Fırsatçılara darbe vuracak çağrı! Fahiş fiyatlar boykotla önlenebilir mi?
Fahiş fiyat artışları ve stokçuluk, tüketiciyi mağdur ederken, serbest piyasa adı altında yapılan fiyat manipülasyonlara boykot çağrısı geldi. Uzmanlarsa boykotun önlenebilir bir denetim mekanizmasına dönüşebileceğini vurguladı.
Son dönemde özellikle gıda ürünlerinde yaşanan fahiş fiyat artışları ve stokçuluk, tüketicileri zor durumda bırakıyor. Üretim maliyetlerinde kayda değer bir artış olmamasına rağmen, bazı marketler ve aracı firmalar, ürünleri yüksek fiyatlarla piyasaya sunarak büyük karlar elde ediyor. Bu durumu fırsatçılık olarak değerlendiren uzmanlar, fiyatların tarladan sofraya kadar şişirilmesinin, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar verdiğini vurguluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat uygulayan markaları boykot etmeye çağırırken alanında uzman isimlerde bu çağrının önlenebilir bir denetim mekanizması olabileceğini belirtti.
“SERBEST PİYASA DEĞİL LAKAYIT PİYASA!”
3 Ocak’ta açıklanan düşük enflasyon verileri sonrası, piyasalarda hala yüksek fiyatlar dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat uygulayan markaları boykot etmeye çağırırken, İktisatçı Prof. Dr. Yusuf Dinç, serbest piyasa ekonomisinin şu an Türkiye'de "lakayıt piyasa" olarak tanımlandığını vurguladı.
Prof. Dr. Yusuf Dinç, hükümetin serbest piyasa ekonomisi kurallarına bağlılık vurgusu yaptığına ancak halkın, piyasa koşullarına müdahale edilmesi yönünde bir talebi bulunduğuna dikkat çekti. Dinç, bu durumun Türkiye'deki ekonomik dinamiklerin bir yansıması olduğunu ifade etti: “Bugünkü piyasa şartlarına serbest piyasa denemez, burada bir lakayıtlık var. Bu nedenle yapılacak müdahaleler, serbest piyasa müdahalesi olarak kabul edilmemelidir.”
Fahiş fiyat uygulamaları ile ilgili konuşan Dinç, “Vatandaşın hangi markanın fahiş fiyat uyguladığını ayırt etmesi zor. Bu noktada önemli olan, kamunun gözetimi ve vatandaşın fiyat farkındalığıdır" dedi.
Ayrıca, fiyatların karşılaştırılabilmesi adına bir "bereket" projesi önerisini hatırlatarak, “Bir önceki ekonomi yönetimi döneminde fiyatların karşılaştırılabileceği bir sistem önerilmişti. Bu tür bir sistemin hayata geçmesi, vatandaşın farkındalığını artırabilir” dedi.
“BUNUN ADI SOYGUN”
İstanbul Ziraat Odası Başkanı Ömer Demir, son dönemde artan fahiş fiyatların tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın boykot çağrısını desteklediklerini ve serbest piyasa adı altında yapılan fiyat artışlarının aslında bir "vurgun" olduğunu ifade etti.
İstanbul Ziraat Odası Başkanı Demir, "Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemi çok önemli. Bizler de her platformda tüketicilere, bu fahiş fiyatları uygulayan, 5 liraya aldığı ürünü 50 liraya satan vurguncuların ürünlerini almayın diye çağrıda bulunuyoruz. Bizim alacağımız yeni fiyat zammı, bunlar tarafından önceden şişirilerek tüketiciye sunuluyor. Bu, yıllardır devam eden bir sorun."
Demir, son zamanlarda gıda fiyatlarının hızla arttığına dikkat çekerek, "Serbest piyasa" adı altında yapılan bu fiyat artışlarının aslında "kara borsacılık" ve "stokçuluk" olduğunu belirtti.
Demir, "Serbest piyasa nedir? Üreticiden makul fiyatı alıp kaliteli ürünü tüketiciye makul fiyata satmaktır. Ama bu kişiler, üreticiden aldığı ürünü, fahiş fiyatlarla vatandaşa satıyor ve buna serbest piyasa diyorlar. Bu kabul edilemez!" diyerek durumu eleştirdi.
Ziraat Odası Başkanı, tüm bu olumsuzluklara karşı hükümetin yanı sıra vatandaşların da aktif rol oynaması gerektiğini, fırsatçılıkla mücadelede herkesin bir "müfettiş" gibi davranarak şikayetlerde bulunmasının önemini vurguladı.
“YAPTIRIM UYGULANMALI”
Fahiş fiyat artışlarında tüketicilerin yapabilecekleri uygulamaları belirten TÜKONFED Hukuk Komisyonu Üyesi Av. Derya Deniz Dalgın, e devlet ve ALO 175 Tüketici Danışma Hattı üzerinden kişisel şikayetlerinde bulunabileceğini açıkladı. Av. Derya Deniz Dalgın, somut deliller ile o işletmelere yaptırım uygulanabileceğini belirtti.
Ancak hangi firmaya ne kadar ceza kesildiğinin belli olmaması sebebiyle caydırıcılık olmadığını söyleyen Av. Derya Deniz Dalgın, öte yandan tavsiye edilen satış fiyatının da ambalajın üzerinde bulunması gerektiğini savundu.
-
Ali 3 ay önce Şikayet EtZincir marketler birbiri ile anlaşmalı hareket ediyor. Eğer bir ürünü %30 yada %40 indirim ile satabiliyorsa demek ki o ürünü almaya giden kişi diğer ürünleri aldığında kac lira kazikliyor düşünün. Sıra ile indirim yapıyor marketler. Birbirlerinin kampanyalarının bitmesini bekliyor. Ve en önemlisi biz ucuza satıyoruz. Market ve bakkallar bizden pahalı satıyor dye yalan söylüyorlar.Beğen
-
Ali 3 ay önce Şikayet EtHer ürünün fabrikadan tuketim noktası uzaklığını bağlı olarak fiyatı değişiyor. Bu nedenle ürünlerin üstüne etiket koyam fikri doğru değil. Gerçek çözüm istiyor iseniz önce bütün market ve zincir marketlerde indirimi kaldiracaksiniz. Evet doğru duydunuz haftanın indirimi gibi indirimler olmayacak. müşterileri dükkana soktuktan sonra nasıl olsa bir şeyler satarım mantığı olmamalı.Beğen
-
serdar uyumaz 3 ay önce Şikayet Etabiciğim bunu önce tarım krediler başlatsın devamı gelir bence tarım kredi marketler daha soyguncuBeğen Toplam 2 beğeni
-
Gariban 3 ay önce Şikayet EtTüm gıda ve temizlik ürünlerinin üzerinde fabrika çıkışlı Ambalajlarda Perakende satış fiyatı yazılı olsa bu artışı zaten yapamaz. Kanunu çıkarsınlar bak ne stokçuluk kalır nede günlük fiyat artışı. eskiden çoğu ürünün üzerinde yazardı fiyatlarıBeğen Toplam 2 beğeni
-
serdar uyumaz 3 ay önce Şikayet Ethelal olsun gariban abim tamda benim fikrimi yazmışsın bölgeselde olabilir bazı bölgeler maliyet farkı olabilir az da olsaBeğen
-
Seyyid 3 ay önce Şikayet EtBakkal kalmadı, kasap sayısı azaldı, manav desen tek tük adamlar her şeyi satıyorlar,her şeye el atmışlar Beyaz eşyadan tencereye,iç çamaşır dan sebzeye yok yok üstelik 30metre arayla her yeri istila etmişler. Bunların anladığı dilden konuşmak gerekiyor. Yani Ruhsat iptali ve kapatma. Sonraki adım kayyım atmaktır. VesselamBeğen Toplam 1 beğeni