Körfez’in enerjide kilidi Türkiye’de

Türkiye, yenilenebilir enerjide Avrupa’nın öncüsü olarak güneş paneli üretiminde birinci, rüzgar enerjisi kapasite artışında ise üçüncü sırada yer alıyor.

GİRİŞ 15.03.2025 14:21 GÜNCELLEME 15.03.2025 16:03
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Türkiye, hem siyasi ilişkileri hem de kültürel bağlarının etkisiyle son yıllarda Körfez ülkelerinden gelen yatırımlar artıyor. İnşaattan gayrimenkule, savunmadan yenilenebilir enerjiye kadar birçok alanda işbirlikleri ve ticaret de gelişiyor. Ancak iki taraf arasındaki yatırım ve ticaret hacmi mevcut potansiyelin çok altında. 

Körfez ülkeleriyle yıllardır ticaret yapan Türk ve Arap iş adamları, finans ve gayrimenkulün yanı sıra bölgeyle işbirliğini artıracak en önemli alanlardan birinin de yenilenebilir enerji olduğunu söylüyor. Gerek Türkiye’nin yenilenebilir enerjide geldiği nokta, gerekse Körfez bölgesinde fosil yakıtların tükenmek üzere olması, iki taraf için de cazip işbirliği fırsatı sunuyor. 

ALTERNATİF KAYNAKLAR

Özellikle Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilerin sinerjisi, Katar’a uygulanan ambargo sonrasında zamanla tüm Körfez ülkelerine yayıldı. Kuveyt, Suudi Arabistan, Umman, BAE ve diğer Körfez ülkeleri, Türkiye ile savunma sanayinden enerjiye kadar birçok alanda işbirliğini girdi. Bu nedenle taraflar arasında yeni işbirlikleri için gerekli altyapı da hazır.  

Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi (MİD) Başkanı Dr. Celalettin Duran, Körfez ülkelerinin mevcut ekonomik sistemlerinin sürdürülebilir olmadığının farkında olduklarına dikkat çekerek, “Körfez ülkeleri, alternatif sistem arayışı konusunda yoğun çaba içerisinde. Bu nedenle petrol ve doğalgaz merkezli ekonomilerini farklı sektörlere taşımaya çalışıyor. Bunun için de tükeneceği öngörülen fosil yakıtlara alternatif yeni enerji kaynaklarına yatırım yapıyor” dedi.   

MÜHENDİSLİK DESTEĞİ

Körfez ülkeleri, mevcut kaynaklardan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olmalarına rağmen son dönemde yenilenebilir enerjiye yöneliyor. Aynı zamanda ciddi nükleer enerji tesisleri inşaatı da gündemde. Ancak hem toprak hem rüzgar hem de yenilenebilir enerji açısından Körfez ülkeleri verimli bir iklime sahip değil.  

Bölgeyle çalışan iş insanları, Türkiye’nin denizaşırı proje ihalelerine girerek Körfez bölgesine yatırım yapabileceğine işaret ediyor. Ayrıca Türkiye’nin enerji yatırımlarındaki teknoloji birikimine dikkat çeken iş insanları, “Türkiye hem coğrafi yakınlığı hem de kalitesiyle bölgedeki rüzgar ve enerji yatırımlarına teknolojik destek verebilir. Fiyatta Çin’le rekabet etmek zor olsa da Türkiye, teknoloji ve lojistik anlamında avantajlı. İmalat, inşaat, kurulum ve mühendislik hizmetleri açısından da Türkiye önemli bir alternatif olabilir” diyor. 

TEKNOLOJİYE YATIRIM

İstanbul Ticaret’e konuşan Milletlerarası Eğitim, Teknoloji ve Ar-Ge Merkezi-METAM Genel Direktörü Enes Güneyli, Körfez bölgesinde yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin şu tespitlerde bulundu: “Körfez ülkeleri, ekonomilerinin petrol ve petrol ürünlerine dayalı olduğunun farkında. Bu nedenle dünyada yaşanabilecek krizler, savaşlar ve başka risklerle birlikte yatırımlarını teknolojik alanlara kaydırmaya başladı. Dünya petrollerinin yüzde 10’undan fazlası Kuveyt’ten çıkıyor. Kuveyt’in nüfusu az ama geliri fazla. Bu geliri de artık petrol ve doğalgazdan ziyade teknolojik alanlara yönlendirme gayretindeler. Katar ve BAE, bu konuda öncüydü. Suudi Arabistan yapısal olarak daha hantaldı. Ancak 2030 vizyonu kapsamında tüm çalışma, altyapı ve projelerini hazırlıyorlar. Mekke’den Medine’ye hızlı trenler çalışıyor. Bunun inşasını da Türk firması yaptı. Ülkede akıllı şehirler projesi kapsamında raylı sistem yatırımları da devam ediyor. Kuveyt’te de akıllı şehirler konusunda yeni açılımlar mevcut. Katar ise yurt dışında çok ciddi yatırımlar yapan bir ülke. Teknoloji ve enerji alanındaki bilgi birikimimiz Katar’a taşınabilir. Bunun için hem devlet hem de işletmeler düzeyinde işbirliğine gidilmeli.” 

Güneyli, akıllı şehirler projesinin bugün tüm Körfez ülkelerinde uygulandığını ve burada tamamen elektrik ve güneş enerjisinden faydalanacakları bir ekosistem oluşturduklarını söyledi. İnşaat sektörünün Türkiye’nin en güçlü olduğu alanlardan biri olduğunu vurgulayan Güneyli, Türk firmalarının Körfez bölgesinde sağlıklı çalışabileceği mekanizmaların daha da güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

2030’A KADAR DÖNÜŞÜM

Enes Güneyli, enerji aksında 2030’a kadar değişimin söz konusu olacağına ve belki fosil yakıtlı araçların ömrünü tamamlamaya başlayacağına işaret etti. 

Körfez ülkelerinde elektrikli otomobillerin sıkça görüldüğünü dile getiren Güneyli, şöyle konuştu: “Bu eğilim dünyada da bir akım halinde. Önümüzdeki süreçte de petrolün kullanımının azalmaya başlayacağı varsayılarak rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ilgi arttı. Türkiye de güneş enerjisi anlamında zaten çok önemli bir bölge. Körfez bölgesi de güneş enerjisi sorununun olmayacağı bir yer. Dolayısıyla bu alanlara doğru ciddi bir rağbet olacak. Yenilenebilir enerjide Alman ve Çin firmalarıyla rekabet edecek firmalarımız var. Özellikle solar ve diğer alternatif enerjilerde buraya doğru bir yönelme yapılabilir.” 

YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ

Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi (MİD) Başkanı Dr. Celalettin Duran, Türkiye ile Körfez arasında yeni bir döneme geçildiğini söyledi. Duran, başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Körfez ülkelerinin 2030-2050 arasında kendi kendine yetebilir hale gelmeyi planladığını belirterek, şunları söyledi: ”Ülkemizin son yıllarda teknoloji ve savunma alanındaki başarıları, coğrafi yakınlık avantajıyla birlikte bölgesel işbirliği imkanlarını artırıyor. Daha önce bu alanlarda Avrupa ve ABD’ye bağımlı olan Körfez, artık sunduğu avantajlar, bölgesel gelişmeler ve güvenlik sebebiyle ülkemize yöneliyor.”  

TÜRKİYE NEDEN AVANTAJLI?

MİD Başkanı Dr. Celalledin Duran, Körfez ülkelerinin ilk olarak gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye veya ticaret yolu olmaya yöneldiğini söyledi. Duran, Suudi Arabistan’ın turizme ve sanayi üretimine odaklanırken, BAE’nin uluslararası ticaret yolu olmayı hedeflediğini belirterek, bölgedeki değişimin Türkiye’ye etkilerini şöyle anlattı: “Katar ve Kuveyt, küresel şirketlere ortak olarak yeni bir ekonomik sisteme geçiş planlıyor. Umman, geç kalmış bir ülke olarak çok uluslu yeni bir açılım hamlesi içerisinde avantajlar sunuyor. Alternatif enerji konusunda oldukça hırslı. Ülkemiz yenilenebilir enerji, alternatif enerji konusunda oldukça iyi. Körfez ülkeleri dünyanın birçok yerinde yenilenebilir enerji alanlarına yatırım yapıyor. Almanya ve Çin arasındaki rekabete göre ilerleyen süreç, yeni dönemde bölgesel birçok faktör sebebiyle Türkiye’yi avantajlı kılıyor. Zira enerji aynı zamanda bir güvenlik meselesi.”

AVRUPA’DA LİDER

Coğrafi konumu, iklim koşullarıyla güneş enerjisi santrali kurulumu için oldukça elverişli bir konumda bulunan Türkiye, bu alanda Avrupa'da lider konumda bulunuyor. Avrupa’da 2030 yılına dek oluşacak 400 GW ilave güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülke olan Türkiye, 2035 yılına dek 53 GW kapasiteye çıkacak. Yenilebilir enerji alanında yerli ve milli teknolojilere ağırlık veren Türkiye rüzgar türbini üretiminde yine Avrupa'da ilk 5'in içerisinde yer alıyor. 

Avrupa'da geçen yıl 16.4 gigavatlık yeni kapasite kurulumu gerçekleştirildi. Bunun 13,8 gigavatını karasal rüzgar enerjisi santralleri oluşturdu. Türkiye, geçen yıl ilave ettiği 1.3 gigavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücüyle Avrupa'da karasal rüzgar enerjisi kapasite artışında üçüncü sırada yer aldı. Nitekim Türkiye Avrupa'da güneş paneli üretimde birinci, rüzgar enerjisi kapasite artışında ise üçüncü sırada bulunuyor. Bu alanda kısa süre içinde Türkiye için dünya ikinciliği hedefleniyor.

KAYNAK: İSTANBULTİCARETGAZETESİ.COM, AA
Emre Genç Haber7.com - Editör
Haber 7 - Emre Genç

Editör Hakkında

1999 yılında İstanbul’da doğdu. Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünden 2021 yılında lisans derecesiyle mezun oldu. 2017 yılında Üniversite Televizyonu’nda başladığı kariyerinde 3 yıl boyunca spor spikerliği ve muhabirliği görevlerinde bulundu. Daha sonra 2020 yılında özel bir haber kanalında haber ve spor editörlüğü yaptı. Ardından Turkuvaz Medya Grubu’nda editörlük görevinde bulundu. 2024 Mayıs ayından itibaren Kanal 7 Medya Grubu’na bağlı Haber7.com’da editör olarak görevini sürdürmektedir.
YORUMLAR 1
  • Tuzla 2 saat önce Şikayet Et
    2030 dan sonra yapılacak tüm binalarda çatı kaplamasi güneş paneli olma zorunluluğu gelsin gece sebekeden çeksin gündüz şebekeye versin yapmayana imar izni verilmesin
    Cevapla