Çin, savaş alanını genişletiyor! Bir misilleme daha
ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük tarifelerine Beijing'den kültürel misilleme geldi. Çin Film İdaresi, Amerikan yapımı filmlerin ithalatını 'makul şekilde' azaltacaklarını duyurdu.

ABD ile Çin arasında tırmanan ticaret savaşı sinema sektörüne de sıçradı. Beijing yönetimi, Trump hükümetinin Çin’e uyguladığı yeni gümrük vergisi artışına karşılık olarak Amerikan filmlerinin ülkeye girişini sınırlandıracağını duyurdu.
Çin Film İdaresi (Çince: 国家电影局, pinyin: Guójiā Diànyǐngjú) tarafından dün yayımlanan resmi açıklamada, bir muhabirin sorusu üzerine verilen yanıtta; ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük vergilerinin bu denli yükseltilmesinin 'yanlış bir hamle' olduğu ifade edildi. Bu kararın Amerikan yapımı filmlere yönelik 'yerli seyircinin eğiliminin daha da azaltacağı' belirtilen açıklamada, “Piyasa kurallarına uyacağız, izleyicinin seçimine saygı göstereceğiz ve ithal edilen Amerikan filmlerinin sayısını ılımlı bir şekilde azaltacağız. Çin dünyanın en büyük ikinci film pazarı. Her zaman dış dünyaya yüksek düzeyde açılmaya bağlı kaldık ve pazar talebini karşılamak için dünyadan daha mükemmel filmler getireceğiz" ifadelerine yer verildi.
Son günlerde Trump’ın Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşını daha da sertleştirmesiyle birlikte, Pekin’in Amerikan filmi ithalatını yasaklayabileceği yönünde tahminler gündeme gelmişti.
Variety'nin aktardığına göre mevcut durumda, daha önce yapılan ticaret anlaşmalarına göre Çin yılda 34 yabancı filmin gösterimine izin veriyor ve bu filmlerden elde edilen bilet gelirinin yüzde 25’lik kısmı denizaşırı stüdyolara aktarılıyor. Ancak son gelişmeler ışığında bu kota ve gelir paylaşımı oranlarında nasıl bir değişiklik olacağı belirsizliğini koruyor.
ABD filmlerinden 17,71 milyar dolarlık toplam gişe hacmi içinde 585 milyon dolar gişe geliri
Her ne kadar Amerikan filmleri artık Çinli izleyicilerden eskisi kadar ilgi görmese de, geçen yıl Çin’de toplam 585 milyon dolar gişe geliri elde etmeyi başardı. Bu rakam, sınırlı sayıda film için dikkate değer bir gelir anlamına gelse de Çin’in 17,71 milyar dolarlık toplam gişe hacmi içinde bu rakam yalnızca yüzde 3,5’lik bir paya karşılık geliyor.
Çinli yetkililer bu kararla, hem kültürel alanda ABD’ye yanıt vermeyi hem de yerli yapımlara yönelik artan ilgiyi desteklemeyi hedefliyor. Çin film pazarı, son yıllarda uluslararası stüdyolar için cazip bir pazar olmaktan çıkarken, yerli yapımların hâkimiyeti giderek artıyor.
Hollywood için bir zamanlar önemli bir pazardı
Bir zamanlar Hollywood için önemli bir pazar olan Çin, son yıllarda ABD yapımı filmlerden uzaklaşmaya başladı. Artan jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşının etkisiyle Çinli seyirciler Amerikan filmlerine olan ilgisini kaybederken, yerli yapımlara yöneliyor. Bu eğilim, Ocak ayında vizyona giren 'Ne Zha 2' filmiyle somutlaştı. Çin yapımı film, yalnızca yerel gişede elde ettiği gelirle Amerikan yapımlarını geride bırakarak dünyanın en çok hasılat elde eden filmi oldu.
Açıklamada, “ABD hükümetinin Çin’e yönelik gümrük vergilerini kötüye kullanması, kaçınılmaz olarak yerli seyircinin Amerikan filmlerine yönelik olumlu bakışını azaltacaktır” ifadesine yer verildi.
Aynı açıklamada, bu kararın 'piyasa kurallarına uygun' olduğu ve 'izleyici tercihine saygı duyulduğu' belirtildi.
Fikir gazetecilerden çıkmış olabilir, sıra soya fasülyesi ve sorgumda olabilir
Çin’in bu adımı atması ilk kez bu hafta gündeme geldi. Aralarında devlet ajansı Xinhua için çalışan kıdemli bir gazetecinin de bulunduğu iki etkili yazar, sosyal medya paylaşımlarında film ithalatına sınırlama getirilmesini önerdi.
Söz konusu yazarlar, Çin’in uygulayabileceği diğer misilleme adımları arasında; soya fasulyesi ve sorgum gibi ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin artırılması, ABD’den yapılan kümes hayvanı ithalatının yasaklanması, ABD merkezli hukuki danışmanlık hizmetlerine kısıtlama getirilmesi gibi seçeneklere dikkat çekti. Ayrıca, ABD şirketlerinin 'fikri mülkiyet hakları üzerinden elde ettikleri büyük tekel avantajları' nedeniyle Çin’deki faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatılabileceği de öne sürüldü.