Bakan Işıkhan: Belediyelerimizin borçları 162 milyara ulaştı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin SGK borçlarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunuyor. Bakan Işıkhan, "Ocak ayı itibariyle de bu rakamın 162 milyara ulaştığını da söyleyebiliriz." dedi.

GİRİŞ 04.02.2025 17:15 GÜNCELLEME 04.02.2025 17:15
Bu Habere 60 Yorum Yapılmış

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TRT Haber'de önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"BELEDİYELERİMİZİN BORÇLARI 162 MİLYARA ULAŞTI"

Evet, yaklaşık bir yılı aşan süredir biz belediyelerimizin SGK'ya olan, ödenmemiş olan prim borçlarını gündeme getiriyoruz. Ancak konu öyle bir noktaya ulaştı ki, sürdürülemez hale geldi borçlar. Borçlar ana paranın çok üzerinde artmaya başladı. Biz de sizlerin aracılığıyla birçok sosyal medya ve dijital ortamda da belediyelerimize çağrıda bulunuyoruz SGK'ya olan prim borçlarının ödenmeleri noktasında. Fakat biz en borçlu belediyeleri açıkladığımızda en fazla reaksiyon CHP'li belediyelerden geldi. Halbuki daha önceki yayınlarda da sizler de şahit oldunuz. Biz SGK olarak mevcut durumu, SGK'nın alacaklarını ve belediyelerin prim borçlarını adeta bir röntgen filmi çeker gibi kamuoyuyla ve aziz milletimize paylaştık. Ancak biz bunları ifade ederken CHP'li belediyeler sürekli bir tepki gösterdiler.

Türkiye'de 30 büyükşehir, 51 il ve 920 ilçe belediyesi bulunmakta. Belde belediyelerini de saydığımızda yaklaşık 1405 belediyemiz var. Bu konuyu geçen sene gündeme getirdiğimizde saygıdeğer cumhurbaşkanımız da defaten ifade etti.  Tüm bu belediyelerimizin borçları 96 milyar liraydı. Yıl sonunda rakama dikkatinizi çekmek isterim, 160 milyara ulaşmış durumda. Ocak ayı itibariyle de bu rakamın 162 milyara ulaştığını da söyleyebiliriz.

"BORÇLARIN BÜYÜK BİR KISMI CHP'Lİ BELEDİYELERE AİT"

Burada biz duyurularımızı yaparken belediyelerimize iletişim kurarak bu borçların ödenmesi noktasında çabalarımızı sürdürürken birçok belediye bize kamuoyunda kendilerini daha şeffaf gösterebilmek ve haklı gösterebilmek amacıyla, örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesi bize üzerinde ipotek olan, haciz olan gayrimenkulleri teklif ettiler. Tabii mevzuat gereği biz bunları kabul edemezdik. Bunları da kendilerine ifade ettik.

Bu çerçeve dışında aynı zamanda CHP Genel Başkanı yine SGK borçları hakkında önceki yayınlarda da dile getirmiştim. Birçok rakam verdi, altın hesabı, kamyon hesabı yaptı. Biz kamuoyuyla paylaşarak bu rakamların, bu hesapların yanlış olduğunu, yalan olduğunu defaten dile getirdik. Ancak genel olarak düşündüğümüzde SGK'nın prim alacaklarını bir yekûn olarak düşündüğümüzde büyükşehir, il ve ilçe belediyelerindeki borçların büyük bir kısmının yine CHP'li belediyelere ait olduğunu buradan tekrar vurgulamak istiyorum. Bu tablo bir ay önce de öyleydi. Şu anda bu durumda.

"BELEDİYELERİN BORÇ ÖDEMEME ALIŞKANLIKLARI SÖZ KONUSU"

Bu çerçevede belediyelerin borç ödemememe alışkanlıkları söz konusu. Biz SGK olarak işverenlerimizden prim tahsilat oranımız yaklaşık yüzde 90. Ancak belediyelerden elde ettiğimiz tahsilat oranı yüzde 44. Bu bizim zaten hareket etmemize ve motive etmemize sebep olan bir rakam ve belediyeler borçlarını ödemedikleri için de biz bu durumu defaten dile getiriyoruz.

Biz her zaman olduğu gibi hem sosyal devlet olma gereği hem de tüm belediyelerimize eşit mesafede ve adil bir uygulama gerçekleştiriyoruz. Borcunu ödemek isteyen tüm belediyelerimize kapımızın açık olduğunu, iletişime açık olduğumuzu tekrar vurgulamak isterim.

"KAMUNUN YÜKSEK YARARINI GÖZETEREK HAREKET EDİYORUZ"

Türkiye Belediyeler Birliği'nin bize bir ziyareti söz konusu oldu önceki iki hafta içerisinde. Tabii bakanlık olarak biz bu politik tartışmaların hiçbirine kendimizi kaptırmıyoruz. Burada kamunun yüksek yararını gözeterek hareket ediyoruz ve konuyu tamamen çalışanlarımızın haklarının elde edilmesi, emeklilerimizin ve sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği konusu üzerinde biz çalışıyoruz.

Tabii kamuoyuna doğru olmayan bilgileri asla aktarmıyoruz ve aziz milletimize her zaman tüm belediyeleri bir şeffaflık içerisinde, belediyelerimizin borçlarını madde madde açıkladık.

"TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞI HEYETİ SGK'NIN REHBERLİK ETMESİNİ RİCA ETTİ BİZDEN"

Türkiye Belediyeler Birliği'nin bir ziyareti oldu. Bu çerçevede SGK olarak amacımızın sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir olduğunu, borçların tahsil edilmesinden başka bir çözümün de olmadığını biz bu heyete ifade ettik ve parti ayrımı yapmadan bu borçların tahsil edilmesi sürecinde biz çalışmalarımızı tarafsız bir şekilde gerçekleştiriyoruz.

Biz bu görüşlerimizi ifade ettikten sonra da Türkiye Belediyeler Birliği heyeti de SGK'nın rehberlik etmesini rica ettiler bizden. Türkiye Belediyeler Birliği'ne bağlı belediyelerin borçlarının ödenmesi noktasında gayret içinde olduklarını dile getirdiler. Biz de tamam dedik. Bu istişare kültürü gerçekten çok önemli bizim için ve Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği başkanlığında, Genel Sekreterin koordinatörlüğünde hem de bizim bakanlığımızda bulunan bakan yardımcımızın da içinde bulunduğu küçük bir heyet oluşturduk ve bu heyet çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.

"ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TAKSITLENDİRME BAŞVURUSUNDA BULUNDU"

Bunun yanında Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bizim bu yayınları yapmamızın da bir artısı oldu. Geçen hafta bir adım attığını gördük. Özellikle prim borçlarının ödenmesi noktasında yaklaşık 8,5 milyarlık olan borcunu taksitlendirme başvurusunda bulundu ve yasal anlamda da gereken peşinatı Ankara Büyükşehir Belediyesi yatırdı. Ayrıca daha önce ifade etmiştim. Bize sürekli hacizli gayrimenkuller teklif etmişti Ankara Büyükşehir Belediyesi. Bu hacizlerin kaldırıldığı gayrimenkulleri bize teklif ettiler ve SGK olarak da bunu biz SGK yönetim kurulunda gündeme getireceğiz ve inşallah olumlu bir şekilde de sonuçlanması noktasında gayret edeceğiz.

PRİM BORÇLARI KAYNAKTAN KESİLECEK

Bizim baştan beri ifade etmek istediğimiz ve gelmek istediğimiz nokta bu. Borçların ödenmesi noktası. Ben gerçekten teşekkür ediyorum bu adımı atan tüm belediyelerimize, belediye başkanlarımıza. Bu zaten son bir süreç, son bir çaba olacak. Çünkü artık biliyorsunuz belediyeler ve bağlı şirketlerinin prim borçlarının kaynaktan kesilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı söz konusu. Yakın zamanda da yani şubat ayının ortasında da biz bu kararı resmen uygulamaya başlayacağız.

Bu son çabamızı sizlerin aracılığıyla da şu an 1400 belediye başkanımıza da duyurmuş olalım. Bir an evvel iletişim kurmamışlarsa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimize ve merkezlerimize bir an evvel borçlarının ödenmesi noktasında bizimle iletişime geçmelerini özellikle istirham ediyorum. Aksi takdirde borçları daha da artacak bir düzeyde ve ödenemeyecek, sürdürülebilir halden çıkacaktır diye uyarmak istiyorum sizlerin sayesinde. Teşekkür ediyorum.

SURİYELİ İŞÇİLERİN İŞ GÜCÜ PİYASASINA YANSIMASI

Tabii bu süreç çok hızlı bir şekilde ilerledi. Sizler de kamuoyunda, kıymetli basın mensupları olarak da dikkatle izliyorsunuz. Haberleri bizlere yansıtıyorsunuz. Tabii Suriye'nin etkilerini analiz etmek için şu an çok erken olduğunu ifade etmek istiyorum. Ancak ilk veriler ve saha gözlemlerimiz, özellikle iş gücü piyasasında çok ciddi değişikliklerin olmayacağı yönünde. Hatırlarsanız 2011 tarihinde Suriye'de ortaya çıkan iç savaştan dolayı, sınır kapılarımıza gelen Suriyeli kardeşlerimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde açık kapı politikası uygulayarak Türkiye'ye gelmelerini sağladık ve yaklaşık 13-14 yılda bu kardeşlerimizle iç içe birlikte yaşadık.

Suriyeli kardeşlerimiz burada iş kurdular, evlendiler, işletmeler kurdular, yanlarında işçi çalıştırdılar ve ülkemizin ekonomisine de ciddi anlamda katkıda bulunduklarını söyleyebilirim. Tabii geri dönüş sürecinin başlangıcından dolayı çok büyük memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Suriye'nin yeniden şekillenmesinde, Çalışma Bakanlığı olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizi ifade etmek istiyorum.

KAMU İŞÇİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ

Çalışma hayatının dinamikleri sürekli değişiyor. Çünkü ihtiyaçlar değişiyor, yapı değişiyor, çalışma hayatının genel konjonktürü değişiyor. Bu çerçevede de önümüzde çıkan tüm ihtiyaçları ve sorunları kademe kademe, Türkiye yüzyılı vizyonumuza yakışır şekilde çözmeye başladığımızı görüyoruz aslında. Şimdi önümüzdeyse, kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü. Özellikle ülkemizde çalışma hayatını, doğrudan etkileyen en önemli dinamiklerden bir tanesi. 600 binden fazla işçimizi kapsayan bir, süreç. Bu bağlamda sendika konfederasyonları, özellikle Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları çalışmalarına başladılar.

Sendikalardan alacağımız görüş ve muvaffakatlar tabii ki bakanlığımıza gelecek. Bakanlıkta da bir değerlendirme yapacağız ve şubat ayı içerisinde de inşallah resmi görüşmeleri başlatacağımızı öngörüyoruz. Tabii buradaki amacımız çalışanlarımızın, işçilerimizin haklarını korumak. Bunun yanında aynı zamanda kamu kaynaklarını da etkin bir şekilde yönetmek bizim dikkat etmemiz gereken iki temel ilke.

"ADİL VE SÜREKLİLİĞİ OLAN ÇÖZÜMLER ÜRETMEK BİZİM TEMEL İLKELERİMİZ OLACAKTIR"

Bunun yanında biliyorsunuz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak özellikle sosyal diyalog süreçlerine çok önem verdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu çerçevede önümüzde çalışma hayatı tabii toplu, kamu toplu iş sözleşmeleri söz konusu ama aynı zamanda 2026-2027 yılında kamu görevlileri, memurlarımız ve sözleşmeli personel için de toplu sözleşme süreçleri başlayacak.

4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu gereği biz bu toplantılarımızı ağustos ayında gerçekleştirmek zorundayız. Sonuç olarak hem işçilerimiz hem de memurlarımızla ilgili bu toplu sözleşme süreçlerini gerçekleştirirken yine iletişime değer vereceğiz. Burada hem işçinin menfaati hem de memurun menfaatini gözetirken de çalışma barışını korumak bizim için çok önemli, tüm tarafların memnuniyetini sağlayarak adil ve sürekliliği olan çözümler üretmek bizim temel ilkelerimiz olacaktır. İnşallah hayırlı sonuçlara ulaşırız diye ümit ediyorum ben de.

"ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİMİZİ DÖRT TEMEL POLİTİKA ALANI İÇERİSİNDE PLANLADIK"

Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planımızı açıkladık, kamuoyuyla paylaştık. Burada özellikle Ulusal İstihdam Stratejisi, Türkiye'deki iş gücü piyasalarının mevcut durumunu analiz ederek, özellikle geleceğe yönelik kapsamlı bir yol haritasının nasıl oluşabileceği yönelik ipuçları vermekte. Bu stratejimizi de özellikle dört temel politika alanı çerçevesi içerisinde planladık.

Birincisi, iş gücü piyasalarında yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesi konusu. Burada ne yapacağız? Eğitim istihdam ilişkisini güçlendireceğiz. Yeşil ve dijital dönüşüme uyumun adil bir şekilde gerçekleşmesi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dijitalleşmenin iş gücü piyasasına etkilerinin incelenmesi ve geliştirilmesi söz konusu. Aynı zamanda Türkiye beceri ekosisteminin güçlendirilmesi noktasında bu politika alanı içerisinde başlıklarımız olacak.

OECD tarafından, inşallah 2026 yılındaki Beceri Zirvesi Kongresi Türkiye'de yapılacaktır. Neden beceri önemli, ön plana çıkıyor? Düşündüğümüze katıldığımız yurt dışındaki tüm toplantılarda, ILO'nun ve OECD'nin toplantılarında hep beceri uyumunun, ortaya çıkabileceği, çıkabileceği sıkıntılarla ilgili tartışmaların yapıldığını görüyoruz. Çünkü çalışma hayatı değişiyor, sosyal güvenlik yapısı değişiyor, çalışma hayatındaki modeller değişiyor ama bunun yanında becerilerin nasıl değişeceği, nasıl uyum sağlayacağı konusunda da önemli tartışmaların olduğunu görüyoruz.

"KAPSAYICI İSTİHDAMIN GELİŞTİRİLMESİ İKİNCİ POLİTİKA ALANIMIZ"

Bunun yanında kapsayıcı istihdamın geliştirilmesi ikinci politika alanımız. Bu çerçevede de kadınlar, gençler, engelliler, yaşlılar, eski hükümlüler ve göçmenlerin iş gücü piyasalarına girişlerinin kolaylaştırılması yönünde çalışmalar yapacağız. Bunun yanında çalışma hayatında fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, iş yaşam dengesine yönelik politikaların geliştirilmesi gibi politika, önerilerimizi inşallah hayata geçirme fırsatı bulacağız.

Sosyal koruma ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi politika başlığı altında da sosyal koruma sisteminin kapsayıcılığının geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunacağız. Kayıt dışı biliyorsunuz mücadele ettiğimiz çok önemli bir sorun alanı. Kayıt dışı istihdamla mücadelenin güçlendirilmesi bizim için önemli bir hedef olacaktır. İş gücü piyasası programlarının etkinliğinin artırılması da yine bir politika alanı içerisinde gerçekleştiğimiz çalışmalara bir ana hat çiziyor.

"ARTIK KIRSALDAN BÜYÜKŞEHİRLERE OLAN GÖÇÜ ÖNLEMEMİZ GEREKİYOR"

Son politika alanımız ise kırsal bölgelerde sürdürülebilir istihdamın geliştirilmesi. Bu çerçevede de kırsal ekonomik çeşitliliğin artırılması, göç eğiliminin azaltılması, artık kırsaldan büyükşehirlere olan göçü önlememiz gerekiyor. Tarımsal üretim elbette önemlidir ama bu tarımsal üretim içerisinde o coğrafi bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini ve çalışma koşullarını iyileştirmek de bizim için önemli bir hedef olarak ortaya çıkıyor.

Burada mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, üzerinde durmamız ve çalışma yapmamız gereken bir alan. Tarımda modern tekniklerin benimsenmesi de bu politika alanı içerisinde.

"90 EYLEM MADDESİ BELİRLEDİK"

Siz de fark ediyorsunuz ne kadar kapsamlı yol haritaları, politika alanlarımız. Bu çerçevede 90 eylem maddesi belirledik. Bu eylem maddelerinde özellikle biz yeşil ekonomi, dijital dönüşüm, mesleki eğitim ve sosyal güvenlik alanında somut adımların atılması noktasında çalışmalarda bulunacağız. Elbette ulusal istihdam stratejimizin de çok önemli hedefleri var. İnşallah 2028 yılına kadar işsizlik oranının yüzde 7,5'e düşürülmesi, genç işsizlik oranının yüzde 16,6'ya indirilmesi, kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 40,1'e yükseltilmesi, istihdam oranının çok güçlü bir yapıya sahibiz ama biz bunu yeterli görmüyoruz, yüzde 52,5'e yükseltilmesi, kayıt dışı istihdam oranının ise 2002'de yüzde 52'lerde olan oranının yüzde 23,4'e düşürülmesi ulusal istihdam stratejimizin temel hedefleri arasında yer alıyor. İnşallah biz de bakanlık olarak bu stratejilerin geliştirilmesi ve yönetilmesi, izlenmesi noktasında da üzerimize düşen görevleri fazlasıyla yerine getireceğimizi öngörebiliyoruz.

Emrullah Koçin Haber7.com - Editör
Haber 7 - Emrullah Koçin

Editör Hakkında

2017'de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünden mezun oldu. Meslek hayatına ilk olarak Genç Dergi'de başladı. Daha sonra Sadece haber.com'da internet haberciliğine başladı. 2019 yılında Haber7.com ailesine dahil olan Koçin, ''Ekonomi ve Otomobil Editörü'' olarak meslek hayatına devam etmektedir.
YORUMLAR 60
  • Dobra 55 dakika önce Şikayet Et
    SGK pirimini ödemeyen belediye personellerinin sağlık hizmetleri alması kısıtlandın. Hastaneye gidince *sizin sigortanız belediyece yapılmadığından kısıtlama getirilmiştir.* denilsin. Çalışanlar da bilsin durumu.
    Cevapla
  • Misafir 1 saat önce Şikayet Et
    Borçlarini ödemeyen belediyelerin donkarina kadar alin
    Cevapla
  • Guaidoglu 1 saat önce Şikayet Et
    Bir belediye sgk pirimlerini nasıl ödemez. Anlam veremiyorum. Üç kaatcilik yukarıdan başlıyor demekki. Vergi sgk namus borçu olmadığı müddetçe bu ülke ayaga kalkamaz. Adam gidip kumar borcunu ödüyor ama vergiyi ödemiyor.
    Cevapla
  • HASAN HÜSEYİN 1 saat önce Şikayet Et
    hiç projem yok dediği halde adam belediye başkanı seçiliyorsa sgk ya işçinin primini niye ödesin ki? adam size açık açık projem mrojem yok dedi. siz ne demeye seçiyorsunuz. ?
    Cevapla
  • O k u r 1 saat önce Şikayet Et
    Şimdi bakanlık CHP'li beledşyeleri haciz edip tahsilat yapacak. Belediye kasasını yandaşlarına peşkeş çekerken CHP'li belediyeler sigorta pirimi ödemeyip hacizi bahane edecek. Bu belediyeye oy veren CHP'li seçmen de bu zokayı yutacak. Dindar olmayan vatanperver de olamaz. İktidarın dindar nesil yetiştirmesi lazım.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle