Özdemir: Hedefimiz Katılım bankacılığı sektörünü yüzde 25-30'lara taşıyabilmek
Ziraat Katılım Genel Müdürü Özdemir, burada yaptığı konuşmada "(Katılım bankacılığının payı) Hedefimiz ilk etapta yüzde 15'e ulaşmak, ondan sonra da sektörü yüzde 25-30'lara taşıyabilmek" ifadesini kullandı.
Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, bankanın halka arz sürecini resmen başlattıklarını belirterek, "Hedefimiz önümüzdeki yılın ilk yarısında bu izin süreçlerini tamamlayarak borsada gong çalmak." dedi.
Özdemir, İstanbul Finans Merkezinin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.
Katılım bankacılığının Türkiye'de 40 yılı aşkın bir süredir yapılmakta olduğunu anlatan Özdemir, özellikle 2000'li yıllardan sonra katılım bankacılığının büyümesinin hız kazandığını söyledi.
Özdemir, bugün gelinen noktada katılım bankacılığının bankacılık içinden aldığı payın yüzde 8,5'i aştığına dikkati çekerek, "2000'li yılların başlarında bu oran yüzde 2,5'lerdeydi. O yıllardan sonra yapılan düzenlemeler sektörün önünü açtı ve hızlı bir büyüme trendine girdi. Ziraat Katılım ailesi olarak biz bu sektöre 2015'te dahil olduk. 2015'ten itibaren de kamunun bu sektöre girmesiyle birlikte bu büyümenin biraz daha ivme kazandığını görüyoruz. 2000'li yıllarda sektörden aldığımız pay yüzde 2,5'lardaydı. 2015'te kamunun ilk katılım bankası olarak Ziraat Katılım faaliyete başladığında bu oran 4,5'lere gelmişti. 15 yılda aşağı yukarı ikiye katlanmış." diye konuştu.
Gelecek 5 yıllık süreçte de katılım bankacılığının payının yine ikiye katlanarak yüzde 20'leri aşacağına inandıklarını dile getiren Özdemir, sektöre sürekli yeni oyuncuların da girdiğini belirtti.
Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz sektöre dahil olduğumuzda 4'üncü bankaydık. Akabinde iki kamu katılım bankası daha faaliyete başladı. Uzun yıllar, bu 10 yıllık süreç içinde belki ilk yarısını 5 oyuncu ile tamamladık ama ikinci 5 yılda yeni oyuncular hızla dahil olmaya başladı. Dijital katılım bankalarımız, Türkiye'nin ilk dijital bankaları katılım bankaları olmuş oldu. Yeni faaliyete geçmek için iznini almış olan katılım bankalarımız hazırlık süreçlerini devam ettiriyorlar. Yani önümüzdeki dönemde de yeni katılım bankalarımız hayata geçecek ve sektörün büyümesine önemli katkılar da bulunacağına inanıyoruz. Bizim hedefimiz tabiİ ki ilk etapta yüzde 15'e ulaşmak, ondan sonra da sektörü yüzde 25-30'lara taşıyabilmek. Ben az önce de söylediğim gibi 2030'a kadar yüzde 20 bandını aşacağımıza inanıyorum."
"SADECE KATILIM BANKACILIĞI SEKTÖRÜNDE DEĞİL, TÜM FİNANSAL KİRALAMA SEKTÖRÜNÜN LİDERİ KONUMUNDAYIZ"
Ziraat Katılım Genel Müdürü Özdemir, gelecek dönemde hedeflerine değinerek, bankanın sektörün en önemli ihtiyaçlarından birisi olduğunu ve kamunun bu alanda yatırım yapmasının sektöre güven enjekte etmesini sağladığını kaydetti.
Özdemir, bankanın kuruluşunun sektördeki rekabeti hızlandırdığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Ziraat Katılım'ın özellikle büyük bir finans grubunun içinden gelerek bunu yapmış olması, arkasında büyük bir tecrübeyi taşıyor olması, büyük bir güveni toplum nezdindeki marka değerini taşıyor olması sektöre çok büyük bir ivme kazandırdı. Sektöre rekabet getirmiş oldu. Bu 10 yıllık süreçte de ben öyle inanıyorum ki Ziraat Katılım ailesi olarak sektörün daha önce yapmaktan çekindiği konulara, projelere imza attık. Ekonomik olarak, reel sektöre ve kamunun ekonomi teşvikler, ekonomik desteklerini katılım bankacılığı prensipleri doğrultusunda vatandaşlarımıza ulaştırılmasını temin etmiş olduk. Özellikle salgın sürecinde devletimizin çok büyük destekleri oldu vatandaşımıza. Bunlara katılım bankası olarak biz de destek vermiş olduk. Bu 10 yıllık süreçte geldiğimiz noktada katılım bankacılığında sektörün ikinci büyük bankası olma başarısını elde etmiş olduk. Tüm bankacılık sektöründe de 12'nci sıraya gelmiş olduk."
Markanın verdiği gücü uluslararası piyasalarda da bu gücü kullandıklarını anlatan Özdemir, çıkmış oldukları uluslararası sukuk ihraçlarında talebin çok üzerinde ilgi gördüklerini bildirdi.
Özdemir, "Görüşmelerimizde uluslararası bankalarla, fon kuruluşlarıyla, yatırımcılarla görüşmelerimizde bankamıza olan ilginin üst seviyede olduğuna şahitlik ediyoruz. Markanın bize vermiş olduğu güçle, kamunun, devletimizin vermiş olduğu bu güçle, üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirdiğimize inanıyorum. Güzel işlere imza attığımıza inanıyorum. Sektöre, insan kaynağı kazandırmak açısından da bankamız hakikaten şu ana kadar yeni mezun arkadaşlarımızı özellikle katılım bankacılığı sektörüne katmaya gayret sarf ediyoruz. Onların bu alana ilgi duymasına da vesile oluyoruz. Ben Ziraat Katılım ailesi olarak faaliyete başladığımız günden itibaren rutin işlerimizin dışında farklı işler de yapma gayretinde olduk hep sürekli." şeklinde konuştu.
Banka olarak, özellikle finansal kiralama alanında şu an sektörün lideri konumuna gelmiş durumda olduklarını vurgulayan Özdemir, "Sadece katılım bankacılığı sektöründe değil, tüm finansal kiralama sektörünün lideri konumundayız. Bu bizim için çok anlamlı, kıymetli bir ürün oldu. Bunu da biz sürekli ön plana çıkartıyoruz. Bu anlamda liderliğimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. 2023 yılı itibariyle de tarımsal sübvansiyonlu kredilerin katılım bankacılık prensipleri doğrultusunda vatandaşlarımıza, çiftçilerimize ulaştırılması vazifesini de üstlenmiş durumdayız. Orada da hızlı bir gelişim gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
"BU ÜRÜN KATILIM BANKALARININ VE KATILIM HASSASIYETİ OLAN MÜŞTERİLERİN UZUN YILLARDIR BEKLEDİĞİ BİR ÜRÜNDÜ"
Metin Özdemir, Hazine ve Maliye Bakanlığı desteğiyle ihracatçılar ve katılım hassasiyeti olan firmaların uygun şartlarda finansmanı erişim imkanlarını artırmak amacıyla yeni destek paketleri uygulamasına değinerek, bu ürünün katılım bankalarının ve katılım hassasiyeti olan müşterilerin uzun yıllardır beklediği bir ürün olduğunu belirtti.
Özdemir, Türk Eximbank tarafıyla yapmış oldukları işbirliği, karşılıklı görüşmelerin bu ürünü katılım bankacılık prensipleri doğrultusunda vatandaşlara, firmalara sunma imkanı tanıdığını ve hızlı bir şekilde de yol almaya başladıklarını anlattı.
Her alanda devletin birtakım teşvikleri olduğunu aktaran Özdemir, "Özellikle ihracat Türkiye için çok kıymetli, çok önemli bir alan. Bu alanda da katılım hassasiyeti olan müşterilerimizin bu ürüne ulaşabilmeleri çok kıymetli bir çalışma oldu. Bununla birlikte katılım bankalarımız, ihracat destekli kredilerini müşterilerine ulaştırıyorlar. Tabii burada belli şartlara haiz olmak gerekli. Vatandaşların, firmalarımızın bunlara ulaşmak için birtakım kolaylıklar, süreçlerle alakalı birtakım kolaylıklar da bu geliştirmeler, bu kullanımlar neticesinde kendini geliştiriyor. Bu alanda hem bankamızın hem de katılım bankalarımızın, Katılım Bankaları Birliğimizin önemli adımları oluyor. Firmalarımız bu ürüne ulaşabilmelerini sağlamak için süreçlerimizi mümkün olduğunca dijitalleştirmeye çalışıyoruz. Onların bilgi belge temini ve bizlere ulaştırmalarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz." açıklamasında bulundu.
Özdemir, bu süreçte hem Türk Eximbank hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafındaki muhataplarla bir araya gelerek eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını belirtti.
Katılım bankacılığının daha çok KOBİ'lere hizmet eden bir sektör olduğunu kaydeden Özdemir, "KOBİ'lerimiz de ihracat anlamında çok hareketli, çok dinamik. Bu ürünü çok kullanmak istediklerini bize yıllardır iletiyorlardı. Bu anlamda da böyle bir ürünün hayata geçmiş olması onlar için de çok büyük bir avantaj oluşturmuş oldu. Bu alanın daha da gelişeceğine inanıyorum. Süreçlerimizin daha hızlı ve kolay bir şekilde vatandaşlarımızın firmalarımızın kullanımını sağlayacağına, geliştireceğine göreceğiz. Bu anlamda hazine destekli, ihracat desteklerimiz, teşviklerimiz çok yeni başlamış olmamıza rağmen hemen hemen bize tahsis edilen limitlerin yarısını doldurmuş durumdayız. Yani çok hızlı bir şekilde bir gelişim gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"ÖNÜMÜZDEKİ YILIN İLK YARISINDA BU İZİN SÜREÇLERİNİ TAMAMLAYARAK BORSADA GONG ÇALMAK HEDEFİNDEYİZ"
Özdemir, Ziraat Katılım'ın halka arz sürecine ilişkin, halka arzı ilk defa geçen yıl Anadolu Ajansı aracılığıyla gündeme getirdiklerini anımsattı.
O günden bugüne yapmış oldukları hazırlıklar neticesinde geçen ay esas sözleşmede bir takım değişiklikler yapmaları gerektiklerini belirten Özdemir, "Kayıtlı sermayeye geçmemiz gerekiyor. Bu anlamda gerekli başvurularımızı yapmış olduk. Süreci resmen başlatmış olduk. Bundan sonraki aşamalarda SPK'nın, gerek BDDK'nın bu süreçlerle alakalı izinlerini tamamlayacağız. Hedefimiz önümüzdeki yılın ilk yarısında bu izin süreçlerini tamamlayarak borsada gong çalmak hedefindeyiz." diye konuştu.
Özdemir, bunun kendilerine ne kazandıracağına değinerek, katılım bankalarının büyümesinin önündeki en büyük engellerden birisinin sermaye olduğunu vurguladı.
Halk arzdan elde edecekleri fonu tamamen sermayeye katarak, güçlendirerek ve büyüterek reel ekonomiye daha fazla destek olabilme imkanını yakalamış olacaklarını kaydeden Özdemir, "Böylelikle hem Ziraat Katılım ailesini büyütmüş olacağız hem de katılım finans sektörünün genişlemesine, büyümesine önemli bir destek sağlamış olacağız. Tabii şu an Borsa İstanbul'da bildiğim kadarıyla bir tane katılım bankamız işlem görmekte. Hem kamunun bir parçası olarak hem de katılım finansının bir parçası olarak ikinci bir oyuncu olarak borsada yerimizi alacağız. Vatandaşlarımızın katılım finans sektörüne yatırım yapmalarına oradan bizim kazançlarımızı katılım finans camiasının kazançlarını paylaşma imkanına kavuşmuş olacağız. Zaten bizim Ziraat Katılım ailesinin mottosu 'paylaştıkça daha fazlası' diyoruz. Biz de inşallah bu emeklerimizi, kazançlarımızı vatandaşlarımızla paylaşmayı ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.