Bakan Yumaklı açıkladı: "Avrupa'da birinci dünyada onuncuyuz"
Başkent Kulisi'nde bu hafta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı konuk oldu. Yumaklı, Türkiye, 2024 yılında Avrupa Birrliği ülkelerine kıyasla hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvancılıkta lider konuma geldi açıklamasında bulundu.
Kanal7'de Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunumuyla yayınlanan Başkent Kulisi'nin bu haftaki konuğu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın açıklamalarından satır başları;
186 ülkeye ihraç ediyoruz. Dünyada bütün ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke olamaz.
TÜRKİYE HAYVANCILIKTA AVRUPA'DA İLK SIRADA
Türkiye, 2024 yılında AB ülkelerine kıyasla hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan varlığında lider konuma geldi.
Büyükbaş hayvancılıkta AB ülkeleri arasında ilk sırayı 16 milyon 429 bin adetle Fransa alırken, onu 10 milyon 461 binle Almanya, 6 milyon 308 binle İrlanda, 6 milyon 190 binle Polonya, 6 milyon 174 binle İspanya, 5 milyon 765 binle İtalya ve 3 milyon 562 binle Hollanda izledi.
TÜRKİYE'NİN TARIM VE HAYVANCILIKTAKİ YERİ NE DURUMDA?
Mehmet Bey öncelikle bizlere ömürlerini adayan, rehberlik eden, ailesi için her şeyi yapan bütün babaların Babalar Günü'nü kutlayalım. Bir gün değildir elbette ama babaların hakkı ödenmez aynı anneler gibi. Herhalde bu günün dünyasında en zor iş Gazze'de baba olmak. Binlerce evladını toprağa vermiş nice babalar var. Allah onlara da sabırlar versin. İnşallah en kısa zamanda bu zulümden ve bu katliamdan kurtulurlar. Tabii tarım konusuna gelecek olursak aslında gıda arz güvenliğini konuşuyoruz bugün için. Bu başlık altına yerleştiriyoruz her şeyi. Çünkü gıdanız yoksa sizin istiklalinizin de istikbalinizin de problem yaşaması mukadder. Çünkü bugün içinde yine hali hazırdaki konjonktürün en önemli başlıklarından bir tanesi gıda güvenliği ne olacak konusu. Çünkü bu tür krizlerde ülkeler arasındaki savaşlarda, gerginliklerde mutlaka ilk etkilenen husus gıda konusu oluyor. Çünkü gıda konusu ülkelerin arasındaki basit bir ticaret konusu değil. Yani o ülkelerin ihtiyacını karşılayıp karşılamama konusu. Hamdolsun bizim ülkemiz doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine hakikaten çok önemli bir üretim, tarım üretimi yapılan, çok farklı çeşitlerde ürünler üretilebilen, eşsiz bir ülke.
"BİZİM ÜLKEMİZİN ÜRETİCİSİ GERÇEKTEN FEDAKAR"
Doğanın üstü durumlarda da kendi kapasitesine sahip bir ülke.
Elbette. Bunun ilk testi ve en büyük testi pandemide oldu. Dünyadaki bütün diğer ülkelerdeki çiftçiler evlerine kapanırken bizim üreticilerimiz üretmeye devam ettiler. Bu son derece önemli bir sınama. Her şeyden önce şunu söylemem lazım. Bizim ülkemizin üreticisi gerçekten fedakar. Hakikaten. Elindeki bütün kaynakları üretim için sonuna kadar kullanma yolunda çok da açık bu konulara. Özellikle son dönemde Bizim artık teknolojiyi daha fazla kullanma ihtiyacımız, iklim değişikliğinin etkileri bunları da konuşuyoruz. Yani 360 derecede baktığımızda hakikaten matruşka gibi bir konuyu açıyorsunuz, öbür konu çıkabiliyor. Ben sizin sorunuza istinaden biraz rakamlarla Türkiye tarımı nerede? Onlardan bahsedelim. 206 çeşit ürünümüz var, 206 çeşit. Ama bunun altında, bunun da binlerce alt kırılımı var. Domates bu 206 çeşitten bir tanesi domates.
Bir de domatesin kendi içerisinde çeşitleri var.
"TARIMSAL ÜRETİMDE DÜNYADA İLK 10 ÜLKE ARASINDAYIZ"
Domatesin kendi içerisinde çeşitleri var. Bu da 2000'in üzerinde bir çeşitten bahsediyoruz. 137 milyon ton idi bizim 2024 yılı üretimimiz. 137.4 milyon tondu. Yani bu son derece önemli. Dolayısıyla biz hani şöyle bir kıyaslama yapacak olursak. Avrupa'da birinci sıradayız. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Tarımsal üretimde. Tarımsal hasıla açısından söylüyorum. Oluşturmuş olduğunuz tarımsal ekonomiden bahsediyorum.
Avrupa'da birinciyiz dediniz.
Evet dünyada da ilk 10 ülke arasındayız. Tabii sadece bu yönden bakmıyoruz aynı zamanda işte bitkisel üretim.
Tarımsal üretim için yine bu tarımsal hastalığın içerisine dahil kendi ihtiyacımızın dışında da ihracat yapıyoruz. Yani 2024 yılı sonunda 32.6 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleşmiş oldu. 186 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2218 çeşit ürün ihraç ediyoruz. Kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ben bunu hep vurguluyorum. Dünyada bütün ihtiyaçlarını kendisi üreten bir ülke olamaz yani. Ama sizin kritik eşikte misiniz, onun üzerinde misiniz o önemli. Dolayısıyla bizim kendi ihtiyaçlarımızı karşılama ve stratejik ürünlerin yeterliliği konusunda hiçbir problemimiz yok. Yani bunu söyleyebilirim. Hatta şöyle akıllarda kalsın diye söylüyorum. Bugün itibariyle bizim sınırlarımız kapansa, bizim kendi kendine yeterliğimiz konusunda hiçbir problemimiz yok. Bu önemli şimdi. Bir savaş dibimizde yine devam ediyor. İsrail-İran arasında. İnsanların algılarında ön plana çıkıyor.
Sizin kendi bakanlığınız açısından nasıl geçti burada hem kurbanlıklar hem fiyatları bakımından hem yeterince bulunabildi mi yani bir kurbanlık sıkıntısı oldu mu vesaire biraz buradan ilerleyelim.
Ben size sorayım. Hiç kurbanlıkla ilgili bir sorun yaşamadınız, duymadınız. Çünkü şunu söylemem lazım. Bunu Kurban Bayramı öncesinde de söyledik. Biz bu yıl, geçtiğimiz yıl kesilen kurbanların %50 daha fazlası kurban arzını sağladık. Yani bütün üreticilerimiz buna odaklandı. Hiçbir problem yaşamadık.
Geçen sene 100 tane kurbanlık varsa bu.
Sene %50 kurban arz edildi. Biz şöyle dedik eğer bu yıl kesilemeyen elde kalan kurban olursa da et süs kurumu olarak biz alacağız ve bunun da fiyatını piyasa fiyatına yakın bir fiyat yani ne çok yukarı ne çok aşağı hani dengeli bir fiyatı açıkladık. Hala bile eğer bu şekilde olanlar varsa alacağız ama satılamayan kurbanlıkları. Ne üretici açısından ne de tüketici açısından yani dini ve civesini rahat bir şekilde yerine getirmeye çalışanlar açısından hem bulunurluluk hem de fiyat bağlamında hiçbir problem yaşanmadı. Yani geçtiğimiz yılın kurban fiyatlarından yüzde 25 daha fazla ortalamadan bahsediyorum hani lokasyon lokasyon değişebilir belki ama Ortalamada yüzde yirmi beş daha fazlası oldu. Rakam vereceğim çünkü Kurban Bayramı sonrasında bunların TÜRKBET diye bir sistemimiz var. Türkiye'deki bütün hayvanların kayıtlı olduğu yerdir. Türkiye'de biz şu anda onun için söylüyoruz kaç tane hayvanımız varı sistemimize bakıyoruz. O kulak küpelerinin kaydı olduğu, İşte kaç hayvanımız var, büyük baş mı, küçük baş mı, kaç yaşında vs. Bunlar kesildiği zaman sistemden düşülür. Rakam vereceğim şimdi. 830 bin büyük baş hayvan kesildi bu yıl. 830.000 2,5 milyonda küçükbaş hayvan kesildi. Toplam 3.330.000 hayvan kesilmiş oldu. bir kıyaslama yapacak olursak geçtiğimiz yıl ile büyük başta hemen hemen aynı. Küçük başta da yaklaşık 200 bine yakın. 200 binin üzerinde hatta fazla kesilmiş oldu hayvan.
Dolayısıyla orada bir şey duydum da ben hani yıldan yıla azalıyor kurbanlık kesimi diye öyle değilsin.
Değil. Yani bizim vatandaşımız yine şunu söyleyeyim kurban kesen sayısı artmıştır da içeriden değil hani biliyorsunuz bağışlarla vesairelerle gidiyor. Bir de büyük şehirlerde artık hani sokakta caddede eskiden onlar da kalmadı. Dolayısıyla hani onlardan kaynaklı bir şey olabilir ama geneli itibariyle kesim sayılarında herhangi bir düşüş yok. Yani büyük başta hemen hemen aynı. Küçük başta da artı iki yüz binin.
Üzerinde bir daha fazla kurban kesimi söz konusu oldu. Peki şimdi bu et fiyatları çok yani bizim haberciler olarak da gündemimizde olan bir husus. Vatandaşı da çünkü doğrudan alakadar eden bir konu.
Affedersiniz 32.6 milyar dolar ihracat yaptık dediniz.
Evet gıda ve gıda ürünleri işlenmiş ya da işlenmemiş.
İthalat ne durumda peki?
Burada da net net ihracatçı durumdayız.
İhracatımız ithalattan daha fazla.
Şimdi yanılmayayım rakamda ama 4-5 milyar dolar civarında fazla var. Burada da tabii şunu görmek lazım. Her ürünü de kendi ihtiyacınız için üretmiyorsunuz. Almış olduğunuz ürünü katma değerli bir şekilde.
BEYAZI ET ÜRETİMİNDE DÜNYADA 9. AVRUPA'DA 1.YİZ
Şimdi süt üretiminde biz dünyada 10.yüz. Süt üretiminde Türkiye dünyada 10. Kırmızı et üretiminde dünyada büyük başta 9. Küçük başta 5.yiz. Beyaz et üretiminde dünyada 9. Avrupa'da 1.yiz. Yumurta üretiminde dünyada 10. Avrupa'da birinciyiz. Yani hep aslında ilk onda.
Şunu söylemek istiyorum bakın. Nedense bir kesimin hala kendi ülkesine kendi ülkesinin hangi başlıkta olursa olsun. Üretim gücüne, kabiliyetine yani güçlü kaslarına bir inançsızlığı var. Bunu biz nerede gördük? Kaan'da gördük. Öyle değil mi? Kalorifer peteği dediler.
Yani ben şimdi şunu söylemiyorum. Bir yanlışlık olur, bir hata olur, bir eksiklik olur. Bunu konuşalım. Ama tümden reddiyeci. Yani kendinizi dünya ile kıyasladığınızda bu aşağılık kompleksini ben bir türlü anlamıyorum. Kendi üreticimize biz niye güvenmiyoruz? Yani neden mesela bu başlıklarda biz dünya sıralamasında ilk onun içerisinde çok kritik ürünler için varız dediğimizde, hayır canım böyle bir şey yok. Neden diyoruz bunu? Yani anlaşılır gibi değil. Bunun şöyle bir sonucu da var. Siz kendi üreticinize saygı duymadığınız zaman o insanların bir manada cesaretini kırıyorsunuz. Bunu yapmayın diyorum ben burada.
Konuşmamın başında söylemiştim. Çünkü iklim değişikliği artık bizim karşımıza kuraklık riskinde çok yoğun. Bizim en çok endişe ettiğimiz oydu zaten. Hatta şimdi hasat başladı. Ben cuma günü Batman'daydım. Batman'da hasat yaptık. Bu da yasadı. Orada da işte sulanmamış arazilerde yani kuru arazilerde yapılan ekimlerde buğday boylarının çok fazla büyümediğini gördük.
Bize endişelendirecek boyutlarda değil onu söyleyeyim. Ancak hasat devam ettikçe biz onu o zaman göreceğiz. Yani şu anda hasat %5'ler civarında bütün Türkiye'de başladı. Hasat miktarı, oranı daha doğrusu yükseldikçe biz buradaki etkiyi daha rahat bir şekilde göreceğiz.
Ama şu andaki ilk tespitlerimiz geçtiğimiz yıla göre Hububat'ta %5-6 civarında bir düşüş olacağı yönünde. %5-6 civarında? %5-6 civarında. O kuraklığa bağlı. Zirai don hadisesi de özellikle meyveleri vurdu. Çünkü şöyle bir şey var, eksi ikiler, eksi üçler bir şekilde ağaç tolere ediyor. Eksi altıya kadar bazı şeyler kullanıyorsunuz. Kimi yerde işte pervaneler kullanılıyor, spring sistemler kullanılıyor. Ateş yakanlar falan. Bütün dünya aynı şeyi yapıyor zaten. Bunlarla koruyabiliyorsunuz ama eksi 6 derece altına düştüğü zaman artık o zaman eller yukarı. Eksi 20 dereceye kadar ölçüldü. Yani dolayısıyla burada sadece o yılın ürünlerini kaybetmekten daha ziyade o ağacın üretime Önümüzdeki yıllarda devam edip etmeyeceği söz konusu oldu.
Tabii ağacın ölmesinden bahsediyoruz.
İlk hadise olunca hemen Malatya'dan başladık sonra bütün illere hem ben hem de Bakan Yardımcısı arkadaşlarım, genel müdürlerimiz, bütün teşkilat olarak sahaya çıktık. Sağ olsunlar üreticilerimiz de bizimle omuz omuza bu olayın boyutlarını ve nasıl bir yol haritamız olacağı konusunda birlikte çalıştık.
-
Misafir 8 saat önce Şikayet Etet bundan dolayı bizde çok pahalı demek yani birinci olmasak da et 50 lira 100 lira olsa bizim için daha iyiBeğen Toplam 31 beğeni
-
Farklı insan 8 saat önce Şikayet EtÇok iyi. Bence 1 sene et yemeyelim. Daha da artsın hayvan sayısı. Sadece sebze bakliyat yeriz. Sonrasında et iyice bollasir. 1 sene sabrederiz. Nacizane fikrim. En iyisini büyüklerim bilir. Saygılarımla.Beğen Toplam 8 beğeni
-
Misafir 8 saat önce Şikayet EtKanaatkar olmayan ureticimiz de yok değil ama hâlâ yedirdigimiz yem vs alamıyoruz diyen ciftcilerimizde var sayın bakanım Rabbim ömrünüze bereket ve hayırlı hizmetlere vesile kılsın inşallahBeğen Toplam 1 beğeni
-
Misafir 8 saat önce Şikayet EtBirinci isek fiyatlara etkisini görmek isterizBeğen Toplam 19 beğeni
-
Misafir 8 saat önce Şikayet Etiyi de o zaman Anguslar niye hâla gelmeye devam ediyorBeğen Toplam 17 beğeni