası ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
- "Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz."
- "Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ise İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz."
- "Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz parçasıdır."

Konuşmasının başında, üç kıtanın kalbi olarak nitelediği İstanbul'da misafirleri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "İSEDAK Bakanlar Toplantısı'nın 41'incisi vesilesiyle üç kıtanın kalbi güzel İstanbul'umuzda sizleri misafir etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Programımızı teşrif eden her bir konuğumuza yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye'ye ve İstanbul'a sizler hoş geldiniz, sefalar getirdiniz." ifadelerini kullandı.
Dünyanın farklı köşelerindeki Müslümanlara selamlarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda alınacak kararların ve yapılacak istişarelerin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Toplantı organizasyonu kapsamında Cumartesi gününden itibaren birçok panel, oturum ve yan etkinlik düzenlendiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
Ekonomik ve mali iş birliğinden ulaştırma ve iletişime, sürdürülebilir turizmden dijital dönüşüme farklı başlıklar altında fikir ve değerlendirmeler dile getirildi. Bunun için tüm katılımcılara şahsım ve milletim adına canıgönülden teşekkür ediyor, Rabbim emeklerinizi hayra tebdil eylesin diyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirilen çalışmaların ülkeler arasındaki kardeşliği, muhabbeti ve dayanışmayı güçlendirmesini ve ilişkilere katkı sunmasını temenni ettiğini belirterek, "Tüm bu çalışmaların aramızdaki uhuvveti, muhabbeti ve dayanışmayı güçlendirmesini, münasebetlerimize katkı yapmasını temenni ediyorum." diye konuştu.

"SURİYE'YE YAPTIRIMLAR BİZİM DE GİRİŞİMİMİZLE BİR BİR KALKIYOR"
Şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum; Suriye'de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz. Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda, İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Beşeri ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda Suriye'ye proje destekleri sunacağız. Programın uygulama aşamasına üye ülkelerimizin inşallah çok kıymetli katkılar yapacağına inanıyorum.

ERDOĞAN'DAN KKTC MESAJI
Bugün ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kardeşlerimiz de aramızda. Kendilerine de tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum. Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz parçasıdır. Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldukları ne yazık ki bir hünarca gelişmedir. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar. Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs adasının da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz.
Teşkilatımızın Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da artırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Sizlerden Kıbrıs Türklerinin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyorum. İnşallah anavatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız.
"İŞBİRLİĞİNİN NE KADAR HAYATİ OLDUĞU BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞTIR"
Sayısı hızla artan korumacı tedbirlerin etkileri, uluslararası ticarette daha yoğun hissedilmeye başlandı. Küresel salgın öncesindeki 20 yılda yıllık ortalama yüzde 3,7 oranında gerçekleşen küresel büyümenin 2025-2030 döneminde yüzde 3'e ineceği tahmin ediliyor. Bu veriler yalnızca bir ekonomik durgunluğu değil, aynı zamanda küresel ekonomi politikalarının da yeni bir denge arayışını işaret ediyor. Risk ve belirsizliklerle dolu bu manzara karşısında, ülkelerimiz kendi aralarındaki işbirliğinin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
İslam İşbirliği Teşkilatının geçmiş 50 yılına baktığımızda, ülkelerimizin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığı su götürmez bir gerçektir. Bu süreçte teşkilat üyesi ülkelerde ortalama kişi başı gelir bin 169 dolardan 4 bin 453 dolara yükselirken, aynı yıllarda dünya ortalaması 2 bin 611 dolardan 13 bin doların üzerine çıkmıştır. Dünya ticaretindeki payımız ise yüzde 11 seviyesinde kalarak yerinde saymıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında yüzde 25 olarak belirlediğimiz ticaret hedefinin bir hayli gerisindeyiz.
Dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 60'ına, petrol kaynaklarının yüzde 65'ine, küresel nüfusun yüzde 25'ine sahip olan İslam dünyası, uluslararası ticarette arzu ettiğimiz konuma henüz ulaşabilmiş değildir. Bu durumu değiştirecek adımlar atmamız elbette mümkündür. İSEDAK bünyesinde yürüttüğümüz ortak program ve projeler bu noktada büyük önem arz ediyor.

"TERCİHLİ TİCARET SISTEMININ ÜYE SAYISININ ARTIRILMASI ÇOK KIYMETLİDİR"
Dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 60'ına, petrol kaynaklarının yüzde 65'ine, küresel nüfusun yüzde 25'ine sahip olan İslam dünyası, uluslararası ticarette arzu ettiğimiz konuma henüz ulaşabilmiş değildir. Bu durumu değiştirecek adımlar atmamız elbette mümkündür. İSEDAK bünyesinde yürüttüğümüz ortak program ve projeler bu noktada büyük önem arz ediyor. Aramızdaki ticaretin güçlendirilmesi hedefiyle 2022'de devreye aldığımız tercihli ticaret sisteminin üye sayısının artırılması ve kapsamının genişletilmesine yönelik çabalar aynı şekilde çok kıymetlidir. Bu sistemin yeni nesil ticaret anlaşmalarıyla perçinlenmesine dönük gayretlere tüm üyelerin desteğini bekliyoruz. Tercihli ticaret sistemine henüz taraf olmayan ülkeleri aramıza katılmaya, taraf ülkeleri ise ticaret alanındaki işbirliğimizi derinleştirmeye davet ediyorum.

"KOBİ'LERİMİZ ARASINDA GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURUYORUZ"
İhracat stratejilerinin geliştirilmesi temasıyla yapılacak olan bu yılki görüş alışverişi oturumunun ticarette yeni işbirliği imkanlarını istişare etme ve somut yol haritaları oluşturma noktasında faydalı olacağına inanıyorum. Tabii ihracatımızı çeşitlendirirken yüksek gelirli ve rekabetçi ekonomiler de inşa etmemiz şarttır. KOBİ'lerin finansmana erişimi için İslami finans ürünlerini yaygınlaştırmalı, ihracat kredileri ve sigorta sistemlerini İslami prensiplerle uyumlu hale getirmeliyiz. İSEDAK KOBİ programı ile KOBİ'lerimiz arasında güçlü iş birliği ağları oluşturuyoruz. Henüz dahil olmamış ülkeleri bu programa katılmaya ve yürütülen çalışmalardan istifade etmeye çağırıyorum.
Diğer taraftan, üye ülkelerimiz arasındaki ticaretin artırılmasında helal sertifikalandırma hususu da büyük bir fırsat arz ediyor. Bu amaçla iki yıl önce kurulan Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu'nun teknik çalışmalarını tamamlamasını ve 2026 yılında ilgili faaliyetlerin başlamasını bilhassa önemli görüyorum. Ticari ilişkilerimizi artırmanın bir diğer ayağını ise tahkim mekanizması teşkil ediyor. Şahsen önerdiğim İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezi'nin müşterek çalışmalarımıza önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Merkezin daha fazla tanınması ve tahkim davalarında ilk akla gelen mercilerden biri olması için sizlerin desteğine güveniyorum.
Bu yıl İSEDAK çalışma grupları kapsamında İslam ülkelerinin kalkınması bakımından önem taşıyan pek çok konu ele alındı. Bugüne kadar İSEDAK proje destek programları aracılığıyla tam 180 projeye destek verdik. 56 ülkemizin gerek proje sahibi gerekse yararlanıcı sıfatıyla bu faaliyetlerde yer almış olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu sene İSEDAK proje finansmanı kapsamında 23 projeyi daha inşallah hayata geçiriyoruz. İSEDAK Kudüs programı çerçevesinde uygulamaya koyduğumuz 20 projeye bu yıl 8 projeyi daha ilave ediyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyor, bu projelerde emeği geçen her bir kardeşime gönülden teşekkür ediyorum.
-
Murat 2 saat önce Şikayet EtBir an önce Suriye ile Akdenizde münhasır bölge anlaşmasının da yapılması gerekiyor..Beğen
-
Kamil 4 saat önce Şikayet EtTürkiye - Halep - Şam - Ürdün Akabe Limanına uzanan Kalkınma Yolu Projesi inşa etmeliyiz . Katar -Kuveyt - Basra FAW - Halep - Adana'ya uzanan hem Doğalgaz Boru Hattı , Hemde yüksek kapasiteli Rafine Petrol Boru Hattı inşa edebiliriz . Türkiye , Dünyanın en büyük Enerji Transfer Koridorlarından biri haline dönüşürse , müthiş yabancı yatırımlar çeker .Beğen Toplam 1 beğeni
-
Vatandaş 5 saat önce Şikayet EtSuriye biraz rahatlasın, sonra hemen Türkiye'ye arkasını döner.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Hakan 6 saat önce Şikayet EtVarız Allah'ın izniyle Sayın CumhurbaşkanımBeğen Toplam 4 beğeni
-
REİS 6 saat önce Şikayet EtAllah senden razı olsun Reis sen sadece Türkiyeye degil dünyayaa bile Lider oldun suriye için emeklilerin mmaşında her ay % 5 ile 10 arası kesinti olmalı bu para ile suriye kalkındırılmalı insallah hayata geçer buBeğen Toplam 1 beğeni